Amegakure'den uzaklaşıp, sonunda yollara düşmüştük. Kendimiz için ulaşacağımız ilk hedef olarak Toyone Şehrini koymuştuk. Büyük ve uzak bir hedef değildi ancak başlangıç için gayet uygundu. Ayrıca Ame haricinde kütüphane ve bilgi bulabileceğimiz tek yer burası gibi görünüyordu. Hiro'nun boynunda gizemli bir kolye vardı. Kolye sıradan gözüktü aslında bana ancak dostum diyordu ki; kolyeden garip bir enerji yayılıyormuş ve ben ona bu konuda kesinlikle güveneceğim. Belkide büyük bir güç ile karşı karşıyayızdır.
Yolumuzu Toyone'ye çevirdiğimizde Hiro, mahalle kabadayılarına bağlamıştı. Eline bir kunai almış ve çevirmeye başlamıştı. Benim ise aklımda Ame halkını nasıl öldüreceğimle ilgili nefret, kan ve intikam dolu hayaller vardı. Yağmur hızlanmıştı ancak yağmuru severim, gözyaşlarımı saklıyor. Yağmuru severim çünkü beni gizliyor. Yağmur düşmanım değil, benim bir parçamdır. Sanırım köyün bana kattığı şeylerden biriside buydu. Oldukça kötü olan bir hava şartının iyi yönlerini kullanabilmek.
Yağmurluğuma sıkıca sarınıp uzunca bir yolculuk geçirmiştim. Ancak ne olsa kendi isteğimle hareket ettiğim için beni yormuyordu. Mutluydum, huzurluydum ve heyecanlıydım. Yolculuğumuzun bitiminde Toyone Şehri görünmüştü. İstemiş ve sonunda varmıştık. Yolda pek konuşmamıştık. Zaten konuşmaktan ziyade iş yapmayı seven insanlardık biz. Yıllardır köyde konuşacaklarımızı konuşmuş, defalarca aynı hayallere dalmıştık. Şimdi ise sessizlik içerisinde, sakince planlarımızı uygulamalıydık. Toyone Şehrine gidecek ve ilk iş olarak şehrin giriş çıkış sisteminin nasıl olduğunu anlamaya çalışacaktım. Herhangi bir durumda kaçmamız gerebilirdi. Bu yüzden kaçış planım bir kenarda hazır olmalı. Devamı ise, içeride!