Yürümekten çok sıkılmıştım artık göreve başlamak istiyordum o sıra da köye ulaştığımızı fark ettim. Açıkçası şaşırmıştım, İshigakure’nin mimarisinden hiçbir şey almamıştı bu sıcak köy... Evler sadece yığma taşlarla yapılmış ve birbirine çok yakın yapılmış olmasından dolayı birbirine girmiş desek yeriydi herhalde, bazı evler sanırım ahır olarak kullanılıyordu bunun diğer açıklaması epey zordu.
Iya Vadisine yazık ediyorlar diye düşündüm. O güzel doğanın içine böyle bir kasaba bence çok saçmaydı. Iya Vadisini birçok şekilde değerlendirile bildirdi ama bu kasaba hiç olmamıştı kasabanın sıcak bir halka sahip olduğunu anlamak çok zor olmamıştı. Evlere bakarken siluetleri de süzüyordum onlarında beni süzdüğünü anlamıştım bu çok normaldi fakat onlarda hiç tedirginlik veya korkmuş gibi durmuyordu aslında sevinmem gereken bir durumdu fakat pek alışagelmiş bir durum değildi benim için genellikle böyle kasabalar da bizden korkarlar veya bizden nefret ederlerdi her neyse benim görevim burada ki yapıları ve insanları incelemek değildi veya eleştirmek bir eskort olarak gelmiştim görevime odaklanmaya çalışmalıydım.
Ardından yanımıza gelen kişi bize nasıl yardım edebileceğini sormuştu. Saitou öne çıkarak "Bazı heykeller arıyoruz, Daichou-sama için" dedi. Bunu yeterli bir cevap olarak gördüğüm için konuşmamıştım.