Biz, Birbirimiz İçin Yaratılmışız

Moderatör: Game Master

Biz, Birbirimiz İçin Yaratılmışız

Mesajgönderen Jin Ori tarih 23 Oca 2016, 15:00

Resim

İzleyin youtube.com

Birkaç gündür uyumuyor olmasının etkileri dışarıdan bakıldığında hissedilmeye başlanmıştı artık. Göz bebekleri büyümüş, göz altları morarmış, yüzünün her tarafına yayılan kırmızı benekler canlılığını yitirip soluklaşmıştı. Yeşil gözlerini, artık tanıyamadığı aynadaki görüntüsünden kaçırdı utanarak. Önündeki seramik lavaboyu köşesinden tutan kolunun kasıldığını, elini farkında olmadan yumruk yaptığını, sonunda gözlerini aynadan alabildiğinde fark etmişti. Elini ağır ağır yanaklarına doğru kaldırarak yağlanmış cildine dokundurdu. Gözlerini yeniden karşısında duran kızıl saçlı kızın gözlerine diktiğinde artık aynanın diğer tarafındaki görüntüsünün kendisine ait olduğu düşüncesini kaldıramadığını fark etti. Yanaklarından çektiği parmaklarını, karşısındaki kızın yanaklarına dokundurmaya çalıştı istemizce. Ancak kızın varlılığının tek nedeni olan, aradaki yansıtıcı maddenin soğukluğu irkilmesine sebep olmuştu.

Sonuna kadar açık olan musluğu tek hamlede kapattıktan sonra elini otomatik olarak lavabonun hemen yanındaki havlu askılığına doğru hareket ettirdi ancak teni herhangi bir yumuşaklıkla buluşmayınca afalladı. İlk birkaç saniye şaşkın şaşkın havlusunun neden yerinde olmadığını düşündü ancak banyoya son geldiğinde havluyu askılığa asmak yerine yere attığını hatırlaması çok da uzun sürmedi. Yerde duran havluyu almak için eğildiğinde bir anlığına gözleri karardı. Ayakları, elli kiloluk vücudunu taşıyamadı ve dengesini sağlamak için herhangi bir yerden destek alamadan kendisini yerde buldu. Ayakları zeminin soğukluğuna alışmıştı ancak bu his ile ilk defa şu an karşılaşan vücudu geçen birkaç saniyenin ardından titreyecek duruma gelmişti bile.

Kalkması gerektiğini biliyordu, yatağına geçmesi ve rahat bir uyku çekmesi gerektiğini biliyordu ama vücudunun herhangi bir kısmında bunu yapabilecek en ufak bir güç kalmamıştı. Zeminin soğukluğuna aldırmadan kollarını ve bacaklarını iki yana açarak odadaki tek ışık kaynağı olan tavandaki sarı ampule dikti gözlerini. Hayatının nereye doğru gittiğini düşünmeye başladı. Daha birkaç ay öncesine kadar ortalama bir hayatı vardı. Yaşamını devam ettirebilecek kadar yeterli bir maddi duruma ve başını sokabileceği bir eve sahipti. Çevresindeki insanlar bir shinobi olduğu için kendisine saygı duyuyordu. Yalnızlığın nirvanasına ulaşmış, çoğu insanın istemeyeceği bu durumdan zevk almayı başarmıştı. Yazdıkları herkes tarafından okunmuyor olsa bile belli bir okuyucu kitlesine sahipti. Sonra ne mi değişti hayatında? Sonra... Aşık oldu.
Yere düşünce altında kalan havluya sarıldı sımsıkı sanki oymuş gibi. Yanaklarından akan birkaç damla göz yaşına aldırmadan gözlerini kapadı. Bedenini esir eden uykuya karşı yenik düşmesi çok uzun sürmemişti.
Resim

Sınava hazırlandığım için çok fazla vakit bulamıyorum. Beklettiğim herkese anlayışı için teşekkürler.
Resim
Künye

İsim: Jin Ori
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta-Düşük Gelirli/10
Mevcut GP: 2


Profil

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 4
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler

Ninjutsu
Shunshin

Taijutsu
Suiseiki / B-Rank

Genjutsu

Sensör Yetenekleri
Meishou-dou / D-Rank

Beceri Listesi
Farkındalık 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai
5 Shuriken
5 Metre Sentetik Misina
1 Patlayıcı Parşömen
2 Sis bombası
Kullanıcı avatarı
Jin Ori
 
Mesajlar: 28
Kayıt: 22 Ara 2015, 12:11

Re: Biz, Birbirimiz İçin Yaratılmışız

Mesajgönderen Jin Ori tarih 25 Oca 2016, 19:29

Resim

İzleyin youtube.com

Pürüzsüz cildini yumruklayan yağmur damlalarına, saçının uçuşmasına sebep olan hava akımına aldırmadan izlemeye devam etti dışarıdaki canlılığı. Gözlerine giren su taneciklerinin gözyaşları ile karışmasına izin verdi onları silmeyerek. İnsanları izledi. Bir o yana bir bu yana koşuşturan insanları. Hepsi kendisi gibi kabullenmişti artık yağmurun yaşamlarındaki yerini. Sevmiyorlardı belki; tanrının bu nimetini, önlerine çıkan bir engel olarak görüyorlardı belki de. Ama yine de akıntıya karşı yüzmekten vazgeçip yağmurun hayatlarında yer edinmesine izin vermişlerdi. Birkaç gündür çıkmadığı odasından onları izleyen küçük kız için ise her şey çok daha farklıydı. Mutsuzluğunu gideriyordu o yağmur ile. Yağmur onun için, ağladığında bunu diğer insanlardan gizlemesine yardım eden bir varlıktı. Hayatında yer edindiğini zorla kabul etmek yerine kendisi aralamıştı hayatının kapısını yağmura.

Tam olarak yeryüzünün, bulutlar ile kesiştiği ufuk çizgisine dikti gözlerini. Eğer oraya ulaşmayı başarırsa bulutlara dokunup dokunamayacağını hayal edip durdu. Bir bulut olmanın nasıl hissettirdiğini, yağmur damlacıklarının canlarının yüzlerce metreden düştükten sonra acıyıp acımadığını düşündü saatlerce. Ta ki tam arkasındaki kapının açılması ile birlikte düşler aleminden gerçek dünyaya dönene kadar. Odaya giren kendisinden yaşça büyük iki kızın varlığını hisseder hissetmez kapattı pencereyi. Yarı saydam tülü tek bir hareketle çekmesinin ardından üzerindeki eskimiş kazağın kolları ile göz yaşlarını silmeye çalıştı acemice. Ancak geç kalmıştı her şey için. Bir kez daha aynı durumda yakalanmıştı. Azarlanacağını biliyordu, neden azarlanacağını da biliyordu. Yağmurun ve soğuk havanın içeriye girip odayı soğutmasına izin verdiği için azarlanacaktı. Saatlerce cereyanda kalmasının ya da ıslanan kıyafetlerinin kendisini hasta etme ihtimalinden dolayı azarlanmayacaktı. Çünkü iki oda arkadaşı da diğer herkes gibi sadece kendilerini düşünüyordu. Sadece kendi rahatlıklarını, kendi huzurlarını... Mavi saçlı genç kız onlara hizmet etmekten başka hiç bir anlam ifade etmiyordu gözlerinde.

Ancak öyle olmadı. Kendisine kızılmadı bu sefer. İki kız sanki kaçıyormuş gibi üstlerini değiştirip tek bir kelime bile etmeden yataklarına yattı. Onları bön bön izlerken yatma saatinin gelmiş de geçmiş olduğunu fark etti böylece. Kat görevlisinin o tiz sesini duymamak için üstündeki ıslanmış kıyafetleri değiştirmeden yatağına girdi. Hem zaten istese de değiştiremezdi ki. Üstündekilerden başka hiç kıyafeti yoktu. Yaşam koşulları çok acımasızdı burada. Kendisi gibi küçük yaşlardaki bir kız çocuğunun dayanabileceği gibi değildi. Alışmaya çalışmıştı, dışarıdaki insanların yağmuru kabullenmiş olması gibi o da buradaki hayatını kabullenmeye çalışmıştı ama başaramamıştı bir türlü. Buraya ait olmadığını, böyle bir yerde daha fazla yapamayacağını biliyordu fakat elinden bir an önce sahiplenilmek için tanrıya dua etmekten başka hiç bir şey gelmiyordu.

Yorganının sıcaklığıyla ısınmaya çalışırken duvara yansıyan gölgesine dikti gözlerini. "Yeniden, yaşadığımı hissetmek istiyorum." diye fısıldadı. Bir elini yorganın altından çıkarıp dokunmaya çalıştı duvardaki siyahlığa. Ancak girintili çıkıntılı duvarın soğuk yüzeyi dışında somut hiç bir şeye dokunamamıştı. Yine de yetmişti ona kendisini hiç bir zaman bırakmayacak bir varlığın her zaman yanında olduğu düşüncesi. Arkasından vuran ışık kapanırken "Gölgem, benim tek arkadaşım. Seni yeniden görmek istiyorum." diye geçirdi aklından.
Resim

Sınava hazırlandığım için çok fazla vakit bulamıyorum. Beklettiğim herkese anlayışı için teşekkürler.
Resim
Künye

İsim: Jin Ori
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta-Düşük Gelirli/10
Mevcut GP: 2


Profil

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 4
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler

Ninjutsu
Shunshin

Taijutsu
Suiseiki / B-Rank

Genjutsu

Sensör Yetenekleri
Meishou-dou / D-Rank

Beceri Listesi
Farkındalık 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai
5 Shuriken
5 Metre Sentetik Misina
1 Patlayıcı Parşömen
2 Sis bombası
Kullanıcı avatarı
Jin Ori
 
Mesajlar: 28
Kayıt: 22 Ara 2015, 12:11

Re: Biz, Birbirimiz İçin Yaratılmışız

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 30 Oca 2016, 20:51

Ka-ching! RPGTurk yönetimi insiyatifiyle, kurgularınıza özen gösterdiğinizden mütevellit ödül kişi başı 15GP kazandınız! Güle güle harcayın.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Biz, Birbirimiz İçin Yaratılmışız

Mesajgönderen Jin Ori tarih 21 Şub 2016, 13:25

Resim


Hayatımın önemsizleşmesine neden olan her şey sıradan bir Kusagakure akşamında başladı. Rüzgar her zamanki ılıklığıyla farklı tenleri okşarken köydeki çoğu gencin aklında o gece gerçekleşecek olan konser vardı. Benim için ise hayat, bütün gün köy içinde nöbet tutup akşam defterlerimin arasına birkaç satır ekledikten sonra rahat bir uyku çekebilmenin verdiği huzurdan ibaretti. Gündüzleri köyüm için yararlı olduğunu düşündüğüm işimi yapıyor, kendime kalan boş vakitlerimde ise kişisel gelişimim için vakit öldürerek nefes alabileceğim bir hayatım olduğuna dair kendi kendimi tatmin etmeye çalışıyordum. Kitaplar yazıyor, günlüğüme yaşadığım 24 saatin bir özetini geçiriyordum. Bütün hayatım böyle bir sıradanlıkla ilerliyordu. Arkadaşım ya da yakınım olarak adlandırabileceğim tek bir kişi kalmamıştı. Tek gerçek dostum olan devasa yaratığın da ellerimin arasından kayıp gitmesine izin vermiştim. O aralar tamamen yalnızdım ama mutluydum hayatımdan. Kendi yalnızlığımda kavrulup herkesin nefret edeceği bu durumdan zevk almayı başarmıştım. Ta ki o akşama kadar. O akşam, sonumun başlangıcı olan o akşam, yazı yazmaktan ilk defa sıkılmış ve duvarların üstüme üstüme geldiğini hissetmeye başlamıştım. Doğal olarak benim yerimde olan herkesin yapacağı gibi kendimi evden dışarıya attım. Saatlerce yürüdüm Kusagakure'nin tenha ara sokaklarında. Aynı yerlerden defalarca kez geçtim ve en sonunda sokaklar beni konserin gerçekleşeceği alana çıkardı. Bir kereliğine, sadece bir kereliğine yaşıtlarım gibi davranıp eğlenmenin ne demek olduğunu tatmak istemiştim. Çok uzun bir kuyruk vardı ve beklemeye tahammülüm yoktu. Geri dönmek istemiyor, ilk defa her gün yaşadığım rutin hayatı bir kereye mahsus bozmak istiyordum. Biliyorum yaptığım yanlış bir şey ama yine de içeriye girmek için shinobi yeteneklerimden biraz da olsa faydalanmış olabilirim.

Yalnız başıma oturabileceğim, insanları rahatsız etmeden eğlenebileceğim dikkat çekmeyecek bir köşe bulmak için çok uğraştığımı hatırlıyorum. En sonunda karanlıkta kalan, herhangi bir ışığın altında aydınlanmayan bir köşede oturacak bir yer bulmuştum ve sahneyi doğrudan görüyor olması da bugün yeterince şanslı olduğumu düşünmem için yetmişti. Her ne kadar bugün kendime bunu yapmayacağıma dair kendime söz vermiş olsam da yine nefsime yenik düşmüş ve çevremdeki insanları inceleyip onlar hakkında gözlemler yapmaya başlamıştım. Baktığım ilk birkaç kişi sıradan insanlar olmalı çünkü onlara dair herhangi bir bilgi yer etmiyor hatırımda. Ama sonra onu gördüm. Hayatımın bu duruma gelmesine sebep olan kişiyi. Tüm canlılığıyla tam karşımda duruyordu. Arkadaşlarıyla birlikte oturmuş konserin başlamasını bekliyordu. Omuzlarına kadar gelen saçlarını başının üstünde tuttuğu bir gözlük yardımıyla toplamıştı ve adeta etraftaki onlarca, yüzlerce kişinin içinde ben farklı birisiyim diye bağırıyordu. Sanki birisinin kendisini izlediği hissine kapılmış gibi birkaç kez benim oturduğum tarafa baktı ama karanlığın, bedenimi onun beni göremeyeceği kadar kamufle ettiğine emindim. Zamanın onu izlerken nasıl geçtiğinin farkına varmamıştım bile. Konserin başlama zamanının geldiğini sahneye çıkıp duyurular yapmaya başlayan bir kızın varlığıyla fark etmiştim ama önemi yoktu artık benim için bu konserin. İlk defa bir insana dair böyle bir şey hissediyor, daha önce yaşamadığım bir duygu selinin içinde kürek çekiyordum. O güldüğünde ben de onunla birlikte gülüyor, söylenen müzikten sıkıldığında ben de onunla birlikte koltuğuma gömülüyordum. Tüm konser boyunca, geçen üç dört saatin her dakikasında onu izledim. Her saniyesinde onun hakkında düşündüm. Bir insanın nasıl bir kadar güzel olabileceğini, nasıl bu kadar masum davranışlar sergileyebileceğini anlamlandırmaya çalıştım. Onu tanımıyordum, onu ilk defa görüyordum belki ama nedendir bilinmez onda kendimi bulmuştum. Gülüşü kalbime işlemiş, gözlük yardımıyla topladığı saçları zihnimde yer edinmişti. İzledim, izledim, izledim. Söylenen şarkılar, çalan müzikler yerine adeta vücudumdan fırlarmışçasına atan kalbimin ritmini dinledim. Tüm vücudum uyuşmuş, zamanın hiç geçmemesi, konserin hiç bitmemesi için tanrıya dualar etmeye başlamıştım.

Konser bittiğinde, herkesin ayrılmak için ayaklandığı zamanda dış kapıda karşılaştık onunla. Sanki bütün konser boyunca kendisini izlediğimi biliyormuş gibi baktı bana. Varlığımdan haberdar olmadığına öylesine emindim ki oysaki. İlk defa o zaman göz göze geldik onunla. Ne gülümsedi, ne sinirlendi. Hiç bir tepki göstermedi beni gördüğünde. Büyük ihtimalle ilk defa karşısına çıkan birisiydim ve yanımdan yürüyüp geçti sadece. Arkasından bakakalmıştım. Bilmiyordu ki artık tek mümkünüm oydu. Tek gerçeğim, tek hayalim.

Yazdıklarına son bir kez göz gezdirdi ve elindeki çakmağı yakıp defterinin üzerine bıraktı. Yazdıkları yavaş yavaş alevlenirken gözlerinden akan gözyaşları çıkan ateşi söndürmeye yetmiyordu. Yapamadı, onun hakkındaki bütün hislerinin, anılarının gözlerinin önünde yanmasına izin veremedi. Elinin yanabilecek olmasına aldırmadan oluşan küçük alev topluluğuna vurmaya başladı. Alevleri söndürdüğünde geriye kenarları közleşmiş, ortası yanaklarından akan gözyaşıyla ıslanmış bir kağıt parçası kalmıştı. Onu, hayatından bu kadar kolay çıkaramayacağını çoktan anlamış olmalıydı.
Resim

Sınava hazırlandığım için çok fazla vakit bulamıyorum. Beklettiğim herkese anlayışı için teşekkürler.
Resim
Künye

İsim: Jin Ori
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta-Düşük Gelirli/10
Mevcut GP: 2


Profil

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 4
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler

Ninjutsu
Shunshin

Taijutsu
Suiseiki / B-Rank

Genjutsu

Sensör Yetenekleri
Meishou-dou / D-Rank

Beceri Listesi
Farkındalık 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai
5 Shuriken
5 Metre Sentetik Misina
1 Patlayıcı Parşömen
2 Sis bombası
Kullanıcı avatarı
Jin Ori
 
Mesajlar: 28
Kayıt: 22 Ara 2015, 12:11


Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron