Han içindeki insanlara bakmaya başladığında, burada Miura dışında tanıdık bir simaya sahip olan birini görmüyorsun. Bu da sana Miura'nın şu anda tek başına olduğunu gösteriyor, en azından sen öyle düşünüyorsun. Bu sebeple de Miura'nın seni takip etmesini söylemenin ardından, hızlıca odana doğru gitmeye başlıyorsun. Ancak tam bu anda heyecanın ile yaptığın yanlışı fark ediyorsun! Hancı sana bir oda vereceğini söylemiş olsa bile, hangi oda olduğunu bilmiyorsun ve bilsen bile, odaya girebilmek için kilidi açacak anahtarın elinde bulunmuyor. Yani bu hızlı hareketin sadece dikkat çekmene sebep oluyor, hepsi bu. Kafandaki planın suya düşerken, birkaç metre arkandaki Miura'yı ve elinde salladığı anahtarı görüyorsun. Miura sana doğru adımlarken "Çok mu heyecanlandın?" diye soruyor o donuk suratı ve sesiyle. Şu an abazalıktan duvara tırmanacak olsan bile, Miura'nın bu duruşu ve konuşması seni etkileyebilecek gibi durmuyor. Aynı şekilde, bir etki doğurması gerekse bile, Miura'nın senin üzerindeki etkisini düşününce, böyle bir olasılık mümkün görünmüyor.
Miura yanına yaklaştıkça, sen de genjutsu şüphesi ile hareket ediyorsun. Ancak herhangi bir genjutsunun varlığına işaret eden bir durum olmadığı gibi, olası bir genjutsu kurtulması girişimin için odaklanman gerektiği için, bu odaklanmaya yetecek süren ve yalnızlığın bulunmuyor. Lakin senin için en büyük avantaj, Miura'nın seni henüz tanımamış olması oluyor. Hanın koridorunda ilerlerken Miura'nın sana "Daha önce seni görmüş müydüm?" diye sorması ise, bu düşünceni tamamen kanıtlıyor. Kısa adımların sonunda bir odanın önünde duran Miura anahtarı sana fırlatıyor ve "Odan burası." diyor kendine has üslubu ile.