- Kapalı konu
- Bir önceki turumda "Daichi'nin çıktığı..." yazmışım ama Yamada olacaktı o gençler. Özür diliyorum. Çok önemli bir detay olmasa da yanlış kalmasını istemem.
Saika'nın nefretini kusuşunu gittikçe büyüyen gözlerle dinliyor adam. Yelpazeyi biraz daha ittirerek iyice boğazına dayamasıyla, adamın kahverengi derisinde ince bir kesik açılıyor ve yavaş yavaş kanlar boynundan aşağı, gömleğine doğru süzülmeye başlıyor. Artık daha fazla büyümesine olanak kalmayan gözlerini acıyla sımsıkı kapatıyor. Hana ise görünürde bir tepki vermeden, ama içinde yağları eriyerek dinliyor Saika'yı. Adamı burada, hemen, şimdi öldürme isteğine kızın da ortak olduğunu fark edince iyice keyiflenerek bir adım atıyor adama, kunaiyi münasip bir yerine saplamak niyetiyle.
Ardından arkanızdaki kapı kırılırcasına açılıyor. Hatta kırılırcasına değil, şöyle bir geri savrulup bulunduğu duvara çarptıktan sonra eşiğine geri dönerken dayanamayıp sökülüyor ve cidden yere düşüyor kapı. Miwa adamın boynuna hallenenemeden, Hana da daha fazla ilerlemeden panikle arkasına dönüyor. Tam içeri öküzce dalanın sarışın, ince bir kadın olduğunu seçmişken Miwa, karnına bir tekme yiyor. Sıkı vücudu sıska adamın güçsüz tekmesiyle geriye savrulmuyor elbette ama adamın bağırarak piyanoya kaçmasına fırsat bırakacak boşluğu yaratmalık bir adım atmasına sebep oluyor geriye doğru. Ne olduğunu tam kavrayamadan adamın arkasından büyük bir şok ve sinirle bakarken tekrar arkasından bir hamle geliyor : Kollarını da kapsayacak şekilde belini bir yılan sarmaya başlıyor karşı bile koyamadan. Yelpaze gürültüyle yere düşüyor ve bir kaç saniye tangırdıyor yerde.
Bu olayların gerçekleştiği saniyeler boyunca ise Hana elinde kunai ile donmuş vaziyette izliyor sadece. Zira içeri giren kişinin Jounin Yusuke Saeki olduğunu fark etmiş durumda. Kıyafetinin sağ kolundan çıkan bir yılan ile Miwa'yı yakalamış durumda olan Saeki, kolunu sertçe şöyle bir geri çekerek kızın yere düşmesine sebep oluyor. Odayı ve olanları tekrar Miwa'nın gözlerinden izlemeye başlayan kızın kafasının içerisinde Saika "Ooops. Saika kaçar!" diye cırlıyor ve onu tüm bu bela ile başbaşa bırakıyor. Miwa' anıları Saika ile ortak olduğu için, kontrolü ona verdiğinden beri yaptığı her şeyi biliyor.

Saeki kafasını Hana'ya çevirip "Yerinde olsam onu da şu yelpazenin yanına bırakırdım tatlım." diyor, elindeki kunaiyi gözleriyle işaret ederek. Tekrar Miwa'ya dönüp "Saika?" diye soruyor. "Saika kim be? Ben göreve Miwa'yı gönderdim zannediyordum." diyerek ilerliyor yerde bağlı durumda olan kıza. Yaklaştıkça kolunun içindeki yılan da aynı şekilde kısalıyor ve daha rahat yaklaşmasına olanak sağlıyor. En tepesine vardığında ise dizlerini kırarak kızın kafasına doğru eğiliyor ve "Bir açıklama bekliyorum." diyor tatlı ama sıkıldığı belli olan bir sesle. "Şu köyü yakma mevzusu falan işte. Ben size şu salağı sorgulayın dedim siz konuyu köyün anasını ağlatmaya getirmişsiniz. Nasıl becerdiniz cidden anlayamadım." diye lafını bitiriyor.
Miwa artık kendinde ve Saeki'nin yılanıyla sarılmış durumda yerde yatıyor. Kollarını ve üst gövdesini hareket ettirmesine pek olanak yok. Saeki tepesinde çömelmiş durumda ve direkt olarak suratına bakıyor. Saeki ile Miwa'nın sağında Hana var, ayakta bekliyor. Daichi korkudan bildiğiniz piyanonun tepesine çıkmış, öyle orada çömelmiş titreyerek izliyor sizi.