Kan bağı olmayan üç kardeş; babaları Shinra, anneleriyse bu köy.
Babalarından bahsetmeye başlamıştı Koshichi en başta, hiç bir zaman baba gözüyle bakamayacaktı belki de tam olarak adama. Doğrusu, bakıyorsa da bunu dile dökemeyecek birine benziyordu zaten.
Bir dakika bir dakika, Shinra HOKAGE YARDIMCISI mı?! Sanırım yaptığım
hırsızlıktan dolayı başım düşündüğümden fazla girmişti belaya. Gerçi, henüz beni kovalayan birilerinin olmaması ve parşömenin; büyük ihtimalle Shinra'nın son mirasının gerçek sahiplerinin bana bu denli yakın davranması içimi şimdi ve ömrümün sonuna kadar rahat tutacak gibiydi.
Shinra yokken kardeşlerin hepsi çıraklık yapmış ve köy Shinra'nın uzaklardan getirdiği bu oğlanları girdikleri ilk anda sahiplenmişti Koshichi'nin anlattığına göre. Zaten kardeşlerin şimdiki yetenekleri nerelerde çıraklık yaptıklarını açıklayacak gibiydi, Ashiki'nin nerede çıraklık yapabileceğini bulmaya çalışırken Koshichi bombayı patlatmıştı tabi ki;
Ashiki'nin köyü savunurken kırılacak son kalkan olduğu belli. Geçen zamanda her ne kadar götün teki olsa da, en çok Ashiki'ye ısınmış hissetmiştim kendimi. Toshiki zaten çok konuşmuyor, Koshichi'yse hep sırtındaki sorumluluğu taşıyordu. Ashiki'yse, geride bıraktığım ve özlediğim herkesle ortak bir şey paylaşıyordu;
kaya kafalılık.
Koshichi'nin konuşmasının devamında, daha önceden tahmin etmiş olduğum tehlikeler vardı; ormandan şimdiye kadar kimsenin çıkamamış olması hiç bir zaman gözümü korkutmamıştı, zira Shinra çıkmıştı, yeteri kadar güçlüydü. Ama ormandan şimdiye kadar kimsenin
çıkmamış olması dizlerimdeki ellerimin hakamayı sıkıca kavramalarına sebep olmuştu. Yeteri kadar iradeli olabilecek miydim? Orada ne bulursam bulayım sevdiklerime geri dönecek kadar... Mao olabilecek miydim?
E heralde.Nemli toprağa bakıp mümin amca ile ataiz'in hikayesini aklıma getirirken bir anda kafamı kaldırıp kendinden emin gözlerle Koshichi'ninkilere kilitlenmiştim;
"Yaramın durumu ormanda bilmediğim kadar tehlikenin ve hareketin içinde bana zorluk çıkarmayacak kadar iyi mi Koshichi." dedikten sonra normalde alaycı görünen gülümsememin öyle görünmemesine uğraşır bir şekilde gülümseyecektim.
"Buraya gelirken meyvenin ne olduğunu, nasıl bir şeyler verdiğini merak ettim hep. Ele geçirdiğimde sevdiklerimi korumak ve bir şeyleri gerçekten değiştirmeme yarayacak kadar güç verip vermeyeceğini." Koshichi'ye yaklaşıp sesimi kısacaktım iyice;
"Ama meyve hikaye, bildin mi? Şimdiden sahibim o güce."