[Ryōshi Kyōkai] Organizasyon

[Kemuri Isao]

Avcı Lejyonu'nun Kusagakure ayağındaki yöneticisi ve temsilcisi olan Kemuri Isao organize olmanın gerekliliğini biliyordu. Köyünden yetenekli ve güvenilir insanları katmalıydı. Aklına çok fazla adam gelmese de beraber bir göreve çıktığı adama teklif edebilirdi. Hayato. Kusagakure milliyetçisi bir adam olduğunu biliyordu. Isao konuşma sanatında çok kötü değildi. Onu kendi safına çekebilirdi. Yeterince güvenilir bir adam olduğunu düşünüyordu Isao. Bu yüzden onu öğlen vakti Bambu ormanına çağırmıştı. Yalnız konuşabilmek için.

Yere çömelmiş bir biçimde gelişini izliyordu. Yanına geldiğinde önce bir selam verecekti. Ardından konuşmasına fırsat tanımadan onu engelleyecek ve konuşmaya başlayacaktı : Konuşmama başlamadan önce senin aramızdaki konuşmayı kimseye anlatmayacağını bilmeme rağmen yine de bir söz vermeni istiyorum. Hayato'dan söz aldıktan sonra konuşmasına başlayacaktı. Beraber göreve çıktık Hayato. İyi kötü bir şekilde idare ettik. Senin Kusagakure'yi savunmaya canı gönülden inanmış birisi olduğunu biliyorum. Sana teklif edeceğim şey Kusagakure'yi iyi bir biçimde savunmak. Yaptığımız şey biraz illegal olabilir ama sonuçta biz halkı ve köyü koruyoruz. Diğer köylerden ortaklıklar kurarak insanlığa hizmet etme kararı aldık. Kusagakure'nin bölge sorumlusu da ben oldum çıktım. Çok iyi dövüşemem ama ben de köyüm için canımı veririm. Kusagakure'den kaçan shinobilerin bizim aleyhimizde hangi bilgileri verebileceğini nasıl bilebilirsin ki? Biz Avcı Lejyonu olarak onları avlayacağız ve Kusa'nın sırlarını saklayacağız. Bu işten biraz da cebimizi dolduracağız. Gizlilik bizim için oldukça önemli bir şey. Bu yüzden özel kıyafet ve yüzümüzü saklayacak maske kullanacağız. Kusa'nın düşmanları çok. Bu yüzden avımız bitmez. Ee, ne dersin? Kusagakure'yi kimliğini belli etmeden savunmak ilgini çekiyor mu?

[Ougami Hayato]

Uzun bambu ağaçlarının arasından rüzgar hafif hafif eserken, Isao'nun isteği üzerine buluşma noktasına doğru hızlı adımlarla ilerliyordu. Şu an için aklındaki tek düşünce, akşama randevu aldığı, genin seviyesindeki esmer kızdı. Başta biraz antrenman yapacaklar, sonrasında yemek yemeye gideceklerdi. Belki akşam kızı kandırabilirse eve atacak, sonrasında olanlar olacaktı. Ama öncelikle önündeki meseleyi çözmeliydi. Isao ile son çıktığı görevde tanımıştı. Yeni birileriyle tanışmaktan zevk alsa da, bu çocukla tanışmasının hayatını değiştireceğini biliyordu. Bu yüzden, çocuğa biraz daha dost canlısı yaklaşmaya çalışmıştı en başta. Ne var ki Isao, en başta soğuk tavırlar sergilese de, görev sonuna doğru -ve tabiki görevden sonra- daha dost canlısı yaklaşmaya başlamıştı ki, bu ormana çağırma işi de bunu kanıtlar nitelikteydi. Sagano Bambu Ormanı, keşişlerin yuvası, Kusagakure'nin doğal savunmalarından birisi. Ormandan bir çimen bile koparmak yasaktı. Doğal savunmanın bozulmaması gerekirdi. Sırf bu yüzden bile keşişlerin buraya yerleştiğini düşünüyordu. Ormanı savunabilmek için. Belki bir gün, köyüne gerçekten yararı olacak bir fırsat çıkarsa karşısına, düşünmeden kabul edeceğine dair söz verdi buluşma yerine doğru ilerlerken.

Isao'yu görür görmez gülümseyerek el salladı. Isao, yere çömelmiş bir vaziyette onu bekliyordu. Yüzündeki ifadeye bakarak, konunun gerçekten çok önemli olduğunu tahmin edebiliyordu. Son çıktıkları görevle ilgili bir sorun olabilir miydi? Öyle bir sorun olsa neden Sagano Ormanı'nın ıssız bir noktasında buluşma ayarlardı ki? Hayır, sorun daha başka bir şeydi. Bu düşünce, Hayato'nun yüzündeki gülümsemeyi, ciddi bakışlarla değiştirmesi için zorladı. Çok ta zor olmamıştı zaten. Isao'ya iki adım kala, yüzündeki gerginlik hissedilir biçimde artmıştı. Isao'nun selam vermesi ve kurduğu cümleden sonra şüpheci bir şekilde bakmaktan kendisini alamadı. Belki bir isyan hakkında bilgi verecekti? Veya köye karşı olan bir oluşuma katılmasını isteyecekti? Bu tip bir durum olması halinde, hiç düşünmeden Isao'yu şuracıkta öldürebilirdi. Bundan da zerre pişmanlık duymazdı. Ama Isao'nun ne söyleyeceğini söz vermeden bilemezdi. Bu yüzden derin bir nefes aldı ve tam arkasında duran, diğerlerinden biraz daha kalın olan bambu ağacına yaslandı.

"Eh, tamamdır. Hadi anlat bakalım dinliyorum. Çabuk olursan sevinirim çünkü bekletmek istemediğim bir esmer bomba var. Anlarsın ya."

Son cümlesini kurduğunda Isao'ya sırıtarak göz kırpmıştı. Aralarında ki soğukluğu biraz olsun gidermek ve tabi ki kendisini de rahatlatmak için. Isao'nun ciddi bir şekilde söze girmesiyle, Hayato'nun yüzündeki ifade de konuştukları konu kadar ciddi bir hal almıştı. Kusagakure, savunmak, sır. Bu üç kelime, Hayato'nun olayı kavramasına yetmişti zira, kendisi de bir zamandır bu konu hakkında kafa yoruyordu. Köyden kaçan yüksek rütbeli shinobilerin para için yapmayacağı pislik yoktu. Hele ki kolay para. Bu parayı kazanmanın en kolay yolu da, köyleri hakkındaki bilgileri diğer köylere satmaktı. Bunu yapabilecek şerefsizler olduğuna inanmak istemese de, böyle şerefsizlerin olduğunu biliyordu. Sol kıç cebinde taşıdığı bingo kitabına sürekli bakarak, Kusagakure kaçaklarının yüzünü hafızasına kazıyordu. Olurda görürse herhangi bir yerde, teyit etme gereği duymadan saldırabilmek için. Kafasında dolaşan kaçaklar, köy, sırlar, Avcı Lejyonu falan derken Isao konuşmasını bitirmişti. Isao'nun yüzündeki cevap bekler ifadeye başta sinsi sinsi baktı. Sonrasında yüzüne kocaman bir gülümseme koyarak elini uzattı.

"Haha! Ne zaman başlıyoruz dostum?"

[Kemuri Isao]

Isao'nun burayı seçmesinin bir sebebi vardı. Sessizdi fakat kimse de yoktu. Boş sayılabilirdi şu keşişleri saymazsanız. Onlar da dünyevi işlerden elini ayağını çekmiş tipler olduğu için Isao için sıkıntı yoktu. Zaten bu bölgeye çok fazla adam gelmezdi. Konuşmak için ideal ıssız bir bölgeydi. Tam da aradığı gibi.

Kusagakure'de sürekli esen tatlı meltem sözlerini sarf ederken yüzünü okşayıp saçlarıyla oynuyordu Isao'nun. Hayato gülerek gelmiş olsa da onun ciddi havasından etkilenmişti. Zaten Isao'nun konuştuğu konu oldukça ciddiydi. Söz verirken şen bir şekilde akşamki buluşmasından bahsetmiş olsa da Isao'nun ciddiyetini etkilememişti bu. Sözlerini bitirdikten sonra Hayato sinsice bakıp kocaman sırıtmıştı. Kabul etmişti. Güzel bir haber. Isao'nun istekli avcılara ihtiyacı vardı. Gerçek lejyonerlere.

Isao karşılık olarak gülmüş ve uzatılan ele cevap vermişti.Ne zaman istersen! Ama önce sana güvenilir bir terziden yapılmış özel bir giysi gerek. Bir de yüzünü saklamak için Maske. Maskeni oldukça dayanıklı bir tahtadan yaptırmak istersen babam bunu halledebilir. Oldukça yetenekli bir sanatçıdır. Tahtanın ruhunu görebilir. Ağzı sıkı bir heriftir. Yalnız Hayato biz diğer ülkelerin Avcı Lejyonerleriyle ortak çalışacağız. Bizim köyümüzden olmayabilirler ama onların da amaçları aynı.

[GM - Naruto]

Ka-ching! RPGTurk yönetimi insiyatifiyle, kurgularınıza özen gösterdiğinizden mütevellit ödül kişi başı 15GP kazandınız! Güle güle harcayın.