Birkaç Günlüğüne Evde Yokum

[Darai Osui]

Koridora girdiği anda Osui'yi bir düşünce almıştı. Geçen sefer olanları hatırlıyordu. Temizlik kokusunu şimdiden burnunun derinliklerinde hissetmeye başlamıştı pislik şinobi. Sanki deplasman maçına çıkar gibiydi.ve sevilmediği bir sahada deplasman maçına çıkıyordu. Herşey onun alehineydi. Tek tesellisi ise odada bir yerlerde mutlaka bir izin kalmış olabilme ihtimaliydi. Kapı temiz görünüyordu ama odanın içinin bu kadar temiz olamayacağını düşünüyordu. Hedoro no jutsunun ardından nasıl bir alev topuyla yandığını kendi gözleriyle görmüştü. Bu yaban ellerde sığınacak bir liman olacaktı onun için.

Fakat kapıyı açtığı anda gözleri bir anlığına, hatta ne bir anlığı yoğun beyazlık yüzünden bildiğin kör olmuştu, burnuna gelen koku yüzünden ise başı dönmeye ve midesi hafiften bulanmaya başlamıştı bile. Zar zor gözlerini kırpıştırarak etrafı ararken Namiyo-san'ın yerini bulamıyordu pislik şinobi. Neyseki kulaklarının içine doluşan pislikler yüzünden kulakları iyi duyordu da ona seslenen kadının sesini duyup o tarafa bakabilmişti.

Namiyo-san'ın sesi ve söyledikleri onda her ne kadar bir gülme etkisi yaratsa da bir yandan da çok pis tırsıyordu pislik şinobi. Tırsıyordu çünkü dediğini yapaileceğinin farkındaydı. Bu yüzden odaya girerken hiç bir yere değmemeye özen gösterecekti. Fakat böylesi de hoşuna gitmiyordu. O pislik şinobiydi ve illa bir şeyler yapmalıydı. Sadece fırsat kollayacaktı.

Kadının diğer söylediklerine cevap olarak da "Eğitim işinden çoktan vazgeçtim. Ben zaten yeterince pisliğim. Şeyy yani güçlüyüm. buraya sadece sizi görmeye gelmiştim. Gelebilirsiniz demiştiniz hata mı ettim?" Derken yüzünde onunki gibi bir gülümseme vardı.

Yerine baktırma işine de hiç girmeyecekti. Namiyo-san'a borçlanmak hiç istediği bir şey değildi.

Konu amacından saptı lan

[GM - Naruto]

Senin cümlelerin Namiyo'nun yüzündeki tebessümü pekiştiriyor. Bulunduğu yerden ayrılmamakta ısrarcı duran Namiyo "Gelebilirsin tabi, ancak bir de temiz gelsen tam olacak. Sana baktıkça midemim bulanması, midemi daha çok bulandırıyor." diyor yüzünde beliren ekşime ile. Fakat bu ekşimenin sahte bir ekşime olduğunu ve Namiyo'nun cümlelerinin de şaka amaçlı olduğunu anlayabiliyorsun. Tabi Namiyo'nun senin pisliğinden pek haz etmediği gerçeğini de göz ardı etmiş değilsin, sonuçta yerinden hiç kıpırdamamış bir halde duruyor. Yine de, senin pisliğinin, Namiyo'nun cümlesinde Namiyo için bahsettiği kadar ağır bir hissiyat oluşturmadığından eminsin. Elbette bu sana sarılmak isteyeceği anlamına da gelmiyor.

Kapalı konu

Konuyu açma amacına devam etmeyeceksen konuyu istediğin zaman kapatabiliriz.

[Darai Osui]

Gözlerinin içi gülüyordu Osui'nin. konuşurken de Namiyo-san'ı dinlerken de mutluydu. Namiyo-san onu gizemlibir şekilde mutlu ediyordu. Ne olduğunu bilmiyordu. Bu duygu aslında çok tanıdık geliyordu ona. Köyde gıcık etmeyi en sevdiği iki kadından biriydi Namiyo-san. Diğeri elbette ki annesiydi. Bugüne kadar kimseyi ona annesini sinirlendirmek kadar zevk verebileceğini düşünmemişti ama Namiyo-san farklıydı. Belkide bu kadar zevkli olmasının nedeni onun çok fazla temizliğe düşkün olmasıydı. büyük ihtimal öyle olmalıydı. O, Osui'nin tam zıttı biriydi. İnsanları temizlemekten hoşlanıyordu. Osui ise kirlemekten. Bu üzden onu kirletmek diğerlerinden daha zevkliydi. Bu yüzden onun yanında olmak pislik şinobiyi mutlu ediyordu. Zaten başka bir açıklaması olamazdı. Varsa da Osui bunu bilmiyordu.

Aynı şekilde cevap verecekti Osui bu sevdiği kadına. "Hislerimiz karşılıklı. Sizin benim pisliğimi sevmediğiniz gibi ben de sizin temizliğinizi sevmiyorum. Hem ayrıca yanınıza gelirken temiz olmadığım için şükretmelisiniz. Ben size demiştim ya eğer yanınıza temiz yaklaşırsam sizi pisletmeye çalışırım." Pislik şinobinin konuşmasının son kelimeleri duyulmayacaktı fakat. zira kendisi konuşurken yeni geliştirdiği jutsusunu yapmaya başlamıştı. El mührüne veya basbas ismini söylenmesine gerek duymayan yeni jutsusunu. Kendi ismini kendi kendine bağıran jutsu. ZAAAAAAAAART. Bunu yapınca Namiyo-san'ın tepkisinin ne olacağını gerçekten merak ediyordu pislik şinobi.

bu jutsuyu ilk babaya yapacaktım kısmet bunamış.
konudan ben vazgeçmedim Osui vazgeçti bir şekilde geri döndürme olanağı varsa döndürelim yoksa kalsın devam edelim zevkli gidiyor.

[GM - Naruto]

Gür osuruğun odanın içinde yankılanırken, Namiyo kaşlarını iyice çatıyor ve "Çocuk, senin götünü keserim!" diye bağırıyor sana. Ancak muhtemelen osuruğunun kokusuz olması sebebiyle yerinden de kıpırdamıyor. Aslında bu sana, Namiyo'nun sadece görünür veya hissedilir pisliklerden tiksindiğini de gösteriyor, zira osuruğun sesine beklediğin gibi aşırı bir tepki vermiyor.

Kapalı konu

Konuya dönüp dönmemek senin elinde, sonuçta köyden ne şekilde çıkabileceğini biliyorsun artık.

[Darai Osui]

"Çocuk, senin götünü keserim!" Aslında bu sözlere Osui'nin gülmesi ve neşelenmesi gerekiyordu. Annesinden duyduğunda öyle bir etki yapıyordu bu sözler onda. İlk başta öyle de olmuştu. Her zamanki gibi neşelenmişti ve gülüyordu Osui. Fakat sonra neşesi birden kaçmıştı. Gülen yüzü düşünceli bir hal almaya başlamıştı. Ve üstelik bunu nedeni Namiyo-San'ın bu özü dışında hiç bir tepki göstermemiş olması da değildi. Öyle olsaydı anında yeni bir pislik yapardı. Bunun nedeni bambaşka bir şeydi. Pislik şinobinin aklında cümle değil tek bir kelime yankılanıyordu. "Çocuk" Evet Osui o kelimeye kafayı takmıştı. neden böyle olduğunu bilmesede takılmıştı işte Osui. "Çocuk"

Doğru. O bir çocuktu. Namiyo-san'dan eğitim görmek istemiş bir çocuktu o. Namiyo-san öğretmendi. O ise öğrenci olabilecek bir çocuk. Bundan daha fazlası olamazdı. Zaten Osui de düşünmemişti bunu. Yada o öyle sanıyordu. Belkide düşünmekten kaçıyordu. Düşünmemesi gerektiğini biliyordu. O esnada düşünmeyi sorgulamaya başladı Osui. Hayatı ve bildiği herşeyi. Tam o anda bir felsefeci uyanmıştı pislik şinobinin içinde. Var oluşu sorgulamaya başlayacaken düşüncenin verdiği dalgınlıkla elini burnuna götürüp burnunun içinde yoğun sıvı şekilde bulunan sümüğü parmak ucunda hissedince pislik şinobinin içinde uyanan filazof da yeniden derin bir uykuya gümülmüştü.

Şimdi ne yapacağını bilmiyordu Osui. Yorulmuştu. Bir yada iki saniyelik bile olsa düşünmek onu fazlasıyla yormuştu. Namiyo-san'ı fazla şüphelendirmeden konuşmaya başlayacaktı. Tabii ki de amacı buraya neden geldiğini gizlemekti. "B-Rank bir Kaçağı avlamaya gitmek istiyorum" Tam bu kısında elini burnundan çıkarmış ve ağzına götürmüştü. Eli ağzındayken konuşuyordu. "Benimle gelmek ister misiniz?"

ne saçmaladım ama

[GM - Naruto]

Bir anda söylediğin cümle ve ardından gelen sorun, Namiyo'da kısa süreli bir şaşkınlık yaratıyor. Böyle bir teklifin senden gelmesini hiç beklemediği ortada olan Namiyo birkaç kelimeyi ağzında gevelemekle yetiniyor. Hatta o kadar geveliyor ki, onun ağzından çıkan seslerin kelime bile olmadığı anlaşılıyor. Ancak sonunda Namiyo "Bir kaçağı avlamak istemen gurur verici. Ancak beni birazcık tanımışsan, bir kaçağın leş kanıyla üstümü hele ki ellerimi hiç kirletemem." diyerek teklifini reddediyor.

[GM - Naruto]

Kapalı konu

İlk pasifliğini veriyorum, sori.

[Darai Osui]

Pislik şinobinin içindeki filozofun tam olarak uyanamadan yeniden derin bir uykuya dalmasıyla Osui de düşünmeyi bırakmıştı. Düşünmeyi bıraktığı kurduğu cümleden de belli oluyordu. Miura olayını ne çabuk unutmuştu Osui. Yada unutmadığının mı göstergesiydi bu cümle? Kurduğu cümle çok tanıdık gelmişti kendisine. Mifune-san'da o gün böyle dememişmiydi Sora ile Osui'ye? Belkide ne yaptığını fark etmemesi daha iyiydi onun için. Tamamen düşünmeden ve süzgeçten geçirmeden kafasında olan cümleyi söylemişti. Bilinç altının bir oyunuydu bu ona. Her ne kadar garip bir eğlence anlayışıyla eğlenip gittiği her yeri pisletsede kaybettiklerini hala unutmadığını gösteriyordu.

Fakat düşünmeden de olsa laf ağızdan çıkmıştıbir kere. Artık geri dönüşü yoktu. Kafası yerine gelip düşünmeye başladığında Ne dediğini fark etmiş ve Namiyo'nun da bir şeyler gevelediğini işitmişti. Kibarca Red ediyordu bu teklifi. Aslında bu durum kendisinin de işine gelsede biraz öceki teklifin hiç düşünmeden yapılmış bir teklif olduğunu çaktırmamak için kendisi yani pislik şinobi gibi davranıp teklifini ikinci kere yenileyecekti. Kabul edilmesini istemiyordu. Mifune-san gibi Namiyo-san'ı da kaybetme ihtimalini düşünmek dahi istemiyordu pislik şinobi. Bu yüzden eğer teklifi kabul edilirse ne olursa olsun kendi canından önce Namiyo'nunkini düşüneceğine kendine söz vermişti. Ama önce teklifi yinelemek gerekiyordu.

"Biz oraya kirlenmeye değil kirletmeye gideceğiz. Ve beni bilirsiniz. Kirletmekte üstüme yoktur." son cümlesinden sonra anlamsız bir şekilde karizma yapmaya çalışarak göz kırpmıştı kadına.

[GM - Naruto]

Tahmin edebileceğin gibi karizma denemen Namiyo'nun sadece öğürmesine neden olurken Namiyo "Kusura bakma, ne kirletmeyi ne de kirlenmeyi seviyorum. Başka bir şey varsa konuşalım ama bu konu hakkında konuşmaya devam edeceksek, seni dövmem gerekebilir. Yeteri kadar pisliğinle odamı kirlettin!" diyor kızıyormuş gibi yaparak.

[Darai Osui]

Beklediği üzere yine teklifi kabul edilmemişti pislik şinobinin. Bu duruma mutlu olduğunu söylemek mümkün değildi ama üzüldüğü de pek söylenemezdi. Sonuçta hem beklediği hemde istediği bir şeydi. Yinede reddedilmek onu iyi hisettirmiyordu. Bu sanırım reddedilmeyle ilgili değil de reddeden kişi ile ilgiliydi. Fakat Osui hala Osui idi. Kusagakure'nin pislik şinobisi. İğrençlik ve pisli hariç diğer şeylere çok kafayı takmıyordu Ve ne olursa olsun eğlenmeye ve pisletmeye devam ediyordu. Bu onun doğasinde vardı.

İşte bu yüzden ki asıl geliş nedenini söylemeye karar vermişti bir anda. Zaten köyde çok fazla işe yaradığı da söylenemezdi. Yani Namiyo-san için çok kolay olmalıydı onun yerini doldurmak. Hem babasını görmekten çok çabuk vazgeçmişti sanki halbuki dün bunun için yanım tutuşuyordu.

Düşünmeyi bıraktıktan sonra kendisinden belenmeyecek şekilde ve kullandığı kelimelerin ciddiyetsizliğine rağmen saygılı ve efendi bir şekilde konuşmaya başladı. "Namiyo-san, aslında söylemek istediğim bir şey daha vardı. Merak etmeyin değil odanızı daha fazla kirletmek, köyü bile bir süreliğine rahat bırakacağım. Bir süreliğine İwagakureye babamın yanına gitmek istiyorum. Birazda orayı kirleteceğim. Kusa-chou eğer benim yerime bakabileceğim bir şinobi bulabilirsem gidebileceğimi söyledi. Tahmin edersiniz ki köyde çok arkadaşım yok. Tek arkadaşımın da genin takımı var ve ona çok yük olmak istemiyorum. Bir süre benim yerime bakıp köyü pisletebilirmisiniz?"