Eski Bir Dostu Görmek İstediğimden Değil...

[Shiki Nishiyama]

Ben bunların bacaklarını iyice tarttıktan sonra "Ha, ha ha..." şeklinde güldüm. Benim için oldukça yapmacıktı ama kızda öyle gözükmez bence. Bu sırada Jinpachi'nin de Kiyo'nun da yavaş yavaş bu dünyadan uzaklaştığını fark ettim. Sanki yaşadığımız andan başka boyuta geçmişler de, bedenleri burada kalmış gibi... Madem herkes seksli flashback yaşıyor, ben de eksik kalmayayım.

Şimdi 17 yaşında falanım tamam mı? Bu psikopat halim başlamış ama şuanki gibi deli değilim falan. Kiyo'suz bir göreve çıkmışım. Ki zaten o aralar Kiyo'ya sulanıyor değildim. Üstelik şuanda da olduğu gibi utanıyordum erkeklerden hoşlanmamdan. 2 kişilik bir görevdi, üç günlük yol ile Iwagakure'ye gidecektik. Denizli yere hani. Kırmızı mayomu almıştım o görevde. Neyse işte yanıma verdikleri Chuunin böyle aşırı gelişmiş bir bağyandı. Aşırı gelişmiş dediğimde düşündüğünüz koca memeler ve dev götse çıkarın onu kafanızdan. Bildiğin kaslıydı bu karı. . Şu vücut şampiyonları falan gibi. Beni de bilirsiniz pek konuşmam. İlk gün neredeyse hiç bir sik konuşmadan ilerledikten sonra gece uyuyalım dedi. Omuz silkip kabul ettim. Uykum yoktu pek çünkü ne olur ne olmaz. Ölürüz kimsenin ruhu duymaz falan. Kız yattı, dedi sen uyumayacak mısın? Uykum yok, dedim. Sen, dedi. Oldukça sessiz kendi halinde bir bebeye benziyorsun, dedi. Ben dedi, seni bir sikeyim. Teknik olarak ben siktim de... Yani hakimiyet kurması, üsttekinin o olması, baya bir dayak yemem falan... O bir haftadan sonra bir daha da öyle deneyimim olmadı. Aramıyor değilim. Arada yüzüme tokat atmıştı falan.

Yüzüme yediğim okkalı bir tokat ile yaşadığımız zamana döndüm. Takma bıyığım fırladı yüzümden. Gözlerim şaşkın bir şekilde açılmış olarak, tokatın götürdüğü yere gittim yani. "Ne oluyoruz amına ko-" Sözümü bitiremeden mavi saçlı öküz yüzüme tükürdü. NOLUYO LAN?! Teknik mi başarısız oldu yoksa karı ile düşünmediğim bir olay mı var burada? Bu mavi saçlı iyice celallenip orospu dedi bana. Sik delisi dedi. Yarak delisi dedi. Hmmm, şimdi düşününce doğru olabili- Bir tokat daha patladı yüzüme bu sefer diğer tarafa doğru! Refleks olarak kolunu tuttum ama yok, davar durmuyor sağlı sollu geçiriyor. Aman komşular adam öldürüyoğlarr diye bağırsam kim gelir yardımıma? Neden cellallendi lan bu kadar? Sanırım Uchimura'nın dediği serbest ilişki olayı, sadece Ichimura'nın kafasındaymış. Kaşar. Kaşar dedim de...

"Sevgilim fark etmeden yok edene kadar akla karayı seçtim."

Kiyo'nun dediği cümleleri arka arkaya yediğim tokatlar yüzünden duymamıştım ama son cümleyi duydum. O kadar iyi duydum ki hem de. Cidden yüzüme inen tokatlar o kadar acıtmıyor lan. Ciddi ciddi dile getirdi benden bir şeyler sakladığını. "YETER BE!" diye karşımdaki herifi ittirdim elimden geldiğince ve ayağa kalktım. Bu sırada da bozdum henge tekniğimi. Jinpachi o kızın çat diye benim gibi birine dönüştüğünü görünce stun yer zaten. Kafamı Kiyo'ya çevirdim. "Hani bir şey saklamayacaktık? Nasıl bir şerefsizsin sen?" dedim gözlerimden ateş saçarak. BİR DEĞİL İKİ DEĞİL KIYO! Ellerimi uzatıp yakasına yapışayım dedim ama tokatların etkisi ile dengemi kaybedip omzunu tuttum. Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştıktan sonra Jinpachi'ye dönüp "Ne vuruyorsun lan sen de? Mağara adamı mısın?" Kızı orospu diye tokatlamak nedir yarana soktuğum? Kiyo'nun arkadaşının da onun gibi arabesk olması gayet doğal tabi. Filmlerdeki gibi "Nalan söylüyorsun!" diye tokatlıyor herif. Aklımı başımdan aldı çılgın, ehehe. Wuu benim kafa gitti.

Kiyo'ya diyebileceğim bir şey yoktu, ki zaten bu kafa ile konuşsam iyice mala bağlarım bu yüzden uzaklaşayım dedim. Kaçayım gideyim buradan da bir yere sığınayım diye. Kiyo'nun tuttuğum omzundan destek alarak arkamı döndüm bunlara, ilerliyorum. Ulan bir başım döndü. O kadar tokatı kaldıramadı kafam doğal olarak. En yakındaki masaya tutunup diğer elimle de alnımı ovalamaya başladım. Masada oturan biri vardı, neyse ki tek başınaydı. Azıcık oturup bekleyebilirim diye düşündüm. "Pardon." diyerek kendimi bıraktım sandalyeye. "Başım döndü de." Kendime gelmeye çalışırken göz ucu ile karşımdaki adama baktım. Karanlık olan bir yerdeydi bu masa. Çocuğun karanlıkta ela gözleri parıl parıl parlıyordu. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım. Hayal mi görüyorum acaba diye ama yok, ciddi ciddi böyle güzel gözleri vardı bu herifin. Ulan şimdi kalkıp gitsem herifin yüzünü görmedim diye içimde kalacak. Biri ışık falan getirsin şuraya!

[Suta Chieko]

Helal be Jinpachi. Vur lan. VUR. Benim yerime de vur. Suratı parçalanana kadar vur. Bıyığını kopardın. Piercinglerini de kopar. Ağzı burnu dağılsın. Eşek sudan gelinceye kadar döv. Tipini sikt...
Jinpachi'nin çocuğa deli gibi vurması ile birlikte herkes susup olan biteni izlemeye başladı. En azından Jinpachi gay değilmiş öğrendim bunu. Bir an korkmuştum acaba benimle sadece cinsel arzularını kontrol edemediği için mi takılıyor falan diye. Takdir ettim yalnız. Hem beni yanıltmadı hem de bir güzel dövdü şu satanist çocuğu. Belki de ateisttir. Tanrı var tamam mı? Kami-saamaa! Eğer görüyorsanız çarpın şunu da dünya bir pislikten kurtulsun. Evin önünde top oynayan çocuklara göstersek öcü deyip kaçarlar. LAY LAY LAY... OOO JİNPACHİ!!! Yalnız iyi güzel falan da yine sorun çıkarıyor diye hapse falan girecek. Biri ayırsın şunu. Elinde kalacak çocuk. Bir kez daha oraya düşerse kafayı yiyeceğine eminim. Diyorum zaten çıktıktan sonra birkaç tahtasının eksik olduğunu fark ettim diye. Bir kere daha girerse oraya yemin ediyorum deliler hastanesine falan yatırırlar bunu. En azından öfke sorununu halledene kadar. Acaba hapsi boylamasına neden olan çocuğu da bu şekilde mi dövdü. Neyse geçmiş pek umrumda değil. Açılın ben shinobiyim!!

Tam yerimden kalkacaktım ki çocuk atara geldi birden. Kendisini savunmaya başladı. Yanındaki kısa boylu çocuk da bön bön onları izliyor. Sanki çok normal bir şeymiş gibi hiç bir şey yapmıyor. Sonra birden ikisi de dona kaldı nedense. Neden bu kadar şaşırdılar hiç bir fikrim yok ama. Jinpachi, çocuğu dövmeyi bırakınca da sözlü olarak kavgaya başladılar bu sefer. Ortamdaki herkes sustuğu için duyuyorum bu sefer son derece net bir şekilde konuşulanları. Önce kısa saçlı bebeye dönüp şerefsizsin falan dedi. Sonra da Jinpachi'ye mağara adamı mısın aq yaptı. Aha. Kesin yeniden kavga çıkacak. Ya kardeşim... Aman "kardeş" yok. Böyle bir insanla kardeş olamam. Ulan adam, baksana bana! Az önce dayak yemedin mi sen deli gibi. Biraz seni döven insana saygı göstersene. Şimdi öyle dedin diye yeniden atara gelip seni döverse ne yapacaksın? Yusuf yusuf olup ağlayacaksın. Sonra adamı katil yapacaksın. Daha doğrusu ikinci defa katil yapacaksın. Acaba olaya müdahale etmem gerekiyor mu? Amaan. Banane. Zaten yanlarında kısa boylu bi bebe var. O yapar ne yapacaksa. Eminim ki biliyordur Jinpachi'nin geçmişini. Olayların ona sorun olacağını. Boşu boşuna burada olduğumu belli edip bir de ben fırça yemeyeyim. Kardeşim falan demez beni de siker atar.

Sonra birden çocuk bayılacakmış gibi oldu taam mı? Böyle sallandı falan biraz. Bir şeylerin ters gittiği belli yani. Bana doğru gelmeye başladı sonra. GELME AMK GELME. Korkuyorum lan. Ya bana da gay gay hareketler yaparsa. Ben Jinpachi gibi önüme gelene dayak atamam. Utancımdan engel de olamam çocuğa. Anaa... Rezil olucaz millete. Adım çıkacak gay diye. Babama nasıl açıklayacağım sonra bu durumu. Daha da kötüsü yanıma geliyor falan diye beni de bunun suç ortağı falan sanmasınlar sonra. Az sonra olay çıktı diye devriyeler de katılır bize. Alırlar götürürler beni de. Sonra bir de sabıkaya falan işlenecek. İleride bu köyün başına geçecek insanım lan ben. Hayallerime engel olacak. Daha da kötüsünden bahsedeyim mi? Jinpachi beni görecek. Onu takip ettim diye beni de dövecek. Sabah akşam trip atacak. Gelme lan gelme. Hoşşt. Hoşştt.

Aha da oturdu yanıma. Sandalyemi de tutup birkaç santim geriledim. Duvara yapıştım iyice. Karanlıkta kaybolmaya çalıştım. Bütün gözler yanıma oturan satanistin üzerinde. Dolayısıyla herkes bana da bakıyor. Bir de doğrudan gözlerimin içine bakıyor ibne. Yüzü falan da mosmor olmuş zaten. Jin sağlam dövmüş yalnız. "Selam." dedim sadece. Sonra da daha fazla göz göze gelmemek için başımı eğdim aşağıya. Hem belki saçlarımın yüzümü kapatması engel olur Jinpachi'nin beni tanımasına. BAŞKA BOŞ YER Mİ YOK AMK. NEDEN GELİP DE YANIMA OTURUYORSUN.

[Kuroda Jinpachi]

Kabe ne tarafta lan!? Vallahi koşarak gideceğim! Bu ne amına koyim? Ben bunca zaman buna mı kerkinmişim!? Bu da hala sakin falan diyor, lan sen de zamanında buna yavşamadın mı? Bu nasıl sakin kalıyor? Uchimura'ya benzettim desem, o nasıl olacak lan? Tipe bak! Sıfatına tükürdüğüm! Gördüğünüz üzere bu şaşkınlıkta bile kinayeler falan yapıyorum. Soğukkanlıyız baba, yapacak bir şey yok!

Bu arada Mumbar Dolması göndermek nedir lan? Hayır bir mesaj falan mı vermeye çalışmış acaba? Sıçtın mı demek istemiş, gel de bir moralini düzelteyim mi demek istemiş bir şeyler demek istemiş ama çözemedim ben de. Neyse, Kiyo sağ olsun yine saçma salak bir konuya daldık. Şimdi, soğukkanlıyız, düşünelim bu şeytanın dölü nereden çıktı diye. Uchimura hep bu oğlansa tekniği her neyse şimdiye bozulurdu herhalde? O kadar giren çıkan var, bozulması lazım bence. O zaman zamanında tepesinde tepindiğim kız bu eleman değildir. Bu eleman artık kimse Uchimura'nın kılığına girmiş demek ki. Niye böyle bir şey yaptı ki acaba? Dur lan, Kiyo'ya bir şeyler söylüyor. Vay şerefsiz Kiyo, it herif! Neyin var da ne saklıyorsun! Çocuğu üzdün işte! Dur bir dakika... yoksa..? Aman diyim? Lan ön yargıları bir kenara koyacağız falan dedik ama olayların böyle gelişeceğini nereden bilelim amına koyim! Film falan dedik harbi film gibi olduk. Bana da mağara adamı dedi! Lan sen niye gelip karı kılığında oramızı buramızı okşuyorsun ki!? Yine biz mağara adamı olduk arkadaş. BENİM KİŞİLİĞİM ÖYLE BİR KERE TAMAM MI? BEĞENEN ARKADAŞ OLUR BEĞENMEYEN ÇEKER GİDER! İlla diyor birkaç şekil söz söyle, karate falan yap... Hayır millet aşık oluyor sonra al başına belayı. Aha gidiyor, iyi bari, karakolluk olmadık. Ehehehe...

Yanına oturduğu elemanı bir yerden gözüm ısırıyor sanki... Kara bir oğlan. Işıklar yüzünden göremiyorum ki tam. Neyse zaten İshigakure'nin yarısı kara, kuru, hepsi birbirine benziyor. Ne yapsam lan şimdi? Gidip özür mü dileyeyim elemandan, hesap mı sorayım? Bir dakika, yine mantıklı düşünme moduna giriyorum. Medeni insan modundayım şu an. Medeni bir insan ne yapardı? Başta kızı, yada her neyse, tokatlamazdı herhalde. Tokatladı diyelim, sonra? Gidip olayın aslını astarını öğrenirdi herhalde? Mantıklı duruyor, gidip biz de öğrenelim.

Önce Kiyo'ya dönüp "Noluyor amına koyim? Bize ne içirdiler?" diye bir danıştım. Sonra öteki çocuğun yanına gidip "Kusura bakma birader ya, ben seni biri sandım sanırım..." ne diyorum lan ben? Neyse laf ağızdan bir kere çıkar, sonrasına dikkat edeceğiz artık. "Hayır sen de ne diye gelip oramızı buramızı okşuyorsun ki? Hemen celallenme dur bir oturup konuşalım, medeni insanlar böyle yapar yani..." Güzel gidiyorum. Barmenlere el kol yapıp "Oğlum, kolonya molonya bir şey getirin! Çocuğun yüzüne iki su çalın, kendine gelsin." dedim. Bunlar da tam angut ha, o kadar olay oluyor ne bir koruma çağıran var ne bir şey diyen var. Millete emirleri verip kriz yönetimini de yaptıktan sonra bir sandalye çekip oturdum elemanın yanına. Biz dövdük biz yardımcı olalım. Olaylara yav! Dur şu adamdan da özür dileyelim, rahatsızlık verdik, masasını işgal ettik. "Keke kusura bakma ya, ortamın huzurunu kaçırdık, senin masanı da işgal ettik. Arkadaş ayılana kadar müsaade et de kalkacağız sonra. Vallahi çok pardon ya." Bu da tam korkak ha. Hemen götü büzüştü, kenara bir yere sindi. Elinde olsa karanlıktan faydalanıp tüyecek. Hiç sevmem bu tipleri de. Zaten adam olsa çocuğa yardım eder kenara köşeye kaçacağına. Tipini sevdiğim...

[Shiomiya Kiyo]

Mumbar dolmasıyla ilgili kötü hatıramı, Pachi hala tokatmatör taklidi yaparken söylemiştim ki Mura gaza geldi, isyan etti "YETER BE!" diyerekten. "AY CİDDEN YETER LAN!" diye yumruğu tezgaha vurduğum gibi kalktım tabureden. Pachi kadar olmasa da benden uzun olan sarışın fıstığa dönüp kolundan tutacak, "NİYE GELDİN Kİ SEN AQ?" diyecektim ki bir şeyler oldu. Böyle tövbe bismillah garip şeyler ama. Mura'nın içinden adam çıktı. Baya iyi tanıdığım bir adam hem de, benim olan bir adam. Hakkında çok iddialı şeyler söyleyebileceğim, daha bu sabah oldukça yakın münasebetler gerçekleştirdiğim bir adam. LAN KARININ İÇİNDEN NISHI ÇIKTI YA LA? Bir kere doğum günümde pastamın içinden dansöz çıkarmıştı Naka ile abim, o zaman çok sevinmiştim ama aynı sevinci şu an yaşayabileceğimi zannetmiyorum. YA NİYE NISHI ÇIKTI Kİ BU KARININ İÇİNDEN? Bir de atar yapıyor, bana şerefsiz diyor! Dolma yüzünden bir insan sevgilisine nasıl şerefsiz der soruyorum size? Hem o zamanlar kafamın nasıl karışık olduğuna gayet yakından şahit olmuştu! Ulan... Ulan ben o kafayla seni koltuğa çivileyip tecavüz etmeye yeltenmedim mi? Omzunda ağlamadım mı? O DEĞİL, CİDDEN KAFAM ALMIYOR NISHI'NIN MURA'NIN İÇİNDE NE İŞİ VAR? MURA NEREDE? NE OLUYOR BURADA?

Önce Pachi bize eter koklatıp koklatmadıklarıyla ilgili bir soru sordu. Cevab veremedim haliyle, bön bön baktım, ağzımda açık. Zamanında kapatmak aklıma gelmeseydi salyam bile akabilirdi. Sonra Nishi bıraktı beni sik gibi burada, ardından benden hayır göremeyen Pachi terk etti beni. Durduğum yerde "Ee..keke...eekeke.." diye felç geçireyazdığımı görünce barmenlerden teki, piçliğine de yapmış olabilir bunu, aldı şişedeki birayı suratıma döktü. "La-Lan nolu-" demeye kalmadan diğer barmen de bir bardak buzlu suyu şapırdattı kafama. Böyle buzları falan kafama gelince iyice açıldım haliyle. Köpek gibi silkelenip kendime tamamen geldiğimde ortada atar yapabileceğim bir barmen de kalmadı. Ben de bunu bir kenara yazıp, etrafa bira kokusu saça saça Nishi'nin yanına gittim. Böyle, karanlık, barın en in cin dolu köşesini seçmişti sağolsun. Artık Pachi de nereden bulduysa bir şeyler sürüyor Nishi'min yanağına boynuna, ben mala bağlamışken biramdan avucuna döküp döke döke taa bu masaya getirmiş olabilir, bilmiyorum. O değil, neyden dem vursam şimdi? Of! Evden çıkmadan önce, annemden gelen haber yüzünden kafamın bozuk olduğunu, dışarı çıktığımı isterse gelebileceğini söylemiştim ben ona. Göt sallamakla ve "ATLATIRSIN YAŞIN DAHA ÇOK GENÇ!" demekle yetinmişti. Ben bunu "Yok gelmiyorum." olarak algılamıştım, yanlış mı anlamışım? O göt sallama "Bekle hazırlanıp geliyorum." sallaması mıydı? Hem bu palto da neyin nesi, böyle rüküş bir şeyi nereden buldu? Mura nerede, öldürdü mü onu? O kadar dişi kişi arasından neden onu seçti? OF KAMI-SAMA AL CANIMI! ADIM ADIM GELİYORUM AMA ATTIĞIM HER ADIM KAFAMI İYİCE SİKİZLİYOR! Mura'yı falan siktir edeceğim, burada ne işi olduğuna da sonra bağlarım konuyu zaten. Gizli saklı meselelerden dem vuracağım, evet! Kendi ağzımla ciddi bir yanlış anlaşılmaya sebep verdim. Yanlış anlaşılma da denilemez, açıklanması gereken ve öküzlüğüm olan bir durum aslında. Yaklaştım iyice, geldim. "Nishi!" dedim isyana gelmiş bir sesle. "Ben... Biliyorsun o dönem biraz... Kafam karışıktı. Sonra da söylemeye fırsatım olmadı!" Bir sandalye de ben çektim ve karşılarına oturdum. Birazdan söyleyeceğim şeyden şakır şakır gaylik akıyordu ama yanımızda zamanında götünü gördüğüm bir adam varken ayıbın edebin önemi yoktu. "HEM SONRA GELİP 'GEÇEN ESKİ SEVGİLİM MUMBAR DOLMASI GÖNDERMİŞTİ!' Mİ DESEYDİM NISHI HA? NE KADAR ABES KAÇARDI DÜŞÜNSENE!" diye iyice atara atar roketatara bağladım. "Ben sadece... Anlayamıyorum. Yani, neyi yaparsam 'saklamak' olur, ne yapmazsam uygunsuz olur, bilemiyorum işte. Özür dilerim, bir daha olmayacak." dedim uslu bir sesle. "Şimdi şu kılık deği..-" O nedir? Yanımızda biri daha mı oturuyor karanlık köşenin en cinli yerinde? Sadece gözlerini seçebiliyorum, böyle parlıyor, fıldır fıldır ediyor falan. "Lan bu kim?" diye tavuk gibi uzattım kafamı karanlığa doğru. Sonra... Sonra şey oldu... Ben gördüm bir çift göz, gözler oldu dört çift göz! Tövbe tövbe! Şimdi de sekiz çift! Hepsi aynı köşede, kürt gibi diktiler bana bakıyorlar! "LAN BUNLAR KİM?!" diye iyice coştum, ter akıyor alnımdan. Mitoz mu mayoz mu bir şeyozla bölünerek çoğalıyor gözler, 16 çift, 32 çift, LAN ORAYA NASIL SIĞDINIZ? "IEEEEEE!" diye masanın üstünden atladığım gibi Nishi'ye sarıldım ama tutturamadım, Pachi'nin geniş omuzlu ve sımsıkı kaslı vahşi göğs... Ya işte Pachi'ye sarılmışım ben. "SEN DEĞİL!" diye kucağından kaya kaya Nishi'ye transfer ettim kendimi, iki dakikada çingene pazarı yarattım göt kadar masada, bir hengamedir gidiyor iyice karıştı ortalık. Karanlık bölgeyi işaret ede ede cıyakladım "NISHI ORADA, ŞEY, NEY ONLAR? NISHI! ONLAR NE??! IIIEEEEEKK!!" diye. Lan, adam gibi içmek de nasip olmadı, bendeki neyin kafası?!

[Shiki Nishiyama]

Beni birine benzetmiş? Gözlerimi karanlıktaki çocuktan ayırıp Jinpachi'ye çevirdim. Sanırım, gerçek bir embesil ile karşı karşıyayım. Lan tam gözünün önünde sarışın bomba-1,55-Uchimura'dan; metalci tipli-1,87-Nishiyama'ya dönüştüm. Herif gelmiş ben seni Uchimura'ya benzettim ondan tokatladım diyor. Böyle bir durum karşısında ne diyeceğimi bilmediğim için herifin yüzüne saf saf bakmakla yetindim. Bu arada cidden tahmin ettiğim gibi Jinpachi oldukça uzun bir herifti. Gelmiş diyor medeni insanlar konuşarak anlaşır falan. Herif medeni dağılın beyler. Baştaki o orayı burayı okşama lafını da tamamen dodge'luyorum. Tokatları ben yediğim için güçlüyüm şuan. Bir de kolonya getirtti bu, boynuma falan sürmeye kalktı ama izin vermedim aldım elinden kendim sürdüm boynuma. Hayvanı tenimize dokundurup mal mal şeyler hissetmeyelim durduk yere. Olur yani biliyorum ben kendimi.

Ben bir şey söylemeyince masasına oturduğumuz adamdan özür diledi Jinpachi ayısı. Herif de zaten selam demişti sadece çatlak bir sesle. Ne bu gizemlilik lan, hiç hoşlanmadım ben bu durumdan ama hoşlanmadığımı belli edemedim. Edecektim. Çık lan ortaya bu ne yüzünü görelim diye atar yapacaktım ki bana seslenen Kiyo sesi duydum. Masaya geldi koşarak ve Kyou'nun öldüğünde kafasının karışık olduğunu sonra da fırsatı olmadığını söyledi. Acaba benim niye her şeyi anlatmaya fırsatım oluyor sana? Bir de abes kaçar falan diyor. Bir şey demeyip cool rolüne yatacaktım ama sikerler kardeş. "Lan benim saçma salak şüphelerim sanki abes değil, mumbar dolması abes!" Aslında ben daha da abartırdım ama Kiyo sevimli bir görüntü ile özür dileyince uzatmamam gerektiğini fark ettim. Eğer aklından geçen bir şeyi, olan şeyleri söylemiyorsan buna saklamak denir. Artık aramızda uygunsuz diye bir şey kaldığını sanmıyorum. diyecektim ama demedim. Hem cidden uzatmak olur, hem de etrafımızda insanlar var. Bilmelerine gerek yok. "Peki." dedim Kiyo'nun en son cümlesine. Üstümü değiştirmemi söylüyordu. Leb demeden leblebi Nishi burada. Kafamdaki şapkayı çıkarıp masanın üstüne koydum. Sonra Jinpachi'ye döndüm. Bir de ne göreyim? Kiyo kucağına çıkmış herifin. "Yuh."

Tam gene parlayacaktım ki Kiyo akıllı uslu bir sevgili gibi Jinpachi'nin kucağından bana geldi. Ulan bunlar toptan yollu sanırım. Uchimura'nın hali belli, kucaktan kucağa gezen Kiyo ve bacağımı elleme deyip kolonya ile boynuma hamle yapan Jinpachi. Bizim takım böyle değildi kardeş. Paşa paşa görevin tekinde öldüler. Kimse birbirinin kucağında zıplamıyordu. Üstelik rahmetlileri o şekilde düşünmek de istemiyorum. ÇIK KAFAMDAN DÜŞÜNCE ÇIK! Kiyo kucağımda onlar ne Nishi diye bağırıyorken zaten düzgün düşünmek kolay değil. Milletin içinde kucağıma niye atlıyorsun Kiyo? Yani, tamam Jinpachi'ye atlayacağına bana atla da. Niye birinin kucağına atlama ihtiyacı hissediyorsun canım kardeşim. "Öhm..." şeklinde bir ses çıkararak tuttum Kiyo'nun bir bacağını ve üstümden ittirip yanıma oturttum. Jinpachi ile aramıza. Korkudan sapsarı oldu diye de eline kolonya tutuşturdum. İmalı bir ses tonu ile "Niye kucağıma atlıyorsun Shiomiya-san, erkek adam kucağa biner mi?" dedikten sonra da karanlıktaki bebeye döndüm. "Çok afedersin ela-san da, benim güvensizlik gibi bir sorunum var. Böyle karanlıkta oturman cidden şüphe uyandırıyor hadi bir iyilik yap da çık şu gölgenden yüzünü görelim. Olur mu?" Yani hem cidden rahatsız oldum, hem de ela gözlerin devamını görürüz. Umarım hayal kırıklığı olmaz.

[Suta Chieko]

Satanist çocuğun gelip de yanıma oturduğu an var ya. İşte o anın .... Durup dururken başımı derde sokucam şimdi. Kendisinin yanıma geldiği yetmiyormuş gibi bir de arkasına Jinpachi'yi de taktı. Hayır sana noluyor yani. Adamı dövdün işte. Niye gelip özür dileme ihtiyacı hissediyorsun ki. Bir de seni birine benzettim falan diyor. Yalanına sokayım. Gay gay hareketler yaptı diye daldın işte çocuğa. Niye durup dururken ortaya kolpa laflar atıyorsun. Tanımasam seni diğer herkes gibi dediklerine inanacağım. Medeniyetten falan bahsetmez mi bir de. Asıl tarih öncesi çağdan kalan sensin bre kardeşim. Direk daldın adama hiç bir şey demeden. Neyse... Ben neden kendi kardeşimin arkasından atıp tutuyorum ki. Onun tarafında olmam lazım. Benim yerimde o olsa hiç sorgulamadan beni korurdu bence. O yüzden "Güzel yaptın, iyi yaptın kardeşim, eline sağlık. Bir posta da benim için koy şuna. Gj."

Jin çocuğun yüzüne falan kolonya sürerken bu sefer de onun kısa boylu eski takım arkadaşı geldi masama. Birer birer türediler valla. O kadar boş yer varken geldiler beni buldular. Nerede bu kafenin sahibi? Gelsin atsın şunları. Adamın bütün kazancının içine bok ettiler. Ben de rahat edeyim, sen de rahat et, herkes rahat etsin be kardeşim. Yalnız onu bunu geçin de ben olayı çözdüm sanırım. Belli etmemeye çalışıyorlar falan ama anladım yani. Valla anladım. Ne kadar mükemmel bir insanım ya. Hani ben diyordum ya bu satanist çocuk, kız aslında falan diye. Hah işte aynen öyle. Bakın anlatıyorum şimdi teorimi iyi dinleyin tekrar etmeyeceğim. Şimdi bu çocuk aslında kızmış eskiden tamam mı? Anladınız dimi, kızmış. Bu kısa boylu bebe de bunun sevgilisiymiş. Birbirlerini çok seviyorlarmış her akşam yatakta falanmışlar. Sonra bu çocuk, kısa bebeyi o kadar çok sevmiş ki tıpkı onun gibi birisi olmak istemiş. Sonra gitmiş kendine pipi taktırmış sırf onun gibi olabilmek için. Bence boyunu falan da kısaltmaya çalışmıştır da o yememiştir. Bir insanı bu kadar kısa yapabilecek bir teknoloji gelişmedi daha falan hani. Her neyse. Devam ediyorum şimdi. Sonra yeni pipisini sallaya sallaya çıkmış kısa boylu çocuğun karşına. Wtf olmuş tabiki kısa olan. Hemen götüne tekmeyi basıp "MUMBAR DOLMANI DA AL GİT." demiş. İnce çakarım böyle xdxd. Sonra da bakmış travesti çakması kızımsı yaratık peşini bırakmıyor kendisine bir "koruma" tutmaya karar vermiş. Dolaşmış dolaşmış dolaşmış. En sonunda bizim Jinpachi'yi koruma olarak tutmuş. Bakmış tabi adam öldürme falan. Hem de eski takım arkadaşı. Tam aradığı isim. Sonracığğmaaa. Bu kız da bakmış, Jinpachi'yi alt edip aşkına kavuşamayacak. "Biraz kas yapayım da döveyim şunu, haddini bilsin." demiş. Gitmiş protein tozu falan basmış bu hale gelmiş en sonunda. Sonra bunların karşılarına çıkmış. Ama bizim Jinpachi bunu yine bir güzel benzetmiş. En sonunda baktı olmuyor. En iyisi ben bu korumaya da biraz kur yapayım da aradan çekilsin diyerek buraya gelmiş işte. Hadi threesome yapalım deyince de bizim Jinpachi bir güzel dövdü bunu. The end. Yemin ediyorum tam dedektif olacak adamım. Sürünüyorum shinobilik yaparak. Biraz para biriktirip kendime özel dedektiflik bürosu falan açacağım. Kendime aşık oldum resmen. Ufff... Çok mu proyum neyim.

Tabi ortalık biraz yatışınca bütün gözler benim üzerime dikildi. Kendimi saklamaya devam etsem ayrı bir sorun, yüzümü göstersem ayrı bir sorun. Gerçi en fazla ne olabilir ki? Gidince bir güzel dayak yerim yani. Ama sonra Jinpachi'nin gönlünü alırım yeniden. Zaten kendimi saklamaya çalışsam da zorla açığa çıkaracaklar beni baksanıza. Amma da meraklılar. Işık falan tutacaklar yakında. O yüzden artık dünyanın en iyi dedektifi ile yüzleşmelerine izin vereyim. Kimin nesilermiş öğrenelim diyeceğim de zaten biliyorum ki. Çözdüm olayı. Tuttum sandalyeyi tamam mı? Yavaş yavaş geri doğru çektim. Sonra da attım bir kolumu masaya. Kaldırdım başımı. Tek tek süzdüm bunları. En sonunda yüzümü görecekleri kadar öne doğru eğilip Jinpachi'ye diktim gözlerimi ve son derece cool bir şekilde "Selam kardeşim." diye giriş yaptım. Mission Completed.

[Kuroda Jinpachi]

Ya bu çocuk iyice yoldan çıkmış ha, böyle giderse elimde kalacak. Lan ne diye kucağıma atlıyorsun!? Hayır bu yolu seçtiysen aynı yola baş koyduklarının kucağına git, neden bana geliyorsun? Bir de hatalı oldu deyip koltuk değiştiriyor! Ulan Kiyo, bu yollara düşecek adam mıydın sen? Neyse, saygı duyuyorum, yapacak bir şey yok. Herhalde Uchimura bunda fena bir travmaya sebep oldu. Yada beni dal taşak görünce erkekler daha iyiymiş lan falan dedi. Ama her erkek de benim gibi değil. Neyse, bu konu iyi bir yere gitmeyecek. Kesiyorum burada.

Dayak attığım da attı bunu kucağından. Keriz, belli ediyor. İyi bari, bu yanındaki azıcık akıllıya benziyor. Yok lan, akıllı olsaydı Uchimura kılığında yanımıza gelmezdi! Ahuahuahu! Bi de bu çocuğun tipine neler olmuş yav? Böyle, tövbe bismillah, değişik yani. Saçların bir tarafı kazınmış bir tarafı uzun, kıyafetleri falan saçma salak, orasını burasını deldirmiş. Modacı gibi bir şey herhalde. Genelde onlar böyle değişik, marjinal tipler olur. Bu konuda da saygı duymak düşüyor bana herhalde. Buralar bana göre değil lan, saygı sevgi çerçevesi moduna girdim iyice. Ben böyle ara sokaklarda takılacağım, bunun gibileri görünce bir "Tipini sikeyim!" çekeceğim falan. Hapishanede ortam öyleydi.

Tekrar, hafiften duygu patlaması yaşayacağımız anlardan birine geldik. Bu sefer flashback yok. Direk olaya dalıyorum. Lan bu çocuğun burada ne işi var!? Ulan bu çocuk terbiyeli, sınıf birincisi, akıllı uslu bir çocuktu. Hep benim suçum var ya, hep ben kötü etkiliyorum bu çocuğu. Merak edip peşime düşmüş olsa gerek. Bir de çocuğun gözünde karizmayı çizdirdik iyi mi! Bir de pederin kulağına giderse tamam, sıçtık.

Lan bunlar benim beybi feys kardeşime asılmasın! İşte o zaman kan akar! Bu Kiyo falan da Chieko'yu görünce vurulmuş gibi oldu zaten. Koduğumun ibnesi! Bir dakika, bir dakika! Tekrardan hatırlatıyorum, burası ara sokak değil, elit bir mekan. Şimdi sakin oluyoruz Jinpachi, daha bir girişimleri yok. Faaliyete geçerlerse müdahale edersin. Şimdilik sadece bu çocuğun burada ne işi olduğunu öğrenelim. Bir de kızma çocuğa, daha südüsübyan bu, akıl baliğ değil. Sakin Jin, sakin...

Şaşırınca yüz ifademe de yansıdı tabi. Şaşkın şaşkın bakarken ağzımın da açık kaldığını fark ettim. Önce onu kapatıp şöyle bir yutkunarak başladım. Sonra da küçük bir öksürükle seremoniyi tamamladım ve söze girdim. "Chieko, senin ne işin var lan burada?" Lan falan dedim ama ses tonum mizacımın aksine sakin ve kibardı. Alınmasın çocuk yani. "Madem gelmek istiyordun bana deseydin ya? Kami-sama Kami-sama..." Şimdi, böyle fagot gibi davranmamın altında başka bir sebep daha var tabi. Burada olanların burada kalması, özellikle de pederin kulağına gitmemesi çok önemli. O yüzden bu çocuğun kalbini kırmamak, şu anı güzel güzel atlatmak çok önemli. Yoksa bilirsiniz, ben böyle bir adam değilim. Adamı dayakla yola getiririm. Tabi bu çıkar meselesi bir yana, ailemi de severim. Döver miydim bilmiyorum yani... Sevdiğimden döverim döversem zaten! "Tam da ajanlık yapacak günü buldun sen de! Saçma sapan olaylarla uğraşıyorum gördüğün gibi. Çözeceğiz ama, rahat ol." Bir öksürük daha sıkıştırdım araya. "Sen burada olduğuna göre pederin bizim dışarıda olduğumuzdan haberi yok? Tüh, adamı da yalnız bıraktık evde. Neyse, kardeş kardeş eğlendik deriz atlatırız." Bu kadar ilgi yeter herhalde. Fazla da şımartmayalım çocuğu. "Şimdi, Nishi-san, yanlış değilim değil mi?, gelelim sizin neden Uchimura kılığında olduğunuza? Ayrıca Uchimura nerede, naptın kıza?" Ben onu daha pompalayacaktım... Şaka lan, amk orospusu hastalıktan geberiyordur, korunamazsın, o derece!

[Shiomiya Kiyo]

Erkek adam kucağa biner miymiş... Daha dün gece seninle ******** ve ****** olmadık mı? Hele bu sabah mutfakta aç olduğumu bildiğin halde **** üstüne bir kere daha ****** yapmadın mı bana? ****** ve ********'dan geçilmiyor evde, bunun kucağı mı kalmış? Zorla ittirdi beni bir kenara ve götümü Pachi ile kendisinin arasına sıkıştırdı Nishi. Elime kolonyayı tutuşturmuş olsa da odağımın tekrar 32 çift göze kaymasına engel olamadım. Hala oradalar ve kıprışa kıprışa bakıyorlar bana, bazıları yorulmuş sanırım bayağı bir baygın haldeler. Nishi bir de gitti bunlara "Ela-san çık da sevişeq daral geldi bana burada" tribi çekti. Kafamı delice sağa sola salladım ilk, alnımdaki terler uçuştu. Ardından Nishi'ye uzandım, bayağı bir uzandım, kulağına böyle. Fısır fısır "Çağırma şunları Nishi söz ***** yap'cam eve gidince" dedim. Dinletemedim. Acaba sakalım yok diye mi kimse siklemiyor beni? Çok üzücü bir konu bu bence. El mecbur geri indirdim götümü sandalyeye.

Elimde tuttuğum kolonyayı tinerci gibi koklamaya başladım gözlerden biri yaklaşmaya başladığında. Sadece biri yaklaşıyor olsa gene iyiydi. Resmen önden buyurması için müsaade etmişcesine bekledi diğer gözler ve öndekiyle aynı hızda olmasa da, yaklaşmaya başladılar. Sonra bir kol çıktı karanlık içerisinden, neyse ki gözler gibi arsızlık yapmadı bu kol ve çoğalmadı. Uslu uslu tek başına kaldı uzandığı masanın üzerinde. Son olarak da pasparlak suratlı bir herif çıkıverdi. Çıkmaları gereken mesafeye ulaşan diğer gözler ise yok oldu birden bire. Bu neydi şimdi, neden böyle oldu? Bu kim? "Yok... Bu kadar daşşağı kaldırmıyor artık kafam benim." diye deli bir sesle tısladım oturduğum yerde ve kolonyanın tıpasını çıkarıp yakamın içerisinden dökmeye başladım. "GİDİN BAŞKA BİRİYLE DALGA GEÇİN!" diye sesimi yükselterek, kalanını da sırtıma döktüm arkamdaki Pachi'ye geliyor mu gelmiyor mu umursamadan. "BU İŞ BURADA BİTECEK ARKADAŞ!" diye gaza gelip kalktım ayağa, attım şişeyi bir kenara kibrit çıkardım cebimden. "DAHA FAZLA KAFAMI SİKEMEZSİNİZ! İZNİNİZLE YAKIYORUM KENDİMİ!" Kutuyu açmaya çalıştım ama ellerim bok yemiş gibi titrediği için açtığımda yarısından fazlası etrafa saçıldı. Bir tanesini tutmayı başardığımda, çakma işlemini gerçekleştirme amacıyla kutuyu evirip çevirmeye başlamıştım ki bir el benim ellerime kapandı. Çekiştirerek de kendine çevirdi beni. Baktığımda karşımda saçı delice kabarmış, makyajı iğrenç bir şekilde akmış, yırtık pırtık kıyafetli bir sarışın duruyordu. Şöyle 5-6 saniye boş gözlerle birbirimize baktık. Sonra deminkinden de sert bir hareketle beni kendine çekti, bildiğin sandalyenin üzerinden kıza doğru uçtum. Tam kafalarımız birbirine çarpacakken basit bir hareketle yere eğildi ve bir bacağını kaldırarak ayak tabanını karnıma yerleştirdi. Arkaya doğru iyice gerinmesi ve beni ayağıyla ittiriyor olması yüzünden bilinmezliğe doğru fırladım kafa üstü. Zaten hafif de bir şeyim biliyorsunuz, bunu Pachi'ye yapsa şimdi, bu kadar uçuramaz eminim. Millet el atıp kaldırmak yerine cıvır cıvır kaçışıyor etrafa, bir yerden de üstüme çilekli sos damlıyor. Görebiliyorum geldiğim masayı buradan, Uchimura hiç bir şey olmamış gibi az önce benim oturduğum sandalyeye oturuyordu milletin mal mal bakışları arasında. "Kaçın sikecek!" diye uyarmak, toparlanmak istedim. Yapamadım. Ağzımdan tek çıkan şey zavallı bir inleme oldu.

[Shiki Nishiyama]

Yüzümde oluşan hafif bir gülümseme ile "Ebeni sikeyim." dedim. Karanlıktaki bebeye yüzünü göster dediğimde böyle olacağını tahmin etmeliydim. Tamam çocuğun ela gözleri cidden güzel de, neden vücudunun geri kalanı da onunla uyumlu bir şekilde taş olmalı ki? Başkasında olsa kara kuru bebe deyip geçerdim ama bu ne lan? BU NE?! Bir içim su lan. Bir de poz verir gibi çıktı karanlıktan. Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan kafamı Kiyo'ya çevirdim. Şimdi elimden bir kaza falan çıkacak. Bıktım şu yakışıklı erkekleri gördüğüm an köşe buçak kaçmaktan. Kiyo'yu kıskanmaya gelmişim, beni aldatıyor diye düşünmüşüm. Şimdi kafamdaki düşünceler hiç yakışıyor mu? Aslında sadık bir herifim ama içimde bir kaşar var sanırım. Kiyo kulağıma gelip seks içerikli bir şey de söyleyince iyice hormonlar halay çekmeye başladı.

"Tch... Qımmıl oy."

Ne desem bilemediğim için masaya bakmaya başladım. Konuşsam herife iltifat edeceğim yani çok belli. Bu yüzden kes sesini Nishi ve otur yerinde. Jinpachi'yi tanıyormuş bebe. Yani öylesine oturan biri değilmiş bu. Tanıdıkmış ve Jinpachi'yi takip falan ediyormuş. Yani o öyle dedi. Üstelik adını da öğrenmiş oldum. Chieko. Hmmm... Bu sırada Kiyo kolonyayı etrafa saçtığı için mis gibi de koktu.

"Şimdi, Nishi-san, yanlış değilim değil mi?" dedi Jinpachi yırtık dondan çıkar gibi.
Nişisin yinliş diilim dimi? SEN KİMSİN DE BANA ADIMLA HİTAP EDİYORSUN! Bir de Nishi yani, kısaltmalı falan söylüyor. Nishiyama dese bir nebze. Daha demin tokatlamadı sanki allahsız. Bro deseydin?
"Shiki." diye düzelttim bunu. Soyadımla hitap et eşek.
"Gelelim sizin neden Uchimura kılığında olduğunuza?" Demin birine benzettim diyordu, düşündü azıcık sanırım henge olabileceğini.
"Ayrıca Uchimura nerede, naptın kıza?" Sizli bizli konuşurken çat diye buna geçince gözlerimi kısarak masadan çocuğa çevirdim.
"Şuan bu durumda bana hesap soramayacağınızın farkındasınızdır umarım." dedim öküz gibi bir resmiyetle. Lan ben böyle resmiyeti çok seviyorum nedense. Keşke Kiyo ile de bu şekilde konuşsak. Tabi ben evde götü başı dağıtıp şarkı söyleyerek dans ettiğim için çocukta bana karşı saygı falan yok. Kavga ettiğimizde anamdan girip eniştemden çıkıyor. Neyse.
"Uchimura konusunda da bir bilgim-" Yok diye yalan söyleyecektim ki iki el geldi Jinpachi ile aramızda uslu uslu çakmağı ile oynayan Kiyo'yu aldı ve fırlatıp attı. Noluyor diyecektim. Napıyorsun diyecektim ama atan kişinin yüzünü görünce kalakaldım. Daha 10 dakika önce baya yakından tanıdığım Uchimura, masanın üstünden tırmanarak demin Kiyo'nun olduğu yere gelip oturdu. Gözlerim ile onu takip ettikten sonra kızın kafasının üstünden bariz görebildiğim mavi saçlı bebeye kaş göz ettim. Al amına koduğum sorunun cevabı. Tokatla lan işte gerçeğini. Götün yiyorsa anlamında kafamı hafif yana indirdim. Sessizce de "Tokatlamazsan adam değilsin." diye fısıldadım buna kızın duymayacağı bir şekilde. Bende resmiyet bitti zaa. Sonra da önüme döneyim dedim ama birden ela gözleri hatırlayıp kafamı eğdim gene. Chieko bebeğim.
Yavrum kaldır kollarını, teslim ol etrafın sarılı.
Bunlar iyi günler sana ben gösterecem kıvrak oyunlarımı.
Tövbe...

[Suta Chieko]

Kendimi açığa çıkarınca Jinpachi bön bön bakmaya başladı. Eee, ben olsam ben de şaşırırdım. Şu an beni, evde babamla yemek yerken düşünüyordu kesin. Hiç beklemiyordu eminim. Tabi durum böyle olunca sorgulama olayı da başladı. Neden takip ettin, neden bana söylemedin gelmek istediğini izin verirdim falan. Sanki hemen "gel kardeşim, iş verenimi korumaya gidiyorum, birlikte gidelim." falan diyecekti. Bana vereceği cevap "BOK" olacaktı. Yanımızda benim dışımda birkaç kişi daha var ya o yüzden kibar falan hani. Yoksa çoktan götüme vura vura eve götürmüştü beni.

Tam böyle cevap vermek için ağzımı açacaktım satanist çocuğun tip tip bana bakmaya başladığını fark ettim. Bir an için noluyo amk moduna girdim tabiki. Jinpachi'nin orasına burasına ellediği yetmiyormuş gibi bir de bana mı taktı kafayı diye düşünmeye başladım tabi hemen. Ama sonra bunun çok mantıksız olduğuna karar verdim. Yani sonuçta daha şimdi karşılaştık ilk defa birbirimizi görüyoruz falan hani. Sonra gözlerini kaçırdı zaten. Bu durumun İkimizin de aynı anda birbirimize bakmamız ile oluşan bir anlık raslantı olduğuna ikna ettim kendimi. Bana uzak tanrıya yakın olsun. Sonra da Uchimaru'nun kim olduğuna dair hafızamı yoklamaya başladım. Bu sırada küçük bebe konuşmaya başladı yeniden. Daha doğrusu bağırmaya çağırmaya başladı. Yarım yarım cümleler kurdu falan. Pek anlam veremedim söylediklerine. Sarhoş sanırım. Ne ara sarhoş oldu, ne ara kafasını bu hale getirecek kadar alkol aldı... İçme sen evladım. Bırak bilenler içsin. Senin gibiler için soda falan icat etmişler. Git onlarla tatmin et kendini.

O sırada var ya, bir anlık boşluğuma geldi gerçi ama bebenin uçusuna yetiştim. Az önce milleti coşturan kadın gelmiş bir çekiş de tutup atmıştı bebeyi. WTF moduna girdim tabi bu olaydan sonra. Acaba Uchimaru bu kız mı? Tamam da bu kız az önce makyajıyla kıyafetiyle herkesi kendine hayran bırakmıyor muydu? Ne oldu da bu kadar leş oldu bir anda. Saçı dağılmış, kıyafetleri yırtılmış, makyajı falan ayrı akmış. Beyin yandı tabi benim. Hiç bir şey diyemedim. Dilim tutuldu bir an. Sustum sadece. Zaten en başından beri susuyorum. İki kere selam verdim alt üstü. Aslında Jinpachi'ye cevap mı versem? Yok yea. Adamın sorularının üzerinden yıllar geçti. Cevap versem de bir anlamı olmaz şu an için. O yüzden ben susup da olup biteni anlamaya çalışmaya devam edeyim. Bunlar da birbirlerini yesinler. Yalnız şu taş kızda da deli kuvveti varmış ha. Oyuncak bebek gibi tuttu attı adamı. Helal olsun valla.