Ee, öyleyse ne olmuş?
Hem sen biraz çeneni kapatsan da her gece sağır olmak için dua etmesem?
Çok, hissediyorum. Bu kötü. Yani cidden, zoraki yemek yemek gibi. Miden tıka basa doludur ama artık tabağındakileri bitirmek senin için farz olmuştur ya, onur meselesidir hani artık senin için. İşte öyle bir şey çok hissetmek.
Gerek hislerden, gerek sorumluluklardan ve zorunluluklardan kaçmak, biraz da kafamı boşaltmak adına köyden çıktığım zamandan beridir geziyorum.
Geziyorum, tek başıma. Olması gerektiği gibi. Yürüyorum, yiyor içiyorum. Param bittiğinde bir yerde günübirlik çalışıyorum, sonra devam ediyorum. Shinobilikten, tehlikeli köy zımbırtılarından uzakta, sineye çekilmek oluyor bu. Görevmiş, başarıymış, kimin sikinde ki?
Anlamıyorum, Chuunin olunca neden üstüme daha çok yüklenildiğini. Ben aynı ben, bilgi birikim aynı bilgi birikim, yetenek aynı yetenek. Tch. İnsanlar isimlere gerçekten fazla takıyorlar. Çocukluk ve yetişkinlik gibi. Gece ile gündüz gibi. Havanın karanlık ya da aydınlık olmasına bir isim verilmeseydi, belki de zaman diye bir şey hiç var olmayacaktı. İnsanların öldükleri "zaman" çok da önemsenmeyecekti mesela. Belki de tarih basit bir anı geçmişinden ibaret olacaktı.
Ölüm demişken, ölüm ne anlam ifade ediyor acaba? Ölümle birinden hiçbir zaman haber alamayıp onunla iletişim kurmamak arasındaki fark nedir? Bir gün haber alma umudu mu? Bu yüzden mi var olmuştur inançlar? Ölümünü öğrense bile umudunu kaybetmemek için, tekrar haber alacağına dair.
İnsan dediğimiz varlık, öteki kavramlarıyla ilgilenmiyor ki zaten. Sadece umut ediyor. Umut, yani çaresizliğin son hali. Sonsuza kadar güvenmek, sıkı sıkı sarılmak umuda. Gözyaşlarıyla bağlanmak umuda. Keşkelerle başlayan cümleleri umarımlarla bitirmek... Esas olan bu insanlara göre...
Hiç kimse, hiçbir zaman mutlu olamayacak. Yani genel bir mutluluk hiçbir zaman söz konusu olamayacak. Birinin mutsuzluğuyla bir başkası mutlu olacak, onun mutluluğundan başkası faydalanacak. Üzgünüm fakat kimse hiçbir zaman bu kadar masum olamayacak.
Belki bir gün güneş daha parlak doğacak, arkasında ölümü saklayacak. Son nefesimi verdiğimde, beni kaç kişi hatırlayacak? İnsanlar... Olayların arka yüzünü görmekten pek haz etmiyor.
"Tatlı olarak da bir porsiyon dango alabilir miyim? Teşekkür ederim."