Hayalet'e Doğru.

[Shiomiya Kiyo]

Boynuna atladığım kişi benim boynumda sayılırdı şu an. Tek istediğim minnet göstergesi olarak sarılmaktı ama bu manyak çıldırmış pis sapık herifin aklından neler geçtiyse, sis bombası atmıştı yatak odasının tam ortasına. Zaten yanında garip garip şeyler yaşamaya başladığım bir erkeğin yatak odasında olmam yeterince sinir bozucu bir durumken daha da kötüleştirmişti bunu.

Şimdi pozisyonu hayal edin lütfen. Sırt üstü yatağa yapışmışım, ellerim tepemde Shiki tarafından kenetlenmiş, kendisi üstümde oturuyor. Oturduğu yer de yer hani, hey yavrum hey. Hafiften bir elektrik çarptı beni yine, "Anam" demeye kalmadan suratını suratıma iyice yanaştırdı inat yapar gibi, perçemi suratıma dökülüyordu. Bir şeyler söylüyordu ama boğuk boğuk duyuyordum, kafa gitti benim yine. Sıcak bastıkça basıyor, kızardıkça kızarıyorum, resmen suratımın rengini hissedebiliyorum. Hayır adam suratımın halini görüyor bir de, ne düşünecek? Bunun derdine beklerken hareketlenme başladı bende, fazla bir hareketlenme, değişik bir hareketlenme, lan nolur hareketlenme!! Şimdi olmaz! Ulan Shiki, ulan Shiki, dayarsan karpuz gibi ultra sıkı götünü benimkine olacağı buydu lan! Bari çabuk inse de hissetmese. Benim ki yani, Shiki inse de olur. İkisi aynı anda inse çok daha iyi olur. Tanrım n'olur bir şey kalkmasın, insin her şey. İNDİRİN HER ŞEYİ!! Donlar hariç.

Durumdan kurtulmak için salak salak şeyler düşünmeye başladım, köyün aynı sütyeni 3 hafta giyen terli kızlarını, bıyıklı kızlarını, obez kızlarını falan düşündüm. Ulan ne iğrenç kızlarımız var, sırf bu yüzden mi Shiki'ye halleniyorum acaba? Tabi adamdaki göt kızda yok ki! Bak gene gözümün önüne Erotik Shiki materyali geldi iyi mi. Tekrar kızlara dönmeye çalıştım ama nafile, Shiki'nin ünlü aktris Turukanu Shorai misali gözleri dikkatimi dağıtıp duruyor, beni sanki hipnotize ediyordu. Suratım artık kırmızının alabileceği en koyu tondaydı, fazla kan akışı yüzünden morarabilir veya minik damarları patlatıp suratımı kanatabilirdim. Sanırım böyle bir şey olması zaten durumdan kolaylıkla kurtulmamı sağlayabilirdi. Sahi, hala aynı haldeyim değil mi ben. Nefesimi mi tutsam? Yo, hayır morarırım öyle. En iyisi mi ben gözlerimi kapatayım ve demin ki gibi böğüreyim;

"SHIKI İN ÜSTÜMDEN HİÇ RAHAT DEĞİL!"

[Shiki Nishiyama]

Durduk yere atarlanıp bebenin üstüne çıkmıştım. Sonra da yüzüne yüzüne bağırmıştım. Yani bu arada yüzünü göremediğim için iyice yaklaştım çocuğa. Sisler de yavaş yavaş dağılmaya başladı. Niyeyse kıpkırmızı olmuştu. Gözlerimi kısıp olan biteni anlamaya çalıştım. "Cevap versene..." diye direttim çocuğa. Tamam desin anladım gitmiyorum desin istiyordum ama bu cevap vermek yerine kızardıkça kızarıyordu. Ne oluyor lan demeye kalmadan birden bağırdı bu. Bu sefer götüne sis bombası sokmadım merak etmeyin. Ellerini kollarını tutuyorum güvendeyim.

Üstünden inmemi ve hiç rahat olmadığını söyledi bu bebe. Bir şey anlamadığım için gözlerimi kısıp doğruldum üstünde. Ne demek istiyor ki bu? Acaba? Acaaaaba? LAN! Lan sinirden gözüm dönmüş resmen! Şimdi ben bu çocuğun üstünde oturuyorum, ama bir sorun bakalım neresine oturuyorum. Cidden ayıp ya! Sinirim tepeme binince götümü hissetmemişim herhalde. Bildiğin çadırı dikmiş bu bebe. Götümde hissediyorum yani. ULAN NE BİÇİM GÜN! Fark ettikten sonra tabi ki üstünde durup zıplayasım yok. Hemen indim üstünden. İnerken de "Lan... Var ya... Ben.... Senin..." tarzında homurdanıp sanki böyle bir şey olmadı varsaydım kafamda. Hiç bir şey söylemeden atarlı atarlı salona geçtim.

Gittim tekli koltuğa oturup kafamı da çat diye en geriye dayadım başladım tavana bakmaya. Hem sinirli, hem utanmış, hem de kafası karışık nasıl olunuyor diye sorarsanız işte böyle oluyor. Söyleyecek bir şey bulamıyorum yemin ederim ya. Şimdi beni korkutup sis bombası patlatmamı sağlaması üstüne ne diyebilirim ya? Bu herifle baya uzun senedir tanışıyoruz. Tamam gerzek bir bebe olabilir ama amına koyayım yapma işte ani hareket. Ani hareket yapmadan sevgi gösteremiyor musun? HEM İKİ ADAMIN BİRBİRİNE SARILARAK SEVGİ GÖSTERDİĞİ NEREDE GÖRÜLMÜŞ ALLASEN? Cidden çok sinirliyim bu konuda. Tabi sonra götümde hissettiğim sikini düşünmek gerek. Bu konu için özel yer ayırmalıyım.

Sakıncalı, yaşı tutmayanların okumaması gereken o hoş paragraf! Şimdi abi gerçekten sinirimden hiç fark etmedim bebenin kalkık çükünü. Sonradan da böyle değdiğini falan hissedince garip oldum. Ne bileyim ya. Kendime karşı aşırı dürüst olamıyorum. Kalkıp kaçmam en mantıklısı ve doğrusuydu. Çocuk 16 yaşında, ben 20. Reşit değil. Peki ya kendimi bıraksam ne olurdu? Orada açıp kendimi mi siktirirdim? Öf, söylemesi bile dünyanın en iğrenç şeyi gibi. Belki de ben... Çocuğu eğmiş, ben de arkasından... Hayal etmesi bile hoşuma gitse de aşırı derecede utanıyorum yaptığım şeyden. Üstelik dile getirmeye çalışmam bile kendimden nefret etmeme sebep oluyor. Acaba sis bombası atmasam, Kiyo bana sarılsa nasıl olurdu? Sırtını okşar mıydım? Sanırım kendime hakim olamaz ve elimden geldikçe çok temas sağlardım. Çünkü deminki gibi çok belirgin bir durumda olmazdık. Deminki durum baya baya rezillikti. Fakat Kiyo da fark etmiştir yani öyle bir şey düşünerek yapmadığımı. Hatta onu bırak da acaba şuan öyle şeyler düşünüyor mudur? Ya siki niye kalktı bunun? Of yoksa o da mı bir şeyler hissediyor? İşler iyice boka sardı ben bu bebeyi atıyorum ya siktir et hastalığını.

Şöyle 1 dakika falan tavana bakıp bunları düşündükten sonra kalktım ayağa hızlı bir şekilde. Sonra da balkona çıkıp topladım bunun 3 parça kıyafetini. Islaklardı tabi ki, daha yeni astım. Hiç umurumda değil! Balkondan da Kiyo'nun olduğu yatak odasına girip attım kıyafetleri kafasına. "Kararımı değiştirdim. Al kıyafetlerini de git. Yarın görev var erken uyuyacağım." dedim dünyanın en sert ve en duygusuz ses tonu ile. Arkadaş belki içten içe erkeklere ilgi duyabilirim ama kesinlikle bunu doğru bulmuyorum. Bu gece zavallı Kiyo'yu sikmeyeceğim. Bıraktım gitsin. Kuş gibi uçsun ailesine! Ama dikkat etsin şortu yolda düşerse tecavüze uğrayabilir. Ben sikmediğim için üzülürüm yani. Neyse.

[Shiomiya Kiyo]

Bu kalktı benim üstümden söylene söylene, kalktığı gibi cenin pozisyonu alıp arkamı döndüm. Ateşimin olduğu ve hastalandığım şu dakikalarda benim ufaklık kendisinden beklemediğim bir performans gösteriyor, başı dik alnı ak bir şekilde bekliyordu, durumun geçmesini beklerken Shiki de yatak odasından çıktı. Çıkması beni daha da rahatlattı, sanki tecavüz etti de işi bittiği için çekip gidiyordu. Lan ne diyorum ben? Of iğrenç.

Malum durum çok geçmeden sona erdi, erdi ermesine de bu sefer de yüksek ateşin getirisi baş ağrısını çekmeye başladım. "Of of"larken Shiki tekrar içeri girdi, lan sen daha yeni çıkmadın mı? Gene mi çorba getirdi yoksa? Abi sikse içmem ben çorba filan, defolup gitmek istiyorum burdan. Sikse zaten içemem de. Öhöm. Sikmeli sokmalı düşüncelerden kurtulmam lazım. Artık bir dahaki izin günümde mi giderim, yoksa görevden sonra mesaiye kalması için zorlayıp mı uğrarım, en yakın zamanda bir hocaya üfleteyim kendimi.

Niye gelmiş, neden gelmiş, elinde kırbaçla kelepçe mi getirmiş, napmış ne etmiş diye doğrulup bakayım, "yok sağol istemiyorum ben gideyim" diyeyim diye kalkmıştım, bir baktım benim yamuk yumuk kıyafetlerimi getirmiş. Abi size yemin ediyorum o tişörtün rengi yıkamadan önce farklı bir renkteydi. Kararını değiştirdiğini defolup gitmemi ve gerizekalı bir fahişe gibi davranmamam gerektiğini söyledi. Başka zaman olsa, birbirimize durduk yere hallenmemiş olsak, "Abi alınıyorum ha, alt tarafı koltuğuna sıçtım mutfağına osurdum sehpanı kırdım götüne dayadım, niye öyle diyorsun şimdi?" der pişkin pişkin misafirliğime devam eder gece 3'te eve dönerdim. İsabet oldu gitmemi istemesi. Ama yine de liseli kız tribine girip alındım. Hormonlar dengesiz ben napayım? Deli çağımdayım, bıyıklarım yeni terliyor, ne normal olabilir ki bende? En iyisi mi ben üstüme gelmeyeyim fazla.

Şimdi ben bunun kıyafetleriyle gidemem. Bir; evde kesin kıyafetlere hallenirim, iki; yolda donum düşer millet bana hallenir, üç; kıyafetleri geri getirdiğimde Shiki bana hallenir. Veya kıyafetlerde tuzak olduğunu düşünüp götüme floresan sokabilir. Zaten derdim bol bir de emanet kıyafetle bi dert daha almayayım dedim, gittim banyoya üzerimdekileri değiştirdim. Emanet kıyafetleri çamaşır makinasının üstüne buruşuk şekilde bırakırken küveti gördüm ve bu evde yaşadığım güzel anılar aklıma geldi. Anılar? Ne anısı ulan, alt tarafı öğlen geldim lanetin girdiği eve, akşam dönüyorum, götü kaptırmadığıma dua etmem gereken yerde duygusallaşıyorum, kocasını evini terk eden kadın triplerine giriyorum. Sonra gözüme o lanet kalıp sabun çarptı. Seni şerefsiz haysiyetsiz pis mahlukat sabun! Elime alıp atacaktım sonra vazgeçtim. İçimde bu kalıp sabuna karşı anlamsız bir nefret var, umarım Shiki gece bu sabuna delik açıp mastürbasyon yapar, hakediyor kodumun sabunu.

Banyo kapısını kapatmadan çıktım, annemin en nefret ettiği huyumdu bu, "kapısız köyden mi geldin mendebur? çıktığın kapıyı kapatmayı bilmez misin sen?" derdi hep. Çıkış kapısına doğru üzerimde ıslak kıyafetlerle yöneldim, zaten hastalanmışız, iyice hastalanalım be! Damdan dama koştururken kururlar gerçi. Ayda yılda bir eve erken gidiyorum, bari erkenden yatayım da hastalığım geçsin diye düşünürken dış kapıyı açmıştım bile. Çıkmadan Shiki'ye seslensem mi seslenmesem mi bilemedim, kafamı çevirip yatak odasına doğru baktım, kapısı kapalıydı. Demek ki ben çıktıktan sonra kapıyı kapatmıştı, kapının altından loş bir ışık süzülüyordu. Salona döndüm, camdan süzülen sokak lambalarının ve ayın ışığı yerdeki bir kaç unutulmuş cam parçasını aydınlatmıştı. Seslenmedim, kapıyı olabilecek en sessiz şekilde kapattım ve gittim.

ooc: ay bitti lan