[Yamakawa Mineko | Aktif Operasyon] Parşömen, Bölüm 2

[GM - Naruto]

Hofuna'da, daha önce kardeşinle geldiğin yerleşkenin üst katındasın. Öğle saatlerinde şehre vardın ve vakit kaybetmeden yerleşkeye geldin. Zindesin, yorgun olduğun söylenemez. Odada, Kurosawa Takaki'nin masasının önündesin. "Geçen sefer size saldıran çocuklar hala hastanede. Açıkçası biraz ağır müdahale ettiğini düşünüyorum lâkin aktif görevdeki bir shinobiye saldırmanın cezası da daha az olması beklenemez. Her neyse, konumuz bu değil." Oturduğu sandalyede ileri doğru eğiliyor ve dirseklerini masaya koyuyor. "Çocukları piyon olarak kullanan ailenin ismi Katsuchi. Tenshiro ailesiyle çatışma içerisindeler. Geçen sefer taşığıdın parşömen olaylara müdahale etmek için ekstra shinobi gücünün Nikkougakure'den buraya gelmesini sağladı. Eğer bu olayları durdurmak istiyorsak iki aileyi de çökertmemiz gerek."

Ardından duraksıyor ve nefes alıyor. "Her iki aile de ufak tefek suç işlerine karışmış durumda. İkisinin de Kenjutsu dojosu bulunuyor ve altında onlar için çalışan kas güçleri mevcut. Genelde haraç kesiyorlar, illegal mahjong oyunları düzenliyorlar ve kaçak içki satışı operasyonları var. Çok yaygın değiller, bu bağlamda hangi gelir kaynaklarına saldırırsak saldıralım bu onları çok fazla etkilemeyecek. Kendi kabuklarına çekilip bir kaç sene sonra tekrar aktifleşecekler. Önemli olan nokta, iki ailenin liderlerini ve yönetim kadrosunu bir şekilde içeri almak. Eğer zorluk çıkarırlarsa da, öldürmek."

"Buraya kadar her şey tamam mı?" Ciddiyetle cevabını bekliyor Takaki.

Pasiflik 24 saattir.

[Yamakawa Mineko]

Hofuna şehrine yeniden bir görev için çağrılmıştım. Aslında geçen sefer bir görev için çağrılmamış, görevin içeriği yüzünden bu şehire gelmiştim ama bunlar önemsiz detaylardı. Önceki seferime kıyasla şuan yanlızdım. Normalde yanımdan bir an olsun ayrılmayan kardeşim başka bir görevle meşgul olduğundan tek başıma gelmiştim. Kardeşimden uzak kalmak beni üzsede tek başıma kafamı dinleme fikri üzüntümü azaltıyordu.

Şehre vardığımda vakit kaybetmeden Kurosawa Takaki ile görüşmek için shinobi yerleşkesine gitmiştim. Tesasüf eseri şehre varış zamanım ve vardıktan sonra ilk görüştüğüm yetkili kişi önceki seferle aynıydı. Bu tesadüfler silsilesinin biraz daha devam edip önceki ziyaretimde olduğu gibi yaralamalı öldürmeli bir durumla karşılaşırım diye umuyordum. Tabi hastane masraflarını ödeme kısmı hariç. Birilerinin hastane masraflarını ödemek bana çok koymasada , ödediğim kişiler düşmanlarım daha doğrusu zarar verdiğim insanlar olunca sinirlerim bozuluyordu. Şİddet benim için bir sanat gibiydi. Şiddet uyguladığım insanların tedavisini bir şekilde zorunlu olarak üstlenmem demek bir ressamın kendi resmini zorla yakmasına eş değer derecede rahatsız ediciydi.

Kurosawa Takaki olayla ilgili bilgi veriyordu. O değilde bu adamın adı çok garipti. Sanki Kurosawa Takaki değilde Kruvasan Takaki gibiydi. En azından içimden bir ses ona öyle seslenmek istiyordu. Elbette içimdeki bu sesi dinlemiyordum ve dinlemeyecektimde.

Aldığım ön bilgiler doğrultusunda karşımızda yasadışı işler çevirirken bir birine giren iki aile vardı. Shinobi güçleri olarakta biz bu kargaşanın ortasında kalmıştık. Aklımdan bu iki aileden birini bizim fraksiyona bağlama fikri geçiyordu ama Kruvasan-senpai iki aileninde yok edilmesini istiyordu. Elbette ona doğrudan bunlardan birini bize bağlayalım mı diye soramazdım ama farklı yollarla ağzını yoklayabilirdim.

Adam'ın sorusuna karşılık '' Eğer uygunsa bir kaç sorum var.'' diyecek ve sorularımı sormam konusunda onay alırsam '' Beni ilgilendirdiği kadarıyla iki ailenin aralarındaki ideolojik veya siyasi fark nedir? Bu iki aileyi tamamen yok etmek yerine birini ülkenin çıkarları için kullanmamız mümkün mü? Hem ikisini birden yok etmekten daha kolay olur hemde köye ve ülkeye katkısı olur. İki ailenin dojosu olduğunu söylediniz. Buradaki eğitimler ne kadar iyi. Sıradan bir insan ne kadar iyi eğitilirse eğitilsin teke tekte eğitimli bir shinobi karşısında çok fazla bir şey yapamaz ama dünya üzerinde bu durumla ilgili bazı istisnalar var. Mesela samuraylar. Bu iki aileden her hangi birinin shinobi eğitimine denk ve civarında bir eğitime veya güce sahip mi? Yada en azından içlerinde bu tarz eğitimler almış kişiler var mı? Örneğin emekli bir shinobi gibi.'' sorularımın cevaplarını aldıktan sonra adamın konuşmasını bitirmesini bekleyecektim.

[GM - Naruto]

Kurosawa Takaki'nin temsili görünümü;

Soru sormak istediğini belirtince, Takaki "tabii" dermişçesine bir el hareketi yapıyor ve konuşmaya başlıyorsun. Laflarını dikkatlice dinliyor Takaki, sen laflarını bitirince de konuşmuyor. 30 saniye kadar bir sessizlik oluyor aranızda. "Sabır." diyor sadece gözünün içine bakarak, surat ifadesi hiç değişmeden.

Bu sırada, içeriye 2 shinobi daha giriyor, üstlerinde sivil kıyafetler ile. Elemanların shinobi olduklarını, onları az çok tanıdığından biliyorsun. Köyde bir kaç sefer devriyeye çıktın, görev aralarındaki toplaşmacalarda bir kaç lafın belini kırdınız belki. Simalar tanıdık o yüzden. Fakat sivil giyimli olmaları, senin sektirmeden köy üniforması ile görevlere gelmenle ile çelişiyor biraz.


Shoda Rintaro

Göster

Yaş: 17
Boy: 1.75
Kilo: 66
Fraksiyon: Hikari
Element: ?
Rütbe: Chuunin

Rintaro, Altın Jenerasyonun son üyelerinden biridir. İçinde bulunduğu jenerasyonun dikkat çeken üyelerinden biri olmasının yanında, asabiyeti ile de köyde adı çıkmış biridir. Dövüşmekten hiçbir zaman geri durmayan yapısına ağzının bozukluğu ve kendini üstün görev tavırları eklendiğinde, Rintaro bir baş belasından daha fazlasıdır. Yine de köyüne ve fraksiyonuna bağlılığı, Rintaro'yu çekilebilir kılmaktadır. Her ne olursa olsun, Rintaro da Altın Jenerasyon'un bir ürünüdür.

Yamane Kin

Göster

Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.77
Kilo: 65
Fraksiyon: Taiyou
Element: ?
Rütbe: Chuunin

Altın Jenerasyon'un bilindik shinobilerinden biri olan Kin, bu jenerasyonun en garip kişilerinden biridir. Sıradan zamanlarda vurdumduymaz olan ve söylenenleri kavraması imkansız gibi duran Kin, olağanüstü durumlarda bir Daichou'nun sakinliğine ve güvenilirliğine sahip olur. Aynı zamanda yeteneklerinde de inanılmaz bir farklılık görülür. Bu sebeple de Altın Jenerasyon'un üst sıralarında adı söylenmeye başlamıştır.

İkisi de senin sağına geçerek Takaki'nin karşısında hazırol konumunu alıyorlar ve sessizce bekliyorlar. Takaki konuşuyor;

"Mineko, ilk iş olarak sivil bir kıyafet bulman olacak. Çevredeki herhangi bir yerden bir şeyler satın alabilirsin ve eşyalarını görev sonlanana kadar buradaki sana ayrılacak olan dolapta saklayabilirsin. Göreviniz biraz gizlilik gerektiriyor. Hofuna'daki tüm shinobiler bu aileler tarafından tanınıyor, devriyeler ve uzun görev süreleri sağ olsun. Lâkin siz burada çok az göreve çıktınız ve tanınmıyorsunuz, daha az sorunla karşılaşacağınızı umuyorum böylece."

Derin bir nefes alıp tekrar devam ediyor lafa. "Teçhizatlarınızı kontrol edin, son hazırlıklarınızı yapın ve yarım saat sonra burada brifing için tekrar buluşalım." Eliyle kapıyı gösteriyor, "çıkabilirsiniz" dermişçesine. Üçünüz de selam veriyor ve kapıya doğru yönleniyorsunuz.

Kapının önünde, Kin derin bir nefes veriyor. "Siz devam edin ne yapacaksanız. Ben çoktan hallettim işlerimi. Lobide bekliyor olacağım. Yarım saat sonra görüşürüz." Ardından merdivenleri iniyor ve görüşünüzden kayboluyor. Kapının önünde Rintaro ile tek kalıyorsunuz.

Kapalı konu

Sivil bir kıyafet alman ve bunu tasvir etmen gerekiyor. Ücreti, görev sonu ödülünden kesilecek. Çok pahalı şeyler değiller, aşırıya kaçmazsan

[Yamakawa Mineko]

Sorma iznini aldıktan sonra sorularımı tek tek sıralamıştım. Sorularımın hepsini bitirdikten sonra bir süre için ortamda garip bir sessizlik olmuştu. Sessizliği bozan ise Takaki'nin Sabır demesiydi. Yüz ifadesinde bir değişiklik olmasada çok fazla soru sormamdan sıkıldığını hissetmiştim. Belkide sorularımın sayısından değilde içeriğinden sıkılmıştı. Sorularımın bir kaç tanesi saçma olsada çoğunluğu görev öncesi öğrenilmesi gereken detaylardı.

Biz kendi aramızda konuşurken içeri iki kişi gelmişti. Gelen kişilerin ikiside benim gibi chuunindi. Konuşmuşluğum olsa bile haklarında çok fazla şey bildiğimi idda edemezdim. Geldikleri gibi herhangi bir şey söylemeden benim sağıma yerleşmişlerdi. Bu görevde onlarla birlikte çalışacağımı varsayıyordum.

İkili'nin yerlerini almasından sonra Kuruvasan-san konuşmaya devam etmişti. Benden sivil giyinmemi istemişti. Şimdi birde gidip bunun için bir ton para dökecektim. Söylediğine göre simalarımız diğerlerine göre az biliniyordu ama ben daha önce bunların bir kaçını sakatlamıştım. Bu yüzden beni az çok tanıyorlardır diye düşünüyordum.

Takaki-san konuşmasını bitirdikten sonra hazırlanmamız için yarım saat süre tanımıştı. Kapıdan çıktıktan sonra Yamane Kin kendisinin hazır olduğunu ve bizi bekleyeceğini söylemişti. O yanımızdan ayrıldıktan sonra diğer herife dönüp '' Bana söylemek istediğin veya sormak istediğin bir şey var mı? '' diyecektim. Eğer herhangi bir soru sormaz ise yanından alış veriş yapmak için ayrılacaktım.

Üstümü başımı nasıl değiştireceğim konusunda kafa yorar iken aklıma ilk olarak saçımı sıfıra vurdurup bir erkek gibi giyinmek gelmişti. Saçlarımı kestikten sonra beni tanımaları imkansız gibiydi ama üstünde biraz düşündükten sonra vazgeçmiştim çünkü saçlarımı kessem bile göğüslerimi kapatmam çok zordu. Kel bir kız haddinden fazla dikkat çekerdi. Bu yüzeden kıyafet ihtiyacım için şehir içinde ucuz bir dükkandan rahat bir kimono almaya karar vermiştim. UFak tefek biri olduğumdan çocuklar ürünlerinden birini kullanabileceğimi umuyordum. Kimonoyu aldıktan sonra Shinobi binası içinde üstümü değiştirecektim. Ninja ekipmanlarımın saklayabildiğim kadarını ipi kullanarak göğüslerimin altına, göğüslerimin arasına, bacaklarıma veya kimonumun içine saklamaya çalışacaktım. Görevin bizi ilgilendiren kısımlarını pek bilmediğimden bisentomu getirip getirmeme konusunda kararsız kalmıştım. En sonunda ise şansımı deneyip yanıma alamaya karar vermiştim. En kötü ihtimalle Takaki-san'ın brifinginden sonra geri dönüp bırakırdım.

İşlerimi hallettikten sonra Brifing için lobide beklmeye başlayacaktım. Brifingden sonra daha önce sorduğum sorulardan bir yada bir kaçı cevaplanmamış ise onları tekrardan soracaktım.

Planlanan Temsili görünüp(saç kısa):
[spoiler]

[/spoiler]

[GM - Naruto]

"Yok. Niye olsun ki zaten? Te buddha'm..." Seni tersledikten sonra o da aşağı yollanıyor ve sen de derin bir nefes verdikten sonra, yoluna koyuyorsun. Lobiden çıkıp, giysi alabileceğin bir kaç yeri araştırıyorsun. Klasik japon stilinde giysiler bulabileceğin ufak bir dükkân keşfediyorsun bir kaç sokak arkada, içerisi tek göz bir yer ve yaşlı bir teyze ilgileniyor seninle. Çocuk boylarının sana pek olmadığını farkedince standart kız bedenlerinden ufak olanları deniyor ve kendine olan sade, pembe bir kimonoyu alıyorsun.

Shinobi binası içerisinde, görev sonrası shinobilerin formalarını değiştirdiği bir soyunma odası buluyor ve hızlıca üzerini değiştiriyorsun. Shinobi ekipman çantanı da belinin arkasında, kimononun "obi" adı verilen bel kemerinin altına gizliyorsun güzelce, iplerle kendini saçma sapan bağlamaktan ziyade.

Yarım saatin dolduğunu farkediyorsun odadan çıktığında ve kocaman bisentonu da yanına alıp üst kata doğru yollanıyorsun. Kapıdan içeri girdiğinde, Rintaro ve Kin'in odanın ortasında hazırol konumunda durduğunu görüyorsun, önlerinde Takaki ayakta durmakda. Sen içeri girdiğinde üçü de sana bakıyor, ardından gözleri bisentona kayıyor.

"O kocaman, 2 metrelik şeyi yanında kadın cüzdanı taşır gibi taşımayacaksın, değil mi? Emirlerim sivil görünmeniz üzerineydi sanki, yanlış hatırlamıyorsam." Takaki'nin konuşmasının ardından Rintaro ve Kin birbirlerine bakıyorlar, lâkin bir şey demeden önlerine dönüyorlar. Her ne kadar alımlı bir Japon kızı görünümün olsa da, varlık ve karizma manasında çok yetersiz olduğundan etkilenmemiş gibiler.

[Yamakawa Mineko]

Rintaro beni tersledikten sonra yanımdan ayrılmıtı. Bende fazla oyalanmadan kıyafet almak için dışarıya çıkmış ve bir kaç dükkanı gezmeye başlamıştım. Bütçemi zorlamamak için ucuz bir şeyler arıyordum. Hatta ufak tefekliliğimden'de faydalanıp çocuk kıyafetlerini alarak biraz daha tasarruf yapmayı planlıyordum.

Bir kaç dükkanı gezdikten sonra kendime uygun bir şeyler bulmuştum ama çocuk kıyafetleri düşündüğüm gibi bana uymamıştı. O yüzden normal bir kimono almıştım. Kimonoyu aldıktan sonra ilk işim oyalanmadan shinobi yerleşkesinde kıyafetlerimi değiştirmek olmuştu. Shinobi çantamı ise kimonunun arkasındaki devasa papyonumsu şeyin altına gizlemiştim.

Kimonoyu giydikten sonra fazla oyalanmadan üst kata doğru yönelmiştim. Kimono içinde hiç rahat etmemiştim. Bir shinobi olarak daha çok rahat ve hareketimi kısıtlamayan kıyafetler giymeye alışıktım. Hatta çocukken bile pek giydiğimi hatırlamıyordum. Bu tarz kıyafetler bana güzel gözükmediği gibi hareketleri kısıtladığı için işlevselde gelmiyordu. Yani bir insan hem güzel hemde işlevsel olmayan bir şeyi neden giymek ister ki? Görev olmasa ben hayatta giymezdim.

Üst kata çıkıp kapıdan içeri girdiğimde garip bakışlara maruz kalmıştım. İlk başta beni daha önce böyle görmedikleri için etkilendiklerini falan sanmış ve bundan rahatsız olmuştum çünkü ben erkeklere değil kızlara ilgi duyuyordum ama elbette olay benim düşündüğüm gibi değildi. Meğerse benim bisentoma takılmışlar. Daha dikkatli düşününce sivil giyinmek zorunda olduğumuz bir görevde ufak tefek bir kızın neredeyse 7 ayak uzunluğunda bir bisento ile gezmesi çok garip bir görüntü oluşturuyordu. Aslında fikir hoşuma gitmişti. İleride halk ozanları benim hakkımda Kimonolu ve Öfkeli veya Kimono İçindeki Ayı gibi çeşitli nohlar yazıp oynarlardı.

Hızlı bir şekilde Kin'in sağına/soluna geçip nizami bir şekilde duracak ve '' Görevin içeriğini net bilmediğimden bisentoyu yanımda getirip getirmeme konusunu brifingden sonraya bıraktım. Yani ne bileyim belki içeri paralı asker olarak falan sızarız diye düşündüm.'' diyecektim.

[GM - Naruto]

Takaki basitçe gülümsüyor sadece. "Bıraksan daha iyi olur görev için." Ardından standart, brifing öncesi ciddiyetini takınıyor ve derin bir nefes alıyor.

"Ortada 2 aile var lâkin kaynaklarımız kısıtlı, bu bağlamda önce bir aileye odaklanacağız, Tenshiro'ya. Tenshiro ailesi, meydandan uzak, konut bölgesinin iç kesimlerindeki ufak bir dojoyı işletiyorlar ve dojonun etrafındaki bir kaç ev de onlara ait.

Ailenin lideri, 70'li yaşların son demlerini yaşayan Tenshiro Yanagimoto. Kendisi dojonun üst katında kalıyor ve pek dışarı çıkmıyor. İllegal mahjong oyunlarından sonra ufak uyuşturucu satışları ile aileyi büyüttü. 2 oğlu, 1 kızı var. Bu 3 çocuğu ile aileyi yönetiyorlar.

Dojonun ustası olan oğul Tenshiro Kitagawa. Kendisi iyi bir Kenjutsu ustası lâkin shinobi eğitimi görmemiş. Orta yaşlarda. Yeteneği elbette bir shinobi ile karşılaştırılamaz, lâkin dikkatli olmanız lazım, eğer olur da kendinizi onunla karşı karşıya bulursanız. Oğlu Ikari, Kitagawa'ya dojonun günlük işlerinde yardım ediyor. Genelde beraberler. Genç, 20'li yaşlarda. Dojoyu ve babasını, aileyi, gereksiz derecede ciddiye alıyor, fakat illegal işlere çok karışmıyor. Babası Kitagawa ise beline kadar bu işlere batmış durumda. Dojoda eğittiği kişilerin bir çoğunu Tenshiro ailesinin kas gücü olarak kullanıyor, para karşılığı. Sanata hiç bir saygısı yok yani.

Dojonun arka sokağında kalan 'Yalpalayan Ejder' adlı ufak mekanı ise 2. oğlan, Tenshiro Iwayama işletiyor. O da orta yaşlarda, hiç evlenmemiş, bu bağlamda çocuğu da yok. Mekan 3 katlı bir yer, bir tanesi yer altında olmak üzere. Zemin kat içki servisinin ve eğlencenin döndüğü bir yer. Zeminin altında, yani bodrumda ise mahjong oyunları dönmekte. Üst katta ne döndüğünü bilmiyoruz, lâkin odalarla dolu olduğunun bilincindeyiz.

3. çocuk, ve tek kız, Tenshiro Hanazawa. Kendisinin bir host kulübü işlettiğini biliyoruz, lâkin bunun nerede olduğu hakkında bir fikrimiz yok. Bu bilgiyi bir şekilde edinmeniz gerekiyor. Uyuşturucular bu host kulübünde dönüyor.

Host kulübünü biraz açmak gerekirse, zengin kişilerin karşı cinsten birileriyle oturup sevgili gibi muhabbet edip vakit geçirdikleri bir yer. Karşı cins olmak kaydıyla katalogdan bir kadın veya erkek seçiyorsunuz ve onunla özel bir odaya geçiyorsunuz. Onunla yiyip içiyor, muhabbet ediyorsunuz. Saatlik bir ücret kesiliyor. Cinsel ilişkiye partnerin zorlanması yasak, zira host kulübünün amacı o değil. Eğer iki taraf da buna kabul ederse, bir şeyler ayarlanıyor.

Göreviniz, burada bahsi geçen 4 aile ferdini etkisiz hale getirip, eğer size karşı koyarlarsa, öldürmek. Öldürmeyi 2. planda tuttuğunuz sürece sorun yok. Sizler birer Chuunin'siniz, 3'ünüz bu görev için yeterlisiniz. Sivil giyinimli olmanız ve sayınızın az olması, eğer büyük bir olay çıkarmazsanız aile üyelerinin birbirlerinin başına gelen şeyden haberleri olmayacak. Bunu avantajınıza kullanmanız gerek. Eğer içlerinden bir tanesi bile bir sıkıntı olduğunu sezer ve yakalanmadan diğerlerine haber verirse, elimizden kaçabilirler. Bu durumun olmasını istemiyoruz.

Bu bilgiler uzun uğraşlar, operasyonlar ve kendini tehlikeye atan shinobilerin yüksek görev sorumluluğu sonucu elde edildi. Bu, yakaladığımız son şans olabilir.

Şimdi, sorusu olan var mı?"

Ardından sana dönüyor, hızlıca. "Aynı anda sadece 2 soru sorabilirsin Mineko."

[Yamakawa Mineko]

Bisentoyu neden yanımda getirdiğimi açıklamamdan sonra Takaki görevin içeriğini bize anlatmaya başlamıştı. İlk önceliğimiz Tenshiro ailesi olacaktı. Açıkçası bu iki aile arasındaki farkı bilmiyordum. O yüzden hangisinden başlayacağımıda pek önemsemiyordum ama içten içe daha önceki görevimde bana ve kardeşime saldıran ailenin peşine düşmek istiyordum. Böylelikle intikamımı alabilirdim. Her ne kadar mümkün mertebe öldürmememiz istensede her görevde olduğu gibi bu görevde de istenmeyen ufak kazalar olabilirdi! Gerçi işler yolunda giderse elinde sonunda onlarlada karşılaşacaktım.

Konuşma devam ettikçe önceden sorduğum soruların çoğu cevaplanıyordu. Karşımzıdakilerden dövüş becerisi olarak fazla bir şey beklemiyordum. Sayısal çoğunlukları, pusu kurmak ve rehine almak gibi şeyleri bir kenara bırakırsak bize karşı kullanabilecekleri hiçbir şey yoktu.

Aile liderinin çocuklarından kız olanı host kulübü işletiyordu. Bana göre host kulüpleri ile genelevler arasında pek bir fark yoktu. %101 eminim ki oradaki hostların yarısından çoğu kevaşelikte yapıyordu. Host Kulübünün olması beni biraz üzmüştü çünkü görevde benim yer alacağım yada en azından en çok etkimin bulunacağı kısım bu kulüp olacaktı. Görevin gizliliği yüzünden herhangi bir aksiyona girişmeden önce ciddi miktarda bilgi toplamamız gerekiyordu. Bunun en iyi yolu ise bir şekilde onları arasına sızmaktı, en azından ben öyle düşünüyordum. Gerek kız olmam gereksede ufak tefek olmam yüzünden doja işi bana tersti. Kumarhanede de pek bir şey yapabileceğimi düşünmüyordum. Açıkçası kağıt oyunlarıyla aram pek iyi değildi. İyi olsaydı bile yeterince sermayem yoktu. Kısacası olası bir sızma hareketinde benim gideceğim yer çoktan belirlenmişti. Tabi birde bu binanın bulunması vardı.

Açıklamasının devamında, Kuruvasan bize işi fazla gürültü yapmadan halletmemizi tembihlemişti. Aile üyelerini işkillendirmeden indirmek zordu. Sadece üç kişiydik ve yakalamamız gereken dört kişi vardı. Gerçi içlerinden ikisi aynı konumda kalıyordu. Bu yüzden onları tek kişi gibi düşünebilirdik. Eğer aile üyelerini tek tek indirirsek diğerleri bundan şüphelenip kayıplara karışırdı. Bu diğer aile ile olan operasyonumuzuda etkilerdi. Görevin başarılı olması için aile üyelerinin hepsi eş zamanlı indirilmeliydi veya şartlar öyle iyi ayarlanmalıydı ki kaybolan bir aile üyesinin arkasından diğerleri şüpheye düşmemeliydi. İkinci olasılık pek mümkün gözükmüyordu. Başka bir değişle üçümüzde farklı kişilerle eş zamanlı olarak uğraşmak zorunda kalacaktık. Kendi payıma bir sorun olmasada diğer ikisine güvenemiyordum. Ben her şeyi doğru yapsam bile onların yapacağı tek bir hata benimde başarısız olmama sebebiyet verirdi.

Konuşması bittikten sonra Takaki sorumuzun olup olmadığını sormuştu ama bana özel olarak bir limit koymuştu. Mümkün mertebe bir sorunun içinde bir kaç soru sormayı deneyecektim. Diğerlerine bakındıktan sonra '' Bu görevdeki zaman sınırı nedir? Eğer diğer aileylede biz ilgileneceksek ve bunu mümkün olduğunca gizli bir şekilde yapacaksak eylem öncesi ciddi bir gözlem ve bilgi toplama aşaması olacak. Buda biraz zaman alabilir. İkinci sorum ise aile üyelerinin görünüşleri,kişilikleri ve bir biriyle olan ilişkileri nedir? Bu konularda bize vereceğiniz en ufak detay bile işimizi hatrı sayılır ölçüde kolaylaştırabilir. Son olarak bir soru değil ama bir isteğim olacaktı. Şehir içinde Tenshiro bölgesinde kalan ve suçluların takılmayı çok sevdiği taverna, han veya bar gibi mekanların bir listesini vermeniz mümkün mü? Host Kulübünü bulmak konusunda bu bilginin yardımcı olacağını düşünüyorum. '' diyecek ve beklemeye başlayacaktım.

[GM - Naruto]

"Zaman sınırınız 2 gün. Eğer bir şeylerin ters gittiğini Katsuchi ailesi de farkederse, onlar da gerekli önlemleri alacaklardır. Bunun önüne geçmeliyiz. Ardından diğer sorunu yanıtlamak için nefes alıyor; "Bu konuda derin bir bilgimiz yok lâkin aile bağıyla birbirlerine bağlı olduklarının bilincindeyiz. Yani birbirlerini pek sevmeseler de, bazı durumda çatışsalar da, ortak bir düşman karşısında birleşebileceklerini düşünüyoruz." Diğer isteğini de dinledikten sonra, tekrar lafa giriyor; "Yalpalayan Ejder'de toplanıyorlar. Akşama doğru doluyor, öğlen saatleri çeşitli işler için dışarıda oluyor kas güçleri."

Bu sırada Rintaro bir soru soruyor; "Mekanı veya Dojo'yu dağıtabilir miyiz, eğer bir sıkıntı çıkarsa?" Takaki'nin cevabı ise "Yapılara zarar vermenizde bir sorun yok, eğer diğer aile üyelerinin bunu farketmeyeceğini düşünüyorsanız. Fakat sivillere kesinlikle zarar gelmemeli." oluyor.

Kin'den ise bir soru gelmiyor.

"O zaman, göreviniz yasal olarak başlamıştır. Takım liderliğini Kin'e devrediyorum. Başarılar." Eliyle kapıyı gösteriyor, çıkıp gidebileceğinizi belirtir gibi. Hep beraber selam duruşuna geçip, odadan ayrılıyorsunuz ve aşağı iniyorsunuz. Aşağıda, Rintaro konuşuyor; "Plan yapmalıyız." Kin de onu onaylar bir şekilde cevap veriyor. "Kesinlikle. Ortama dalıp milleti pataklayarak ilerleyemeyiz. Fikirler?"

[Yamakawa Mineko]

Sorularımı sorduktan sonra sessizce cevaplarını beklemiştim. Soru sayısını biraz zorlamıştım. Bu yüzden tekrardan uyarılacağımı düşünüyordum ama düşündüğüm gibi olmamıştı. Takaki sorularımı cevaplayıp istediğim yerle ilgili gerekli bilgiyi vermişti.

Görev süremiz iki gündü. Ben en az bir hafta bekliyordum çünkü hedeflerimizle ilgili bilgimiz az olduğu gibi bu işi sessiz halletmek zorundaydık. Buna birde içlerinden birinin yerinin bilinmediği eklendiğinde işimiz epey zorlaşıyordu. İki günün bu işi sessiz halletmek için yeterli olup olmayacağı konusunda ciddi şüphelerim vardı ama bu durumu değiştirmek içinde elimden bir şey gelmiyordu. O yüzden elimden gelenin en iyisini deneyecektim.

Aile üyelerinin bir biriyle olan ilişkisi ile ilgili olan sorumun cevabıda istediğim gibi değildi. Ben bir birlerine bir şekilde düşürebileceğimiz bir şeyler planlıyordum. Yada içlerinden birini itirafçı olarak kullanıp diğerlerini yakalamakta iyi olurdu. Bu planımın işe yaraması çok zordu. İlk olarak çok kısıtlı zamanımız vardı ve aile üyelerinin bir biriyle görünürde ihanete gidecek boyutta bir ayrılığı yoktu.


Son sorum da cevaplandıktan sonra Rintaro bir soru sormuştu. Sonunda görevin resmen başladığını belirtip takım kaptanlığını Kin'e vermişti. Odadan ayrıldıktan sonra ikilide plan yapmamız gerektiğini belirtmişti. '' Her hangi bir plan yapmadan önce bir birimizin yeteneklerini bilsek daha iyi olur diye düşünüyorum. Hani; bildiğimiz jutsular, zayıf ve güçlü yönlerimiz .. falan filan işte. Kendim belirtmek gerekirse elimdeki silahtanda anlayacağınız üzere Kyodaichi stilinde bir miktar beceriye sahibimim. Fiziksel olarakta ortalamanın epey üstündeyim. Bunlar dışında belirgin bir özelliğim yok. '' dedikten sonra diğerlerinin kendini tanıtmasını bekleyecek ve sonrasında devam edecektim '' Kargaşa yaratmamak için hedeflerimizi aynı anda veya çok kısa bir zaman aralığıyla indirmemiz gerek. Bu yüzden ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum. Birimiz kumarhaneye, diğerimiz dojoya ve sonuncumuzda host klubüne gider. Ben içeri sızmaktan yanayım. Yani dojoya asker olarak girmek gibi. Becerilerim her ne kadar beni dojo için uygun kılsada görünümüm yüzünden bana en uygun yer host kulübü gibi geliyor. Eğer içinizden biri orayı almak istiyorsa ben alacağım. Henge ile kendimi bir gezgin erkeğe dönüştürüp Yalpalayan Ejder'de eğlenmek için bir yer arıyorum ayağına host kulübünü araştırırım. Yerini öğrendikten sonra oraya erkek bir müşteri olarak gidip bir miktar bilgi toplar ve duruma göre oraya kadın çalışan olarak girmeye çalışırım. İkinizden biri dojoya diğeride kumarhaneye sızmaya çalışır. Gece güneş doğmadan gizlice bir yerde buluşup gün içinde edindiğimiz bilgileri paylaşıp bir eylem planı belirler ve ertesi gün ona göre harekete geçeriz ama dojonun güvenliği yüzünden dojoyu tek değilde birlikte indirmek daha akıllıca olur. Kumarhane ve Host Kulübü halledildikten sonra onla ilgileniriz. Hem bu iki mekanın saldırı altında olduğunu bir şekilde dojoya iletip oradaki güvenliği azaltabiliriz. Böylece adamların bir kısımı dojodan ayrılır. Onlar ne olduğunu fark etmeden önce önemli olan herkesi paketleriz. '' diyecek ve diğerlerini bekleyecektim.