İsim: Uchiageru Sarubia
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.62
Kilo: 49-52
Köy: Ishigakure
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Koyu tenli arkadaşları arasında, soluk teni yeterince dikkat çeker. Ancak onu asıl tanımlayan renk kırmızıdır. Makyajı ve kıyafetlerine kırmızı tonları hakimdir. Kıyafetindeki çeşitli ayrıntılara önem verir.
Kişilik: Araştırmaya gönülden bağlı gibidir. Kitap okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi çok sever. Tek boş zaman etkinliği de kitap okumaktır. Bunun dışında araştırmayı ve öğrenmeyi bir ödev gibi görür ve bundan zevk alır.
Fiziksel temastan hiç hoşlanmaz. Gerekmedikçe kimseyle tokalaşmamış ve ya sevgilisinin elini hiç tutmamıştır. Bunlar bir yana, bir takım arkadaşına yardım ederken bile karnında hissettiği ağırlık yüzünden bu yönünden nefret eder. Bir gözü kör ya da bir kulağı sağırmış gibi kendini eksik hisseder. Zaten insanlarla iletişimi sınırlıdır ve görevlerde de başka shinobilerin bu eksikliğini bilmesinden çekinir.
Sosyal ilişkilerinde gerekli saygıyı esirgemez. Ne eksik, ne fazla ancak her daim saygılı.. Bu tavrı, teninin beyazlığına rağmen kendini bir Ishigakure'li olarak kabul ettirmiş olmasındaki en büyük etkendir. İnsanları kendisine alıştırmayı başarmıştır. Bunu da şimdiye kadarki tek başarısı olarak görür.
Olumsuz bir tartışmada kendisine söylenen her lafı sineye çekebilir. Kendisini bir tartışmaya sürüklerse... Genellikle uyumlu olmaya çalışır ve katılmadığı bir duruma dahi nadiren ses çıkartır. Bir kenarda durup muhabbeti dinlemeyi ve gerekmedikçe de dahil olmamayı seçer.
Shinobi olarak yapılması gerekeni ne eksik ne de fazla olarak yapıp görevini tamamlamayı ister. Bu disiplinli olduğu yegane konudur. Sırtını kimseye yaslamaz, diğerlerinden de aynısını bekler.
Özgeçmiş: Sarubia, tamamen sıradan bir ailenin en küçük çocuğu olarak doğmuştur. Kendisinden büyük üç ağabeyi de çeşitli işlerle uğraşır. Ailenin uzaktan yakından shinobilerle hiçbir alakası olmamıştır. Ancak Sarubia, doğumuyla bu sıradan aileye oldukça farklı bir renk katar. Teninin rengi aşırı derecede sağlıksız ve solgun görünmektedir ve bununla da sınırlı değildir. Kız dokunma duyusundan tamamen yoksun olarak doğmuştur.
Kardeşlerinden biri taşları oyup işleyerek minik heykeller yapmaktadır. Sarubia da kendini bildi bileli evi süsleyen bu heykelleri hayranlıkla inceler ve aynı sanatı ağabeyinden öğrenmeyi ister. Ancak büyümeye başladıkça kendisindeki eksikliğin daha da hissedilir olduğunu anlar. Ellerine çeşit çeşit taşlar alır, onları inceler, işlemeye bile çalışır. Ancak farklı farklı da olsa bütün taşlar ona aynı gelmektedir. Taşların çeşitli dokularını görüp bilir ancak nasıl hissettirdiğini bir türlü anlayamamaktadır.
"Taşların ruhunu dinlemelisin. İçinde ne sakladığını sana anlatırlar. Lakin onların seslerini kulaklarınla duyamazsın, narince ellerine fısıldarlar."
Büyüdükçe kendini daha fazla boşlukta görmeye başlar. Onun için dokunarak hissetmek hayal gücünden ibaret kalmıştır. Kendine güveni daha çok kırılır ve hiçbir işe yeterli olmadığı düşüncesi kafasına yerleşir. Yine de Sarubia yalnız değildir. Köy halkının garip bakışlarına maruz kalıyor olsa da abileri tarafından sürekli korunur ve ilgi görür. Ancak en büyük ağabeyinin bütün aileye ısrarlarıyla birden akademiye gönderilir.
Sarubia başta bu durumdan hiç hoşnut olmaz. Kendini fiziksel olarak asla yeterli görmemiştir. Ancak shinobilik hakkında daha çok şey öğrendikçe, kendine bu rotada bir yol çizebileceğini anlar. Akademiyi bitirdikten sonra, insanların kendisine yönelen bakışlarındaki değişimi de fark eder. En önemlisi, ailesinin ona daha da fazla değer verdiğini düşünmeye başlamıştır.
Ancak köy sınırları dışına çıktığı görevler, karşılaştığı tehlikeler Sarubia'nın büyümesine ve pek çok şeyin farkına varmasına neden olur. Dışarıda ailesi yanında yoktur. Ağabeyleri de yanında yoktur. Dışarıda kendisine kalkan olacak kimse yoktur. Herkesten daha savunmasızdır. Bunun farkına vararak kendine bir yol çizmek yerine, olduğu yerde daireler çizmeye başladığının da farkına varır.
On sekiz yaşında, chuunin rütbesine yükseldiği sıralarda, Sarubia'nın hayatında büyük değişimler gerçekleşir. Ailesi iş durumları yüzünden köyü terk etmeyi planlamıştır. Büyük ağabeyi dışında herkes Sarubia'nın da onlarla geleceğine emin gibidir. Ancak ağabeyinin beklediği gibi Sarubia artık kendi yolundan gitme kararını vermiştir ve amaçları için köyde kalması gerektiği kararını verir. Yine ağabeyinin desteği ve inancı sayesinde, tek başına Ishigakure'de kalıp, ünvanına yakışır şekilde hizmet etmeye devam eder.
Amaç: İnsanlarla arasındaki mesafeyi en doğru noktada korumayı öğrenmiştir. Ancak aynı şey düşmanları için geçerli değildir. Fiziksel olarak kendini eksik hisseder ve bu eksikliğini ölene kadar gideremeyeceğine inanmıştır. Ancak shinobi olarak üst noktalara tırmanmak ve köyüne hizmet etmek en büyük amacıdır. Bunun için de kendini koruyabilmeyi ve en doğru noktadan savaşabilmeyi öğrenmeyi ister. Kendini daha fazla keşfedip, bulunduğu noktadan ileriye gitmesini sağlayacak her şeyi keşfetmeyi amaçlamaktadır.
Eksiklik:
Eksik Çalışan Duyu – 25GP
Sarubia'da doğuştan gelen bir hastalık vardır. Deri altındaki sinirleri işlevlerini tam yerine getiremez. Dokunduğu hiçbir şeyin dokusunu hissedemez.
Profil
Güç:2
Çeviklik:4
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:7
Zeka:7