[Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

[Shou Tatsuya]

Teklifini kabul ettiğimi belirttikten sonra bir soru sormuştum. Cevap beklediğimden daha sert olmuştu. Daha doğrusu bir cevap almamıştım ama tepkisinden bazı çıkarımlar yapmak mümkündü. Daichou'nun lafı bile onu bu kadar geriyorsa geçmişlerinde kesinlikle büyük bir anlaşmazlık olmalı. Bu böyle basit bir fikir ayrılığından çok daha büyük bir şey olmalıydı. Aklıma iki olasılık gelmişti. Köyün geleceğini etkiliyecek bir konuda zıt fikirlere sahip olmuş olabilirlerdi. Bu sebeble köyden ayrılmıştı. Yada bizim Daichou bunu çok sallamamıştı. Buda onu kıskanıp isyan başlatmıştı. Neden bilmiyorum ama 2. ihtimalin ağır bastığını düşünüyordum.

Amari'nin yanından Hamada ile birlikte ayrılmıştım. Hamada bana arkadaşça davranıp bazı şeyler söylemişti. Emrine verildiğim Ryobe denen herifin pek hoş bir insan olmadığından bahsetmişti. Ayrıca işlerde sanki biraz hızlı gelişmişti. İçimden bir ses bu Amari'nin beni intihar bombacısı gibi istemediğim tarzda bir işe verecekmiş gibi geliyordu.

Hamada'nın sözlerini bitirmesini bekledikten sonra '' Daha detaylı anlatmak gerekirse bu Ryobe nasıl biri? Birliğinin işlevi ne? Ayrıca bana verebileceğin bir tavsiye var mı? Ne bileyim, burada geçerli olan kurallar, adetler gibi şeyler. '' dedikten sonra Hamadayı dikkatle dinleyip ilerlemeye devam edecektim.

Eve geldikten sonra Bedaş'ın elektirik kesintisiyle karşılaştım. Yazamadım pardon.

[GM - Naruto]

Yolda ağır aksak adımlarla ilerlemeniz devam ediyor. Hamada'nın konuşmasının ardından son sorularını yönelttiğinde, Hamada sana gülümseyerek bakıyor ve "Sorularına benim yerine Ryobe'nin cevap vermesi daha iyi olacaktır. Ama sana verebileceğim tek tavsiye Ryobe'ye karşı dürüst davranman gerektiği... Yalan söylediğini anladığında işin biter, söylemedi deme." diyor. Bu cümlelerinin ardında da sessiz bir şekilde adımlamaya devam ediyor.

Oldukça kısa bir süre hareket etmenizin ardından oldukça ufak bir su birikintisinin yanına geliyorsunuz. Su birikintisinin tam karşısında ise yaşlıca bir adam oturuyor. Hamada "İşte Ryobe!" dedikten sonra suyun üstüne ilk adımını atıyor. Sen de Hamada'yı takip ederken, yaklaşık 15 adım sonra Ryobe'nin yanında buluyorsunuz kendinizi.
Ryobe

Ryobe'nin yanına vardığınızda onu daha iyi inceleme fırsatı buluyorsun. İlk dikkatini çeken şey Ryobe'nin büyük kulak memeleri ve bunlara takılı küpeler oluyor. Daha sonra ise yüz hatlarına bakıyorsun ve bu yaşlı adamın hiç de Hamada'nın söylediği gibi biri olamayacağını düşünüyorsun. Her ne kadar sert bir yüz hattına sahip olsa da oldukça dingin ve bilge bir duruşu bulunuyor. Tabi sadece yüzüne bakarak onu tam olarak çözemeyeceğin için Hamada'nın dediklerini aklından çıkarmıyorsun.

Sen Ryobe'yi süzerken Hamada lafa giriyor aceleyle ve "Ryobe-sama, Amari-sama size yeni bir yoldaş gönderdi." diyor oldukça resmi bir şekilde. Ryobe ise gözlerini devirerek başını aşağı yukarı sallıyor ve ardından Hamada "İzninizle Ryobe-sama." diyerek geri çekiliyor. Ryobe Hamada'nın gidişine hiçbir tepki vermezken, Ryobe bakışları ile seni yanına oturmaya çağırıyor. Aslında bakışları bir çağrıdan çok emir içeriyor. Gözlerini su birikintisine diken Ryobe, senin oturup oturmadığına bakmadan "Suyun azlığı veya çokluğu önemli değildir. Asıl önemli olan kaynağıdır. İnsandan böyledir, su gibi... Bu yüzden de iyi veya kötü önemli değildir. Asıl önemli olan kalptir." diyor. Sesinde büyük bir bilgenin konuşmasını andıran tınılara kendini kaptırdığında Ryobe "Kalp nedir?" diyor suya bakarak. Tabi bu sorunun muhatabının sen olduğunu biliyorsun ve bu yüzden aklını çalıştırmaya başlıyorsun.

[Shou Tatsuya]

Hamada ile yürürken bir yandanda kafamı kurcalayan bazı kısımlar hakkında sorular sormuştum. Çocuk ise sorularıma adam gibi cevap vermek yerine sırıtıp yüzeysel basit bir şeyler söylemişti. Neymiş yalan söylememeliymişim. Amari'nin benim geçmişimi benden daha iyi bilmesi olayından sonra zaten bir daha burada hiç yalan söylemezdim. Çünkü iyi yalan söyliyememi geçtim zaten herifler sordukları sorunun cevabını aşşağı yukarı biliyor olacaklardı. Hamada konuşmasını bitirdikten sonra hiç ses çıkarmadan yürümeye devam edecektim.

Bir kaç adım sonra Ryobe denen adamın yanına varmıştık. Adamda çok ilginç bir tip vardı. Saçlarını tek noktada birleştirip gerisini sıfıra vurdurmuş, sakallarıda yarım hilal şeklini almıştı. Kaşları ise biraz daha uzun olsa yerleri süpürecekti. Kulakalrından hiç bahsetmiyorum. 3-4m boyunda bir insanın kulaklarına sahipti. Bunların hepsi birleşince ortaya çok değişik mizaçlı bir amca ortaya çıkmıştı. Hepsi bir yana adamda hiçte kötü bir hava yoktu. Hayatında belirli şeyleri aşmış yaşlı ve bilge bir adamın duruşu vardı. Ama bende görünüşün her şey demek olmadığını bilecek kadar bilgeydim.

Yaşlı adamın yanına geldiğimizde Hamada beni tanıtıp hızlıca buradan uzaklaşmıştı. Hamada'nın gidişini gözlerimle biraz takip ettikten sonra Ryobe denen bu yaşlı adama dönmüştüm. Adamda aynı anda bakışlarıyla bana oturmamı söylemişti. Bende hiç itiraz etmeden gösterdiği yere doğru yönelip oturmuş ve bir şey sormasını yada anlatmasını beklemeye başlamıştım.

Yaşlı adam gözlerini bir su birikintisine dikip anlamını kavrayamadığım bir kaç şey söyledikten sonra bana bir soru sormuştu. Sorusunun amacını veya cevabını tam bilmiyordum. Ama karşımdaki adamı düşündüğümde cevabı net bir şey yerine daha ruhani ve karışık bir şey olacağını düşünüyordum. Biraz bu soruyu düşündükten sonra '' Düşüncelerin ve niyetlerin kaynağı? '' demiştim.

[GM - Naruto]

Verdiğin cevabın ardından Ryobe hafifçe yerinden doğruluyor ve kısa boyu ile senin arkana doğru adımlamaya başlıyor. Dingin havasını koruyan Ryobe senden 30 cm. kadar kısa duruyor. Ancak yine de yaydığı hava onun kısa boyunu adeta devleştiriyor gibi. Ryobe'nin her adımını takip etmesen de hissediyorsun ve tam arkana geldiğinde durduğunu fark ediyorsun. Ryobe derin bir nefes aldıktan sonra "İşte düşüncelerini ve niyetini sikeyim!" diyor ve sırtına bir tekme atıveriyor!

Ryobe'nin attığı tekme ile yüz üstü suyun içine düşüyorsun. Suyun hiç de derin olmaması sebebiyle kulaklarına bile gelmiyor su, ancak zemindeki çamurlar yüzüne bulaşıyor. Sen kafanı istemsizce sudan çıkarıp nefes almaya çalışırken Ryobe seni saçlarından yakalıyor ve "Aldığın nefesi de sikeyim!" diyor tam bir aksi dede gibi. Kafanı tekrar suya götüren adamın gücüne karşı koyamıyorsun bile ve bu sefer bir öncekinden daha fazla suda kalırken, Ryobe saçından kafanı çekiyor. Sudan çıkardığın kafanı Ryobe biraz sertçe bırakırken "Kafanı da sikeyim!" diyor. Eski yerine geçip ayakta duran Ryobe "Sabahtan beri burada otur otur götüm düzleşti. Bir su verelim diye gelen de yok, bok mu içeceğim ben afedersin!? Yolda görünce Ryobe götündeki kıl olayım demeyi biliyorlar ama... Ecdatlarını siktiklerim!" diye hayıflanıyor. Sanki tüm içini sana dökecek gibi duran Ryobe "Seni de sikeyim! Ağzım dilim kurudu diyorum suratıma bakıyorsun saf saf! Evladım senin ben sıfatına sokayım!" diyor ve bir kez daha çöküyor eski yerinde. Kendi içinden hala bıdır bıdır bir şeyler söylüyor ama artık söyledikleri tamamen kendi içinde kalıyor. Fısıltıdan bile daha kısık bir sesle durmadan bıdırdanıyor.