[Ryōshi Kyōkai | Av] Beyaz Saçlı Şeytan II

[Kurochi Hirashimatsu]

Biraz tebessüm, biraz heyecan, beynimizde yüzlerce düşüncedir ölen. Aslında çokta yabancı değil bu duygusal şölen.

Avcılar Saitou Shinn'in peşine düştü. Bir çok yerde ismini duyduğumuz Shinn bir önceki bölümde avcılar tarafından bulunamadı. Elde ettikleri en son bilgiye göre Saitou Shinn, Çimen Ülkesinin iç kesimlerine doğru ilerlemişti. Ryōshi Kyōkai, Avcı Lejyonu, Kaçak Avcıları. Amansız takibin, belkide sonu kanla bitecek olan mücadelenin ikinci bölümünde sizlerle beraberiz.

Bir gece vakti, Avcılar Kawakami'nin Koruluklarında kamp kurmuştu...


Ne geceydi ama? Önce buralara kadar geldik, sonra Kawakami Kasabasına girdik. Ardından ortalığı karıştırdık ve muhtemelen şuan bizi arıyorlar. Amacımız Saitou Shinn'i bulmaktı fakat iş amacından saptı. Beklediğimden daha aksiyonlu geçiyor avımız. Ben daha çok gerilim dolu olacağını düşünüyordum ama iş işten geçti artık. Asıl hedefimiz Shinn. Ona soracağım çok şey var.

Oturup stratejimizi tartışıyorduk. Ben bacağımı dinlendirebilmek için 180 derece uzatmıştım ve öyle oturuyordum. Bir yandan ise Isao'nun söylediklerini can kulağıyla dinliyordum. Söyleyeceği şeyleri onaylayacaktım direk. Sonuçta şuan deplasmanda olan biziz. Çimen Ülkesini bizden daha iyi biliyor haliyle. Ve evet, birazda güven duygusunun etkisiyle dediklerine katılacaktım. O da benim gibi bir lider sonuçta. Mevkidaşıma güvenmemek büyük bir ayıp olurdu.

“Diyeceğin her şey kabulümdür 0. Nereye doğru gideceğiz? İstikametimiz neresi olsun? Biliyorsun yolumuza çıkan en ufak ilginç bölgeyi bile incelemeliyiz. Şu bacağım biraz daha dayanırsa hedefimizle dövüşe bile girebilirim. Ama ona sormak istediğim sorular var. Seninde var mı?”

Son kararı alacak olan kişi Isao olacaktı bu durumda. Bacağımı dinlendirirken bir yandan söyleyeceklerini dinleyecektim. Ardından kararımızı verdiğimizde ayağa kalkıp istikametimize doğru yola çıkmak için işareti verecektim.

Out: Bu kadar tatil yeter

[Ougami Hayato]

Elinden geldiğince dinlenmeye çalışıyordu Hayato. Maruz kaldığı su ve elektrik kombinasyonunda ki saldırılardan sonra bayılmış, gözlerini kasabaya ilk giriş yaptıkları korulukta açmıştı. Oraya kadar takım arkadaşları onu sırtında taşımış, yaptığı büyük hatayı görmezden gelmişlerdi. Ama Hayato o hatayı görmezden gelemezdi. Av için çıkmışlar, ve masum shinobilere zarar vermişlerdi. Bu ise tamamen Hayato'nun yaptığı bir hata yüzünden meydana gelmişti. O odada ki adamın aşağıya inmesine izin vermemeliydi lakin, o arada yapabileceği hiçbir şey yoktu. Kafasını tamamen Shinn'e odaklamış, odalarda Shinn'e dair bir şeyler bulmaya çalışmıştı. Kafası tamamen Shinn'e odaklıyken de, o adamın böyle bir sorun çıkartabileceğini düşünmemişti. Ne var ki, şu an dönen konuşmalara bakarak, en azından grubun diğer üyelerinin bir kaç şey bulduğunu fark etti. Çimen ülkesinin iç kesimlerine doğru girmişti Shinn ve bu gerçekten büyük bir sorundu.

Bu sorun karşısında aklından geçen bir ton düşünceye rağmen, uygulanabilecek tek bir plan bile gelmemişti. Grubuna güvendiği için, bu pek bir stres yaratmamıştı Hayato üzerinde. Lakin başı hala hafif ağrımaktaydı. Elleriyle başını ovalarken bir yandan da bir şeyler düşünmeye çalışıyordu. İşe yarar şeyler. Aklına baş ağrısından başka hiçbir şey gelmemesi şaşırtmamıştı.

"Off, başım çatlıyo. Bir daha ki dövüşümüzde beni de dikkate alırsanız sevinirim. Hani jutsunuzun bana kadar ulaşmaması açısından. Neyse, önemli değil artık, kendime geldim sayılır. Önümüzdeki soruna gelirsek. Bu konu hakkında Sıfır'ın bir şeyler bulacağına eminim."

Son sözleriyle birlikte topu köy arkadaşına atmıştı. Zaten aklına pek bir şey gelmiyordu. Bu nedenle, yaptığı bu hamleyi tamamen akıllıca bulmuş, kendi kendini onaylayarak başını ovalamaya geri dönmüştü.

[Kemuri Isao]

Planlarınında bir hata vardı. Bu yüzden iki aşamalı bir plana dönüştürecekti onu Isao. B planı yerine çift aşamalı sistem kullanmak daha şiirsel ve güzel geliyordu. Sanki ilk parça plana dahilmiş gibi. Isao'nun düşüncelerine göre ilk aşama kawakami kasabasına gidip avın nerede olduğuna dair istihbarat toplamayı içeriyordu. Iwao sağ olsun bunu yapmıştı da . Zaten Hirashi avın orada olmadığını bir shinobiden de öğrenmişti. İlk aşama başarılıydı. Gerçi biraz zorlukla karşılaşmıştı takımı. Kusagakure yerleşke Shinobileriyle bir karşılaşma yaşayıp zarar vermeden kurtulmayı başarmışlardı. Yani ilk aşamayı biraz istenmeyen bir şekilde kapatmışlardı. Aşama başarılıydı, plan devam ediyordu. İkinci aşamada ise avı yakalamak vardı. Bu aşama da farklı şekilde biterse Isao bir B planı yaratırdı herhalde. Bunun olmamasını umuyordu.


İlk aşamada aldıkları istihbarat sonucunda Isao ülkenin daha da ilerisine gitmenin gerektiğini anlamıştı. Açıkçası nereye gideceğini çok kestiremiyordu. Rastgele ilerleyip bir yere ulaşmayı amaçlıyordu. Bu bir plan olmazdı ama. Onun gibi bir lider en azından planı varmış gibi görünmeliydi. En azından kawakami yakınlarındaki köyleri bir gezmeliydiler.



Hirashi Isao'nun planına katılmayı kabul etmişti. İyi de hangi plana? Daha gidilecek yeri seçememişti ki adam. Yine de yılmaz avcı havasını da bozacak değildi. Yiğitliğe bok sürdürmek olmazdı sonuçta. Hiç bozuntuya vermeden : Onu bulduğumuzda buna zamanımızın olacağını düşünmüyorum. Salak değilse neden geldiğimizi anlayacak. Öhm, ölü adamlarla konuşabiliyorsan o senin bileceğin iş.

Tüm takımı işler haldeydi. Hayato da düzelmiş gibiydi. Su ve elektrikten dolayı sağlam bir şok yemişti. Halbuki dayanıklı bir adam izlenimi veriyordu. Gerçi bu günlerde çoğu insan olmadığı bir insanmış gibi görünüyordu. Isao gibi. O bu lider rolü için biçilmiş kaftan değildi ama yapması gerekli bir şeyi yapıyordu ve kırılgan izlenimi vermeye açıkçası çekiniyordu. Ayağa kalkacak ve mağrur bir duruş sergileyecekti. Dik bir şekilde durarak konuşmaya başlayacaktı : Avcılar, hepimiz bu görev için hazırız. İstihbaratımız yeteri kadar iyi olmadığından planımızın ilk aşamasını istihbarat alarak geçirdik. Bir sonraki av görevlerimizden önce avımız hakkında yeterince bilgi toplamaya dikkat etmemiz gerekiyor. Tutumumuzu düzeltmeliyiz. Şimdi ise yeni bilgilerin eşliğinde avımızın daha ileri gittiğini biliyoruz. Benim düşünceme göre Kawakamiye bağlı olan köylere bir göz atmalıyız. Onun gibi bir adam arkasında iz bırakacaktır. Biz de bu izi bularak izi süreceğiz ve karşısına çıkacağız. İlk gideceğimiz köy ise Takizawa. Köy adını söylerken bir kaç saniye düşünmüştü ve ilk aklına gelen isim buydu. Çok da uzak bir mesafede sayılmazdı bu köy hatırladığı kadarıyla. Neden orayı söylediğini de bilmiyordu ama laf ağızdan bir kere çıkmıştı.

[Arachi Ryouta]

Vee onca şeyden sonra buradayız. Herkes dinleniyor, yiyor, içiyor, sıçıyordu. Açıkcası hala bizim bu elemanların göreve tam adapte olduklarından şüpheliydim özellikle son olan olaylardan sonra. Gerçekten saçmaydı sen bir avcısın, bu işlerin bilincinde olman gerekirken neler yapıyorsun? Kılıcım bile bu olaydan ötürü utanç dolu.

" Beni dinleyin! Tekrar böyle bir durumla karşılaşmak istemiyorum, bu durumumuzdan sonra her adımınızı iki kere düşünerek gerçekleştirin. Önemli olan gizliliğimizi dahada riske atmak istemiyorum. Bu göreve geldiğimizde herkes bir gergindi ve telaşlıydı ancak bu duyguları geride bırakmanın vakti geldi. Artık işimize tam adapte olmamız gerek kimsenin bizi görmemesi ve ne olursa olsun yakalanmamız gerekli! Ah tabiki birde birbirimizi bayıltmamamız. Herkes artık kendini daha dikkatli bir forma soksun yoksa işimiz gerçekten zor. "

Kim bilir beni ne kadar ipleyeceklerdi? Ama artık fark etmez ben denilmesi gerekenleri tekrardan ve tekrardan söyledim. Benim için önemli olan kısım bitti artık gerisi bana ve kılıcıma kaldı. Elbette beyinimede. Bu sefer umarım hedefimize ulaşabiliriz, çünkü gerçekten yaptığımız tek şey bilgi edinmek ve bu bilgiler de genel değil avımız için. Sadece bilgi edinmek ile av ele geçirilmiyor daha hızlı olmamız gerekli her ne kadar bilgi önemli olsada dört kişinin de aynı yerden araması biraz saçma gibime geliyor.

[GM - Naruto]

!	Hestia yazdı:
	Kurgusal sebeplerden ötürü konunuz biraz bekleyecek.