Planlarım istediğim şekilde yürümemişti. Masaru'yu babama kitlemeyi planlıyordum ama onların benim sorumluğunda olduklarını söylemişlerdi. Sanırım gerçekten öyleydiler. Yeni nesil benim ellerimdeydi. Onları geliştirecek, problemlerini çözecek ve köyümüz için yararlı bir hale getirecek kişi bendim. Sorumlulukları aileme yıkamazdım. Ama belki daha sonra onlardan tavsiye alabilirdim. Benden uzaklaşıp kendi klübelerine giden ailemin arkasından bakakalmıştım. Yapacak bir şey yok, bu geninler benim sorumluğumda. Bu sorumluğu kabul edip çalışmaya başlamalıyız.
Eh ne yapalım, Masaru zaten burada olsa da bir şeyleri etkileyecek zihinsel aktiviteden yoksun. Dövüş pozisyonumu alarak Sui'ye direktifleri vermiştim. Başlama işaretimle birlikte hızlıca el mühürlerini yapmaya başlamıştı. Raporda bahsedilerden anladığım kadarıyla kuroshiki tekniğini kullanabiliyordu. El mühürlerini hızlı ve güzel bir biçimde tamamladıktan sonra tekniğini aktive etmişti. Aramızda 10 metre vardı ve benim görüşüm bulanıklaşmıştı. Kuroshiki tekniği hedefin duyu organlarını bozardı ama tamamen kapatamazdı ve yanlış hatırlamıyorsam sadece bir duyu organı üzerinde etkili olabilirdi. Duyu organları arasında değişim yapabiliyordu ve bundan dolayı gözlerimi kapatmam benim bir işime yaramazdı. Hem tüm duygularıma güvenebilirdim hem de hiçbirine güvenemezdim. Oldukça hoş bir teknikti değil mi?
Ah olamaz, Sui bulanıklaşıyor. Tıpkı onun gibi. O dişi şeytanınki gibi görünmeye başladı. O Mifuneyi öldüren kadın. Ah hayır bu o değil , karşımda sui var. Düşmanım değil. O benim öğrencim, ona zarar veremem. Ama karşımdakinin Sui olduğunu nereden biliyorum? O kadın bize sahte kanlar kusturmuştu, neden öğrencimin kılığa girmesin? Hayır, geçmişte olmuştu ... veya olmamıştı. Risk alamam. Mifuneyi kurtaramadım ama risk almadığım için. Hayır savunmada kalmalıyım. Sui veya o şeytan da gelse savunmada kalmalı ve kaidan'ımı bozmamalıyım. Farklı bir duyumun bozulmasına karşı tüm duyularım tetikte olmalı, diğerinin eksiğini giderecek bir biçimde.