Standart bir Ishigakure sabahı. Vadinin ortasında kurulu köyün doğu tarafından alığı ışık ile kendine geliyor. Düzenli sokaklarını narin bir dokunuş ile aydınlatıyor. Arkadaşların veya tanıdık olarak adlandırabileceğin kişiler Daichou binasından birer birer ayrılırken sen bir üst kata, görev dağıtım birimine gidiyorsun. Oradaki tanıdık Chuunin ile selamlaşıyorsunuz, kısa bira ayaküstü sohbetin ardından isminin olmadığını söylüyorsun. Bir kaç kağıdı karıştırıyor, bir dosyayı aralıyor, ardından ufak bir parşömen parçasını çıkarıyor aradan.
"İstediğin olmuş. Av birimlerinden birinin eleman açığı varmış, tek görevliğine seni atamışlar."
Seviniyorsun haliyle.
Av birimleri genelde brifinglerini akademi binasının toplantı odasında, 2. katta yapıldığını biliyorsun ve oraya doğru yollanıyorsun. Sabah dersleri devam ederken, antreman salonlarını geçip üst kata, dersliklerin olduğu kata çıkıyorsun. Bu sıralarda, daha Taijutsu eğitimini almadan önce oturduğun günler aklına geliyor belki, belki de o günleri zihninin kapalı kapılarının ardına itiyorsun. Bu konular üzerinde düşünme lüksünün fazla olmadığının bilincinde olduğundan, derin bir nefes alıp, toplantı odasına giriyorsun.
Toplantı odası, ortasında dairesel, bir kaç metre çapında sandalye bulunan, pencereleri olmayan fakat iyi havalandırılmış, sade bir odadan ibaret. Çevreyi çeşitli raflar ve o raflara eşlik eden tıkıştırılmış dosyalar dolduruyor. İçeride ise, muhtemelen tanıdığın, belki akademide vaktinde "kanka" olduğun, belki de sadece ismini bildiğin, hatta onu da hatırlamadığın, 3 kişi var, ve onlara eşlik eden, nispeten daha yaşlı birisi. Çok önemli insanlar değiller, yaşlı insan dışında. Diğerlerini bilemeyeceğim, fakat onu tanıyorsun. Jounin Akiya Takashi.

Onu tanıdığın gevşekliği bu sabah üzerinde yok. Gayet, ondan beklenmeyecek bir ciddiyetle, masanın üzerine bir örtü gibi serilmiş parşömenleri okuyor ve Chibu yöresine ait olduğunu tahmin ettiğin bir haritanın başında, diğerleri ile bir şeyler tartışıyor. Sen içeri girince dördü de konuşmayı kesiyor ve sala selam veriyorlar.
Ayaküstü laflaşma kısmına geçmiyorsunuz bile. Selamların değiş tokuş edilmesinin ardından aniden konuya giriliyor. Takashi, önce sana, Gennosuke Noguchi hakkında, zaten bildiğin ve bingo kitabında da yazan bilgileri özetliyor. Ardından planladıkları bir operasyonu anlatmaya geçiyorlar; Aslan Pençesi.
Brifing, sen ve diğerleri arasında bilgi alışverişi ve konu üzerindeki ufak konuşmalar üzerinden ilerliyor. Sen bir soru soruyorsun, onlar cevaplıyor, ardından bir başkası başka bir konuya değiniyor, bir diğeri ise onu tamamlıyor. Bunlardan edindiğin bilgiler, özetle, şöyle;
"Pençe" adı altında toplanmış, muhtemelen sayıları 10-15 arasında değişen, kendileri shinobi olmayan, size göre ufak çapta kalan bir çete, Chibu kasabasını son 6 aydır rahatsız etmekte. Yaptıkları şeyler çok büyük olaylar değil, bir kaç dükkânı tehdit etmek, hırsızlık ve kervan sahiplerine sorun çıkartmak gibi. Ishigakure ve yerleşke shinobilerinin radarlarındaki bir nokta bile değilken, birden, büyük bir vurgun yapılıyor. Koruma parasının tamamını peşin ödeyip, yanına Ishigakure'den 5 chuunin alan bir kervana bir saldırı oluyor. Neyse ki ne kervancı, ne onun ailesi, ne de shinobilerden herhangi biri ölmüyor, fakat malların hepsi pusuda kaybediliyor. Noguchi'nin de en son savaşta görüldüğü rapor ediliyor ve olaylar gelişiyor.
Pençe, Ishigakure için önemsiz bir çete olmaktan çıkıyor ve bir av takımı tarafından aktif olarak takip edilmeye başlanıyor. Noguchi'nin, Pençe'nin lideri Tenshiro'ya çalıştığı öğreniliyor. Tenshiro'yu şu ana kadar gören veya bilen yok, muhtemelen bir takma ad olduğu düşünülmekte. Takashi'ye bu örgütü durdurma görevi veriliyor, fakat hareket planı, ekstra bir kişi gerektirmekte, tam da kilit bir görev. Bu noktada laf senin görevine geliyor.
Takashi ve ekibi, bir kaç gün önce, Noguchi'nin tek başına, Chibu'daki bir kervansaraya gidip, birisiyle görüşme yapacağı duyumunu alıyor. O mekana tek başına gitmesi, örgütün diğer kısmını korumasız bırakıyor. Bu bağlamda, onun kervansaraya uğrayıp dönmesi arasında geçen süre içerisinde örgütün sığınağına saldırmanın yapılabilecek en mantıklı şey olduğunu düşünüyor Takashi. Fakat tek bir sıkıntı var, saldırı ve çarpışma muhtemelen Noguchi'nin dönmesinden daha uzun sürecek. Senin görevin, tek başına o kervansaraya girip Noguchi'nin orada en az 1 saat kalmasını sağlamak, herhangi bir şekilde. Bu sayede, Takashi ve takımı bütün örgütü yokedebilir, sağ kalanları yakalayabilir ve ortamdan Noguchi gelmeden uzaklaşabilir.
Takashi'nin bu tarz bir plan kurmasının sebebi bariz belli; kimseyi ölüme sürüklemek istemiyor. Noguchi ile kontağın minimal olması gerekiyor, zira o yöreye yakın müdahale edebilecek tek takım Takashi ve altında çalışan chuunin av takımı. Takashi ise onların yeteneklerinden şüphe etmiyor, lâkin Noguchi gibi, Takashi'nin de bir noktada kişisel olarak tanıdığı birisine de görev arkadaşlarını/öğrencilerini yem etmek istemiyor.
Sen de onunla minimal kontak kurmak konusunda tembihleniyorsun. Tek yapman gereken şey, Noguchi'nin o kervansarayda 1 saat kadar kalmasını sağlamak. Güneş battığında gelecek ve muhtemelen işi 5 dakika kadar sürecek. Eğer 1 saatten önce oradan çıkarsa, Takashi ve ekibinin saldırısını tek başına tamamen durdurabilir, hatta bir kaç Ishigakure shinobisinin ölümüne yol açabilir. Bunun bilincinde olman tembihleniyor.
Görevi şu anda reddetmek için son şansın. Takashi'nin görevini kabul edip o kapıdan çıktığında 8 kişinin hayatı senin omuzlarına binecek.
! | Cynic yazdı: |
Pasiflik süresi şimdilik 48 saat, fakat ilerleyen turlarda 24'e düşecek. Şimdiden kolay gelsin, eğer görevi kabul edersen. |