[Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.

Moderatör: Game Master

Re: [Sekki] Aktif Operasyon

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 07 Ağu 2016, 07:08

Cümlelerin ağzından çıkarken, artık adam pek de seni umursuyor gibi durmuyor. Öyle ki, adamın seni dinleyip dinlemediğinden bile tam anlamıyla emin olamıyorsun. Adama söylediklerini tekrar etmek için tam ağzını açtığın sırada “Satın aldığımız shinobiler pek yoktu. Hepsi, az önce dışarı çıkanlar kadardı. Köyde korku yaymak için alın bantları yaptırıp sıradan insanlara taktırıyorduk ve onlar da shinobi taklidi yapıyordu. Hepsi bu.” dedikten sonra, kendi ellerinle öldürdüğün 5 shinobinin ismini söylüyor sana. Köydeki shinobilerden bildiğin kadarıyla, bu 5 kişi sana hiç tanıdık gelmiyor. Sen bu shinobilerin isimlerini tekrar hafızandan geçirirken adam “Her şeyimiz aşağıdaki odada saklıydı.” derken, eliyle de bir noktayı işaret ediyor. Ardından da “Oradaki yuvarlağı iki tur çevirdiğinde, liderin aşağıdaki odasına inebilirsin. Sakladığımız tüm para orada.” diyor. Ağlamaktan boğuklaşan sesini bir süre dinginleştirmeye çalışan adam “Arkeolog ise öldü. Lahit parçası konusunda çok çene çalıyordu ve biz de onu öldürmeye karar verdik. Ancak açıkçası içimizde o yaşlı adamı öldürmeye cesareti olan biri yoktu. Tam bu zamanda lider devreye girdi ve arkeologa hiç kimsenin zarar vermemesini, kendisinin değerli biri olduğunu söyledi. Sonrasında ise onu buraya kadar getirdik. Ancak yaşadığı heyecan, korku ve yorgunluk sebebiyle olsa gerek, bir anda yere yığılıverdi. Bir daha da kalkmadı. Onu aşağıdaki kazı alanına gömdük.” diyerek arkeologun durumunu ve nereye gömdüklerini söylüyor.

Sesindeki titreme artan adamın söylediklerine uygun olarak az önce parmağı ile gösterdiği yere gidiyorsun ve tam da söylediği gibi bir mekanizma ile karşılaşıyorsun. Mekanizmayı harekete geçirmenin ardından, birkaç metre yanında olacak şekilde zeminde bir kapak aralanıyor. Kapaktan aşağıya bir merdiven de bulunuyor. Adamın şu anki haliyle bir yere gidebilecek durumda olmadığına emin olduğun için, tedbiri elden bırakmadan kendini aşağıya bırakıyorsun.

Yaklaşık 3 metrelik merdivenleri inmenin ardından, seni küçük bir oda karşılıyor. Bu odanın tam karşısında bir kapı bulunuyor ve buraya baktığında, buranın bir banyo-tuvalet olduğunu görüyorsun. Tekrar odanın içine baktığında ise, odada bir kanepe, bir masa ve iki sandalye dışında, masanın tam arkasında kitapların olduğu raflar görüyorsun. Kitaplara şöyle bir göz gezdirdiğinde, genellikle öykü tarzı şeyler olduğunu fark ediyorsun. Pek de ilgi çekici gelmiyorlar sana, hele bir de böyle bir ortamda... Masanın üstünde ise, lahit parçasına ait görsellerin olduğu parşömenler bulunuyor. Çeşitli açılardan resmedilmiş bu parşömenleri yanına almanın mantıklı olacağını düşünüyorsun ve çantana bu parşömenleri de alıyorsun. Masanın çekmecelerini karıştırdığında ise, birkaç kunai dışında, işine yarar bir şey bulamıyorsun. Kunailerin de epey paslanmış ve kötü durumda olduklarını görünce, onları almaktan da vazgeçiyorsun. Zira bu çekmecelerin içinden toplamda 1.000.000 Ryo kadar bir para çıkıyor! Etrafına baktığında, paraları koyabileceğin ayrı bir çanta görüyorsun ve bu paraları da çantaya koyduktan sonra, burada bakılacak daha fazla bir şey olmadığına emin olarak merdivenlerden yukarıya çıkıyorsun.

Tekrar eski ortama döndüğünde, adamı bıraktığın gibi buluyorsun. Onun yanına gelip lideri gömme veya yakma olayını tekrar ettiğinde, adam “İstemiyorum. Ya beni burada gebert ya da artık git. Senden başka bir şey istemiyorum. Sana her şeyi anlattım ve her şeyi ellerimle verdim. Bir suçlu olsam bile, bu halimle çok uzun süre yaşar mıyım sanıyorsun? Tüm dostlarımı kaybetmişken, salak gibi intikam yeminleri mi edeceğim?” diyor ve gözlerini gözlerinin içine dikerken “Ya git ya da öldür beni shinobi!” diyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki] Aktif Operasyon

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 07 Ağu 2016, 10:20

Sözlerimin ne kadar kırıcı ya da üzücü olduğunun farkındayım, henüz inandığı birini öldürmüş bir adama duygu içermeyen onca söz söylemiştim. Ona karşı bir sempati duymam anlamsız farkındayım ancak birine inanıp onun peşinden ilerlemek gurur verici bir şey olmalıydı. Bu sempati duyulacak bir şey... Sözlerimi tekrar etmek için konuşmaya başlayacağım zaman adam cevap vermeye karar vermişti. Yalan söylüyor gibi bir hali yoktu, hoş bu noktadan sonra söylese ne olacaktı ki? Bu yüzden ona inanmayı seçmiştim, ben bir canavarım caniyim ondan daha beter bir yaratığım neticede...

Satın aldıkları shinobilerin az olduğunu ve çıkanlar kadar olduğunu söylemişti, aynı zamanda alın bandı yaptırıp onları da sıradan insanlara taktıklarını öğrenmiştim. Dışarıdaki küllerden hiç birisi sıradan insanlar değildi, normalden çok daha hızlı hareket ettiklerini birinci elden görmüştüm. Bu az da olsa benim için hafifletici bir sebepti ancak isimlerinin hiç birisinin tanıdık gelmemesi benim için korkutucu bir durumdu. Ya gerçekten sıradan insanlarsa... Öyle değiller, ben bile anlık hızlarına şaşırmıştım değil mi! Evet değiller...

Paranın yerini söyledikten sonra arkeoloğun öldüğünü eklemişti. Bu benim için başarısızlıktı, nereye gitsem oraya yayılan bir çeşit hastalık gibi ölümden başka bir şey getirmiyordum. Zavallı adam son ana kadar aşkı olan kazı işleri hakkında konuşmuş ve nihayetinde buraya getirdiklerinde korku v yorgunluğa teslim olmuştu. Düzgün bir mezarı bile yoktu... Ne yazık...

Adamın işaret ettiği yere giderken her ne kadar onu bayıltıp bağlamak istesem de bu kadar acımasız değilim. Tedbirli bir şekilde dediği işlemi yapıp kendimi aşağı sarkıttıktan sonra üç metrelik bir merdivenin sonunda küçük bir odaya çıkmıştım. Etrafa bakınmaya başladığımda kitaplık, masa ve kanepe dışında bir şey görmemiştim. Kitaplara şöyle bir göz attığımda her ne kadar arkeolojik ve tarihi kitaplar beklesem de öykü kitaplarından başka bir şey bulamamıştım. Hoş.. İnsan bu gibi bir ortamda bile bunları okuyabiliyor mu gerçekten... Masanın üstündeyse parşömenler üzerine resmedilmiş ve pek çok açıdan tanıtım niteliği taşıyan lahitin çizimlerini bulmuştum. Bunları toparlayıp yanıma aldıktan sonra, her ne kadar köle alıcılarına dair ticari kayıtları bulmak istesem de çekmecelerden paslı kuaniler ve bir miktar para dışında bir şey çıkmıyordu. Başta küçük görünmüştü para ancak hepsini topladığımda ortaya daha önce hiç görmediğim miktarda bir meblağ çıkmıştı. Bu kadar parayı ne yapsam diye düşünürken bir çanta görmüştüm, eh pek tabi içine doldurduktan sonra geri çıkmak gerekliydi. Burada yapacak bir şey kalmamıştı artık.

Yukarı çıktığımda, adamı gömme ve ya yakmaya dair olan fikrimi söylediğimde reddetmesi beni rahatlatmıştı. Söyledikleri ne kadar umutsuz görünse de basit suçlular topluluk halinde korkutucudur. Onun parasını ve dostlarını almıştım o artık basit birisiydi. Adamın söylediklerinden sonra onu öldürecek halim yoktu, intikam almak istese bile bunun ağırlığını yüklenecektim. Kapıya doğru yavaş bir iki adım attıktan sonra "Son bir şey daha, köleleri kim satın alıyordu?" diyecek ve çıkışa doğru son hızla gidecektim. O küllerin ve insanların insanları yediği yerden kurtulmak istiyorum. Çıktıktan sonra kazı alanına yönlendirdiğim insanları bulmam gerekliydi. Onlara isteklerini gerçekleştirdiğimi ve artık tamamen özgür olduklarını söylemeliyim.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 08 Ağu 2016, 08:21

Kapalı konu
Göreve isim verilmiştir.

Kapıdan çıkmadan önce sorduğun soruya karşılık olarak adam “Kim parasını verirse onlara satardık.” demekle yetiniyor. Pek de profesyonel olmadıkları günbegün ortaya çıkan organizasyona son veren biri olarak, bu durumu da raporuna eklemeyi ihmal etmemen gerektiğini düşünerek dışarıya adımını atıyorsun.

Dışarıya çıktığın anda, işe yaramadığını düşündüğün o tahta kapının aslında bir hayli faydalı olduğunu anlıyorsun. Daha ilk nefesinle ciğerlerine dolan yanık et ve yağ kokusu, midenin bir kez daha kalkmasına neden oluyor. Zemin neredeyse tamamen siyah küller ile kaplı bir halde bulunuyor ve sen de neredeyse parmak uçlarında ilerliyorsun. İçinde bir an önce kurtardığın insanlara ulaşıp, en azından bugün yeniden hayat verdiğin canlara kavuşmak istiyorsun. Ancak aldığın canlar ile kaplı yol sana o kadar uzun geliyor ki, sanki bir an için hep burada tıkılı kalacakmışsın gibi bir his doğuyor içinde. Nefes alışverişin giderek hızlanırken, kalbinin de daha hızlı attığını fark ediyorsun. Ciğerlerin iğrenç bir kokuyla dolarken, sanki küller de bu koku ile beraber vücuduna giriyor ve seni küle çevirmeye başlıyor. Zihninin karanlığı vücuduna sirayet ederken, bu kaostan kendini kurtarmak için hızlanıyorsun. Adımlarını koşmaya döndüğünde, kendini bir an önce kurtardığın insanların kucağına bırakmak istiyorsun. Giderek hızlanan adımların yerdeki sert zeminde büyük gürültüler çıkarmaya başlarken, çıkışa yaklaştığını hissediyorsun. Koşar adımların sert vuruşlarına devam ederken, kulakların artık sert zemin sesi değil, ıslak zemine basılma sesi duyuyor. Birkaç adım daha attıktan sonra ise, hem adımların hem de kalbin duruyor! Üzerine bastığın kırmızı, artık tüm görüşünü boyamış halde bulunuyor…

Dizlerinin üstüne çöktüğün anda, neler gördüğünü anlamaya çalışıyorsun. Oyuğun girişinde olduğunu bilsen de, artık o sarıya kaçan kahverengilikler bulunmuyor karşında. Neredeyse tamamı kırmızıya dönmüş bu alanda taş gibi görünen şeylerin aslında insan bedenleri olduğunu anlaman bir hayli zor oluyor. Aslında en başından beri onların insan olduğunu bilsen de, zihnin seni aksine yönlendirerek onların taş olduğunu vurgulamaya çalışıyor. Ne var ki, her birinden akan kırmızı kan, onların yaşamayan insanlar olduğunu söylüyor sana. Hem de bizzat kendi ellerinle kurtardığın ve kendi ellerinle serbest bıraktığın insanlar… Özgür bıraktığın, senin hayat verdiğin insanlar… Bazılarının suratı dağılmış, bazılarının vücut parçaları tavandan sarkıyor… Bir dehşet manzarası içinde vücudunda hiçbir kas hareket edemiyor. Dokunduğu her şeyi solduran bir insan gibi görüyorsun kendini… Buraya geldiğinden beri konuştuğun ancak ahla yaşayan sadece iki insan bulunuyor. Bunlardan biri liderin arkadaşı, ki kendisi muhtemelen birkaç saat içinde intihar edecek durumda, diğeri ise seni buraya getiren budala adam… Budala adamın dışarıda seni beklediğini bildiğin için, muhtemelen onun da ölmüş olduğunu düşünmek şu aşamada pek de güç gelmiyor sana. Bu yüzden de aslında buraya geldiğinden beri temas ettiğin herkesin öldüğünü söylemek mümkün görünüyor. Gün Işığı’nın Sekki’si… Ölüm Getiren…

“Goca gadın!”

Birden arkandan duyduğun bu sesle yeniden hayat buluyorsun. Kafanı vücudun el verdiği ölçüde hızlı bir şekilde arkandan gelen bu sese çevirmek istiyorsun. Ancak bu beklediğinden bir hayli yavaş oluyor, zira karşındaki dehşet manzarası seni esir almış duruyor. Birkaç saniye süren kafa çevirme olayından sonra ise, seni buraya getiren adamı görüyorsun tam karşında. Üstü başı hala pis bir halde ve yüzünde koca bir tebessüm bir tebessüm bulunuyor. Senden birkaç adım uzakta olan adamda farklı bir şeyler olduğunu sezdiğinde ise, zihninin sana yeni bir oyun oynamadığını anlayabiliyorsun. Adamda gördüğün pislik dışındaki diğer şeyin, görmüş olduğun şey olmamasını dilerken, gözlerini istemsizce ve gördüklerine inanmazcasına açıp kapıyorsun. Ancak ne kadar uğraşırsan uğraş, adamın her yerine sıçramış kanları rahatlıkla görebiliyorsun.

“İyi uykular goca gadın!”

Adamın tam kafanın üstünden vurduğu taşla bayıldığın anda, ölmüş olmayı diliyorsun. Ölmek, bunca kandan daha makbul görünüyor sana. Her bir hayatın sorumluluğu kalbine işlerken, başka bir şey olmasını da bekleyemezsin zaten… Gözlerini açtığında anda, kendi bulduğun karanlık odanın içerisinde, hala yaşıyor olmanın verdiği utancı hissediyorsun iliklerinde. Özellikle bileklerindeki acıyı dindirmek için kolunu hareket ettirmek istediğinde, zincir sesleri kulağına ilişiyor. Kafanı biraz kaldırıp haline baktığında, "X" şeklindeki metal bir düzeneğe el ve ayak bileklerinden bağlanmış olduğunu fark ediyorsun. Bileklerine dolanan zincirler düzeneğin arka kısmına gidiyor. Şöyle bir kontrol ettiğinde ise, tüm zincirlerin birbirine bağlı olduğunu anlayabiliyorsun. Bu da sana, buradan kolay kolay kurtulamayacağını anlatıyor sana. Üstünde hiçbir kıyafet bulunmadan duruyor olsan da, metal ne soğuk ne de sıcak geliyor sana. Bu da bulunduğunuz yerdeki havanın iyi olduğunu söylüyor sana. Bunun dışında vücudunda hiçbir yara olmaması da dikkatini çeken bir diğer durum olarak görünüyor. Son olarak, her ne kadar kafana bir taş ile vurulmuş olsa da, vücudunda hiçbir kan görüntüsü bulunmuyor. Saçlarında da bir sertlik vs. hissetmiyorsun. Bu da sana, yarana bakılıp pansuman yapıldığını ve kanamanın durdurulmuş olduğunu düşündürtüyor. Ne kadar süredir burada olduğunu bilemesen de, bileklerinde zincirlerin yara yapacak kadar var olduğunu fark edebiliyorsun.

“Uyandın mı? Bir an hiç uyanmayacaksın diye düşünmeye başlamıştım.” şeklinde duyduğun cümlenin ardından, bir mumdan çıktığı belli olan ışık huzmesi sana yaklaşıyor. Işık giderek ortamı aydınlatırken, birkaç mum daha yakılıyor ve içinde bulunduğun yeri ve karşındaki adamı rahatlıkla görebiliyorsun. Tamamen duvarlarla çevrili bu ortamın içinde, tam karşında duran adam sana tanıdık geliyor. Siması seni oyuğa getiren adama benzese de, tam anlamıyla o olduğu konusunda da emin olamıyorsun. Bu durumu açıklığa kavuşturmak istercesine adam “Evet evet… O adam benim. O kadar pisliğe bulanmak inan zordu, hele bir de aklı gidik bir adamı canlandırmak… En zoru buydu. Aslında biliyor musun, bazen gülmemek için kendimi zor tuttum.” diyerek sana durumu açıklıyor. Odanın dört bir tarafındaki mumları yakma işini bitiren adam, tam karşına geldiğinde “Eğer tanımadığın biri ile karşılaşırsan ve ondan bir şeyler öğrenmek istersen, ilk önce kendini tanıtmalısın. Öyle medeniyet yoksun hayvanlara gibi –senin sesini taklit etmeye çalışırcasına- “Ben Nikkuogakure’den geliyorum acaba arkeolog ile görüşebilir miyim?” dememelisin. Hadi böyle bir hayvanlık yaptın, sonrasında özür dilemeli ve sana yardımcı olan insana en azından adını bahşetmelisin.” diyor. Hemen ardından ise başı ile yavaşça sana selam veriyor ve “Senin için hiçbir önemi yoktur muhtemelen, zira sana yardım etmek isteyen o pislik herife niye aldırış edeceksindi ki… Yine de kendimi tanıtayım. Merhaba, ben Shiba Kisho.” diyor gülümseyerek.

Shiba Kisho'nun Görünümü
Resim
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 08 Ağu 2016, 13:18

Kapıdan çıkmadan önce son bir soru sormuştum ancak net bir cevap aldığım söylenemezdi. Bu nedenle başımı oynatıp çıkmakla yetindim bu noktada. Alıcıların kim olduğunu öğrenmek benim için çok daha iyi olacaktı, en azından toplu bir ticaret noktası varsa bunun gibi yapılanmaların kökü kazınabilirdi bir şekilde. Hoş, açık bir alanda köle ticareti yapmak mümkün değil ancak bu kadar insanı buradan çıkarırken birilerinin konuşması gerekmez mi? Korkudan hiç bir şey yapamıyorlardır muhtemelen. İnsanların üzerinde paralı askerlerle baskı kurulmuş ve kendi hayatları düşünülmeye zorlanmış. Her ne kadar belirli bir profesyonalitede iş gücüne sahip olsalar da muhasebe defteri tipinde bir şeyin olmayışı da bunun ne kadar ciddi olduğunu en başından beri düşündürtüyordu.

Kapıyı açtıktan sonra koku adeta ciğerime akın etmeye başlamıştı. Keşke hiç duymam gerekmeseydi. Bunca insanın hayatını tek çırpıda almış birisiydim ve şimdide onların küle dönmüş bedenlerine saygısız bir şekilde ayaklarım altında ezerek yürüyordum. Onlar için en azından bir mezar hazırlamak isterdim ancak bu durumu daha fazla kaldırabilecek halde bile değilim. Midemin durumu bir yana sürekli olarak etlerinin kızarma sesleri ve çığlıkların birleştiği o an aklıma geliyor. Düşünmek bile kalbimin daha da derinlerininde bulunan ve tüm bedenimi sarmalayan ruhumun olduğu yerden çıkıp kaçması hissini uyandırıyor.

Sonunda çıkışa geldiğimde çantadaki parayı kaçan insanlara dağıtabilirim diye düşünmeye başlamıştım. Bu şekilde kendilerine yeni bir hayat kurabilirler, neticede en başından beri hayatları ellerinden alınmıştı. Bu para onların. Sonunda çıkışa yaklaştığım sırada buradan kaçmak için iyice hızlandım istemsizce ancak bir süre sonra sarı olması gereken taşların kırmızı olduğunu hatta ayaklarımın altındaki ıslaklık yüzünden koşmam yavaşça sona ererken burnuma gelen demir kokusu ile yere dizlerimin üstüne çökmüştüm. Ne olmuştu burada böyle...

Etrafa baktığımdaysa kurtarmak istediğim insanların hepsinin ölü olduğunu görmüştüm. Bedenleri parçalanmış ve etrafa saçılmıştı. Lanet olsun... Sadece onları koruyup daha iyi bir hayat vermek istemiştim... Ben... Ben neden her şeyde başarısızım... Çok çabalamıştım mutlu olmaları için... Neden böyle bitmesi gerekiyordu... Sonunda yeni bir hayat kurabilecek kadar paraları da olacaktı... Lanet... Lanet olsun sana Sekki... Derken kapıda beni bekleyen birisi olduğunu hatırlamamla ayaklanmıştım hatta sesini de duymuşyum ancak yavaş bir şekilde başımı çevirirken iyi olduğunu görmek sevindirse de bu nasıl olabilirdi diyordu içimden bir ses. Sonundaysa karanlık.

Şimdide buradayım. Son duyduğum ses iyi uykulardı. Kafamı patlatmıştı sanırım, ölmediğim kesin ancak hala ne olduğunu kavramış değilim.Ölsem daha iyiydi belki de... Onca insan belki eziyet görecekti ancak mutlu da olacaktı... Teşekkür etmişti her biri bana o halde... Onları bu vahşete kendi elimle yönlendirdim... Lanet olsun... Neden... Neden mutluluk getiren birisi olmayı başaramadım... Olmam gereken kişi haline gelmek için bu kadar zayıf mıyım... Zalim mi olmam gerekiyordu onların yaşaması için... Her bir insanı katledip kimseye güvenmeyen birisi olmam mı... Bu sorumlulukları taşımam mı gerekiyordu... Lanet! LANET OLSUN! HER ŞEYİ DOĞRU YAPMAYA ÇALIŞTIM, ADALETLİ DAVRANMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BU OLANLARIN ANLAMI NE!? NEDEN SÜREKLİ OLARAK İNSANLAR BİR BİRİNİ ÖLDÜRMEK ZORUNDA! BU LANET DÜNYADA BU KADAR NEFRETİ YAYAN ŞEY NE! HA! EĞER HEPSİ ORTADAN KALKSAYDI BENİM SHİNOBİ OLMAM BİLE GEREKMEYECEKTİ! LANET OLSUN! Lanet...

Gözlerimi hafiften açmaya başladığımda başımı kontrol etmek için elimi hareket ettirmeyi denemiştim istemsizce ancak zincir sesi ile irkilmiştim. Bir çeşit metal plakaya bağlanmıştım, bileklerimin hepsi zincirlerle bağlıydı. Görünüşe göre de bu zincirler bir birine bağlı. Tek birinden çıkabilirsem diğerleri de boşluk yüzünden gevşeyecektir. Başımın arkasındaki yaraysa temizlenmiş durumda, hala kanama olsaydı saçımın üstünde kurumuş olması gerekecekti. Tabi zincirlerin bileklerimi yaralayacak kadar süre boyunca olması da ayrı bir mesele, tam olarak ne olduğunu çözmeye çalışırken bir ses duymuştum.

Karşımdan gelen sesin olduğu yerde bir mum vardı ve giderek yaklaşıyordu. Pek tabi insan tedirgin olur bu gibi bir durumda, bu yüzden kaçmak için yapabileceklerimi hemen düşünmeye başlamıştım ancak görünüşe göre yapabileceğim tek şey baş parmağımı kırıp zinirlerden birini boşa almak olabilirdi. Bu da mühür yapmamı engellerdi ama şu an beklmem gerekli. Ölmemi istese zaten öldürürdü değil mi?

Bu sırada tanıdık gelen sima sonunda bir anlama kavuşmuştu. En başından beri aldatılmıştım, şimdide bu halde bu adamın karşısında zincirlenmiştim. Adamın sözlerinin bitmesini beklediğimde açıkça benimle konuşmak istediği sonucuna varmıştım. Ne olacağını merak ediyordum hoş, konuşurken bir yandan da etrafı inceleyip vakit kazanacaktım. Parmağımı kırarsam zincirlerden kurtulabilir miyim bir de bunu öğrenmeliyim. Adama dönüp aynı havayla "Büyük bedene sahip olmak, dinlenmesi için gereken zamanı da arttırıyor. Uykum ağırdır biraz. Sende pek nazik değilsin değil mi? Adını bile bilmediğin bir kadını soyup garip bir fetişe konu etmen pek hoş değil, nazikte değil. En azından kıyafetlerimi bırakabilirdin sapık. Gerçi tipim de sayılmazsın, boyun bana kısa gelir." dedikten sonra hızlıca "Beni istesen diğerleri gibi öldürebilirdin. Bu saçmalığa bulaşmadan. Ne istediğini direk söylemeni tercih ederim." diyecektim. Şu anda sakin olmam gerek. Bu lanet şeyden çıkınca... O zaman... Öfkelenebilirim işte...
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 08 Ağu 2016, 15:03

Cümlelerini yüzünde bir tebessümle dinleyen Kisho, konuşma sırasının kendine geldiğini anladığında, utangaç bir gülüş atıyor sana. Sıradan bir ortamda, Kisho’nun seninle flört ettiğini bile düşünmen mümkünken, şu anda aklında sadece buradan kurtulmak bulunuyor. Bileklerine dolanmış zinciri hafifçe tarttığında, parmağını kırarak zincirden kurtulma ihtimalin olduğunu düşünüyorsun. Ancak bunun %100 olmasını da beklemiyorsun. Yani bu konuda bir tercih yapman gerekecek gibi görünüyor. Sen kafandan bunları geçirirken, Kisho “Açık konuşmak gerekirse, söylediklerinde çok haksız sayılmazsın. Seni kıyafetlerinle de bağlayabilirdim, ancak o zaman, şapkadan tavşan çıkarır gibi sihirler ortaya koyabilirdin. Biz shinobilerin ne zaman, neresinden ne çıkacağı çok belli olmaz, bilirsin.” diyor. Kısa süreli tebessümünü sıradanlığa çeviren Kisho “Tabi bu kendi kendime söylediğim bir yalan… Esas merak ettiğim o kıyafetlerin altındakilerdi. Başta her yerinin kıllı kaplı olmasını bekliyordum, sonuçta bu vücutta bir insan olması çok şaşırtıcı. Bir hayvanın bedeni bana daha yakın bir seçenek olarak gelmişti. Ama üstüdekileri çıkardıkça merakım daha da arttı… Sen de bildiğimiz kadınlardandın… Sadece daha iri ve dolgun cinsinden…” diyor kıkırdamaya başlarken.

Kisho’nun konuşması esnasında bir yandan da odanın içine bakıyorsun. Tamamen taşlarla sarılı odanın tek bir kapısı ve bu kapının da çok ufak bir penceresi bulunuyor. Dış dünyadan izole edilmiş bu odadan, bu kapı dışında çıkabileceği başka bir yeri bulunmuyor. Duvarları parçalamak da seçenekler arasında olsa da, tercih yine sana kalmış durumda. Sen gözlerinde bu şekilde odayı tararken Kisho “Evet, seni de öldürebilirdim, ancak bunu yaparsam Kisho adını kimse duyamazdı. Sen benim adımı duyuracak, mesajlarımı iletecek kişisin. En azından ben seni öyle seçtim…” diyor ve kıyafetinin arkasından bir kırbaç çıkarırken “Ve ilk mesajım sana… Adın ne?” diyor. Daha cümlesi biter bitmez yere paralel bir şekilde kırbacını savuran Kisho, göğüslerinin hemen altından sana sert bir darbe indirmiş oluyor! Kırbacın tenini yakan acısı bir süre kendini devam ettirecek gibi duruyor. Tabi bu durum, Kisho’nun sana neler yapacağının da sinyalini veriyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 08 Ağu 2016, 17:58

Adamı oyalama amaçlı söylediklerim sırasında zincire baktığımda parmağımı kırmak işe yarar gözüküyordu ancak bunu son çare olarak düşünüp başka bir plan daha bulundurmam gerek. Bunu da hemen uygulamak zorundayım zira pek iyi şeyler olmayacağı gayet açık bir şekilde anlaşılıyor. Tam olarak neden canlı bırakıldığımı anlamak mümkün olmasa bile benden istediği bir şey olduğu açıktı.

Bu sırada adamın söylediklerinden bir kelime çekip çıkarmayı başarmıştım. Shinobiler ve sihir. Eğer karşımdaki kişi bir çeşit çakra manipülasyonu eğitimi almış olsaydı bu iki kelimeyi kullanmazdı değil mi? Teknik kelimesini kullanırdı aynı zamanda da shinobiler gibi bir şeye cümlesinde yer vermezdi. Sonrasında pekte normal bir insanın düşünmeyeceği bir şekilde beni hayvan vücuduna sahip olarak hayal etmiş. Saçma bir düşünce, neticede beden olarak büyüğüm ancak bende bir kadınım. Karşımda bir çeşit sapık var bunu da anlamış bulunuyorum.

Etrafa baktığımdaysa tek bir çıkış yolu olduğu açıktı. Duvarları kırmakta bir seçenek ancak burasının hala Joshu kenti içerisinde olduğunu düşünürsek muhtemelen bir oyuğun içindeyim. Bu nedenle bağırmam bir işe yaramaz. Pek tabi kısa süre içerisinde karşımdaki herifin sadece kötü ruhlu birisi olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Adının duyulmasını istiyormuş Kim bilir ne zamandır bu planın üzerinde çalışıyor ancak... Aldığım hayatlar ve sorumluluklarım var! Onları yüz üstü bırakamam, hepsini bu piçin aptal hırsı yüzünden yok olmasına göz yumamam.

Bu sırada adam bana tekrar adımı sormuştu ve elindeki kırbacı sallamaya başlamıştı. Kırbaç çarptıktan sonra zincirin arkasında bağlı olduğu yeri kesin olarak teyit etmek için bacaklarımla çekecektim. Muhtemelen yine çapraz şekilde dolandırılmış iki zincir vardı. Yere bağlıysa ve ya platformun arka yüzeyine, yeteri kadar güçlü çekersem kırma ihtimalim var tabi.

Bunun dışında kunai atarken güçendirmek amacıyla çakra yüklememiz gibi bana temas eden kısımlarından yükleme yapıp muhtemel uzunluğu tahmin etmemin ardından zayıf bir nokta yaratıp kırma ihtimalim de var ancak bu düşük görünüyor bu yüzden ikinci seçenek olmalı.

Üçüncü seçenek en baştaki yani baş parçağımı avuç içime alıp kırmak ancak bu gevşeklikten çıkması için sıvıya ihtiyacım var ve bunu da sadece kan, ter ve tükürük olarak tedarik edebilirim. Lakin bunları yeteri miktarda elde etmek çok uzun sürecek. Bu yüzden tek seçenek bilek bölgemdeki deriyi iyice kaldırıp kaygan zemin hazırlamak gibi görünüyor.

Son seçenek muhtemelen en acılı olan olacak. Kagitsune mantığı ile ateş çakramı zincirlere yollayıp genişlemesini sağlamak. Metal bir platformda olduğumdan tüm sırt bölgem yanacak ve bileklerimi dağlama gibi bir ihtimal de söz konusu.

Tüm bunlar aklımdan geçerken adama bakıp oyalamak için tekrardan "Adımı öğrenmek için başka neler yaptın merak ediyorum. Aslında hiç birisine gerek yoktu, sonuçta bir prenses değilim. Basit bir shiobiyim tabi senin gibi kararlı değilim. Sırf adını duyurmak için ne kadar bekledin bu anı merak ediyorum." diyecektim. Biraz sinirlerine oynamak mantıklı gibi görünüyor. Bu sürede zincirler hakkında kesin bilgiyi de almış olacağım. Sıra ikinci kırbaç darbesinin gelmesini beklemekte; ancak bu iş uzarsa geri dönecek kadar dayanacak bir bedenim kalmayabilir. Bu yüzden zincirler hakkında kesin bir bilgi aldıktan sonra çakramı zincirlere yollayıp kırmayı deneyecektim.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 08 Ağu 2016, 20:14

Kırbaç tenine çarpıp derin bir kızarıklık bırakırken, sen de ayak bölgendeki zincileri hareket ettiriyorsun. Ancak ayak bölgendeki hareketlilik bileklerini de etkiliyor ve böylece zincirlerin nasıl bağlandığını kavrıyorsun. Sağ ayak bileğinden başlayan zincir sol el bileğini, sol ayak bileğinden başlayn zincir de sağ el bileğine kadar geliyor. Ortada ise bu zincirler birbirine geçmiş gibi duruyor. Bağlı olduğun düzeneğe baktığında ise, epey kalın metal parçalar ile tavana ve yere bağlı olduğunu görüyorsun. Kırılması gözüne mümkün gelse de, bunun için epey güç toplaman gerektiğinin de farkındasın. İşin özeti; yeteri kadar güç ile zincirin kırılması mümkün, ancak bunun için bir hayli güç toplaman gerekiyor. Neticede adamın sana hayvan muamelesi yaptığı bir ortamda, senin zincirleri kırma ihtimalini de göz önüne almış olması çok olası. Düzenek ise zincirlerden daha zorlu görünüyor. Dolayısıyla bu seçenek biraz daha sıkıntılı.

Kisho'ya karşı savurduğun cümleler, sanki adamı daha da tahrik ediyor. Yüzündeki tebessüm giderek artarken elindeki kırbacı birkaç kez yere vurarak seni bekleyen tehlikeyi haber veriyor. Ancak sana vurmak yerine “Kendini seçilmiş kişi olarak düşünme... Bana bir Nikkougakure shinobisi lazımdı. Arkeolog kaçırıldıktan sonra muhakkak biri gelecekti. O şanslı kişi de sen oldun. Olay bundan ibaret.” diyor. Kırbacı bir kez daha geriye çekip hızla savurduğunda, bu sefer göğüslerinin arasında o derin acıyı hissediyorsun. Kisho birkaç saniye kıkırdadıktan sonra ise “Benim yerime tüm işi bir shinobinin yapması en mantıklı olandı. İçeride kaç kişi olduğunu, ne olaylar döndüğünü bilmiyordum. Bu yüzden de tek başıma ortama dalamazdım. Ben de seni piyon gibi ortaya sürdüm. Olayımız budur.” diyor samimi bir şekilde. Tabi bunu takiben de bir kırbaç patlıyor karnının alt kısımlarında. Bu seferki acı öncekilere oranla daha fazla oluyor ve Kisho'nun da daha gaza geldiğini anlayabiliyorsun. Zira hemen yanı başına bırakırken, belinden yepyeni, parıl parıl bir kırbaç çıkarıyor. Bu kırbacın üstündeki jiletleri fark etmen, elbette zor olmazken, Kisho tekrar soruyor: “Adın ne?”
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 08 Ağu 2016, 20:53

Beklediğim gibi ayaklarım ters kollarıma bağlıydı ve zincirler bir birine geçmiş durumda. Bileğimdeki zincirleri de göz önüne alınca parmağımı kırsam bile çıkması olası gözükmüyor artık. Şu anda gücümün zirvesindeyken her şeyi toplamam gerekiyor. Sahip olduğum her şeyi, eğer kendimi sınırıma yakın bir noktaya getirirsem buradan çıkabilirim. Bu zincirleri kırabilirim.

Bu sırada adam konuşuyordu ancak düşündüğüm gibi bir çeşit basit bir piskopat söz konusu. Akıl hastasının teki, kendi ismi duyulsun diye onca insanın canına kıymış bir çeşit manyak. Kendimde olmamı istediği için bir kere daha bana vurduktan sonra muhtemelen bir şeyler düşündüğümü biliyordur. Bu yüzden çabuk olmam gerek. Sonra bir kırbaç daha...

Neden? Ne var korkacak?
Hayatım bir toplu iğne etmez gözümde...
Pes etmek daha kolay sanki...

Bu kadar basit mi bitecek bunlar... Ailem... Beni bekleyen kardeşlerim ve babam... Endişeden annem çoktan tüm soğanları kesmiştir, babam muhtemelen bir kaç gündür uyumuyordur. Sabaha kadar sigara içiyordur değil mi, aptal adam. Kendine zarar veriyor. Kardeşlerim beni özlemiş midir acaba, bacaksız ona anlatacağım hikayeleri bekliyor. Shu-chan'la bile konuşamadım daha, halbuki ona çok önceden söz vermiştim. Buradan kaçamayacağım değil mi? Kimse beni kurtarmayacak, benim kimseyi kurtaramadığım gibi...

Ruhumsa, ölümsüzdür madem onunki gibi,
Ne yapabilir ruhuma?

Öyle değil mi? Ruhum ölümsüz, ölsem bile onları koruyabilirim.

Hayır! HAYIR!
Kurtarmaya çalıştığım onca insanın hayatı yok yere alındı, aptal egoist bir manyak yüzünden bir adam değer verdiği yoldaşını kendi eliyle öldürdü. Yirmi kişi caniliğe zorlandı ve hayatları benimle son buldu. Bu şekilde ruhum bu bedenden çıkarsa ancak gülerler. Cehennemde şeytanlarla yanmaya bırakırlar.

Hayır!
Cehennem boş; tüm şeytanlar burada! Karşımda duruyor! Orada işte, onların intikamını almaya söz verdim! Buradan çıkacağıma ve bir gün o insanların yanına gideceğime söz verdim! Masum teşekkürlerine karşılığımı vermeme izin vermediler daha! Bu zincirleri param parça edeceğim! Onların cansız bedenlerini o mağara duvarlarına kazıyan bu vahşi caniyi olması gereken cehenneme geri yollayacağım!

Yumruklarımı iyice sıkıp baldırlarımı hazırlamaya başladım. Bedenimdeki çakradan başka güvenecek bir şeyim yok bu yüzden gücümü düzgünce toplamak için akışını düzelteceğim. Benim doğam ateş. Sıcak ve koruyucu. Midenin altında ve nefesinde hisset Sekki. Derin bir nefes al kalçalarından ve sırtından destek alıp aynı anda tüm uzuvlarını sanki önünde en değer verdiğin şeyler, ailen ve sevgili dostlarına kavuşmak için son şansın gibi çek. O pis jiletli kırbacın seni durdurmasına izin verme. Kollarını, kanat kaslarını bacak üstünü hepsini kullan. Başını arkaya dayayıp öne doğru it. Korkma! Bedenin de onunla birlikte fırlayacak. Fırlamazsa sol elinin parmağını kır ve kolunu çıkar. Buradan şimdi çıkıyoruz, eve ailemizin yanına!
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 09 Ağu 2016, 07:58

İçinde taşıdığın tüm inancınla vücudundaki chakrayı harekete geçirmeye başlıyorsun. Chakran vücudunda özgürce gezinmeye başladıkça kendini daha güvende hissetmeye başlıyorsun. İmkansızların önüne yıkılacağına neredeyse adın kadar emin olabiliyorsun. Seni burada tutan zincirlerin, çürümüş ipler kadar kolay kopacağı noktasında da hiçbir şüphen bulunmuyor. Bileklerinle yaptığın ufak bir hareket zincirlerin gerilmesine neden olurken, içinin ateşi dışarıya çıkmaya çalışıyor. Zincirler giderek gerilirken, artık birkaç saniye sonra özgür olacağına inanıyorsun.

Yüzüne fışkıran sıcak kırmızılık ile beraber chakranın akışı da kesiliyor… Kulakların bir kez daha parçalanan etin sesi ile kaplanırken, Kisho’nun yerden yukarıya doğru savurduğu jiletli kırbacı ile, karın bölgende koca bir yara açtığını görüyorsun! Vücudundan akmaya başlayan kan, bacaklarına süzülürken, kanın sıcaklığı ile ısınıyor bacakların. Yüzüne fışkıran kanlar dudaklarına doğru inerken de, kendi kanının tadı doluyor ağzının içi. Kisho ise alışmaya başladığın gülümsemesi ile sana bakarken “Kocaman bir kadının zincirlerini kırmak için hareket etmesine müsaade edecek kadar saf mı görünüyorum?” diyor ve kırbacını bir kez daha savuruyor. Bu sefer yere paralel yaptığı bu savurma ile bacaklarının üst kısmında bir yara açıyor. Vücudundaki iki yara ölümcül olmasa da, bir ömür boyu izlerini taşıyabileceğin türden. Tıpkı yarattığı acı gibi…

Kisho elindeki jiletli kırbacı tutmaya devam ederken, diğer kırbacını yerden alıyor ve sana yaklaşmaya başlıyor. İki kırbacı da tek elinde tutarken, bel kısmında bir kunai çıkarıyor ve “Yanlış bir hareketinde memeni keserim, bilgin olsun!” diyor. Hemen ardından da aranızda 1 metre kadar mesafe kala duruyor ve “Adını yine söylemezsen, seni bir kez daha bayıltırım. Ayıldığında ise bu sefer neler yapacağımı hayal bile edemezsin!” dedikten sonra, kunaiyi aranızdaki mesafeyi koruyacak şekilde sana doğrultup soruyor: “Adın ne?”
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Sekki | Aktif Operasyon] Lahit Parçası

Mesajgönderen Hideki Sekki tarih 09 Ağu 2016, 09:22

Çok duymuştum bu gün zaten bu sesi, kesilen etlerin. Günlerden ne onu da hatırlamak münkün değil hoş ancak bu sese artık aşinayım. Gözlerim acının geldiği yere döndüğünde jiletler karın bölgemde açılmış yarayı görmüştü. Acı iyice hafızama kazınıyordu, kaçmama izin vermeyeceğini söylerken bedenim kendine kazınan bu öfkeyi unutmayacaktı. İçimde bir şeyler ölüyordu geleceğe dair ancak sahip olduğum tek şey geri dönünce beni karşılayacak olan ailemin sıcaklığıydı. Onları yüz üstü bırakırsam nasıl ruhum bedenimden koptuğunda yüzlerine bakarım! Bu acı hiç bir şey! Pek tabi böyle desem de yüzüme fışkıran kanlar nedeniyle tedirgindim. Öldürmeyecekti bu adam beni, her seferinde kırılma noktama getirip o anda geri yaşama bağlayacaktı. Ben düdük müyüm lan!

Adam bana adımı sormuştu yine. Ona cevap vermek istemiyorum, ne denim ne de öldürdüğü insanların isimleri onun için planındaki bir parça gibi sadece. Ona, ancak buradan çıktığımda adımı söylerim. O da çok yakında olacak, sevdiklerim beni koruyor. Bana destek veriyorlar.

"Ya, gördünüz mü! Düşünün ne kadar küçük görüyorsunuz beni. Perdelerimi bilirmiş gibi davranıyorsunuz. Sırlarımı üfürmek istiyorsunuz yüreğimden; en yüksek, en alçak sesleri çıkarmak istiyorsunuz benden. Oysa şu çalgıyı, içi güzelim seslerle dolu, şu ufacık çalgıyı, bilmem, beceremem diyorsunuz söyletmesini. Allahtan korkun, bu düdükten daha mı kolay beni ötttürmek? Dilediğiniz çalgıya benzetin beni, kırın koparın perdelerimi, bir tek ses çıkaramazsınız benden." diyecektim. Bunun hemen ardından da sol elimin baş parmağını avuç içimde kıracaktım. Bedenim bu kadar örselenmişken başka bir acı beni yormaz. Sesi duymasın diye avuç içime iyice bastırmam gerek.

Baş parmak kırıldığında el bilekten daha ince olduğu için geçmesi gerekli, tahta v ya başka bir malzeme olsa kayganlık gibi bir faktör olmayacağından dolayı bu imkansız olurdu ancak hali hazırda uzun süre bağlı olduğun zincirin üstünde ter ve aşınmadan dolayı kan olması gerek. Pıhtılaşması da söz konusu değil zira, vücudum ile direk temas halindeki bir hareketli parça.

Kırmak için de baş parmağımı avuç içine alıp diğer parmaklarını üzerinden bastırırsam yeterli gelecektir. Kırıldıktan sonra da zincirden çıkabilmeli. Kırılırsa hemen zincirden çıkarıp benden çok daha küçük bir bedene sahip olan en küçük kız kardeşime dönüşmek için henge kullanacağım. Onu sürekli gördüğüm için bu jutsu başarılı bir şekilde küçük el ve ayaklara sahip olmamı sağlayıp bağlardan beni kurtarmalı. Planıma sadık bir şekilde parmağım kırılana kadar devam edeceğim.

Parmağım kırılıpta çıkmazsa bir miktar etin kopmasına müsade edip son gücümle çekmem lazım. Yine başarısız olursam yapacak fazla bir şeyim kalmayacak. Sonuçlar için hazırım. Bu sefer başarılı olacağım. Ailem için, üzerimdeki onca can ve emanet edilmiş intikamları için. Başarısız olma lüksüm yok. Şayet olursam... O zaman sadece acıya göğüs gereceğim. Henge başarısız olursa da Goukakyu ile her şeyi yakacağım.

Out:
Fotius'un izni üzerine editlenmiştir.
Resim


Kır zincirlerini Sekki.
İzleyin youtube.com


Künye
İsim: Hideki Sekki
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000
Prestij: Moumoku/0

Profil
Güç:8
Çeviklik:5
Kondisyon:6
Potansiyel:4
Varlık:5
Zeka:3

Motivasyon
Dostlar!:
Sekki için dostları her zaman ön plandadır. Onlar sevginin salt halidir ve daima güvenebilir, onlar yanındaysa her zaman ayağa kalkacak gücü bulabilir! Galiba, belki de bulamaz... Ama kesinlikle çabalar, evet evet çabalar!

Komplikasyon
Öfke:
Sekki her canlıya karşı sevgi ve saygıya sahiptir. Bu kişiler düşmanları bile olsa; bu nedenle bir şeylere zarar vermekten son ana kadar kaçınır ancak sevgili dostları ve ya yoldaşlarının zarar görmesi onu çılgına çevirip kendini kaybetmesine sebep olur.

Ninjutsu
Katon-Kagitsune [C-Rank]
Katon-Goukakyuu no Jutsu[C-rank]
Ninpou-Shunshin [D-Rank]

Taijutsu
Juudaichi [C-Rank]

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Juudaichi Stili: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Hideki Sekki
 
Mesajlar: 77
Kayıt: 10 Haz 2016, 22:28

ÖncekiSonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir

cron