Kane, düşüncelerini belirttikten sonra gölgelere tekrardan geri çekilip, Sakura'nın ardından olayları izlemeye koyulmuştu. Aşçılardan biri Sakura ve diğer hizmetçiye sesini duyuracak nitelikte bağırmış ve bu yiyecekleri özenle, zarar vermeden masalara götürmelerini söylemişti. Sakura, yılların deneyimi ile dikkatini çeken yiyecekleri düzgün bir şekilde alıp, gerekli yerlere götürmeye başlamıştı.
Bir kaç dakika öncesine kadar boş olan salon şimdi oldukça dolu gözüküyordu. Masalarla donatılmıştı koca salon, pahalı minderlerde vardı ayrıca. O sırada Kane, bir kaç saniye gözlem için gölgelerden çıksa da dikkatlerini çeken Geyşayı bulamamıştı, tekrardan Sakura dikkat çekmeden sakin ve usulca taşıdıklarını masalara taşımıştı, dikkat çekmeden. Bir süre böyle devam ettikten sonra, tekrardan beş dakikalık bir fırsat yakalamışlardı, Kane bu sefer bu fırsatı iyi değerlendirmek istiyordu, bu düşünceyle Sora'nın yanına ilişti:
"Plan basit, avın kuytu bir köşeye geçmesini bekleyeceğiz. Lavabo, malikanenin üst katlarından biri yada dikkat çekmeyecek herhangi bir yer, gerekirse ikimizden biri onu buraya çekecek. Ben Genjutsu ile onu kendi dünyama çekip, dışarıdan gelen saldırılara karşı etkisiz hale getireceğim, sende temizce öldüreceksin. Ardından olay yerinden uzaklaşıp, malikanede bir kaç saat daha kalacağız, dikkat çekmemek için. Uygun bir vakitte de, olaylar kızışmaya başladığın da muhtemelen bu malikaneyi terk edeceğiz, eğer ihanet etmeye kalkarsan seni kendi rüyanda öldürürüm."
Soğuk bir şekilde, tane tane konuşarak planı anlatmıştı. Şayet Sora, tam tersini denerse işler kötüye sarardı. Gerçi Kane, ikisi konuşurken avlarının dikkatinin dağılacağını düşünüyordu. Böylelikle daha rahat işini halledebilirdi. Ama işini garantiye almak için, garanti bir planın olması gerekiyordu. Kısacası Kane, gölgelerin ardından sadece sinsice olanları izlemiyor, ayrıca bir ton şeye kafa patlatıyordu. Sora'nın bir aptal gibi neden bir av görevini kullanarak birine katılmaya çalıştığına lanetler savuruyor, bazende onuda mı öldürsem diye düşünmemden edemiyordu.