Ortama ayak uydur. Ortamı öğren. Ortamı kontrol et.
Sanki adına bilgisayar denen aletler varda bu aletlerde karmakarışık kodlar yazılarak yapılmış bir oyun olan skyrime Dragonborn güncellemesini sonunda yapabilmişim ve bunu ender isimli birisine söylemek istiyorum. Ama onunla skype isimli bir başka kod furyasında görüşemediğimden gizli mesajlarla ona buradan bilgi gönderiyormuşum gibi mutlu hissediyorum. Ne arar bizim dünyamızda böyle aletler? Bizimki de hayal işte... Neyse takmayıverin siz beni. Kendi halimde takılayım iyisimi. Miraak diye bir amca var Hermaous Mora mıdır nedir? Onun diyarına gideceğim rüyalarımda daha. Zaten karıştırmayalım şimdi o dayıları. Zira eğer bi karıştırmaya başlarsak ben tiber septimden başlar, azura's star dan devam eder en sonda da ejderha kesen bir insanın nasıl kıçı kırık devler tarafından patates edilebileceğini sorgulayarak bitiririm bu muhabbeti. Başı sonu belli olan bir muhabbette çok eğlenceli değildir takdir edersiniz ki. O yüzden şu köyden kaçma işine bakalım. Karşımızda iki shinobi var ve onları atlatmamız gerekiyor. Zamanında kara baltalı abimizinde dediği gibi:
Şimdi izin verirseniz...
Ortağımın çevreye ayak uydurup rolüne girdiğini farkeder farketmez bende dalıyorum direkt aynı hedeye. Kafamı öne eğiyor, ensemi kaşıyorum. Ağzımdan da normal sayılabilecek bir ses tonunda şu cümle çıkıyor: ''Sa beyler...'' Anlayacağınız ayıya dayı demek için ortamı yokluyorum. Yokluyorum çünkü şu lanet köyden en kısa zamanda sktir olup gitmek istiyoruz. Akatsuki diye bir örgüt falan kurarız belki. Yüzüklerimiz olur icabında. Böyle birbirimizin yanına görüntümüzü yollarız falan. Zeki müren bile bizi görür böylece. Anladınız değil mi demek istediğimi? Afferim zeki çocuklar sizi... Şimdi müsade ederseniz gideyim. İsmi ari olan birisinin kafası balonmu olmuş nedir? Bi bakmam lazım durumu nedir diye.
Out: Baba yorgun...