Hay sikeyim siz filmlerde ayılardan korkmuyor muydunuz?.. Hayvan kükrememden sadece gaz almış ve üstüme atlayıvermişti. Mahalle köpekleri, gözlerinin içine baksan tırsıyordu... Ama kurtlar sandığım kadar tahmin edilebilir değillerdi, hiç değillerdi.
Neyse ki kendimi savunup hayvanın metali ısırmasına izin vermiştim. Şimdi sen çek diş ağrısını! diye içimden geçirmeme kalmadan hayvan misvak reklamı gibi ısırığını sıkılaştırıp kafasını deli gibi sallamaya başlamıştı, demek avlarını yatırır yatırmaz boynunu kapan asil hayvanlar da sinirlendiklerinde deli dana gibi etrafta sallanabiliyorlardı; hem de ne sallanma! Kurt resmen bütün ağırlığını bana verip beni yer çekimine karşı zorluyordu ve ayaklarımın yerden kesilmesi an meselesi gibiydi, yere düştüğüm anda boynumda... Metal boyunluğum yok ki!
Sonunda dengemi kaybedip, ayaklarımla çiy nemli toprakta bir kaç dans hareketi sergiledikten sonra kurda kimin daha iyi bir dansçı olduğunu göstermeye başladığımda, öncesinde dengemi sağlamak için- boş yere- kullandığım sağ elim hızla yumruk olmuş ve son bir savurmayla kurdun küçük kafatasını bulmuştu.
Sallanmayı bırakıp geriye çekilen hayvan bana kendimi toparlamam için yeterli zamanı verecek gibiydi, önümdeki kurdu küçümseyip kahramanlık yapmaya çalıştığımdan beklemediğim bir şekilde kendimi savunmak zorunda kalmıştım. İşte hatam da tam buradaydı, kurdun gerektiğinde kemiği parçalayan dişlerini küçümsemiştim besbelli. Vurduğum darbe hayvanın canını yaksa da, ona benim güçlü olduğumu gösteremeyecek kadar dengesizdi belli ki. Bir sonraki öyle olmayacak. derken aklıma bir anda diğer kurtla uğraştığını düşündüğüm yaralı çocuk gelse de, önümdeki savaşa odaklanarak sağ ayağımı geriye doğru çekmiştim yavaşça; kurdun savunmaya niyeti yok gibiydi, savunmasına yarayacak bir şeyi de yoktu ya zaten. Hayvan her ne kadar en çevik avcılardan olsa da biraz önceki saldırısında hızı hakkında bilgi sahibi oluşuma güvenerek tek bir hamleyle dövüşü bitirmeyi amaçlıyordum.
Hayvan nereye saldıracağını gayet iyi biliyordu, tekrar suratıma atlayacağını düşünüyordum. Tekrar koşup atladığında fazla yaklaşmasına izin vermeden var gücümle soluma doğru dönüp, hafif arkamda olduğundan zaten açık olan sağ bacağımı daha da açıp sola doğru hızla dönerek hayvana beklemediği sol tarafından bir tekme geçirecektim. Eğer yine beklenmedik bir şey olur, bir şeyler ters giderse eldivenlerimi esmer kıçımı kurtaracak kalkanlar olarak kullanacak; yalnız bu sefer kurdun kolumu çektiği yöne doğru gitmesine izin verecek, ondan aldığım momentumla boştaki elimle yumruğu var gücümle hayvanın kafasına çakacaktım.