[Ame] Takım Shirou

[Yukimura Shirou]

Sashiki'yi konuşarak ikna etme çabalarım hala sürüyordu. Pek başarılı bir konuşmacı olmadığımdan onu ikna etmekte zorlanıyordum. Sashiki'nin Kodai'nin boğazını bilerek kesmeyeceğini biliyordum ama istemeden ani bir hareketle kesmesi mümkündü. İşte bu yüzden ona karşı fiziksel bir harekette bulunamıyordum. Yapacağım en ufak bir hareket onun heyacanlanmasını sağlayıp yanlışlıkla hiç kimsenin istemediği bir şeyi yapmasıyla sonuçlanırdı.

Genç kıza söylediklerime rağmen pek ikna olmamış kendince bir argümanla kendini savunuyordu. Yaptığı plan her ne kadar takdire şayan olsada burada yaptığı blöf o kadar açıktı ki yemem mümkün değildi. O yüzden geri durmayıp sonuna kadar gidecektim tabi Kodai'nin hayatınıda güvenceye alarak.

Bu duruma en soğuk kanlı tepkiyi veren ise bana göre Kodai'idi. Normalde olsa yerinde durmayıp Sashikiyle yapacağı ağız dalaşları yüzünden işimi çok fazla zorlaştırabilirdi ama durumu pek kavrayamadığından olsa gerek susmayı tercik ediyordu. Bu şuan için iyi bir şeydi.

Önce Kodai'ye dönüp '' Kodai şimdilik hiç bir şey yapmada söylemede. Sadece öyle dur. Ben halledeceğim. '' diyecek ve elimi sus işareti yaprak ağzıma götürdükten sonra tekrardan Sashikiye dönüp '' Belki dediğinde haklısındır. Ama hikayeyi birde benim tarafımdan dinle. Tabi önce şu Kodai'nin boğazına dayadığın kunai'yi biraz gevşet ne ben nede o sana bir şey yapmayacağız. Aksi bir durumda direk kazandığını varsayarız. Sana bunun sözünü veriyorum. Hikayeye gelirsek. Çevrene bir bak... '' diyip iki elimle çevreyi gösterecek ve devam edecektim '' Sen eğer Kodai'nin boğazını kesersen büyük ihtimalle şoka uğrayacak ve devamında ya olduğun yerde donup kalacak yada rastgele bir yere koşuşturacaksın. Daha önce birini öldürdüğünü yada öldürmesen bile öldürdükten sonra mantıklı davranacak kadar soğuk kanlı olduğunu sanmıyorum. Ayrıca bir düşmanı öldürmekle, nedensiz yere takım arkadaşını öldürmek arasında da büyük bir fark var. Devam edecek olursak sen Kodai'nin boğazını kestikten sonra bende seni etkisiz hale getirmek için peşinden geleceğim. Bunun fazla süreceğini sanmıyorum en fazla 2 yada 3 dakika. Daha sonra seni yetkililere teslim edecek ve antrenman yaparken bir anda çıldırıp takım arkadaşının boğazını kestiğini söyleyeceğim. Eminim olay yeri incelemeyi biliyorsundur. Çünkü azıcık bile bilyorsan bütün delillerin seni gösterdiğini anlarsın. Senin Kodai'yi öldürdüğün anlaşılınca bunun neden yaptığın sorulacak. Ben delirdiğini söyleyeceğim. Peki sen ne diyeceksin? Eğer gerçeği söylersen pek ciddiye alınmayacak ve daha çok paçayı sıyırmak için yalan söylediğin düşünülecek. Zaten bir Chuunin'in lafına karşı bir genin'in kinin ne kadar değeri vardır ki? Bir şekilde onları olayın gerçekte nasıl olduğuna ikna etsen bile bu senin Kodai'yi sadece herhangi bir getirisi olmayan sıradan bir yarışmayı kazanmak için öldürdüğün gerçeğini değiştirmeyecek. Peki bundan sonra ne olacak biliyormusun? Daha önce de dediğim gibi biz Sis Köyü kadar vahşi değiliz. Bu yüzden bu olay fazla halka yansımadan hemen halledilecek. Kodai çocuklarıyla çok ilgilenen bir aileye sahip ve yanlış hatırlamıyorsam Ağabeyi bir Jounin. Yani kısacası sana karşı olan soruşturmada işin bir kat daha zorlaşıcak. Büyük ihtimalle sonsuza kadar ninja olamayacak ve 5 ila 10 yıl için Islah evinde kalacak daha sonra da köyden sürüleceksin. Tabi bu en iyi ihtimalle olacak olan. Ben ise dengesiz bir genin'in bir anda takım arkadaşını kesmesini önleyememiş olacağım. Burada doğrudan bir suçum olmadığından bana verilecek en büyük ceza Takım Kaptanı Lisansımı kaybedip bir kaç aylığına Shinobi lisansımında alınması olacak. '' diyecektim. Lafımı bitirir bitirmez çevreye dikkatlice bakınıp uzaklarda bir yerde Kawarimi yapabileceğim bir şey arayacaktım.

Bu gün son sınavımı verdim. Bundan sonra pasiflik yapmam.

[GM - Naruto]

Kodai verdiğin susma ve hareketsiz kalma talimatına harfiyen uyarken, Sashiki'nin kunaiyi hiç de gevşetmediğini görüyorsun. Ancak yine de konuşmaya başlıyor ve kendince sebeplerini sıralayarak açıklamalarda bulunuyor ve böylece Sashiki'nin eyleminin sonlanmasını umuyorsun. Sashiki ise, elindeki kunaiyi sıkı sıkı tutmaya devam ederken "Makul ve varsayımlarınıza göre olası bir durum. Ancak unuttuğunuz noktalar var Sensei." diyor. Tabi bu cümle senin de dikkatinin artmasına neden oluyor. Sashiki birkaç saniyelik sessizliğinin ardından "Daha önce hiç birini öldürmedim, ancak bu öldürme eyleminden sonra beni şoka sokabilecek bir durum değil. Size hakkımda verilen bilgileri anımsarsanız, sakinliğimin ne derece fazla olduğunu hatırlayacaksınızdır. Öte yandan sakinliğimi düşünme yetimle birleştirdiğimde, bahsettiğiniz gibi bir şoka gireceğim ve saçma sapan hareketler yapacağım düşüncesi boşa düşmüş olacaktır. Bu kısmı hallettiysek, beni yakalama faslına geçelim. Kabul ediyorum, beni yakalama konusunda bir sıkıntı yaşamayacaksınızdır. Ancak unuttuğunuz bir gerçek daha var. Ben özel dersler alan bir kişiyim ve beni sizden daha çok tanıyan shinobiler mevcut. Dolayısıyla benim, sizin söylediğiniz gibi delirip de bir arkadaşıma zarar vereceğim hikayesine kimse inanmaz. Sizin deyiminizle bir Chuunin'in lafı, bir Genin'in lafına kıyasla daha kıymetli ise, bir Jounin'in lafı da sizinkine göre daha kıymetli olacaktır. Bana eğitim veren Jouninler, benim sakin, düşünerek hareket eden biri olduğumu ve asla bahsettiğiniz türden bir cinayet işlemeyeceğimi ifade ettiklerinde, her ne kadar Kodai'yi benim öldürdüğüm kesin olsa da, sizin hikayeniz de şüpheden uzak bir gerçek olmayacak. Dolayısıyla, takım kaptanı lisansını kaybettikten sonra, bu olay açıklığa kavuşana kadar shinobi olarak görev yapamayacaksınız. Ben bir zindanda günde 3 öğün sağlık bir şekilde beslenirken, siz shinobilik dışında herhangi bir meslekle iştigal ederek geçinmeye çalışacaksınız. Sadece şu çemberin dışına çıkmadığınız için, çok sevdiğiniz shinobiliği yapamayacak, her alınbandı gördüğünüzde, bu çemberden çıkmadığınıza lanet edeceksiniz." diyor. Konuşmasına bir kez daha bu aşamada es veren Sashiki "İşin en eğlenceli kısmı da aslında burada başlıyor Sensei. İşin aslını öğrenebilmek için tek konuşması gereken kişi ben olacağım. Sizin anlattıklarınız benim özel ders aldığım kişiler tarafından reddedileceği için, sadece soyut bir iddianız olacak. Bu sebeple de benim gerçeği söylemem için uğraşacaklar. Ama Amegakure'nin üstünde bu kadar titrediği bir kunoichiyi bu kadar kolay gözden çıkaracağını sanmıyorum. Siz de söylediniz, biz vahşi değiliz. Dolayısıyla bana ufak tefek işkenceler dışında hiçbir şey yapmayacaklar. Siz ise, her gün dışarıda gerçeğin ortaya çıkması için Tanrı'ya yalvaracaksınız. Ne var ki, benim gerçekleri söylediğim gün, sizinki kadar desteksiz bir hikaye anlatmayacağıma emin olabilirsiniz. Ne de olsa zindanda sağlam bir hikaye düşünmek için yeteri kadar vaktim olacak." diyor.

Elindeki kunaisini biraz daha sıkı tutmaya başlayan Sashiki "Üzgünüm Sensei, ancak sizin benim kadar zamanınız yok. Eğer 5'e kadar saydığımda hala çemberin içinde iseniz, işte o vakit bir insanın boğazından fışkıran kanın ne kadar sıcak olduğunu öğrenebiliriz! Başlıyorum Sensei, bir!" diyor.

Sen her ne kadar etrafında Kawarimi için uygun bir cisim arasan da, gördüğün ve Kawarimi'ye uygun olduğunu düşündüğün objeler, Kawarimi için fazla uzak duruyor. Dolayısıyla da Kawarimi mesafesinde kullanabileceğin herhangi bir cisim bulunmuyor. Bu açıdan baktığında, Kawarimi uygulayabilmek için sana en yakın duran obje, Kawarimi mesafesinden 6-7 metre kadar uzakta duruyor.

[Yukimura Shirou]

Kodai'ye susmasını söyledikten sonra düşüncelerimi Sashikiye söylemiştim. Kodai ise söylediğimi harfiyen yerine getirecek gibi duruyordu. Daha öncede dediğim gibi yapacağı ani bir hareket Sashiki'nin istemeden Kodai'yi öldürmesiyle sonuçlanırdı. O yüzden öncelikli olarak Kodai'nin sakin kalması önemliydi. Çünkü deminki duruma bakılırsa Kodai'nin konuşması bile onu sarsmaya yetmişti. Bu gibi bir durumda Kodai susarsa Sashikide sakin kalırdı.

Sözlerim yeniden genç bayana ulaşamamıştı. Kendi fikrini açıkladığı argümanlar gayet kuvvetliydi. Normal şartlar altında ikna olmamak elde değildi. Ama yanlış yorumladığı bazı kısımlar olduğu gibi bir oyunu kazanmak için birini öldürmek fikiri geçmişinde böyle bir şeyi yapabilmesini sağlayacak psikolojik bir sorun olmadığınıda göz önüne alınca nasıl diyim pek gerçekçi gelmiyordu. Bu yüzden pes etmek gibi bir düşüncem yoktu.

Yavaşça ayağa kalkıp Sashikiyi alkışlayacak ve '' Noksan kaldğın bazı kısımlar dışında çok inandırıcı olduğunu belirtmem gerek ama malesef yeterli değil. Bu iş bittiğinde neden hatalı olduğunu anlatırım. '' diyecek ve Kodai'ye dönüp '' Ani bir hareket yapma bir yapacak değil. '' diyecek ve beklemeye koyulacaktım.

[GM - Naruto]

Sashiki'yi alkışlamanın ardından cümlelerini sıralamaya başlıyorsun. Kodai'nin giderek bu işten sıkıldığı belli olmaya başlarken, Sashiki de pes edecek gibi durmuyor. Sanki hepiniz burada saatlerce hareketsiz kalabilir gibi duruyorsunuz. Sashiki elindeki kunaiyi biraz daha Kodai'nin boynuna bastırırken akan kan miktarı da artmaya başlıyor. Tam bu esnada ise, Sashiki boşta kalan eli sana doğru savururken "Rai no Te! Şimdi Kodai!" diyor! Birden vücuduna gelen elektrik akımı ile kısa bir süreliğine de olsa dikkatin dağılırken, suratının bir karış ötesinde Kodai'nin tekmesini görüyorsun! Elektrik akımının etkisi hızla geçse de Kodai'nin tekmesine karşılık verebilme ihtimalini bir hayli düşürüyor. Bu sebeple de Kodai'nin tekmesini savuşturabilmek için yeterli zamanın olup olmadığı konusunda çok tereddütlüsün. Öte yandan yiyeceğin bu tekme ile, çizdiğin çemberin dışına çıkma ihtimalin de bir hayli yüksek görünüyor. Dolayısıyla kafanda tüm bu rehin alma olayının bir plandan ibaret olduğunu anladığında, aslında ne ile karşılaşmış olduğunu da daha iyi kavrıyorsun.

[Yukimura Shirou]

Sashikinin oyununa düşmemeye karar vermiş ve çemberden çıkmak yerine içeride kalmayı tercih etmiştim. Çünkü onun gerçekte böyle bir şey yapabileceğine inanmıyordum. Eğer bu oyuna kansaydım bu beni çok beceriksiz biri yapardı. Yinede Sashikinin hakkını vermek gerek planı ve sözleri oldukça etkiliydi. Onu birazda yalan söyleyerek hayatını mahvetmekle tehtit etmeme rağmen yılmamıştı.

Ayağa kalkıp konuşmamı yaptıktan sonra Sashiki pek mutlu gözükmüyordu. Hatta kunaiyi daha sert bir şekilde Kodai'nin bastırıp kesiğin büyümesine sebep olmuştu. O an acaba gerçekten Kodai'yi öldürmeyi planlıyor mu diye düşünmüş ve bu düşüncem yüzüme anlık ve derin bir kaygı olarak yansımıştı. Ama ben daha bir şey yapmaya yeltenmedecen önce Sashiki bir tekniğin adını söylemiş ve Kodai'ye seslenmişti. Ben daha tam olarak ne olduğunu anlamadan bir elektirik çarpması hissetmiş ve dikkatimi kaybetmiştim. Kendimi toparladığımda ise yüzümün hemen önünde Kodai'nin ayağıyla karşılaşmıştım.

Duruma bakılırsa tüm bu yaptıkları bir plandı. Kodai ve Sashiki'nin başından beri iş birliği yaptıklarını düşünmüyordum. Çünkü bir birleriyle bu planı konuşacak bir gizliliğe sahip olmamışlardı. Yani fısıldasaydı bile bunu görürdüm. O yüzden ya Sashiki ben fark etmeden mors alfabesi yada benzeri bir yöntemle Kodai ile iletişime geçmişti yada Plan tamamen anlıktı.

Kodai'nin yüzüme gelen tekmesini önlemek için çok fazla seçeneğim yoktu. Ne yaparsam yapayım o tekmeyi yiyecek gibi duruyordum. Ama tekmenin etkisini azaltmam pek ala mümkündü. Olabildiğince hızlı bir şekilde yaptığım Henge no Jutsu tekniğini kapatacaktım ve bacaklarımla dengeli bir duruş almaya çalışacaktım. Bu sayede Kodai'nin yüzüme gelen tekmesi göğsümle karnım arasında bir noktaya gelecekti. Çünkü Sashiki ile aramda neredeyse 40 cm'lik bir boy farkı vardı. Ayrıca tekniğimi bozar bozmaz sanki ağaca tırmanıyormuş gibi ayak tabanıma çakra gönderip kendimi yere sabitleyecektim.

[GM - Naruto]

Henge'yi bozduğun anda, tam da düşündüğün gibi Kodai'nin tekmesini göğsüne yiyorsun. Ayağında chakra biriktirmekte birkaç saniyelik bir gecikme yaşadığın için, biraz geriye savruluyorsun, ancak bu durum uzun sürmüyor ve sen ayaklarını yere sabitlemeyi başarıyorsun. Sashiki ve Kodai'nin planı da bu noktada sonlanmış oluyor ve onlar için bir başarısızlık sonucu doğruyor. Ne var ki Kodai'nin tekmesinin göğsünü acıtmadığını söylemen de yalan olur. Bir teknik ile birleştireceği tekmesi ile, kolayca insanların kaburgalarını kırabilecek gücü olduğu aşikar.

Kodai başarısız girişimi sonrası toparlanma sürecine girerken, Sashiki'nin de Shunshin no Jutsu ile aradaki mesafeyi kapatmaya çalıştığını görüyorsun. Kodai'den toparlanma süreci içinde olması sebebiyle saldırı yapma olasılığı düşük görünüyor, ancak Sashiki'nin Shunshin'i tamamlaması ile harekete geçeceği bir gerçek.

Kapalı konu

Gecikme için üzgünüm.

[Yukimura Shirou]

Planım sayesinde rahat bir şekilde yapmak istediğim şeyi başarmıştım. Yani yediğim tekmenin şiddeti bir hayli azalmıştı. Normalde bu tarz bir duruma düşmem pek mümkün değildi daha doğrusu bu tarz bir şey beni zora sokmazdı ama her şey beklemediğim bir anda hiç ummadığım şekilde gelişmişti. Ben Sashikinin blöfünden vazgeçip başka bir şey geçeceğini ve bu sırada da az önceki rehine durumu yüzünden Kodai ile tartışacaklarını düşünürken o beni paralize edip Kodai'nin önemli bir avantaj yakalamasını sağlamıştı. Ve Kodaide bu avantajı çok iyi kullanmıştı. Ama aramızdaki tecrübe ve temel becerilerdeki fark sayesinde bir şekilde bu durumdan da kurtulmuştum. Kendimi olduğumdan çok daha avantajlı bir konumda hissediyordum. Bu sadece şuanki durumla ilgili değildi. Geninler düşündüğümden daha yetenekli ve bir biriyle çalışmaya yatkındı bu gelecekte işimi kolaylaştıracak iki etmendi.

Kodai'nin tekmesinden biraz sürüklenerek kurtulmuştum ama çizgiyle aramdaki mesafe 3 m olduğundan neredeyse dışarı çıkacaktım. Tekme fazla şiddetli değildi o yüzden canım acımamıştı yada Kodai Sashiki gibi göründüğüm halime vurmayı planladığı ve hedeflediği nokta ile isavet ettiği nokta farklı olduğu için etkiisi azalmışta olabilirdi.

Çocukların yüzünde yaptıkları planın başarısızlıkla sonuçlanması dolayısıyla bir hayal kırıklığı beklemiştim. Fakat daha önce de olduğu gibi umduğumdan çok farklı bir şeyle karşılaşmıştım. Kodai durumun şaşkınlığı içerisindeydi ama kendini toparlaya bilecek gibiydi. Sashiki ise hemen bir jutsuya başlamıştı bile tahminimce aramızdaki mesafeyi kapayacaktı.

Genç bayanın hamlesini karşılamak için ilk önce sağ ayağımla az önce geldiğim çemberin merkez noktasına doğru bir adım atacak ve yine daha önce olduğu gibi çakra bağı yapıp yerimi sağlamlaştıracaktım. Daha sonra gerideki sol ayağımı yerden biraz yüksekte 180 derece savuracak ve bitiminde o ayağımıda uygun bir pozisyona sokup onlada çakra bağı yapacaktım. Planım basitti: Sashikinin benim arkama geçmesi mümkün değildi. Çünkü arkam çember dışında kalacaktı. Çıksa bile bana karşı bir sorun oluşturmazdı çünkü çember dışından saldırı yasaktı. Benim ayağımı savurmamla Sashikinin aramızdaki mesafeti kapatması hemen hemen aynı zaman aralığına denk geleceğini düşünüyordum. Bu sayede Sashiki kaçınmaya fırsat bulamadan savurduğum ayağımla çarpışıcak ve sağa doğru fırlayacaktı. Eğer ayak erimim yeterse bir ihtimal Kodai'yede isabet alabilirdim. Tekmemin gücünü mümkün olduğunca kontrollü bir seviyede tutacaktım. Amacım Sashikiye hasar vermekten çok onu çember dışına savurmaktı.

Önemli değil.

[GM - Naruto]

Her ne kadar Sashiki'nin hamlesi ile seninkinin hemen hemen aynı zamana denk geleceğini düşünsen de, Sashiki Shunshin no Jutsu'yu beklediğinden kısa sürede kesiyor ve aranızdaki mesafe birkaç metreye düştüğünde duruyor. Tabi bu esnada Kodai de boş durmuyor ve doğrudan saldırmak yerine Uma mührünü aktifleştirerek eline çamur kusuyor. Kodai'nin eline kustuğu çamur shurikenlere dönüşürken, Kodai sana 4 tane shuriken fırlatıyor! Sen bu shurikenlerden kolayca kaçabilecek gibi duruyorsun, zira shurikenlerin belli bir hedef doğrultusunda fırlatılmış olduğu söylenemez. Tabi bu noktada da devreye bir kez daha Sashiki giriyor ve "Jibashiri!" diyerek ellerinden elektrik akımını fırlatıyor. Bu elektrik akımı seni hedef almış gibi görünse de, işin rengi kısa sürede belli olmaya başlıyor ve elektrik akımı senin yerine shurikenleri hedef alıyor! Çamurdan oluşan shurikenler elektriğe karşı zayıf düşerek parçalara ayrılırken, her bir shuriken birkaç taş parçasına bölünerek sana doğru gelmeye başlıyor! Diğer bir deyişle, Sashiki her ne kadar shurikenlerin vereceği zararı düşürüyor olsa da, shurikenleri taş parçalarına dönüştürerek sana isabet etmelerini sağlamayı planlıyor gibi duruyor. İşin aslı da 20 kadar taş parçası üzerine geliyor ve bunların her birinden kaçman çok olası görünmüyor!

[Yukimura Shirou]

Sashiki'nin bir sonraki konumunu yaparak yaptığım hamlem boşa çıkmıştı. Çünkü Sashiki'nin Shunshin no Jutsusuna göre epey yavaş kalmıştım. Bu durum sonucunda da epey dezavantajlı bir pozisyona düşmüştüm. Bu sırada Kodai'nin fırsat bulup saldırmasından bahsetmiyorum bile. Benim açımdan kötü bir durumdu. Fiziksel yetersizliğim bir yana taktiksel olarakta yanlış hesap yapıp kendi başımı derde sokmuş ve avantaj elde edebilecğeim bir anı kaçırmış ce tam tersine zor duruma düşmüştüm. Tabi tüm suçda benim değild. Hamlem öncesindeki durumum düşünülünce yapabileceklerimin oldukça kısıtlıydı. Hele birde ikiye-bir dövüştüğüm ve sert hamle yapmadığım düşünülürse.

İkili iyi bir takım olmuşa benziyordu. Şuan için bu benim işimi zorlaştırsada takımın geleceğini düşündüğümüzde olumlu olmuştu. Bu antrenman için hedefim onların dövüş becerilerini geliştirmekti ama şimdi düşününce bundan çok daha büyük bir şeyi farkında olmadan başarmıştım. Takım olarak dövüşme becerisi kolay kolay öğrenilen bir şey değildi ve özellikle bizimki gibi bir birlerinden çok farklı insanların olduğu bir takımda bu çok daha zordu.

İşler benim için epey kötü gidiyordu. Hamlem boşa çıkınca Kodai bana shurikenle saldımıştı. Bundan kaçabilecek olsamda Sashiki Jibashiri'yi kullanarak onları ufak parçalara bölüm kaçınmamı imkansız hale getirmişti. Bu durumda daha öncede Kodai'nin tekmesinde olduğu gibi kaçınmaktan çok hasarı azaltacaktım. Şuanki durumumda bir yelken bezi gibiydim. Enlemesine genişçe açılmış bir yelken bezini vurmak kolaydı. Çünkü çok geniş bir alanı kaplıyordu. Ama onu 45 derece döndürüp ince tarafını taş attığın noktaya bakacak şekilde konumlandırırsan o zaman vurman gereken hedef kat be kat küçülmüş olurdu. Dolayısıyla vurman zorlaşırdı. Bende tam olarak aynısını yapacaktım. Taşlara dönük olan **göğsümü olduğum yerde 45 derece yana döndürüp mümkün olduğunca eğilecek ve kollarımla kafamı koruyacaktım. Bu işlemi yaparkende ayaklarımdaki çakra bağını koparmayacaktım. Her şey yolunda giderse doğrudan taşların geldiği noktaya bakan göğsüm yanlamasına bakacaktı. Böylelikle taşlar göreceli olarak daha geniş olan göğüsüm yada sırtım yerine omzumun olduğu hizada isabet edecekti. Buda isabet eden taş sayısını azaltacaktı. Çünkü taşlar bir nevi şarapnel gibi rastgele etrafa saçılmıştı. Yine aynı sebepten eğildiğimde de hedefi bir miktar küçültmüş olacaktım. Taşların etkisi geçince eski pozisyonuma geçecektim.

** Taşların bana göre hangi konumdan geldiğini kestiremedim. Yani göğüsüm mü taşlara doğru yoksa sırtım mı. Yaptığım hamle doğrultusunda bir nevi kulaklarım taşların geldiği yöne doğru bakacak şekilde vücudumu olduğu yerde 45 derece döndürdüm.

[GM - Naruto]

Kendini korumak adına vücudunun yan kısmını taşlara gelecek şekilde ayarlıyor ve yere çömelip başını kollarının arasına alıyorsun. Tam da istediğin gibi bu hamle ile taşların sana vereceği zararı minimuma indiriyorsun. Sadece birkaç taş omzuna çarpıyor ve bunlar da senin için çok büyük acılar yaratmıyor. Lakin kendini taşlardan korurken, öğrencilerine karşı savunmasız bir duruma düşüyorsun. Aldığın pozisyon itibari ile öğrencilerin tamamen görüş açından çıkıyor ve bu da onlara karşı büyük bir açık vermene sebep oluyor. Şanslı olarak bu açığı kullanmak sadece Sashiki'nin aklına geliyor ve kız bu sefer doğrudan senin üzerinde Jibashiri'yi uyguluyor! Kapıldığın elektrik akımı senin şu an için tamamen savunmasız hale getirirken, ayaklarındaki chakra bağının koptuğunu hissediyorsun. Bundan öte, Kodai'nin de harekete geçtiğini görmen ile, bu dövüşü çok uzattığını anlıyorsun. Artık masaya yumruğunu vurarak, öğrencilerini etkisiz hale getirmen gerektiğini fark ediyorsun. Aksi takdirde, Kodai'nin hamlesinin ardından Sashiki'nin hamlesi seni bu dövüşün dışında bırakabilir. Ufak da olsa bu ihtimal karşısında öğrencilerinin gözünde epey alçalacağın bariz.

Kapalı konu

Göğsün taşlara doğru, sonuçta olan biteni net bir şekilde görebildiğine göre sırtın olması muhtemel değil.