Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.88cm
Kilo:80kg
Köy: Kusagakure
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm: Beyaz saçları ve buz mavisi gözleri saçlarına göre nispeten daha kırık beyaz bir tende can bulur. Genellikle mor tonlarda, klasik bir japon hakaması ile gezinir. Ortalama boyu ve kilosuyla tam normalliği yakaladım derken her yerde ilk bakışta farkedilmesini sağlan beyaz saçlarından kurtulamaz. Gözlerindeki maviliğin canlılığına rağmen net ve sabit bakışlara sahiptir. Yüzünde kaşlarının başlangıç noktasında kırmızı renkli iki nokta izi bulunur. /kaguya kimimaro- düşünülmektedir/
Kişilik: Mikauzi hayatı boyunca yaşadığı şeylerden edindiği bilgi ve birikimi gerçek anlamda umursayan ve hayatını bu olgulara göre şekillendirmeye çalışan bir shinobidir. Doğumundan bu yana evlatlık olarak büyüdüğü için her an etrafında olan biten herşeyin özünü süzme isteği ile donatılıştır.
Fazlaca ve etkili düşünebilen biri olduğu söylenebilir ayrıca detaycılığı ve bazen kaderciliği kendi içinde çelişse de genel olarak hayatta dengeyi bulmayı amaç edindiğinden sosyal olarak çokta büyük sıkıntıları yoktur. Arkadaş ortamında çok fazla konuşan yahut konuşkan sayılamayacak biri olduğunu söylersek yalan olmaz fakat herşeye rağmen hakkını ve haklı olanı kendi doğrularınca savunmaktan asla geri durmaz. Hırçın biri sayılmasa bile savunduğu şeyler için tutku ve öfke ile dövüşür, hayatında girdiği kavgaların hepsinde bir amaç ve anlam olduğunu düşünmektedir ve ufak bir kavga ile ağır ağır demlenen bir çay da onun için aynı derecede özen gösterilmesi gereken şeyler arasına girmektedir zira en başka ikisi de anlamlı bir amaca hizmet ediyordur, aksi bir durumda mikauzi zaten o kavganın içerisinde bulunmuyor olurdu.
Kendisine yapılan iyiliği ve kötülüğü asla unutmayan insanlar tanımışsınızdır. Mikauzi'de onlardan biridir fakat kendisine yapılan kötülükleri çokta umursamaz zira kendi içinde bulunduğunu bildiği vahşi bir canavarın(Yok artık 9kuyruk dediğinizi duyar gibiyim öyle değil sadece duygusal olarak düşünün) varlığını çok küçük yaşlardan bugünlere kadar bildiğinden bazen gerçekten kendisine yapılan haksızlıkları ve kötülükleri hakettiğini düşünmektedir.Bu mazoşist tavırlarına çokta takılmazsak genel olarak huzurlu ve ifadesiz görünür. Yürüyüşünde klasik japon hakamalarının genel sınırlandırmalarından kaynaklanan bir küçük adımla yürüme söz konudur. Yere sağlam basar ve acelesiz fakat sakin adımlar ile yürür, hiç bir şey için fazlaca heyecanlanmaz yahut heyecanını gösteremez.
İnsan veya hayvanlara eziyet etmekten hiç hoşlanmaz fakat öldürmek ile ilgili bir sorunu yahut takıntısı yoktur. Her gün güneş batarken veya sonrasında boş bir vakit yaratıp balık tutmaya gitmek en büyük hobisidir hiç tutamasa bile kendisini küçük yaşlardan beri asla alamadığı yegane uğraşı budur. Bir diğer hobisi ise kavga etmektir fakat bunun için arandığı hiç olmamıştır. Gerçi kavga etmek olgusunu bir hobi olarak düşünmekte saçma geliyor kulağa Mikauzi için.. evet kavga etmeyi sever fakat bunu bir yandan ideal bir amaç uğruna yapmalıdır ve kendince bir kaç olguyu tiklemeden o kavgaya girmeyeceğinden aslında giriştiği bir kavga onun için ödül konumuna ulaşmaktadır. Kavga etmeyi seven fakat kavgacı olmayan bir insan tanımamışsanız bir kaç gün içerisinde tanışacaksınız.
Özgeçmiş:
Doğduğu gün gözlerini ormanın içerisinde açmış bir bebektir o. Kendi kordonunu kendi kesecek yeterli ekipmanı olsa belki onu da yapabilirdi fakat bunu, onun yerine yapan birilerini yahut birini hiç tanıyamadı. Kendini bildiği ilk anlarda Shimui adlı yaşlı bir balıkçının oğluydu.. Sonra bir kaç yıl torunu oldu ve sonrasında evlatlık. Evlatlık olduğunu öğrendiği an tam da shimui'nin toprak olduğu ana denk düşmekteydi. Shimui genel itibari ile çokça katı bir adam olmasına rağmen Mikauzi'ye bir kez hariç ne gereğinden çok sert ne de çok yumuşak davranırdı. Tatlı sert bir adamdan da beklenileceği üzere demir gibi bir çocuk yetiştirmiş olduğunu düşünüyordu fakat bilirsiniz ki demir pas tutardı ve bulundukları yerde sudan daha çok sadece çimen vardı. Bu Mikauzi için, önceliklerinin hızlıca değiştiği o ilk kırılma anına denk gelmekteydi. Shimui artık ölüydü kendisi bir chuunindi ve yapması gerekeni yapabilecek miydi ?
Yapması gerekeni yapan biri olarak doğmuş olsaydı daha bebekken kendi kordonunu kendi keserdi lakin parmakları çok minikti, o minik parmaklar şimdi geniş gövdeli bir çınarın ince dalları gibi esnek ve sağlamken bunu başabileceğine olan inancı bir gün öleceğine olan inancından bile kuvvetliydi. Zira yıllar yılı her sabah güneş doğmadan kalkıp ağ seren, güneşin ilk ışıkları ile bir önceki günün ağlarını çekip üzerine tamir eden gene kendisiydi bunlarda yetmiyormuş gibi akademideki dersleri kaçırmıyor ve her gün minimum üç öğün yemek hazırlıyordu. Belki sadece bunlar bile zamanı geldiğinde onun, yapması gereken şeyleri tek bir soru bile sormadan yapacağının teminatı olabilirdi.
Shimui'den sonra o klübeyi adam etmek daha kolay olsa bile orada nefes almak bazen gerçekten zor olabiliyordu Mikauzi için. Büyük ihtimalle bu sebepten olacak ki her gün belkide balık bile tutmadan ve hatta bir şeyler yemeden önce ilk işi görev kağıtlarını kolaçan etmek oluyordu. Normalde onu tanıyanların bile yadırgadığı bu değişim belkide geleceğini huzurlu ve rahat ortamlarda sıkıntıdan ve dertten uzakta yaşamaktan öteye gözlerini ilk açtığında onu hayata bağlayan ilkel güdülerinin peşine, vahşiliğinin girdabına sürükleyecekti.. /16 ya kadar bu kadar yeter/
Amaç: Amaçlarını hayatının akışına bırakan içindeki bu ergenlik gücünü koruyarak karakterin yaşlandığını, aldığı yaşlarla beraber jouninlik mertebesinde bir ton kan gölü ve savaştan sağ yada sakat ayrılmış olarak yeni öğrenciler eğittiği bir alternatif evrende yazı yazıyor olmayı amaçlıyorum.. Mikauzi'ye gelirsek bir şeyi bir diğerinden çokta fazla amaçlamadığı kesin fakat mutlaka köyüne kendi imzasını atacak bir shinobi olmayı amaçlıyordur.
Eksiklikler: -
Profil
Güç: 4
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:7
Varlık:2
Zeka: 7