
Birçoğunuz fark etmiştir, uzun zamandır site ile ilgilenmiyor, konulara yazmıyordum. Sebebini de açıklayayım; TSK sonunda bu adama "Gel bakalım!" dedi. Hem de öyle böyle demedi, "Yedek subay olarak 12 ay gel!" dedi. Evet, askere gidiyorum arkadaşlar. Bu gece otobüse binecek, yarın sabah Ankara/Polatlı'da inecek ve Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı'na giderek birliğe katılacağım. Saç ve sakallara veda edip, 30 günlük bir acemilik dönemi geçireceğim ve sonrasında kura ile 11 ayımı geçireceğim usta birliğine gideceğim.
Geç oldu bunu yazmak için ama inanın psikolojik olarak uzun dönem çıkmanın verdiği şoka alışmak, işten ayrılmak, alışveriş yapmak, ailemle vakit geçirmek gibi şeyler olunca, Ozan'a bile 2 gün önce durumu anlatabildim. Bu yoğunlukta sizlere durumumu ancak bugün yazabiliyorum. Aslında bu süreç için bir "B Planımız" vardı, fakat bahsettiğim yoğunluktan dolayı konularımı devredemedim ve benim yerime konulara bakacak olan arkadaş da sizlerle beraber bu satırları okuyor olacak. Bu yüzden hepinizden özür diliyorum, zira özellikle konuları orta yerinde bırakıp gitmek gibi bir hayvanlık yapmak beni gerçekten üzüyor. Bu konuda affınıza sığınıyor, anlayış göstermenizi diliyorum.
Dediğim gibi, en az 30 gün kesin bir yokluk durumum olacak, ancak sonrasında durumlar ne getirir ben de bilmiyorum. Kuradır, ustalıktır, şudur-budur benim pek anladığım şeyler değil. Açıkçası çok da kafa yormak istemiyorum, çünkü askerlik konusunda ne zaman umutlu olsam, karşımda hep umutsuzluklar oldu. Bu yüzden askerlik konusunda sonrasını düşünmeyi bıraktım. Konuştuğum kişiler, okuduğum forumlar hep askerliğimin rahat geçeceğini söylüyor, ama usta birliğimin neresi olacağını bilmediğim için içimde bir gerginlik var. Neyse... O da belli olduğunda, site ile olan ilişkim de belli olacak dostlar. Sonuç itibariyle yaklaşık 2 ay ortalıklarda görünmeyebilirim. Sonrasında ise duruma göre site ile ilgilenme durumum netleşecektir ve onu da size bildiririz.
Lafı çok da uzatmayayım, RPGTürk'un benim gönlümdeki yerini artık hepiniz biliyorsunuzdur. Yıllar önce ilk RP'me burada başladım ve yıllarca da sitenin iyi olması için elimden gelen gayreti gösterdim. Hatalarım oldu, iyiliklerim oldu... Bunların bazıları görüldü, bazıları görülmedi... Ne olursa olsun, RPGTürk'ü her zaman ayrı bir yerde tuttum. Söyledim ya, ilk RP'mi bu sitede yapmıştım ve o kadar berbattı ki, eminim Ozan'ın, Melih'in ve okuyan kim varsa herkesin retinası bile yanmıştır. Zamanla öğrendik, zamanla geliştik ve bugün emanet olan RPGTürk'ü, umarım kısa bir süreliğine, iade ediyorum. Beni bilen bilir, yıllarca bu işi karşılıksız, sadece eğlence amacı güderek yaptım ve nasip olursa yapmaya da devam edeceğim. Elbet içimizde o ilk zamanların heyecanı yok, ama RPGTürk'ü, Role Play kültürünü daim kılmak arzusu içindeyim. Çünkü ben bu oyunu oynayarak çok geliştim... Düşünce tarzım değişti, kültürel gelişimim arttı, yazı ile ifade etme gücüm yükseldi... Şu an tüm bunların hayatta bana bir artısı var. Bir kurgu yazarken, geleceği görebilmek gerekiyordu ve bugün, planlarımı yaparken geleceğimi daha iyi tasarlayabiliyorum. Bana bu gücü verebilen etmenlerden biri de, oynadığımız bu oyundur. Esas amacımız her zaman eğlence oldu, bu inkar edilemez, ancak bizlere de kişisel gelişim konusunda inanılmaz katkısı olduğuna inanıyorum. Nasıl ki birçoğumuz İngilizce temel eğitimimiz bilgisayar oyunlarından aldıysak, bu oyunda bize yukarıda bahsettiğim şeyleri kattı. Bu yüzden arkadaşlar, hem bu siteyi hem de bu oyunu çok önemsedim ve önemsemeye devam ediyorum. Bu oyunu geliştirmeye, değiştirmeye o kadar uğraştım ki... İnanın bugünkü sistemimizi yaparken Ozanla ne kadar konuştuk ne kadar tartıştık... O yüzden bu site benim içim çok önemli. Sizler de değerli vakitlerinizi bu siteye aktarmış olduğunuz için, benim için bir o kadar değerlisiniz dostlarım...
Çok uzattım, ama bunları bir kez olsun sizlere de söyleyeyim istedim. Buradan tek tek herkese neden benim için önemli olduğunu yazabilirim, ama buna gerek yok sanırım. Çünkü onca zamanı beraber geçirdikten sonra, arada birkaç çürük meyve de olsa, birbirimizi yeteri kadar tanıdık. Öyle üstten üstten konuşmayı sevmem ama, sitede dönen çoğu şeyden haberdardık. Mesela kendini hem erkek hem kız gibi tanıtan, iki ayrı hesaptan iki ayrı karaktere bürünmüş olan arkadaş... Sana da selam olsun! Hem iki farklı karakterle RP yap hem de Skype'tan iki farklı insan olarak konuş... Büyük ruh hastasısın, ama azmine saygı da duymuyor değilim!


Herkesi tek tek yazmayacağım dedim, öyle... Herkesin yeri ayrı bende. Dargınlıklar, küslükler, kavgalar, laf dalaşları... Bunlar bizim halledemeyeceğimiz, üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler olmadı hiçbir zaman. Zaten hepsini de görmezden geldim, çünkü bunların pek bir değeri yoktu. Şurada eğlenceli birkaç dakika geçirme arzusundaydık hepimiz, bu yüzden de olumsuz fikir ve düşünceler bize ket vurmaktan başka bir şeye yaramazdı. Öyle de yaptık, sildik attık. Bu yüzden herkesin gösterdiği bu olgunluğuna saygı duyuyorum. RPGTürk'ün ilk nesil oyuncularından başlayıp, bugünkü jenerasyona kadar herkesin bu olgunluğu taşıdığını düşünüyorum. Buna sahip olmayanların da sadece birkaç ufak değişiklikle bunun üstesinden geleceğine inanıyorum. Bu yüzden, RPGTürk'ün ilk nesilinden bugünkü oyuncu kitlesine, herkese teşekkür ederim!
İlk nesilden bugüne kadar, hata yaptığım, kalbini kırdığım, bir saniyeliğine bile olsa üzdüğüm kim varsa, hepinizden özür diliyorum. Toyluğuma, hırçın kişiliğime verip büyüklük gösterin...
İlk nesilden bugüne kadar, bana hata yapan, kalbimi kıran, bir saniyeliğine bile olsa üzen kim varsa, yaptıklarınızın farkında olmasanız bile hepinizi affediyorum! İnsanız, hata yaparız... Yeter ki bu hatalar kalıcı olmasın...
İlk nesilden bugüne kadar, üzerimde zerre emeği olan herkes, hakkınızı helal edin!
İlk nesilden bugüne kadar, üzerinde zerre emeğim olan herkese hakkım helali hoş olsun!
Önce Allah'a, sonra kendinize emanet olun...
Not: Yalandan da olsa özleyin beni tamam mı!?
