Ayrılış

[Shiro Akira]

Evet mutlu olabilirsiniz çünkü tüm planlarım suya düştü. Bu adama karşı direnmenin bir faydası da olamıyacaktı. Korkutucu ses tonu bile buradan kaçıp bir yerlere saklanmayı istememe yetiyordu. Yeni bir şey düşünmem gerekecekti fakat adamın karşısında bunlar mümkün değildi.

Kafamı yere eğip adımlarımın beni çıkışa götürmesi en iyi fikir olacaktı ki uygulamaya başladım. Geldiğim basamakları inerek kapının önüne kadar indim. Yine aynı hisler vardı içeride bir tek benim sesim. Bu hisler de inişimi daha çok bir kaçışa çevirmişti zaten.

Sonunda bahçedeydim. Yağmur kapüşonumu ritmik bir sesle dövmeye başlamıştı. Bense görünmeyecek bir köşeye geçmek için fırsat arıyordum. Onlarca insanın bana baktığı hissiyle şuan baş edemezdim. Belki gözümden birkaç damla yaş dökülür ve tüm zayıflığım gözler önüne serilirdi.

Yeni bir fikir bulmam gerekiyordu artık. Beni bu cehennemden dışarı atacak bir fikir. Hemde beynim acele etmekte biraz kararlı olmalıydı ki daha fazla zaman kaybetmek istemiyordum. Kafamı ön eğdim ve zamanın geçmesini bekledim. Aslında o anlarda zamandan başka bir boyutta gibiydim. Dakikalar sonunda başımda bir ampul yanmıştı. Aslında olabilirdi ve mantıklıydı fakat biraz daha zordu. Bir karavana eşlik ederek çıkabilirdim. Rütbem onları ikna etmek için yetebilirdi. Hem de cebime para girme fırsatı da doğardı.

Bu fikir vücudumdaki her hücreye işlemişti. Ruh halimi bile düzeltmiş olabilirdi. Sadece karavanların durdukları noktayı bulmam gerekiyordu vede birini ikna etmem. Aklımda bir yer vardı aslında ama hala oradan mı beklediklerine emin değildim. Yanılıyor olmalıydım ama birine sormak fikrinden çok bakınarak gitmek daha çok bana göre geliyordu.

[GM - Naruto]

Köy meydanına inerek buralarda konaklayan veya günü birlik gelen tüccarları aramaya koyuluyorsun. Aslında kendilerini hemen belli eden tüccarlar doğrudan dikkatini çekse de, ilk olarak kendine uygun birini bulabilmek için bakınmaya başlıyorsun. Kafanda planın oturmaya başlıyorken, ilk olarak bir tüccarla anlaşmayı ve daha sonra da bu konuda üstlerini bilgilendirmen gerektiğini biliyorsun. Aslında doğrudan bir görev için başvurman halinde, bir eskortluk görevine atanabilmen mümkün. Ancak yine de bu durumun net bir şekilde belli olmaması sebebiyle ilk olarak tüccar ile anlaşmak daha makul ve mantıklı görünüyor. Bu yüzden de yaklaşık bir saat kadar köy meydanında dolanıyor ve kendine uygun tüccarlar arıyorsun.

Bir saatin sonunda kendine hedef olarak 4 farklı tüccar seçiyorsun. Bunları ekonomik durumlarına ve duruşlarına göre özetlemek gerekirse;

1 numaralı tüccar zengin ve büyük bir at arabasına sahip duruyor. Ukala bir tip olduğu belli olsa da ürünlerini satmak için konuşmasını karşısındaki kişiye göre ayarlayabilen biri. Ukalalığını göz ardı edersek profesyonel bir tüccar olduğunu söylemek mümkün.

2 numaralı tüccar orta halli ve yaşlı biri. Yanından kendisine yardımcı olan biri bulunuyor, ancak bu kişinin yaşlı tüccar ile bir akrabalığı yok gibi duruyor. Çünkü yaşlı adam yardımcısına sürekli emir kipi ile sesleniyor ve bu adam da yaşlı tüccarın bir dediğini iki etmiyor.

3 numaralı adayın bir kadın. Orta yaşlarda, sarışın ve zorlarsak güzel denebilecek bir tip. Genelde cazibesini kullanarak satışlarını yaptığını söylemek mümkün. Ancak yine de diğer tüccarlar ile kıyaslandığında amatör olduğu belli. Kadın yanında ise, muhtemelen koruması olduğunu düşündüğün iri ve ağzını bıçak açmayan biri bulunuyor.

4 numaralı tüccar ise, 3 çocuktan oluşan bir topluluk. Yaşıt gibi duran bu çocuklar 15 yaşlarında var ya da yoklar. Epey haşarı tipler olduğunu söylemek mümkün ve ufak tefek hırsızlıklarını da yakalayabiliyorsun.

Bu tüccarlar dışında kalan tüccarların senin işine yaramayacağını düşünüyorsun. Bu sebeple de bu dört tüccardan birini seçerek kafandaki planı uygulamaya koyman mümkün görünüyor.

[Shiro Akira]

Bu sefer zihnim benim yanıltmamış ve doğru yere gelebilmiştim. Fakat birine yanaşmadan önce etrafa bakınmak önemliydi. Hem kendime uygun birini seçer hem de yapmam gerekenleri bir sıraya sokardım. Önce biri ile anlaşıp sonradan önümdeki tüm engeller kaldırıldığı için rahatça bilgilendirmemi sunar ve rahat bu yerden kaçardım.

Bir saate yakın bir süre boyunca tüm yüzleri incelemiş ve kendime uygun altı aday seçmiştim. Altı aday olması çok fazla seçenek ve bir o kadar kararsızlık gibi gözüküyordu ama benim altı dediğime bakmayın siz. Aslında dört ama altı. Karmaşık bir durum işte en iyisi 4 tüccar grubu demek. Zengin, yaşlı, kadın ve hırsız çocuklar. Detay vermeden yapabilecğim en iyi tahlil bu olabilirdi.

Sırayla önlerinden geçip bir alıcı edasıyla incelemiştim hepsini. Zengin dediğim adamın büyük bir arabası vardı ve onunla konuşmam benim için sorun yaratan bir durum oluştururdu ki onu direk eledim. Sırada yaşlı vardı, yaşlı dediğime bakmayın aslında iki kişiler adamın ayak işlerini yaptırdığı bir yardımcısı duruyor. Üçüncü sıra sarı saçlı kadın ve onun çam yarması eşlikçisi. Olası bir koruma görevini zaten kaybettiğim ilk bakışta belliydi aslıda. Onu listey almış olmamda bir sorun var.

Ve de son sırada bahsetmem bile gerekmeyen hırsız görünümlü çocuklar vardı. Önümde iki seçenek vardı yaşlı adam ve zengin tüccar. Seçimimi yaparken isteklerim dişinde işin maddi boyutu da girmiş olmalıydı ki kendimi 1 numaralı adayımın yanına yaklaşırken buldum.

Evet Chou'nun binasından çıktığımdan beri daha iyiydim. Fakat daha iyi olmam iyi olduğum anlamına gelmiyordu. Hayatını kelimelerle kazanan birinin yanına doğru ilerliyordum ve normal bir insan gidip konuşmaya filan başlardı fakat ben karşısında kazık gibi dikilecek imajı sergiliyordum. '' Merhaba. Immmmm... Ben şey için... Sizin gibi birinin yanında yeterli sayıda koruma göremedim ve ben düşünmüştüm ki... ''

Huhuhu! Yaşasın! Heyecan kat sayım tavan yapmıştı ve ben başladığım cümleyi bile sonlandırmayı başaramamıştım. Ama niyetimi belli etmiş olmalıydım konuya öküz gibi girmeye denememden dolayı. Beni anlayacaktı, emindim. Emin olmak zorundaydım hatta. Tek umudum bu adamın ağzından çıkacak cümlelere bağlıydı.

[GM - Naruto]

Her ne kadar zengin tüccarın yanına gelip ona zor da olsa birkaç cümle edebilsen de, tüccar sanki bir sinek vızıldamış gibi eliyle bir hareket yapıyor ve "Sie." demekle yetiniyor. "İnsan en azından bir yüzüme bakar!" mantığı ile zengin tüccarın küçük çaplı aşağılamasından sonra, kendine yeni hedefler seçmen gerektiğini fark ediyorsun. Ya da burada kalıp şansını tekrar denemen de mümkün.

[Shiro Akira]

Kale bile alınmadım, adam için sinek vızıltısından başka bir şey yaratmadım. Güzel bir durumdu açıkçası fakat yüzüme bakaydı iyiydi. O '' sie '' cevabını gözlerimin içerisine bakarak vermesini tercih ederdim. O aciz ve şekilden şekle girmiş vücudumu görseydi bu cevabı verebilir miydi görmek isterdim.

Adama acıyarak onun yanından uzaklaşmışım. Evet ona acıyordum. Egosu yüzünden bir canlıya sinek muamelesi yapabilmişti. Chou binasında da aynı durum vardı fakat onlar kaçma sebebimdi zaten. Bir gün bir sinekten fazlası olduğumu öğreneceklerin de pişman olacaklardı. Geçmişe gidip tüm yaptıklarını değiştirmeyi hayal edicektiler. Ama onların kiside hayalden öteye geçemeyen acizlikler olucaktı.

Tekrardan şıklarımı gözden geçirmeye başlamıştım. Artık zengin adamın göz mesafesinden uzaklaşmış sayılırdım. En başından yaşlı adama gitmem gerektiğini biliyordum ama çulsuzluk durumu beni oraya itmişti. Adımlarım yaşlı adamın yanına doğru ilerlerken yapacağım konuşmaya hazırlanmaya başladım. Daha doğrusu fikir üretmeye. Bu sefer fark edilmeliydim. Şu bişey bişey yaptığımın köyünde beni fark eden insan bu adam olmalıydı.

Ve evet yaşlı adamın yanındaydım. Tahmin edilebilecği gibi kazık gibi duruyordum. Yol boyunca kendimi ifade edebilcek cümleler bulamamıştım. Bu yüzden kendimi tekrar edip geçenki konuşmama benzer kelimeler kullanmalıydım. '' Merhaba Ossan.... Ben şey için gelmiştim... Yolculuğunuzda size eşlik edebilirim diye düşünmüştüm ''

[GM - Naruto]

Her ne kadar yaşlı adama cümlelerini söylesen de, yaşlı adam sana cevap vermek yerine, ilk önce yardımcısına birkaç emir yağdırıyor. Onu oraya koyma, bunu böyle yapma gibi emirlerinin ardından ise sana göz ucu ile bakıyor ve sonra tekrar yardımcısının yaptığı işlere bakıyor. Aradan yarım dakika kadar geçiyor ancak sen hala bekliyorsun. Bu sırada yaşlı adam da bir kez daha sana göz ucuyla bakarken "Bana eşlik etmene niye ihtiyaç duyayım ki?" diyor sana umursamaz bir şekilde. Ama içinde, bunun bir umursamama olmadığını ve adama tatmin edici bir cevap verirsen seni yanında götürebileceğini söyleyen bir ses duyuyorsun.

Kapalı konu

Gecikme için üzgünüm.