Ru'nun ardından kara deliğe atlıyorsunuz. Nikko'nun yukarıdaki kısa duraklaması üst üste binmeniz engellemiş denebilir, yaklaşık 7-8 metrelik bir yükseklik. Aşağıda sizi dipsiz bir karanlık karşılıyor. Ellerinizi sağa sola uzatarak birbirinizi buluyorsunuz. Ru ulaşabileceğiniz mesafede değil ancak adımlarının sesini duyuyorsunuz. 4 adım, 5 adım. Ardından bir kibrit sesi. 2-3 metre ötenizde bir meşale yakıyor Ru. Ardından bu meşaleyle 3 kadar meşaleyi de alevlendiriyor.
Ortam ışığa kavuştuktan sonra Ru yanınıza, düştüğünüz yerin sol tarafına geliyor. Taş duvara yapışık, yukarıdaki heykelin kayıp sağ elini görüyorsunuz. Yüzüğü bu elin parmağına geçirerek yukarıya bakıyor. Kapak yavaş bir şekilde kapanana dek sürdürüyor bunu. Kapak kapandıktan sonra olay mahaline ilerliyor. Düştüğünüz noktayı da içine alacak şekilde 10 metre karelik küp şeklinde bir yeraltı odası. Duvarlarda metal kapaklı ufak hücreler görüyorsunuz. Neredeyse tüm duvarları kaplıyor bu. Bazıları eğilip bükülerek bir şekilde tamamen açılmış, Kalanlarıysa sadece içine bakılabilecek bir aralık bırakılacak kadar eğilmiş. Birinde, kapağın köşesine sıkıştırılmış levyemsi birşey görüyorsunuz. Muhtemelen bunu açmak için de çaba sarfedilmiş.
Odada bu bölümler haricinde tek birşey var, ensesinden kunai yemiş, yüzüstü yatan bir kadın cesedi. Tamamen siyah bir kıyafet giymiş. Kısmen klasik shinobi üniformasının karalara bürünmüş hali diyebiliriz. Cesedin sol tarafında muhtemelen yüzünü gizlemek için kullandığı bir peçe bulunuyor. Cesedin yerinden bir milim bile kıpırdatılmadığını anlıyorsunuz. Bunu açık edecek birkaç şey var. Ensede süzülen az miktarda kanın vücuttan akıp yerle kesiştiği nokta ve yerdeki kan birikintisinin sınırları tam olarak uyuşuyor. Dİğer yandan kadının sol ayağı ters kıvrılmış , kontrolsüz bir şekilde düştüğü belli. Kadın zarif bir vücuda sahip, üstündeki kıyafetlere rağmen hatlarını görebiliyorsunuz. "İş üstünde yakalayan bendim." diyor Ru. Çocuğa baktığınızda, ses tonunu da hesaba katarak kendinden gurur duyar bir ifadeye sahip olduğunu çıkarıyorsunuz. "Tüm kasalar boşmuş ama inanamayı reddetmiş sanırım. Hepsini teker teker açmış." Ru elindeki meşaleyi metal bir kolluğa takarak kenara çekiliyor ve odayı incelemeniz için size bırakıyor.