[Osui] Yolcu Yolunda Gerek

[GM - Naruto]

Gözlerini açtığın anda, bütün bir gece çamur içinde oynamaktan yorgun düştüğünü ve bu sebeple de çamurun içinde uyuduğunu fark ediyorsun. Üzerinde kurumuş olan çamur sana büyük bir ağırlık getirirken, yavaş yavaş yerden kalkıyorsun. Sana ağırlık yapan çamurlardan arınmanın ardından ise, şöyle bir etrafına bakıyor ve Güneş'in baya tepede olduğunu anlayabiliyorsun. Diğer bir deyişle, öğlene kadar uyumuş olduğunu anlıyorsun. Tam bu esnada ise kapının altında bir not buluyorsun. Gidip bu notu aldığında ise, notu bırakanın Miura olduğunu fark ediyorsun. Bildiğin kan ile yazılmış notta "Etraftakileri görünce paniğe kapılma. Gelen shinobilere benim adımı verebilirsin. Aradığın kişiler ise, Yağmur Ülkesi'nde." yazdığını görüyorsun. Kafanda bir harita yarattığında ise Yağmur Ülkesi'nin sana çok ters bir noktada olduğunu anlayabiliyorsun. Tabi sen nottaki kurumuş kanı ıslatıp onunla da oynama derdine düşerken, etrafta neler olduğunu da merak ediyorsun.

Daha odandan çıktığın anda, hemen karşıdaki duvara yaslanmış ve üzeri kanlı adamı görüyorsun. Feci bir şekilde yaralanmış duran adamın ise birkaç saattir ölü olduğunu anlayabiliyorsun. Kafanı koridorda çevirdiğinde ise, bu adam gibi onlarcasını görüyorsun! Derhal hanın alt kısmına gitmek için hareketlendiğinde ise, merdivenin bile cesetlerle dolu olduğunu görüyorsun. Keza zemin katta da cesetlerin hakimiyeti söz konusu. Bu cesetlerden bazıları dün akşam gördüğün kişiler, bazıları ise tamamen yeni tipler. Ancak bir şeyi net bir şekilde anlayabiliyorsun; bu handa kalıp da sağ kalan tek kişi sensin ve tüm bu adamların katili de Miura!

Kapalı konu

Gecikme için üzgünüm.

[Darai Osui]

Ve tabiki her yaramaz çocuğun olduğu gibi Osui de en nihayetinde çamurda oynaya oynaya uykuya dalmıştı. Sabah uyandığında her sabah olduğundan daha kirliydi pislik şinobi. Göz çapaklarını parmağına yapıştırıp ağzına götürdüğünde orada bile bol miktarda kurumuş çamur olduğunu fark etmişti. Aslında hoşuna gimişti bu durum Özellikle çapak ile kurumuş çamurun tadı çok hoş olmuştu. Fakat hareket etmek çok zor oluyordu kıyafetine yapışmış kurumuş çamurlarla.

Kıyafetine yapışan çamurlardan kendine has tarzıyla kurtulan pislik şinobi hancıya parasını ödeyip yoluna devam edecekken kapının altından içeriye doğru itilmiş Miura'nın yazmış olduğunotu fark etmişti. Ve tabiki bu notun kanla yazıldığını. Her ne kadar kanla yazış notlar diğer insanlara biraz ürkütücü gibi gelsede pislik şinobi için onlar sadece lezzetli görünüyordu. Notu okurken de aklında bu düşünce olduğu için ne yazdığını pek kafasına takamıyordu doğal olarak. sadece düşündüğü şey o kanları çamuruna katarak parti yapmak ve yolunun biraz uzuyacağıydı. doğal olarak acele edecekti.

Kağıdı cebine atıp odasından çıktığında ise kağıtta yazan bazı kelimelerin neyi kasettiğini anlamaya başlaıştı. Aşağıya indiğinde ise dün gece yaptığı şeyden dolayı çok büyük vicdan azabı ve pişmanlık duymaya başlamıştı. Miura'yı bıakmak sebebi ne olursa olsun hataydı ve pislik şinobinin hatasının cezasını bu insanlar çekmişlerdi. Miura ona iş verenlere ihanet etmişti ama bu sefer olanlarda suçun en azından yarısı Osui'deydi.

Bu arkadaşının öldürülmesinden daha büyük bir suçtu Osui'nin gözünde. Kendine kalacak yer veren hancıya ihanet etmişti bir nevi. İleriyi düşündükçe pislik şinobi daha da karamsarlığa kapılıyordu. Miura'nın yaptığını söylemesi yetmezse işler Osui için çok daha kötüleşebilirdi. Bir kaçak şinobi olmayı istemiyordu. O Kusagakure'nin pislik şinobisiydi ve öyle ölmek istiyordu. fakat şimdi ona inanmazlarsa işler berbat olacaktı. Hemen o ana aklına kağıt gelmişti. Cebinden kağıdı çıkarttığı gibi yalaya yalaya kağıdı ağzının içine atacak ve yutacaktı. Bunu yapmak onu biraz iyi hissettirmişti. Ama sadece biraz. Sırada ise yapacağı tek bir şey vardı. İnceleme şinobilerinin buraya gelmelerini bekleyecekti. Onlar gelincede gece Miura ile kapıştığını ama mağlup olduğunu ve devamını hatırlamadığını söyleyecekti.

out: oyun oynuyordum feci bağımlılık yapmıştı özür dilerim

[GM - Naruto]

Şehirdeki hareketlenmeyi dışarıdan gelen sesler ile anlayabiliyorsun. Hanın içinde, onca cesetle birlikte geçirdiğin saniyeler bile sana saat gibi geliyor. İçindeki vicdan azabı erimek bilmeyen bir buz dağı gibi tüm kanını dondurmaya yetiyor. Ancak yine de dinginliğini bir şekilde korumayı başarabiliyorsun. Bu sayede gelebilecek görevlileri beklemeye koyuluyorsun, ne olacağını bilemeden.

Çok geçmeden şehir iyice sesli hale geliyor ve hanın kapısı bugün ilk kez açıldığında, içeriye orta yaşlı bir adam giriyor. Ancak adam yerde yatan onca cesedi görmesi ile birlikte bağırarak dışarıya çıkıyor. Bu bağırış ise onlarca insanın hanın içine girmek için izdihama yol açmasına sebep oluyor. Elbette bu kadar kalabalığın olduğu bir noktaya bir shinobinin gelmesi de geç olmuyor.

Uzun boylu sıska bir shinobi içeriye girer girmez büyük bir şok ile etrafına bakıyor ve daha sonra seni fark ettiği anda hızlı bir şekilde bir kunai çıkarıyor ve "Ellerini kaldır pislik herif! En ufak hareketinde seni gebertirim!" diyerek bağırıyor sana. Şimdilik tüm bu olanların sorumlusu olarak seni gördüğü aşikar.

[Darai Osui]

Ölülerin içinde bekliyordu pislik şinobi. Psikolojisi o kadar bozuktu ki bu kadar ölü ve kanların olduğu ortamda hiç pislik yapmıyordu. Kendisini suçluyordu bir yandan diğer yandan ise kendini inandırmaya çalışıyordu suçlu olmadığına. Suçlu olarak anılmak istemiyordu Osui. Herşey bittikten sonra köyüne geri dönmeliydi. bıraktıkları vardı orda. Söz verdiği şeyler ve kişiler... Kaçak olmak istemiyordu. herşeye rağmen Kusagakure şinobisiydi o ve öyle kalmak istiyordu.

Şuan bulunduğu ortamdan kaçabilirdi aslında. Fakat bu sadece soru işaretleri bırakırdı. hem Osui'nin aklında hem diğer kişilerde. Belkide Osui yoktan yere endişeleniyordu. Sonuçta bu insanları öldüren O değil Miura'ydı. Osui de onu dudurmayı denemiş ama yapamamıştı. Evet pislik şinobi böyle düşünüp kendini rahatlatmaya başlamıştı. Böyle düşünerek tam birazcık rahatlamaya ve hatta burnunu karıştırmaya başlamışken içeri giren müşteri herşeyi karman çorman etmiş Osui'nin de burnundaki parmağının burnunu kanatmasına neden olmuştu. Adam çıkınca Osui ne yapacağını bilmez halde kalakalmıştı. Burnundan akan kanı parmağıyla durduruyordu o sorun değildi -hatta durumu ne olursa olsun o kanın sümükle birlikte pıhtılaşıp parmağına yapışacağını düşününce ağzının suları akıyordu- ama hanın kapısında oluşan izdiham onu endişelendiriyordu. Ve bu izdahama geln Kusagakure şinobisi.

Pislik şinobimiz tıpkı gelen şinobinin dediği bibi ellerini havaya kaldırmıştı. Ellerini kaldırırken parmağına yapışan sümüklü pıhtılaşmış kanı da ağzına götürmeyi unutmamıştı. Onun o tadı olmasa Osui belkide bu durumda konuşamayabilirdi. Fakat sümüğe yapışıp pıhtılaşmış kanın tadı Osui'nin iyi hissetmesine neden olmuştu. En azından az önceye nazaran biraz daha iyiydi. Elleri havadayken bağırarak konuşacaktı. "Bende senin gibi Kusagakure şinobisiyim. Adım Darai Osui. Ben burda hiç bir şey yapmadım bu insanları öldüren kişi Miura. Gldim onla dövüştüm ama elimden kaçırdım."