[Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.

Moderatör: Game Master

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 10 Ağu 2016, 07:52

Her ne kadar kendi kendine bir şeyler söylüyor olsan da, Kisho’nun seni pek de kaile aldığı söylenemez. Hala daha yüzündeki o gülüş kendini korurken, sözlerinle en azından Kisho’yu hareketsiz bırakabiliyorsun. Başlarda pek önem vermese de, giderek konuşmanın anlamını kavramaya çalışıyor gibi görünen Kisho, senin parmağını kırmaya çalışman için sana yeterli süreyi veriyor. Giderek parmağında artan basınç ile acı duymaya başlasan da, baş koyduğun yolda çektiğin acıları zihninden geçirerek kendini kontrol altında tutabiliyorsun. Chakranı da sol eline yönlendirerek uyguladığın basıncını artmasını sağlıyorsun. Cümlelerin sonlarına geldiğinde ise, sol baş parmağını, parmağın büküldüğü noktadaki kemikten başlayarak bileğe gelen kısma kadar kırabiliyorsun! Diğer bir deyişle, zincirlerden kurtulman için sana engel olan parmağın kemik kısmı birkaç yerden kırılmış oluyor! Hissettiğin acıya rağmen, buradan kurtulma konusunda ümitlerin yeşeriyor. Önündeki tek engelin artık zincirler olduğunu biliyorsun ve hiç zaman kaybetmeden, sol bileğini zincirden kaydırmak için çekiyorsun. Ancak bileğinde sandığın kadar kan ve ter olmaması, tahmin ettiğin kayganlığın olmamasına da neden oluyor ve bu yüzden de, bileğini hızlı bir şekilde çektiğin anda, her ne kadar bileğini kurtarmayı başarsan da, canını yanıyor. Kisho, senin zincirleden kurtulmuş olmanın verdiği şaşkınlıkla sana bakarken, artık en azından sol elin özgür olduğu için, hızlıca Henge no Jutsu için mühürleri yapmaya koyuluyorsun ve kırık parmağın sebebiyle, her zamankinden daha uzun bir sürede, mühürleri halledip küçük kardeşine dönüşmeyi başarıyorsun!

Kolların ve ayakların zincirlerden tamamen özgür kaldığı anda, skoru eşitleyip öne geçebileceğine emin oluyorsun. Kisho’nun yetenekleri konusunda hiçbir fikrin olmasa da, içinde yanan ateş ile Kisho’nun üstesinden gelebileceğine inanıyorsun. Zincirler tamamen boşlukta sallanırken, göz bebeklerin büyümeye başlıyor adrenalin ile. Sonrasında ise, Kisho’nun hareketlerini görüyorsun… Sonrasında da yine o iğrenç kırmızı sıvı…

Sen Henge no Jutsu ile dönüşmek için zaman geçirirken, Kisho da boş durmuyor. Zaten aranızdaki mesafe 1 metreye kadar düşmüşken, senin hareketliliğin Kisho’nun da hareketlenmesine sebep oluyor. Küçük kız kardeşine ait bedenin, tam da şah damarı kısmına indirilen kunai ile Henge bozulurken, istemsizce fışkıran kanı bastırmak için elini kullanıyorsun. Kisho ise ilk kez öfkeli bir suratla sana bakarken, karnına ayağının tabanıyla bir tekme indiriyor! Kırbaç ile açılan yaraya gelen bu tekme canını yakarken, sen de az önce kurtulduğu “X” şeklindeki mekanizmaya çarpıyor ve yere düşüyorsun. Gözün giderek kararırken, Kisho’dan başka seni kurtarabilecek hiç kimsenin olmadığını biliyorsun. Onun da seni kurtarma ihtimali var mıdır, bu bilinmez… Giderek bilincini kaybederken, ilk önce şah damarı üzerindeki elin yere düşüyor. Ruhunun bedeninden çekildiğini net bir şekilde hissederken, daha fazla direnmenin bir anlamı olmadığını da bilerek, kapıyorsun gözlerini. Siyahın içinde kaybolurken, her şeyin daha farklı olmasını istediğini biliyorsun.

Siyah, bambaşka bir siyahla yer değiştiriyor. Gözlerini kırptığını hissedebiliyorsun ve içinde azıcık kalan güç ile etrafına bakınabiliyorsun. Bu kez “X” şeklindeki düzenekte, yüzünün duvara dönük olduğunu, yani metal yüzey ile vücudunun ön kısmının temas ettiğini fark ediyorsun. Birden şok etkisi ile kendine geldiğinde, hemen boynundaki sargıları fark ediyorsun. Bu kez iki kat zincir ile bağlanmış bileklerin dikkatini çekerken, odanın içinde eriyip bitmiş onlarca mum olduğunu görüyorsun. “Gerçekten bir hayvan olarak doğmalıymışsın!” diyen Kisho’nun sesini duyduğun anda, tüylerin ister istemez diken diken olurken, hayal kırıklığına karışık öfkeni gizleyemiyorsun kendinden. Kisho, elinde kunaisi ile yüzünün dönük olduğu tarafa doğru gelirken, “Seni ölüme terk edemeyeceğim için, bilinçsiz halinden yararlanayım dedim.” diyor. Bu esnada tam karşına geldiği anda “Aklına kötü şeyler gelmesin, sana elimi sürmedim bile. Pansuman yaparken ve seni bağlarken kurduğum temasları saymazsak tabi.” diyor gülümseyerek. Elindeki kunaiyi döndürmeye başlayan Kisho “Bak, niyetim sana daha fazla acı vermek değil. Ancak söyleyeceğin şeylere göre bu iş böyle devam edip gidecek. Seni öldürmeden, üzerinde her türlü şeyi yapacağıma inan. Bu yüzden, sana soru sorduğumda bana cevap ver, aksi takdirde olacakları biliyorsun.” diyor ve hemen “Adın ne ve bana yardımcı olacak mısın?” şeklinde sorusunu ekliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 10 Ağu 2016, 11:10

Söylediğim sözlerin sadece benim için anlamlı olduğunu bilsem de dikkatini dağıtmam gerekiyor bu adamın. Sözlerim ne kadar saçma gelse de kulağa dediklerimin anlamını çıkarmak istercesine bir hali vardı. Ne olursa olsun ailemin yanına dönmek için buradan kurtulmak zorundayım. Düşüncelerim ve isteklerimi elimden bırakamam. Bu yüzden yapmam gerekeni yapıp kaçacağım ve geri dönüp babamın omzunda üzüleceğim! Parmağıma bastırmaya başladığımda ilk etapta yeterince güçlü olmasa da çakramı da eklyince acıyı hissetmeye başlamıştım. Çok korkunç bir acı, shinobi için elleri mühür yapmada ne kadar önemli tahmin edilemez. Zihinsel olarak verdiği acı fizikselin yanında tüy gibi kalır hoş. Kemiklerimin kırıldığını ve etime battığını hissediyordum. Artık kaçma vakti!

Zincirlerden elimi çekmeye çalıştığım sırada sol elimin gereğinden fazla zorlanacağını tahmin etmem gerekirdi. Hoş tahmin edemezdim bunu, bu haldeyken bu acıya göğüs germekten başka bir seçeneğim de yok. Sonunda zincirden kurtulduğumda planıma devam ederek diğerlerinden de kurtulmak için mühürleri yapmıştım ve başarılıydı! Düşündüğüm gibi Fumi'nin bedeni buradan geçmem için bana yeterli inceliği sağlamıştı ve çıkmıştım ancak ortaya çıkan duman yeterli olmamıştı. Bu kadar yakın mesafeden kunaiyi düzgün bir şekilde fırlatmayı başarmıştı. Bu benim hatam, hem kardeşimin yüzünü gösterdim hemde mühür hızım yavaşladığı için başarısız oldum...

Gözlerimi açtığımda son hatırladığım boynumdaki kesiği bastırmaya çalıştığım ve bağlı olduğum yere çarptığım olmuştu. Ben yine başarısız olmuştum... Tek şansımı da mahvetmiştim... Sürekli olarak yere düşüyorum, yeterince güçlü değilim... Ruhum bu zincirleri kıracak yeterliliğe sahip değil... Nefret ediyorum... Yine aynı şeye bağlanmışım. Ölmeyi bile başaramadım son anda...

Kisho'nun sesini duyunca irkildim ve istemsizce etrafıma bakarak ayak seslerini takip ettiğimde elinde fırlatma bıçağı ile yine karşıma geldiğini gördüm. Bu sefer daha fazla bağlamıştı beni, bu anlamsız eğer ki elim hala uygun durumdaysa yine çıkarabilirim. Bilek Sonuçta pazıdan incedir ancak bedenimde ne kadar güç kaldığını doğrulamam gerekli. Beni sözleri ile taciz etmeye devam ediyordu adam, hayvan muamelesi yapıyordu bana hala, ancak beni ölüme terk edemeyeceğini de söylemişti. Onca insanı terk etmişti ve beni burada tutup soğuk kanlı bir şekilde işkence yapıyordu. Bana tekrar adımı sormuştu ona cevap vermeyeceğim. Bu insan benim için değer verdiğim ruhları yok etti bu dünyadan.

Adama bakıp "İsmimi istiyorsun ancak... Sen elli tane masum insanı tek başına öldüren bir yaratıksın. Tek suçu orada olan aç ve susuz insanları. Neden sana yardım etmem gerek? Adımı bilmen ne işine yarayacak ha!? Bir esinti uğruna, şan olsun diye, Mezara gittiler senin yüzünden yatağa gider gibi. İsmini elinden geleni yaparak duyurabilecekken, ismimi sadece sorarak öğrenebilecekken. Senin gibi birisi ne beni öldürüyor ne de yaşamama izin veriyor. Ne istiyorsun söyle artık! Amacın ne senin!? Yemin ediyorum... Yemin ediyorum ki... Gün ışığının Sekki'si o ruhların intikamını alacak!" diyecektim. Adımı söylemem önemli değil, bu zincirlerden bir defa kurtuldum. Tüm bedenimi çeliğe gömse yine çıkacağım! Şimdi aynı şekilde çıkıp çıkamayacağıma bakmalı, ve ne durumda bedenim. Onca kan kaybından sonra kurtulmak... Bir hayal gibi görünse de yaşadığım dünya da bir rüyadan ibaret. Bu kabusu bitirip toz pembe uykuma geri döneceğim!
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 11 Ağu 2016, 10:50

Yaptığın konuşmayı yüzündeki gülümseme ile dinleyen Kisho, konuşmanı bitirdiğinin anda sesini taklit eder gibi “O rohloron ontokomono olcom!” diyor ve bir kahkaha patlatıyor. Hemen ardından ise, gözlerini sana dikip ciddi bir ifade takınırken “Gün Işığı’nın Sekki’si demek… Tam ismin olsa daha şık olurdu ama Sekki de benim için yeterli. Demek ki neymiş, metotlarım işe yarıyormuş.” diyor. Kisho odanın içinde tekrar dolanmaya başladığında, sen de bileklerinin tekrar kurtulabileceği ümidiyle kendini tartıyorsun. Ancak bu sefer zincirler uzuvlarını kıpırdatamayacak şekilde bağlanmış bulunuyor. Dolayısıyla da ellerini veya ayaklarını kıpırdatma ihtimalin bir hayli az görünüyor. Yapabileceğin böyle bir hamle neticesinde kurtulabilme ihtimalin ise yok denecek kadar az. Hele bir de onca kan kaybı sonrası gücünü toplamaktan uzakken ve soyadını vermesen de ismini söyleyerek Kisho’nun kısmi galibiyetini kabullenmişken…

Kisho’nun tam arkanda durduğunu anladığın anda, onun tekrar konuşmaya başladığını duyuyorsun. “Madem ismini söyledin, ben de kendimi biraz daha anlatayım.” diyerek konuşmasına başlayan Kisho “İsmimi yine elimden geleni yaparak yayıyorum. Gereksiz kişileri temizliyor, gerekli şeyleri elde ediyor ve gerekli kişilere otoritemi kabul ettiriyorum. Benim elimden gelen şey bu…” diyor. Hemen ardından sana yaklaştığını fark ediyorsun arkandan ve bu esnada tekrar lafa giren Kisho “Amacım şu… Yıllarca kabullenilmeyen ve sahip çıkılmayan bir shinobinin köyünden intikamı… Köyü için canını vermeye hazırken, köyü tarafından hain ilan edilen adamın intikamı…” diyor. Fakat sonrasında bir kahkaha atan Kisho “Böyle söyleyince çok dramatik oluyor değil mi? Ama durum o kadar yavan değil, merak etme. Ben halimden zevk alıyorum ve yakında Nikkougakure’deki ordum da bundan zevk alacak! Şimdi müsaadenle seni de orduma katıyorum Gün Işığı’nın Sekki’si! İradenle bana vereceğin bilgi kalmadığı için, son safhaya geçebiliriz.” diyor ve sırtında gezinmeye başlayan kunaiyi hissediyorsun! Epey derin bir şekilde sırtında dolanan kunai, sana bir hayli zarar verirken, normal bir kesilmeden daha fazla canın yanıyor. Kendini kasıp bağırmamak için dirensen de, arada bir sızlanma sesleri kaçıyor ağzından. Kisho ise “Bu bana has bir şey… Görünce beğeneceğine eminim!” diyor.

Birkaç dakika devam eden bu işlemin ardından, Kisho’nun bir bez ile sırtındaki kanları temizlediğini hissediyorsun. Ancak kaybedilen kan miktarın o kadar fazla oluyor ki, artık gözlerini açık tutacak takati bile kendinde zor buluyorsun. Kisho işi bittikten sonra tekrar önüne gelirken “İşimiz bitti Sekki, şimdi eve dönme vakti!” diyor. Yüzündeki sırıtış söylediklerinin doğru olup olmadığı konusunda seni düşündürse de, direnme gücün neredeyse hiç olmadığı için kendini bırakıyorsun. Sonunda Kisho arkada geçip boyun kısmına sert bir cisim ile vurduğunda, bayılmamak için hiçbir sebebin kalmıyor.

Her gözünü açıp kıpırdandığında, sert bir cismin sana vurduğunu hissediyorsun. Bu her hissedişin ardından ise, tekrar bayılıyorsun. Ancak ayık kaldığında birkaç saniyelik zaman diliminde, hareket eden bir şeylerin içinde olduğunu hissediyorsun. Kisho’nun seni gerçekten Nikkougakure’ye götürüyor olduğunu bile aklından geçirsen de, hiçbir şeyden emin olamayarak tekrar bayıltılıyorsun. Kaçıncı kez olduğunu sayamayacak kadar tekrar ediyor bu bayıltılmalar. Sanki sonsuz bir döngüymüş gibi...

Etrafındaki curcunanın sesi kulaklarını tırmalıyor. Gözlerini açtığında ise, Güneş’in kör edici ışıkları yakıyor gözlerini. Tekrar bayıltılacağını düşünerek birkaç saniye bekliyorsun, ancak böyle bir şey gerçekleşmeyince, kısık tuttuğun bakışların bulanık bir görüntü oluştururken, etrafına bakınıyorsun. Birkaç çocuk etrafında dolanırken, anne ve babaları çocuklarını zapt etmeye çalışıyor. Bakışların başka yöne döndüğünde ise, yine sana bakan insanları görüyorsun. Ancak bakışlarında belli belirsiz bir acıma ve iğrenme olduğunu kestirebiliyorsun. Giderek ışığa alıştığında, ilk fark ettiğin şey çıplak oluşun oluyor. Ancak vücudunun hemen hemen her yeri yara bere içinde kalmış durumda. Bu da sana baygın olduğun anlarda bile Kisho’nun işkence yaptığını gösteriyor. Kolların yardımıyla mahrem bölgelerini kapatıp bir kez daha, bu sefer anlamak için etrafına baktığında, Nikkougakure’nin arka mahallelerinden birinde olduğunu anlayabiliyorsun. Devriye çıktığın zamanlardan hatırladığın mahalle, senin bu haline resmen acırken, başında örtüsü olan bir kadın yanına yanaşıyor ve örtüsünü senin üzerine bırakıyor. Başkaca bir şey söylemeden yanından uzaklaşırken, kadının yanındaki çocuğun “Neden yaptın anne, o da Kisho’nun malıymış!” diyor. Anne ise hiçbir tepki vermeden hızlıca yürümeye devam ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 11 Ağu 2016, 14:15

Sözlerim komik değildi ancak her birisi gülünç geliyordu ona, hoş bana da öyle gelirdi. Gerçi kimseyi böyle bir duruma getirecek birisi değildim. Bu halde birinin intikamdan bahsetmesi komikti evet... Yapabileceğim bir şey de yoktu, hoş belki de katon jutsuma güvenmem gerekirdi; ancak yine aynı şeylerin olacağından korktum. Kendime engel olamadım. Birinin yine o şekilde öleceğini düşününce o andaki hislerin hepsini hissettim. Kendime karşı olan öfkem ve korkum. O anki tiksinme duygusu ve bedenimin hareketsizliği, hepsi hala aklımda bir yerdeydi. Tam ismimi öğrenmek istiyordu ancak ona ailemin adını verirsem böyle bir sapığın neler yapabileceğini bilemiyorum, ne istediğini bilmek şu anki önceliğim olmalı. Adımla ne yapabilir ki...

Kurtulmak için son kırıntıları toplama düşüncesi ile hareketlenmeye çalışırken bu bile imkansız gözüküyordu. Ellerim bir yana kollarımı bile hareket ettiremeyeceğim bir pozisyondayım artık. Aklıma gelen her şeyi denemişken bir işe yaramadıysa şu anda zaten kaybetmiş olan benin hiç bir şey yapmaya yetecek gücü yok.

Gözlerim bile doğru düzgün açılmazken kendisi hakkında konuşmaya başlamıştı. Kendisini bir çeşit temizleyici olarak görüyordu, masum insanlar temizlenecek kişiler mi demek bu. Acınası bir yaratıktan beklendiği gibi... Arkamdan bana yaklaşırken devam etmişti, beklediğim gibi boş birisi değildi. Elli kişiyi iyi bir planla öldürmek mümkün ancak ben kurtulduktan sonra sakinliğini koruyup buna devam etmesi onun askeri alanda tecrübeli olduğunun kısmi de olsa kanıtı sayılırdı değil mi... Tanımadan saldırmak ne büyük aptallık... Beni ordusuna kattığını söylemişti, ancak bunu yapamazdı. Benim ruhum her zaman masumun yanında olacak, onları koruyacak. Kimse bu arzuma engel olamaz, ne kadar işkence yaparsa yapsın.

Sözleri bittikten sonra sırtıma dayanmış olan soğuk metal etimi parçalamaya başlamıştı, dişlerimi sonuna kadar sıkmaya başladığımda boynumdaki damarlar sanki fırlayacak gibi hissediyordum. Dişlerimin gıcırtıları ve boynumda, başımda çıkan damarlar ne kadar acı çektiğimi gösteriyor olmalıydı. Bedenimi bölüyor gibi hissederken bana hala bir şeyler söylüyordu. Lanet olsun...

Sırtımı deşmesi bittikten sonra yaraları temizlemeye başlamıştı ancak bu gün o kadar yorulmuştum ki artık dayanılacak noktanın üstüne geçmiştim. Son demleriydi gücümün ve bunun farkındaydım. Karşıma geçtiğindeyse bana eve dönme vakti dediğini duymuştum. Bunun anlamı ne... Ordusuna mı katıldığımı düşünüyor... Düşünmek bile zorlaştığı sırada sonunda karanlığa boğulmuştum.

Gözlerimi tekrar açmaya çalıştığımda ise tekrar bayılmıştım. Tekrar ve tekrar, her seferinde aynı şey. Gözlerimi kırpıştırmam ile bilinçsiz rüyalarıma dönüşüm arasında neredeyse hiç zaman geçmiyordu. Onlarca belki de yüzlerce defa aynı şey oluyordu. Her seferinde, her seferinde bu oluyordu. Bundan kaçamıyorum, kendimde kalamıyorum. Rüya bile göremiyorum, sanki... Sanki rüyalarımda bile acı çekiyorum... Sonunda güneşi hissettiğimde gözlerimi kırpıştırmaya korkmuştum ancak bu sefer bayılmamıştım. Belki de hala rüyadayım kim bilir.

Ne kadar zamandır karanlığın içerisinde olduğumu bilemiyorum ancak basit bir sabah bile gözlerimi yerinden söküp kavuracak kadar yakıyordu. Bir süre sonra alıştığımda kulaklarımı önceden dolduran kalabalığın sesinin nereden geldiğini anlamıştım. Etrafımda insanlar vardı, bana bakıp tiksiniyorlardı. Neden olduğunu anlayamasam da bedenime bakmak için doğrulmaya çalışırken hatırladığımdan daha fazla çok daha fazla örselenmiş olduğunu görmüştüm. Ellerimi ve kollarımı kendimi biraz olsun örtmek için kullansam da nerede olduğumu anlamak için bakındığımda köyün bir arka mahallesinde olduğum görmüştüm. İnsanların acıma dolu bakışlarını hissederken ayağa kalkmak için hareketlenecekken bir kadın yaklaşmıştı yanıma ve hiç bir şey söylemeden başındaki eşarbı atıp gitmişti. Yanındaki çocuğun söylediği sözse adeta vücudumdaki tüm tüylerin diken diken olmasını sağlamıştı. “Neden yaptın anne, o da Kisho’nun malıymış!” sırtıma kazınan şey bu mu! Ne anlama geliyor bu söz...

Kadının attığı şey ile kendimi örtüp son sürat evime gidecektim; ancak evim aynı zamanda bir restoran olduğundan ara sokakları kullanıp arkadan odama tırmanıp içeri girecektim. Sonrasında üstüme giyecek bir şey ararken kapımı hafif aralayıp içeriye seslenecek ve "Fumiko, ya da herhangi biriniz. Babamı odama yollayın eve döndüm." diyecektim. Sırtımdaki yazıyı öğrenmem gerek ya da her neyse, başka birisi bu durumumu kaldıramaz.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 11 Ağu 2016, 15:00

Örtüyü mümkün mertebe mahrem yerlerini örtecek şekilde vücuduna doladıktan sonra, olabildiğince hızlı bir şekilde evine gidiyorsun. Yolda bazı shinobilerin seni tanıdığını anlasan da, onlara hiçbir fırsat vermeden hızlıca yanlarından geçip gidiyorsun. Fumiko’ya seslendiğinde, kız heyecanla babana sesleniyor ve aynı zamanda senin kapını yumruklamaya başlıyor. Geldiğine bir hayli sevinmiş olan Fumiko’nun bu hareketi yarım dakika kadar devam ettikten sonra, babanın sesini işitiyorsun. Baban Fumiko’yu odasına yollarken, odanın kapısını aralıyor. Üzerine bir şeyler geçirmiş olsan da, yüzündeki bitkinlik hemen kendini gösteriyor. Bu sebeple baban ile göz göze geldiğin ilk anda, baban hızla kapıyı açıp içeri giriyor ve aynı hızla kapatıyor. Babanın yüzündeki endişeli ifade giderek artarken, baban “Evine hoş geldin kızım… Ama bu gelişin hoşuma gitmedi.” diyor yüzündeki bitkinliği kastederek.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 11 Ağu 2016, 16:24

Örtüyü bir şekilde üstüme örttükten sonra ne kadar hızlı gitmek istersem isteyeyim örselenmiş bedenim bir yere kadar izin veriyordu. Etrafta devriye yapan shinobilerden bir kaçı beni tanımış belki de bir iki laf etmek isteyecek olsalar dahi bekleyecek zamanım yoktu. Bu nedenle hızlı bir şekilde eve yürümeye devam etmiştim.

Uzunluğum sayesinde çokta zorlanmadan odama girdikten sonra bağırmam ile ilk tepki aldığım kişi Fumi olmuştu beklediğim gibi. Her ne kadar içeriye girmek istese de buna şu an izin vermem mümkün değil, bu nedenle kapıyı açmamak için direnmiştim. Bu bir direnme çünkü ona sarılıp başını okşamak gibi bir istek vardı içimde. O kapıyı çalmaya devam ederken ben de üstüme bir şeyler geçirdiğim sırada sonunda babamı yanıma yollamıştı.

Kapıyı açması ile kapaması bir olmuştu, görevimin başarısız geçtiğini anlamıştı muhtmelen. Bu yüzden endişelenmiş olacaktı, zaten kolay endişlenirdi. Bana her ne kadar hoşnutsuz olsa da derin bir nefes alıp yatağıma oturduktan sonra "Sarılıp ağlamayı ve shinobiliği bırakmam hakkındaki konuşmanı sonraya bırakabilir miyiz... Gerçekten çok yorgunum ve sırasıyla gitmem gereken bir kaç yer var..." dedikten sonra masamı işaret edip "Oradan bir kalem ve iki tane kağıt alıp dediklerimi yapar mısın lütfen." deyip elimle bağlı olduğum yerdeki mumların uzunluğunu ve kalınlığını işaret ederek "Yaklaşık olarak bu ebatlarda mumlara ihtiyacım var. Ülkenin haritası ve ne zamandır görevde olduğumu söylemen gerek. Bu gün ya da dün gece beni ve ya benim hakkımda bir şey duyup gördün mü onu da öğrenmem gerek. Görevin ne kadar başarısız gittiğini anlaman için göstermek zorundayım. Bundan kimseye bahsetme, yeteri kadar gurur kırıcı bir şey..." dedikten sonra arkamı dönüp üstümü çıkaracaktım "İlk kağıda dediklerimi yazıp aldıktan sonra odama bırakabilir misin? Fumi'yi bir kaç gün evden çıkarma lütfen, ben de fark ettirmeden eve girip çıkacağım. Tekrar göreve gittiğimi söyleyebilirsin. Sırtımdaki şeyin ne olduğuna bakıp yapabildiğin kadar benzerini kağıda çizebilir misin? Çok şey istediğimin farkındayım ancak bu işi hallettikten sonra restorana garson aramana gerek kalmayabilir." diyecektim.

Sonrasında görevi aldığım jouninlerin yanına gitmem gerekli, durumdan bilgilendirilmeleri gerekiyor. Hemen ardından da hastahaneye gidip yaralarıma baktırmalıyım.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 11 Ağu 2016, 20:44

Baban söylediklerini yapmaya başlıyor ve masanın üstünden kalemi ve iki kağıdı alıyor. Sessiz bir şekilde söylediklerini dinleyen adam, “Mum ve harita istiyorsun sanırım. İcabına bakarım.” diyor sorgulamadan. Ardından da sen sırtını sıyırırken, diğer cümlelerini iletiyorsun babana. Sırtını tamamen sıyırdığında ise, babanın dişlerini sıkarak iç çektiğini duyuyorsun. Bu tepkisinin ardından sırtındaki şeyin pek de iyi bir şey olmadığını anlayabiliyorsun. Baban ise sırtındaki şeyleri kağıda geçirirken, “Seninle ilgili köyde herhangi bir şey duymadım. Göreve çıktığından aşağı yukarı 1 haftadır yoksun. Ne dün gece ne de daha önce, senden bahseden hiç olmadı.” diyor. Ardından da işini bitirdiğini anladığın baban, sırtındaki kıyafetini düzeltiyor ve kağıdı sana uzatıyor. Kağıdı alıp ürkek bir şekilde baktığında, kağıdın üst kısmında altı çizili bir şekilde “Gün Işığı'nın Sekki'si”, onun aldın da “Kisho'nun Malıdır” yazdığını görüyorsun. Neredeyse sırtının hepsini kaplayan yazılardaki yazı stiline bakılacak olursa, Kisho'nun maalesef iyi bir işçilik çıkardığını anlayabiliyorsun. Üstüne bir kez daha çekidüzen verdikten sonra ise, Daimyo Binası'nın yolunu tutuyorsun.

Daimyo Binası'na varıp görevle ilgili raporunu sunmak için gereken odaya giriyorsun. Burada bulunan ve seni bitkin bir halde gören shinobi, ki kendisi sana görevi ileten kişi, elinde hiçbir şey olmadığını görünce “Görev başarısız mı oldu?” diye soruyor. Hemen ardından da “Neler olduğunu eksiksiz bir şekilde raporuna yaz.” diyor. Sen de denileni yaparak raporunu yazıyor ve görevliye veriyorsun. Görevli Jounin raporuna şöyle bir göz attıktan sonra “Gereken şeyler yapılacaktır, sana ihtiyaç olursa haber veririz.” diyerek işlerine geri dönüyor. Sen de buradan çıkıp hastaneye geçiyorsun.

Hastaneye geldiğinde, kendini tanıtarak görevden geldiğini oradaki danışmana bildirmenin ardından, seni bir odaya alıyolar ve kısa bir süre sonra yanına bir doktor geliyor. Yüzünün bitkinliğinden olsa gerek hemen “Fazla kan kaybetmişsin.” diyen doktor, hemen peşindeki hemşireye dönerek “Hastanın kan grubuna uygun kan getirin.” diyor. Ardından doktor sana dönüyor ve “Bunun dışında da yaraların olduğunu tahmin ediyorum.” diyor sana.

Out: Yazacağın RP'de göreve ilişkin raporu da yazman gerektiğini hatırlatmak isterim.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 11 Ağu 2016, 23:21

Söylediklerimi sırası ile yapıyordu babam, durumun farkındaydı. Görevin başarısız olmasının anlamını o da kavramıştı, ben sol elimi kullanırken bile acı çekiyordum zira. Sırtımı dönüp sıyırmaya başladığımda ilk başta bir ses gelmemişti ancak en sonunda iç çekişinden ve nefesinin kırılışından ne olup bittiğini az çok anlamıştım. Bir hafta kadar dışarıdaydım, bunun anlamı epey bir süre boyunca baygın olduğumdu. Benim kılığıma girip köye giriş yapmamıştı ilk etapta ancak bunu kapıdaki gözcüler ile konuşmadan kesinleştiremem. Bu sırada kalemin sesi kesildiğinde geri kıyafetlerimi giyip bana kağıt uzatıldığında. Gözlerim bir anda dolmuştu, ben... Benim bedenim üzerinde... Bunun anlamı çok farklıydı artık. Shinobi olmakla ilgili amacım neredeyse büsbütün değişiyordu, artık benim bir avım var.

Babama dönüp gözlerim dolmuş bir şekilde "Üzülme." desem de o da benim ne hissettiğimi anlıyordur. Normalde giydiğimden çok daha kapalı olan standart kıyafetleri giydikten sonra biraz yavaş olsa dahi yürümeye başlamıştım girdiğim şekilde çıkıp. Daimyo binasına giderken muhtemelen başarısız görev için ceza alacağımı da çoktan aklıma yazmıştım ancak pekte önemsemiyorum bu durumu hoş. Sırtımdaki şeyden kurtulmanın bir yolunu bulmam gerekiyor, zira acısı sadece fiziksel değildi, en çokta aklıma geldikçe beni bitirdiğini hissediyorum...

Binaya geldiğimde beklediğimden farklı bir şey olmamıştı, benimle özel olarak ilgilenmelerini beklemiyordum hoş. Beklendiği üzere rapor yazmam istenmişti, her ne kadar bu işi sonraya atmak istesem de ertelenmesi mümkün değildi. Bende oturup yazmaya başlamıştım doğal olarak;

Hideki Sekki yazdı:Görevimin başladığı tarih ve saat .../.../... ...:...

Köyden bilgileri alıp gerekli eşyaların satın alınması ile ...:... ile yola daha güvenli olması sebebi ile köyün kuzey kapısından Antik Joshuu kentinden yola çıktığımı bildiririm. Görevim Joshuu kentinden belirli bir lahit parçasını almak üzerineydi ancak başarısızlıkla sonuçlandı. Gerekli detayları aşağıda belirtip bilgilerinize arz ederim.

Köyden çıkış saatimin ardından iki gündüz ve bir gece yol alıp yürüyerek görev bölgesin ulaştığımda teslim almam gereken parçanın ve söz konusu parçayı bulan arkeoloğun kaçırıldığını öğrenmiş bulunuyorum. Bu bilgiyi bana veren kişinin köyde uzun süre saklanmakta olan ancak yüzüne ve kimliğine dair önceleri hiç bilgisini duymadığım Shiba Kisho ismindeki bir şahıs olduğunu köye geri dönmeden önce belirsiz bir zaman diliminde öğrenmiş bulunmaktayım.

Aldığım bilgiler neticesinde Joshuu'nun normal yerleşim biçimi olan bir mağarada arama çalışmama başladım. On dakika kadar içeri girdikten sonra bir yol ayrımı ile karşılaşmam sonucunda bana uygun gelen seçimi yaparak içeriye haydutları bulma ümidi ile girmiştim ancak elli kişinin tutulduğu bir mahzenle karşılaştım. Gerek shinobi gelenekleri ve öğretileri; gerek kişisel bir eğilim olarak bu kişileri kurtarmak amacı ile gardiyanlarını bayıltarak saldırı konumunun dışına ittim. Silahı ile tutsakları kurtardığım sırada kendilerinin köle olarak satılmak üzere tutuldukları bilgisini edindim. Onları oyuğun çıkışa doğru olan ilk yarısına kadar götürmeyi tercih ettiğim sırada saf dışı ettiğim kişiyi çoktan öldürmüşler ne yazık ki. Bu olaydan sonra onun yanındaki ikinci bir kişiyi göz altına alıp sağ şekilde ele geçirdim. Diğer tünel hakkında detaylı bir bilgi alınca bir on dakikalık yürüyüşle elli kişilik grubu ilk tünele kadar götürmeyi başarılı şekilde tamamlamamın ardından görevimin diğer yarısına geçtim. Bu sırada tutsaklardan öğrendiğime göre köle ticareti yapıldığına üzülerek bildiririm ki köy shinobileri vakıftı.

Aldığım bilgiler üzerine para ile tutulmuş Nikkougakure shinobileri ve sayılarının elliyi bulduğu söylenen paralı askerlerle karşılaşmak için hazırlıklarımı yapmamın ardından daha öncesinde göz altına aldığım kişinin kılığına Henge jutsusu ile geçtikten sonra bilgiler doğrultusunda bir on dakika kadar yürüdükten sonra haydutların bulunduğu ini keşfetmiştim ancak bilgiler hatalıydı. Toplamda yirmi kişi bulunmakta ve bu yirmi kişinin beşi shinobiydi. Onlara köyden yollanan bir shinobinin geldiğini bildirerek, mağaraya yönlendirmemin ardından arkalarından peşlerinden giderek hepsini cansız bir şekilde etkisiz hale getirdim. Bu sırada hengemi bozup kullandığım Goukakyu jutsusu nedeniyle etrafta sadece kül ve metal eşyalar bulunabilir.

Etkisiz hale getirmemden sonra geri döndüğümde haydutların liderlerinin benim muhattabım olan haydut ile birlikte durduğunu gördüm. Elinde söz konusu teslimat bulunmaktaydı, bunu istediğim sırada haydut liderlerini öldürerek sorgulamama engel oldu; ancak sonrasında ondan gerekli bilgileri aldım. Bu bilgiler üzerine arkeoloğun doğal sebeplerden öldüğünü ve köle ticaretinden kazandıkları paraların yerlerini öğrenmeyi başardım. Parayı teslim alırken aynı zamanda ticari mevzuatları da aradım ancak hiç bir bilgiye rastlamadım. Bunun üzerine liderin cesedine yapışmış olan haydutu tekrar sorguladığım sırada kölelerin gelişi güzel satıldığı bilgisini bulmuş oldum.

Haydutu öldürmemin artık bir amacı kalmadığını düşünerek çıkışa geri yönelip teptiğim tüm yolu geri çıktığımda daha öncesinde dışarıya yönlendirdiğim elli bir kişilik kafilenin cansız bedenlerine rastladım. Bunu yapan arkeoloğun yanındaki Shiba Kisho ismindeki bir şahıs olduğunu bildirmek isterim.

Shiba Kisho kişisi, beni arkamdan yaklaşarak bayıltıp başımdaki yaraya sebep olmuştur. Doktor raporları alındıktan sonra eklenmek üzere dosyanın içerisine konacaktır. Ne kadar olduğu belli olmayan bir süre boyunca baygın bir şekilde tutsak alındığımda. Uyandığımda, bir çeşit düzeneğe bağlıydım. Bileklerim bir birine tersi gelecek şekilde zincirlenmiş ve çarpı şeklindeki çarmıha gerilmiş durumdaydı. Kurtulmak için çabalasam dahi zincirleri kırmanın mümkün olmadığını öğrenmiştim. Bu sırada Kisho'nun kırbacı ile yaptığı işkencelere maruz kaldım. Sonunda sol elimin baş parçağını kırarak zincirlerin bir kısmından kurtulmamla henge jutsusu ile kız kardeşimin bedenine geçip tüm zincirlerden kurtulmayı başardım ancak Kisho'nun elinde bulunan kunai ile şah damarıma gelen bir darbe sonucu yine bayılmıştım.

Uyandığımda gücüm yarıdan daha az olması ile birlikte durumumu kontrol etmek istedim ancak uzuvlarımın hiç birisi kullanılamayacak şekilde ekstra bir zincirlenme durumu ile karşı karşıya bırakıldım. Bu sırada malesef işkence sırasında bana sorulan adın ne sorusunu "Gün ışığının Sekki'si" olarak cevaplandırmamın ardından tüm belime kunai ile bir şey kazınmıştır. Bu kazıma bittikten sonra sert bir cismin boyun kısmıma vurulması ile bayıltıldım. Uyanmaya çalıştığımda tekrar bayıltıldım, Bu döngü sayısını bilemeyeceğim kadar tekraralanırken, beni bir çeşit araç ile köye getirip Nikkougakure'nin bir arka mahallesi olan ....'ya bedenim çıplak bir şekilde bırakıldı. Evimden kıyafet alıp gelmemle beraber ailemden öğrendiğim üzere yaklaşık bir hafta kadar köyden uzakta olduğumu öğrenmiş bulunmaktayım ancak benim hafızamda bu günlere dair hiç bir bilgi bulunmamakta.




Raporumu verdikten sonra jounin'in incesini bitirmesiyle klasik sözlerin ardından sonunda hastahanye gidebilirim. Odaya alındıktan sonra yüzüme bakıp hemen kan kaybından bahsetmişlerdi. Doğru seçim kesinlikle, bu yüzden başımı sallayıp sonrasında diğer yaralarımı gösterecekken doktor sormuştu çoktan. Bu sorusuna karşı "Doktorluğunuza güvenmediğimden değil ancak medikal bir shinobi isteyebilir miyim?" diyecektim, ve onu bekleyeceğim. Geldiğindeyse sırtım dışında tüm yaraları gösterecektim. Kontrolü bittiğinde "Üzerimde hiç yabancı birisinin çakrası var mı? Bir de... Yaraları kapatabilecek bir jutsu ve ya bir yöntem var mı? Dövme gibi, yönlendirebileceğiniz herhangi birisi olsa da olur." diye sözlerimi bitireceğim.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 12 Ağu 2016, 07:37

Doktordan bir medic-nin talep ettiğinde, doktor hafif bir tebessüm ile sana bakıyor ve “Bir medic-nin olmasam senin tedavinle ilgileniyor olmazdım.” diyor sana. Böylece hemen sırtın hariç yaralarını gösteriyorsun ve doktora sorunu soruyorsun. Doktor vücudunu şöyle bir inceledikten sonra “Bu yaraların kalıcı iz bırakacağını düşünmüyorum. Üzerinde ise herhangi bir chakra hissetmiyorum. Yani endişe edilecek bir şey yok.” diyor gülümseyerek. Hemen ardından da odaya gelen bir hemşire kanın temin edildiği bilgisini veriyor. Doktor vücudundaki yaraları iyileştirmek için ellerini yaralarının üzerine tutuyor ve doktorun yeşil chakrası yaralarını yavaş yavaş kapatmaya başlıyor. Birkaç dakika sonra aynı hemşire elinde sana aktarılacak kan ile geliyor ve gerekli düzeneği kurmasının ardından, vücuduna kan veriliyor.

Hastanede birkaç saat geçirmenin ardından, vücudundaki tüm yaralar iyileşmiş duruma geliyor. Ancak kırdığı parmağını adam akıllı kullanman birkaç gün sürecek, onun dışında gösterdiğin tüm yaralar yok olmuş durumda.

Out: Kural olarak raporunu sunmanın ardından konu sonlanmıştır, dilersen konuyu bitirebiliriz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 12 Ağu 2016, 16:50

Doktora talebimi söyledikten sonra bana tebessümle karşılık vermişti ancak insanlara karşı güvensizlik duygumu üstümden bir türlü atamıyorum. Yaralarımı gösterdiğimde kalıcı bir iz kalmayacağını belirtmişti ancak sırtımdaki şeyi göstermek bile benim için utandırıcı bir şey bu yüzden hiç bir şekilde onu gösteremiyorum. Yaraların iz bırakacağını düşünmediğini söylese de sırtımdaki şeyin iz bırakması için özellikle yapıldığını biliyorum, bu benim günahlarımın sembolü. Yaptığım iğrenç şeyin sonucu. Sormadan ve sorgulamadan insanlara verdiğim acıların sonucu. Bunu basit bir şekilde kapatamam. Kefaretimi ödemek zorundayım.

Doktorun üstümde gezdirdiği elinden çıkan yeşil ışıkla birlikte bedenim biraz olsun eski gücünü kazanıyordu. Yaraların bu şekilde kapanabiliyor olması bile muhteşem bir şeydi. Bu duruma düşen kim bilir kaç shinobi vardır. Bunun olmaması için... Ne yapmam gerekli, o yitip giden onca canın boşa gitmemesi için. Köyden sırtımda adı yazan gibi bir piskopatın çıkmaması için ne yapmam gerekliyse, hangi acıyı çekmem gerekiyorsa onu yapmaya hazır olmalıyım. Kendime inanıp, güçlenmem gerekli.

Hemşirenin gelmesinin ardından uzanıp uyumak için uzun zamandır hiç sahip olmadığım gibi hissettiğim bir yatağım vardı. Derin bir nefesle birlikte uzandığımda sırtımdaki acıyı hissediyordum ancak bu o kadar önemsenecek bir şey gibi bile gelmiyordu.

Hastahanede parmağım dışında işlerim bittikten sonra eve gidip biraz daha dinlenmek istesem de, dinlenmem mümkün değildi. Muhtemel olan saklanma yerini bulmam gerekiyordu gün hesabından. Harita üzerinde bunu araştıracağım ancak bu başka bir konu. Sanırım dinlenmeyi hakettim bir kaç gün için en azından.

Out: Konuyu bitirebiliriz yoksa operasyon dışına taşacak, bu güzel konu için çok teşekkür ederim!
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

ÖncekiSonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir

cron