Daha iki uç gün önce hayatım sıradan ve sıkıcıydı. Köyden ayrılıp Chinen'in peşine düştüğümden beri hayatım oldukça değişmiş ve hareketlenmişti. İşte benim istediğim buydu kaos ve kan. istediğim şey şu anda Doushi kasabasında yaşanıyordu. Bu olaylarda baş aktör olabilir ve Chinen ile tanışabilirdim. Fakat içinde bulunduğum durumda bu pek muhtemel görünmüyordu. Bu ortamda pek de rahat dolaşamayacaktım. Bunu şimdi anlamıştım.
Etrafta jutsu kullanacak kadar bile bir boşluk yoktu. Ara sokakların hepsi katliamdan kaçışan insanlarla doluydu. İstediğim boşluğu bulamamış ve bir kere daha başarısız olmuştum. Seçeneklerim giderek azalıyordu üstelik ayak sesleri duyulan görevliler de bana zamanımın giderek azaldığını hatırlatıyordu. Riske mi girecektim yoksa siviller gibi güvenli yere mi yönelecektim? Geçmişimi ve geleceğimi düşünerek mantıklı bir karar vermeliydim. Ame'ye geri dönmek istemiyordum fakat burada tutsak da olmak istemiyordum. O yüzden oldukça kararsız kalmıştım.
Kararsızlığım yerini bir seçime bırakmıştı. Biraz daha riske girecektim. En azından bunu yapmalı ve etrafta biraz daha gezinmeliydim. Belki aradığım boşluğu bulur ve shinobiye dönüşürdüm belki de şu iki shinobiye rastlardım. Küçük bir ihtimal de olsa Chinen'e rastlardım. Sadece biraz daha bekleyecek ve etrafta umut ettiğim şeylerin olmasını bekleyecektim. Hadi talih kuşu bur kere de bu günahkara gül.