[Ishi] Dik Kayalıklar

Moderatör: Game Master

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 12 Oca 2016, 22:04

Hani derlerdi ya biz küçükken büyüklerimiz; hızlı atın boku seyrek olur diye, yemin ederim şuan bu durumdayım. Ben şahsen gerizekağlı olduğumu kabul ediyorum ama bu kadarı da fazla be usta. Yani buradan o Jounin yeddi ceddeninin ellerinden öpeyim ama bendede hata var. Hani Jouinin ibnesi bir tarih belirtmedi de sen niye düğünün bugün olacağını düşünüp böyle bir telaşa kapılıyorsun ey Hinata? Hadi kendimi geçtim, bu benden bile daha aptal olan rulo saçlıyı da geçtim aramızda bu tarz şeyleri düşünmeyi akıl edebilecek tek kişi olan Hirashimatsu niye bunu bize hatırlatmadı? Ulan yoksa canına yandığımın köyünde bir tane aklı başında insan evladı yok mu? Başta o ibne Jounin olmak üzere tüm köy mü ileri zekalı? Sonra efendim İshi niye bu kadar geri, ebenin köründen, niye geri olsun? Köyü ileriye taşıyacak adam mı var köyde, dört bir yanımız kaya ile dolu olunca beynimizde taşlaşmış mına koyim ama Kami-sama'ya şükürler olsun ki kalplerimiz taş olmamış, teyzem örneği başta olmak üzere İshi halkı merhametli, iyi niyetli insanlardır. O yüzden İshi'yi severim, İshi'li olmaktan gurur duyarım. Çoğu kişi savaşlar beyin ile kazanır der ama hayır! Hinata der ki; savaşlar inançlar ve vatan sevgisi ile kazanılır, nokta. Tamam tamam edebiyat yapmak benim gibi bir ampul kafaya yakışmıyor anladık ama yinede olum bu düğüne daha nasıl ÜÇ GÜN OLUR LAN! Ultra süper acılı bir ramen yemiş gibi içim acıyor lan şuan!

Bu arada aklım bu düşüncelerle dolup taşarken teyzem kokusu berbat etkisi kokusunun aksine efsanevi nitelikte olan merhemini sürmeye devam etmiş ve kısa sürede bitirip derin bir oh çekmeme sebep olmuştu. Omuzlarım o kadar iyi durumdaydı ki az önce dağı tırmanırken adrenalinden ve duygu yoğunluğundan hissetmediğim o acıyı şu ilacı sürerken hissettiğimde o kadar güzel sövmüştümki rulo saçlıya dile getirmeye kalksam dilim işlevini kaybeder, Kami-Sama benim gibi bir mahlukatı yarattığı için evrene bir reset atar herhalde, o yüzden siktir edelim. Ha birde teyzem tabii sadece omuzlarımı iyileştirmekle kalmadı birde üstüne üstlük beleş yemek verdi bana! LA BELEŞ YEMEK, KAMİ-SAMA SANA GELİYORUM! Ama dur! Önce şu teyzemin ağzıma tıktığı onigiriyi yiyeyim, van minit! Tadı madı öyle farklı değil, bildiğimiz Onigiri ama lezetti var ya o lezetti eğer bir oğlu varsa ve kılıbık değilse karısı benim mi ananın mı yemekleri güzel dediğinde düşünmeden anam uleyn demesine sebep olacak nitelikte bir lezzet diyeyim gerisini siz anlayın. Benim anamda güzel yemek yaparmış, babam ara sıra vazifesini yerine getirip kafası iyiyken anlatırdı, anana lokanta açsam İshi ve tüm civar köyleri sırf yemek için lokantasına akın eder diye, ee niye açmadın derdim babama, tabii o sırada bir horlama sesi gelirdi bizim peder hop yatmış, ee açsa zengindik şuan.

Ah baba ah, iki çift söz söyleyip bıraktın gittin bizleri gör bak ne haldeyiz, anam zaten Kami-sama'ya emanet bizim daha kırkımız olmadan gözlerini yummuş insafsız karı insan biraz ben büyüyünce ölürde az insanın annesinin olmasının nasıl bir duygu olduğunu öğrenirdik. Neyse yine babamın bana hem analık hem babalık hemide arkadaşlık yapmaya çalıştığı o yılları anımsayacam efkara dem vurup verecem kendimi içkiye, günün sonu gelmeyecek. O yüzden konuyu değiştirelim. İşte dinlendik, yedik falan filan derken yolculuk vakti geldi. Eee düğüne daha üç gün olunca bende biraz götü başı saldım ve kaybettiğim eforu azda olsa geri kazanmak için dinlenme işini biraz uzattım. Sonra işte aldım teyzemi sırtıma, bu arada tüy gibi hafif, en azından bizim Taijutsu moruğunun sırtıma kaya bağlayıp dereye su doldurmaya gönderdiği o zamanlara nazaran tüy gibi hafif, çıktığım yolu inmeye başladım. Arkada birde peşimizden gelen bir eşşek var, şöyle bir baktığımda bana aşağıdaki rulo saçlıyı anımsatıyor. Bir akrabalıkları olduğundan şüphelenmedim değil ne yalan söyleyeyim, neyse köye dönerken ayılırsa sorarım kuzenin falan mı diye, öğreniriz o zaman.

"Teyzem, rahatın yerinde dimi? Elimden geldiğince düzgün ilerlemeye çalışıyorum. Birde ayıptır sorması bu düğün kimin böyle? Kimse bizi çağırmadı valla, darıldım yeminlen. Ama senin için önemli olsa gerek." Hem düşünmesi için hemde benim soluklanmam için ara verdikten sonra: " Bu arada ben Tobio Hinata, kimi kimsesi olmayan keltoşun tekiyim teyzem, sen kimlerdensin? Bizim yaşlı moruk gibi dağlarda tek başına yaşıyorsun, yaşlanınca insan toplumdan uzaklaşmak istiyor herhalde, gerçi bizim moruğun toplum içine hayatı boyunca bir kere karıştığından emin değilim ama neyse."

Hem sohbet olsun hem teyzemin rahatını sorma maksadı ile yolun yarısında girişecektim konuşmaya. Eee hep çıkışlar zordur ama inişler kolaydır derler ama şimdi sırtımızda bir can taşıyoruz, o yüzden yavaş yavaş tin tin iniyoruz. En azından teyzem beni tanısın ben teyzemi tanıyayım, kaynaşalım; hem bakarsın bizim moruk gibi manevi ninem falan olur, valla yok demem. Gelir gelir Onigirisi yerim, oh mis. Bizim moruk anca dayak atıp iki üç nasihat çekiyor, heç garnımı doyurmuyor! Anca nasihat anca nasihat, gına geldi mına koyim. İçim dışım nasihat oldu ben ramen istiyom, onigiri istiyom, lütfen!...
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Kurochi Hirashimatsu tarih 13 Oca 2016, 17:53

Çalılıkların arasında oldukça ciddi bir görev disipliniyle ilerliyordum. En ufak bir kokuyu, sesi, toynak izini arıyordum. Gözüme denk gelen en ufak bir detayı bile kaçırırsam harbi boku yerim. Bizim Keloğlan çoktan tepeye çıkmıştır. Hızlı adam vesselam. Elimi çabuk tutup şu atı bulmam gerek. Düğüne belkide dakikalar kaldı. Ulan bileğim şöyle olmasa çoktan atı alıp gelmiştim beraber çıkmıştık dağa. En azından ağaçların etkisiyle biraz gölgelik alan. Yolun aksine biraz daha serin. İçimi rahatlatmasını geçtim, dikkatimi iyice verebilmeme olanak sağlıyor bu koşullar. Zemin nemli toprağa sahip bu bölgede. E doğal bir şey tabi. Sonuçta ağaçlar sayesinde buraya güneşin kavurucu sıcaklığı vuramıyor.

Tam yerde izler ararken göklerden bana mesaj geldi. Biraz ilerlediğim sırada yerde toynak izlerine rastlıyorum. Ulan seviniyorum ama ayakkabıma topraklar yapıştıkça da sinirim bozuluyor. Ulan güzelim kıyafetim mahvoldu şu sevdiğim görevde. Neyse en azından lehime olaylarda bir çok kez oluyor. Şu toynak izlerini takip etmeye başlıyordum. Takip ettikçe çalılıkların nem oranı artıyordu. Yakınlarda tarla falan görürsem hiç şaşırmam. Tarıma oldukça elverişli topraklara benziyorlar. Takip ediyorum ve toynak izleri hala kaybolmuyordu. Heyecanımın git gide arttığı sıralarda çalılıkların arasından atı görüyordum. Şimdi işim yok, gücüm yok at avlayacağım.

Lan ne saçma sapan sözler bunlar? Benim işimde gücümde bu görev. Ve bu atı sağ salim geri götürmekte görevin önemli bir parçası. Arabası hala bıraktığımız yerde duruyorsa iplerini tekrardan bağlayıp döneriz geri. Oh mis! Şöyle kendime uygun bir yer arıyorum. Tam atın arkasında 5 metre geride uygun pozisyona geçmeyi planlıyordum ve öylede yaptım. İyi bari, beni fark etmedi henüz. Şimdi Kurochi, şimdi aslanım. Bodoslama koşup sırtına atlayayım mı atın? Yoksa sessizce yaklaşıp aniden üstüne bineyim mi? Sessizce yaklaşırsam beni fark edebilir. Hayvanların içgüdüleri ile insanların içgüdüleri yarışamaz hiç bir zaman. Bu yüzden ellerimi hazır pozisyonda tutacaktım. Ne için hazır pozisyon? Evet sorun bakalım ne için?

Shunshin no Jutsu için hazır pozisyonda bekleyecektim. Benim akademiden mezun olur olmaz ilk öğrendiğim ve favorim olan jutsu. Zamanında B-Rank bir görevde hayatımı kurtaran jutsu olmuştu. Ciddi söylüyorum bu jutsuyu bir gün mutlaka geliştirmem lazım. Müsait olduğum zaman geliştireceğim kafaya koydum. Ellerim hazırdı fakat jutsuyu uygulamayacaktım. Ata doğru sessizce yaklaşacaktım. Ani bir hamleyle koşmaya başlarsa Shunshin no Jutsu ile onun önüne geçip aniden sırtına binmeye çalışacaktım. Ulan şu halimize bak. Shinobilik ne zor iş be. Bir at için jutsu kullanıyoruz. Heeey gidi senseilerim hey. Ha bu arada, ayak bileğim umarım sakat kalmaz. Bir kez daha Rulo Saçlıyı anıyoruz.
Resim

Kütüphane
Lejant

Ryōshi Kyōkai
Ishigakure tarihi baştan yazacak..

Künye
İsim: Kurochi Hirashimatsu
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 1 - Çulsuz/1
Kullanılabilir GP: 38

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 3
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 10
Zeka: 3


Ninjutsu
Shunshin - D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu - C-Rank
Sanzengarasu - C-Rank
Raiton: Kangehika - C-Rank
Raiton: Raikyuu - C-Rank
Zetsushi Nensan - C-Rank
Raiton: Raigami no Jutsu - B-Rank
Raiton no Yoroi - A-Rank

Beceriler
İz Sürme x1
Liderlik x8
İkna x3
Chakra Kontrolü x3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-1x Tantou
-Forest (Özel Kıyafet)
-Yılbaşı Çekilişinden Kazanılan Kolye
Ryōshi Kyōkai - Kostüm/Maske
Kullanıcı avatarı
Kurochi Hirashimatsu
 
Mesajlar: 79
Kayıt: 22 Ara 2015, 17:42
Konum: Ishigakure

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 14 Oca 2016, 04:21

Hirashimatsu: Bıdı bıdı ilerlemeye başlıyorsun ata. Epey yavaş, epey dikkatlisin amma, o bileğin yok mu o bileğin... İlerleyişinin en olmadık anında keskin bir acıyla aniden iki büklüm kalmana sebep oluyor. Hareketindeki ani değişiklikle yerdeki çalı çırpıdan çıkan çatırtı, hayvanın tekrar alarma geçip kaçmaya başlamasına neden oluyor. Haliyle sen de, planladığın gibi Shunshin kullanarak önüne geçmeye çalışıyorsun atın. Zira geçiyorsun da fakat... Önce boynunu yakalamaya çalışıyorsun aniden durup. Bileğine teknik ve ani duruşunla bindirdiğin yük gene keskin bir acıyla dikkatinin dağılmasına yol açıyor. Yine de boynuna hamle yapıyorsun atın. Yakalamaya çalışıyor, pek sağlam olmayan bir şekilde tutar gibi de oluyorsun... Ama at seni biraz sürüklüyor.

Bileğin daha da çok acıyor. Elin kayıyor, çamurlu bir zemine düşüyorsun. Bileğinin acısına bütün sağ bacağında hissettiğin müthiş bir acı ekleniyor: Zira yere düşmenle birlikte hala koşmaya devam eden at, sağ bacağını ezip geçiyor. Yüksek sesle inliyorsun, atın gittiği yönde kıvrılıp yamuluyorsun kendi kendine acıdan. Bir yandan bacağını tutuyorsun ama ne yaptığını bildiğin pek söylenemez. Acı zihnini bulanıklaştırıyor.

At kaptırıyor gidiyor bildiğin, arkasından hayal meyal görebiliyorsun. Acı bacağını da geçip bütün vücuduna yayılıyor, iğne gibi batmaya başlıyor her yerine. At tamamen yok olurken, zihnin, algın iyice mahvoluyor. Gözlerin kapanmaya başlıyor ve karanlık tamamen çöküyor sana. Bayılıyorsun.

Hinata: Zorluklarla çıktığın yolun inişi, yüküne rağmen şaşırtıcı derecede kolay oluyor. Yol süresince de teyzeyle tanışıyor, laflıyorsunuz bir güzel. Bir saatlik yol sürenize teyze bütün hayatını sığdırmayı başarıyor: Eşinin nasıl yükseklik meraklısı olduğunu, senin yaşlarındayken bu evi taa buraya kuruşlarını ve yerleşmelerini, nasıl kendi kendilerine burada yaşamayı başardıklarını...

Köydeki yaşantılarından tamamen soyutlamamışlar kendilerini. Lakin genç yaşlarında olduğu gibi o kadar sık inip çıkamaz olmuşlar elbette. Bir de çocuk yapmışlar kendilerine en erkeğinden ama, köyden bir kız bulmuş evlenmiş on sene önce. Uğramıyormuş eskisi kadar, e kendi ailesi var artık tabi ya. Hem o kadar kolay mı buraya çıkmak?
Geçen sene kar zamanı ölmüş teyzenin eşi. Gençliğinde o kadar tırmanıp zıplamış olan adam, evin önündeki basamaktan kayıp düşmüş ölüvermiş meğerse. O zamandan beri bir başına idare ediyormuş teyze.

Düğün de şeygillerin oğlunun düğünüymüş... Neydi? Bir isim söylüyor ama aklında pek tutamıyorsun, zaten aile ismi pek tanıdık değil. Teyze tüm ailenin kırmızı gözlü olduğunu o yüzden illa ki tanıyacağını falan söyleyip diretiyor ama, aklında canlanan bir şey olmuyor. Zamanında çok yardımları dokunmuş teyzeye, davetlerine rağmen gitmemek büyük ayıp olurmuş.

Yolculuğunuz bitiyor, saatler önce deli deli olaylar yaşadığınız yamaca geri dönüyorsunuz. Hirashimatsu yok, Pırasa Saçlı yok, at yok. At arabası var. Teyze var. Sen varsın. Eşek var.

Kapalı konu
Hirashimatsu bu tur hamle alamaz, baygın. İstediği temada bir rüya hakkında turunu yazabilir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Kurochi Hirashimatsu tarih 14 Oca 2016, 11:14

Dedim ya size, hayvanlarla insanların içgüdüleri asla yarışamaz. Bu tezimi de böylelikle kanıtlamış oluyorum. Atın 5 metre arkasından yavaşça yürürken en ufak bir çıt sesiyle beynine sinyaller gidiyordu atın. Ani bir hamleyle koşmaya başlamıştı tahmin ettiğim gibi. Yavaş yavaş ilerliyorum fakat bileğimin acısı birden bire azıyordu. Olduğum yerde durmaktan başka bir şey yapamamıştım. Yok annesinin üreme organı! Ulan Rulo Saçlı ibnenin yaptığı tekniğin rankı nedir? Ağzıma sıçtı, sıçtı sıçtı! At koşmaya başladığı sırada planımı gerçekleştirmeye çalışıyordum hala. Shunshin no Jutsu ile atın önüne geçmeye çalıştım. Yapabildim, o konuda bir sıkıntı yok elbet. Atın önünden boynunu yakalamaya çalıştığım anda bileğime bindirdiğim yük acının dahada derinlerden etki etmesini sağlıyordu. Atın boynunu ne olursa olsun tutmuş gibi oluyorum fakat at beni sürüklüyordu.

En olmaması gereken duruma düşmüştüm. Sürüklenmek... O sürüklenmek bileğimin artık dayanılmaz bir acıya ulaşmasını sağlamıştı. Elim kaymıştı ve çamurlu zemine yığılmıştım. Bileğimin acısı artık sağ bacağımın tümüne etki eden bir acıya dönüşmüştü. ULAN KESİN ŞU BACAĞIMI DA KURTULAYIM! At sağ bacağımı ezip geçti. Anasını sikeyim böyle işin ben. Gerçekten annesine bunshinlerle grup yapayım ya. Bacağımı tutuyorum tutmasına da kafam güzel oldu be. Görüntü git gide bulanıklaşıyordu. At gittikçe arkasından bakmakla kalıyordum sadece. Gözlerimin önüne karanlık bir perdenin inişiyle sahnenin bitişi bir oluyordu.

Derinlerden bir ses duyuyordum. Bana sesleniyordu birisi. Gözlerimi açtığımda ve şöyle bir doğrulduğumda akademiden kurduğum Cesur On'lu grubunu görüyordum karşımda. Bacağımda yaralar yoktu ve vücudum sanki hiç göreve çıkmamış kadar rahattı. Takashi-sensei beni ayağa kaldırıyordu. Sert bakışları vardı ve hafif irkilmiştim elbette. Arkasından Saizo ve diğer dostlarım gelmişti. Saizo bana sert bir yumruk geçirmişti. Kalktığım yere geri düşüyordum. Kıyafetimde bulunan Tantou'yu çıkartarak Saizo'ya saldırmak istedim fakat Takashi-sensei ikimizi de tutuyordu. “Bu halin ne senin velet? Bu kadar düşme.” Diyordu Takashi-sensei. Utancım ve sinirimle karışık bir şekilde Tantou'yu olduğu yere geri sokuyordum. Boynumu bükmekten başka yapacağım bir şey kalmamıştı. Karşımda beni lider gibi gören dostlarım vardı fakat ben zavallı gibi boynumu büküyordum. Yumruğumu istemsizce sıkıyordum. Ne yapayım yani? Sinirlenmemek elde değil.

Dişlerimi o kadar sert sıkıyordum ki gıcırtısı duyuluyordu. Saizo kılıcını çekip boynuma doğrultmuştu. Bu hareketiyle beraber boynumu dimdik kaldırmamam elde değildi. “Zamanında bize liderlik taslayan çocuk bu kadar mıymış yani? Eğer bilseydim seni o gün ormanda öldürürdüm.” Saizo'nun bu sözleri beni o kadar derinden yaralıyordu ki utancım 2 kat dahada alevleniyordu. Fakat bu utancımı ve sinirimi tek bir şey geçiriyordu. Hana arkadan Saizo'nun kılıcını indiriyordu ve bana sarılıyordu. O kadar zavallı duruma düşmeme rağmen bana hala sarılabiliyordu. “Takma kafana kaptan! Ne kadar yaralanırsan yaralan, ne kadar üzülürsen üzül medical olarak ve en yakın dostun olarak yanındayım.” Ağlarsam eğer dahada rezil olacağım fakat ağlamazsam da içime attığım için rahatsız olacağım. Yinede ağlamamayı tercih ediyordum.
Resim

Kütüphane
Lejant

Ryōshi Kyōkai
Ishigakure tarihi baştan yazacak..

Künye
İsim: Kurochi Hirashimatsu
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 1 - Çulsuz/1
Kullanılabilir GP: 38

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 3
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 10
Zeka: 3


Ninjutsu
Shunshin - D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu - C-Rank
Sanzengarasu - C-Rank
Raiton: Kangehika - C-Rank
Raiton: Raikyuu - C-Rank
Zetsushi Nensan - C-Rank
Raiton: Raigami no Jutsu - B-Rank
Raiton no Yoroi - A-Rank

Beceriler
İz Sürme x1
Liderlik x8
İkna x3
Chakra Kontrolü x3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-1x Tantou
-Forest (Özel Kıyafet)
-Yılbaşı Çekilişinden Kazanılan Kolye
Ryōshi Kyōkai - Kostüm/Maske
Kullanıcı avatarı
Kurochi Hirashimatsu
 
Mesajlar: 79
Kayıt: 22 Ara 2015, 17:42
Konum: Ishigakure

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 14 Oca 2016, 19:50

Bu yolun inişi düşündüğüm gibi çıkışından kolaydı. Üstüne üstlük iyice ılımanlaşmış hava bu rahat yolculuğu dahada rahatlatıyordu. Teyzem, ben ve eşeğinin oluşturduğu bu üç kişilik kafile ile tın tın ilerliyorduk anlayacağınız.

Yolun yarısında söylediğim gibi teyzemle konuşma maksadı ile bir sohbet açmış, teyzem büyük bir hevesle bu sohbeti onaylayıp anlatmaya başlamıştı. Tabii bende dinlemeye.

Teyzemin eşi yükseklik meraklısı bir delikanlıymış, o yüzden vakti zamanında gençken yani yıllar önce bu dağın tepesine kurmuşlar bu evi ve ardından yerleşmişler tabii; ama burada şahsım adına en kıskanılacak taraf dayımızın benim yaşlarındayken muhtemelen gençken şuan ki halinden daha çıtır olan bu teyzemle evlenmiş olması, oysa biz hâlâ sap, kızların kalçalarına uzaktan uzaktan bakıp geceleri için resim depolamaktan öteye geçemiyoruz, ne adamlar var lan... Neyse işte bu teyzemle dayım buraya yerleştikten sonra bizim moruk gibi köyden tamamen soyutlanmış ve yaşantılarını bu amansız dağın tepesinde geçirmeye başlamışlar. Birde çocuk yapmışlar ama işte çocuk muhtemelen benim beleş pastasını yediğim o düğünlerden bir tanesinde evlenmiş ve çocuk çoluk sahibi olup ailesinden biraz soyutlanmış, ee teyzemle dayım en başındaki gibi iki kişi devam etmişler bu yola. Ama çok geçmemiş bu iki kişilik yaşantıları, gençken bu dağı rahatlıkla çıkan dayım geçen kış, kar zamanı evinin önündeki basamaklardan kayıp düşmüş ve hakkı rahmetine kavuşmuş, teyzemde tek kalmış. Ne edersin işte ölümlü dünya, bugün varız yarın yokuz...

Birde teyzem konuşmanın ve yolculuğun sonlarına doğru sorumu cevapladı, yani düğün sahiplerini. Ama ben kendi eşekliğimden sorunun cevabını tam olarak öğrenemedim. Çünkü teyzemin söylediği ismi bir türlü isim hafızama aktaramayıp bir insana yakışmayacak aptallıkta saniyesinde unuttum. Gerçi daha öncede duymadığım bir isimdi. Teyzem tanımam gerektiğini falan söyledi ama... Ne bileyim tüm aile kırmızı gözlü falanmış ama yemin billah ne duydum ne gördüm nede okudum, zaten ben pek okumam. Ama tüm aile nasıl kırmızı gözlü oluyor mına koyim? Biri açıklasın bana.

"Teyze bende gelem mi senle düğüne? Valla bak uslu uslu oturur beleş pastamı yer giderim. Uzun zamandır pasta yemedim, düğün falan olmadı en son civar köylerde düğün olmuş şerefsizim üşenmesem gidecektim."

Beleş pasta! Yemah! Hinata siker affetmez, hatta teyze beni götürürse pasta şeyini mi çalayım ne yapayım iki günlük yemek stokum niyetine gelir hem, oh miss! Ben bunu bir düşüneyim.

Neyse işte teyzem hayat hikayesini bu bir saatlik yolculuğa sığdırarak yolcuğun akıp gitmesine olanak sağlamış ve ne ara biz bu kadar ilerledik dememe sebep olacak bir şekilde yolun sonuna gelmiştik. En azından bir kısmının buradan sonrası diyeceğimde, bir dakika! Burası niye bu kadar sessiz? Ben varım, teyzem var, eşek var, diğer eşek yok, Hirashimatsu yok, ee at yok, atın arabası var. Ne oluyor lan burada? Ananı sikim! Yine bir şeyler oldu kesin, Rulo saçlı uyandı bizim Hirashimatsu'yu öldürüp gömdü ve kaçtı! Kesin böyle ol- yok ebeyin şeyi, abartma dur bi mına koyim. Rulo saçlının uyanma ihtimalini unutalım, o dayaktan sonra o gözlerini bir hastanede açar kesin, olay Hirashimatsu'da bitiyor, o yüzden ona odaklanalım. Bu adam nerede? Bir ya önden gitti, iki bir şey dikkatini çekti rulo saçlıyı attı omzuna dikkat ettiği şeyin peşinden gitti, üç atı civar yerlerde aramaya kalkmış olabilir. Şahsen yukarı çıkan o olsa aşağıda kalan ben bende atı civar yerlerde arayabilirdim, mantıklı.

"Teyze, benim yanımda iki elaman daha vardı. Biri bileğinden yaralıydı biride baygın, ikiside yok. Buralarda bir yerdelerdir."
Bir nefes arası sonrası devam ettim: " Birde seni taşıması gereken atta kaçtı gitti, o yüzden acaba senin eşeği bağlasak seni taşıyabilir mi ki? Sen buradan yavaş yavaş git ben şunları bulup peşinden yetişirim sana, gerçi at ile eşek arasında benzerlik olsada fark var ama eşekten anlayan sensin, ne dersin? Senin eşek bu işin altından kalkar mı? Umarım kalkar yoksa işimiz yaş valla."

Teyzemi unutup düşüncelerle daldığımı fark ettim an konuşmaya başlamış ve bu fikri ortaya atmıştım. Bakalım teyzem ne diyecek? İnşallah eşeği eşek gibi bir eşektir de bu işin altından kalkar bende bizimkileri bulurum, ulan ne çektim mına koyim ya? İki dakika yerinde dursalar ne olurdu mına koyim? Ya sabır ya, valla Hirashimatsu da yiyecek yumruğumdan bir tane, dellendim bak, çay verin bana!
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 15 Oca 2016, 22:16

Teyzenin "Gel oğlum ne olacak. Hem ben de yaparım sana pasta, ama süt getirmen lazım." cevabıyla Hinata'nın kalbindeki pıtpıtlar "Pasta-Pasta!" diye atmaya başlasalar da pıtpıtların sönmesi çabuk oluyor. Aklına gelen türlü fikirlerle bir anlık paniklese de, kendini mantıklı düşünmeye zorluyor ve en iyi ihtimalle Hirashimatsu'nun atı aramaya gitmiş olacağına kanaat getiriyor. "Yav siz neler ettiniz böyle de yaralandınız durduk yere?" diye bir hayıflanma geliyor teyzeden. "Taşır taşır, atı bul buna bağla onu bile taşır benim güzel kızım!" diye de devam ediyor ve yine kendisinden beklenmeyen bir zıpırlıkla binmeyi başarıyor eşeğe. Teyzenin bu cevabıyla Hinata, tahta arabanın kemerlerini eşeğe geçiriyor ve teyzeyi önden tıngır tıngır gönderiyor. Kendisi de, arkadaşlarını aramaya koyuluyor. Aslında, teyzeyi gönderdiği, yani buraya gelirken de kullandığınız yolu seçiyor kendisi. Hem teyzeyi çok da yalnız bırakmamak, hem de yolun diğer kısmını bilmemesi, Hirashi'nin yaralı bileğiyle başka yola sapamayacağını düşünmesi bu seçimindeki sebepler arasında.

Pek dikkatini çekici olaylar olmadığından, teyzeyi önden yollama planına gerek kalmıyor Hinata'nın. Aynı frekansta ilerliyor yolda, önemsiz şeylerden laflayarak. Bir saat kadar bir sürenin sonunda tam umudunu kesip, acaba yolun diğer tarafından mı gitseydi diye düşünmeye başlarken, dağın kenarında diğer çalı çırpı ve otlardan ayrı havada sallanan bir karartı gözüne çarpıyor. İyice dikkatini yoğunlaştırdığında bunun Daichi'nin uçuşan saçları olduğunu fark ediyor. Yüz üstü yatmış ve esmeye başlayan rüzgar saçlarına saldırıyor olmasa fark edilmeyecek, öyle kamufle olmuş. İşte o sırada, çamurun içinde yatmakta olan Hirashimatsu'nun rüyası bitiyor ilk. Tekrar keskin bir acıyla, inleyerek açıyor gözlerini aniden. Ağaçların arasından girmeye çalışan ışık gözüne çarptığı anda da inlemesi çığlığa dönüşüyor. Çektiği acı ne bulunduğu ortama ne de ne halde olduğuna dikkat etmesine izin vermeksizin sadece bağırtıyor onu. Bir kaç uzun bağırıştan sonra hem çığlıklarının arası açılmaya başlıyor, hem de süreleri ve volümleri azalıyor. Algısı yavaş bir şekilde kendine gelmeye başlarken, soğuk çamuru sağ yanağında hissettiğini ve kendisinin bacağını tutarak iki büklüm kıvrandığını anca fark etmeye başlıyor.

Hinata elbette bu çığlıkları duyuyor. Yol kenarındaki korulukların içinden geldiğini de biliyor. Sesin bir erkek sesi olması ve Daichi'nin vücudunu burada bulmuş olması, çığlık atanın Hirashimatsu olduğuna emin olmasını sağlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 15 Oca 2016, 23:51

Teyzemin bana verdiği olumlu cevap sonrası yaşadığım mutluluğu baltalayan ve gözümde artık belalı ikili olarak görünmeye başlayan rulo saçlı ile Hirashimatsu'ya saydırdığım küfrün haddi hesabı yoktu. Oysa küçük beynimin yüzde yüzünün pastaya odaklanıp, iki dakika içerisinde teyzemi tekrardan sırtladıktan sonra evine çıkartıp bana pasta yapmasını istemek benim için şu durumda yapılacak en olağan şeydi; ama hayır... Bunun yerine kendimi belalı ikiliye odaklamış ve aslında beni gram alakadar etmeyen bu durumla neden bu kadar ilgileniyor olduğuma dair bir çelişkiye sokmuştum kendimi. Dürüst olmak gerekirse küçük olan beynim büyük olan kalbime nazaran daha baskın olabilseydi şuan herhalde teyzemle düğün hazırlıklarını koyulmuş, belalı ikilide artık nerede ne bok yiyorlarsa onunla uğraşmaya devam ediyor olurlardı; fakat kalbim olayların bu şekilde gelişmeyeceğinin sinyalini en başından beri fazlasıyla veriyordu bana. Bu sıralarda ben tüm bunları düşünmekle meşgulken teyzemin hayıflanması ile irkilmiştim. Başta benim yaralarım onu bu kadar şaşırtmışken birde benim söylemem üzerine diğer ikisinin durumundan haberdar olunca ne oldu da bu hallere düştünüz diye çıkışmıştı. Anlaşılan oda farkındaydı bir dağa çıkmak ile bu kadar yaralanmanın imkansız olacağının, en azından halktan insanlar için dağa çıkarken yaralanmak olağan olabilirdi ama burada üç tane genç Chuunin'den bahsediyorsak bu pekte mümkün gelmiyordu kulağa. Ben bile şuana kadar yaşadıklarımızın şaşkınlığını tam olarak üzerimden atamamışken teyzem bu ufacık detaylarla bu kadar şaşırmasına pekte şaşmamalıydı. Rulo saçlının ortaya döktüğü bu eser tiyatro olarak sergiye sunulsa yok satardı herhalde.

Eşek ile at arabasını aralarındaki isim uyumsuzluğuna rağmen birbirine kemer vasıtası ile kenetledikten sonra teyzemi önden göndermiş ve bende hem onu çok yalnız bırakmamak hemde Hirashi'nin bildiği yoldan, üstelik atın o tarafa doğru kaçtığınıda düşünecek olursak teyzemin gittiği yönden teyzemin yakınlarında onun hızına ayak uydurarak ilerlemiştim.

Gözlerim bir o tarafa bir o tarafa dönüp dururken bir yandan teyzemin sohbetine dahil olmaya çalışıyor ve geldiğimiz yolu az önce dağdan aşağıya inerkenki gibi tın tın kat ediyorduk. Her şey belli bir yere kadar güzeldi; ancak önemi olmayan gereksiz şeylerle dolu bir sohbetin eşiğinde bir süre ilerledikten sonra gözüme belalı ikiliye dair hiç bir şey çarpmayınca ister istemez umudu kesip, Hirashimatsu'nun diğer yolu kullanarak ilerlediği hissine kapılıyordum. Yüzüme dağılan o bıkkınlık ifadesi ile attığım her adıma uyacak bir senfonide içimden savurduğum küfürlerle devam ediyordum yoluma artık, taki gözüme ansızın çarpan, çalı çırpıdan farklı olan o siyahlığa kadar. İçimdeki kötü düşüncelerin yavaşça dağılıp yerini umut dolu düşüncelere bırakınca, üzerimden büyük bir yükün kalktığını ilginç bir şekilde hissetmiştim, dereyi görmeden paçayı sıvasamda o siyahlığın düşündüğüm gibi çok geçmeden rulo saçlının rulo saçları olduğunu görünce pekte fark etmemişti bu erkenlik, derin bir nefes almış ve aynı derinlikte o nefesi bırakmıştım, nefesimle birlikte içimden tüm o stres vb. duyguların akıp gittiğini de hissedebiliyordum. Geriye Hirashimatsu kalmıştı.

"Teyze dur dur!"

Muhtemelen duracak olan teyzemi ne olur ne olmaz diye sözle durdurmamın ardından rulo saçlıyı kaldırıp at arabasına koymakla uğraştığım o anda Hirashimatsu'ya ait olan o çığlıklarla irkilmiştim. Anlık olarak "Ne oluyor mına koyim?" diye söylenmiş ve rulo saçlıyı at arabasına koyma işini hızlandırıp: "Teyze buna elleşme, yaralarına falan dokunma, bu suçlu. Eğer iyileşir falan uyanırsa işimiz yaş olur aman diyeyim ben öbürüne koşuyorum." Dedikten sonra hızla korkulukların arkasından gelen sese doğru yönelip Hirashimatsu'yu bulacak ve ilk olarak ne olduğunu anlayıp, çığlıklarını kesmesi için yardımda bulunacaktım. Durumu muhtemelen kötü olmalıydı ki, konuşmasına izin vermeden tek bir hamlede kucaklayacak ve onuda at arabasına götürüp teyzeye emanet edecektim. Teyze Hirashimatsu ile ilgilenirken bende at arabasını yönlendirirdim herhalde boş boş beklemek yerine.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Kurochi Hirashimatsu tarih 16 Oca 2016, 14:29

Geçmişimin güzel anıları beynimde yankılanıyordu. Tüm dostlarımın bir araya gelip bana azar çekişini görmek beni mutlu ediyordu. Hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim bu güzel insanlar bana yardımda bulunuyordu. Ne kadar teşekkür etsem az. Utansam da, sinirlensem de benim için bu kadar laf ettiklerinin farkındaydım. Ama her güzel şeyin bir sonu vardır derler. Bu güzel yüzler kendini birden bire acı dolu haykırışlara bırakıyordu. Bilincim tam olarak yerinde değildi. Ayrıca görüşümde bulanıktı. Üstüne birde ağaçların arasından gözüme ışık huzmesi çarpıyordu ve iyice sinirlerimi oynatıyordu bu durum. Sağ bacağımın tamamını sarmış olan bu acı beni öldürecek gibiydi. Çığlıklarım ise çektiğim acının dışa vurumuydu.

Yavaş yavaş bilincim yerine geliyordu. Çığlıklarımın şiddeti düştükçe görüşümde normale dönüyordu. Öyle kötü bir durumun içerisindeyim ki bulunduğum ortamı ve halimi fark edemiyordum bile. Neyse ki yavaş yavaş her şey rayına oturmaya başladı. Kötünün iyisi vardır derler. Kendime gelmeye başladığımda sağ yanağımda çamurun soğukluğunu ve sağ bacağımı tuttuğumu fark ediyordum geçte olsa. Bu lanet acının sebebi ne olabilir? Normal bir jutsuyla olacak iş değil bunlar. Halbuki bacağıma dikkat etmeye çalışmıştım. At?? At nerede? Kaçıp gitti mi yoksa tekrar?

Yumruğumun alt kısmıyla çamura vuracaktım hafif bir şekilde. Aman birde kolumuz kırılmasın gözünü seveyim. Lanet olsun ulan! LANET! Ecdadını siktiğimin görevinde bir ata sahip çıkamadık! Şükürler olsun ki karşımıza kaçak ninja grubu falan çıkmadı. Birde onlarla uğraşsaydık yarın cenaze törenim için babam görevi bırakıp gelmek zorunda kalırdı herhalde. Ayağa kalkmak istiyordum. Ama bu bacağı artık daha fazla zorlamak istemiyordum bir yandan. O kadar canım acıyor ki aklımda paranoyak düşünceler oluşmaya başladı. Ya bacağım işlevini kaybettiyse? Ya acının olduğu yere kadar keserlerse? Ve bu sadece bir C-Rank görevde olursa?

Belimi doğrultup sağ bacağımı uzatacaktım ileriye doğru. Kaslarımı tutarak acıya dayanmaya çalışacaktım. Hassiktir! Daichi'nin bedenini unuttum lan ben. Bacağım bu haldeyken kalkıp onun yanına gidemem. Ne boktan bir işin içindeyiz be kardeşim.
Resim

Kütüphane
Lejant

Ryōshi Kyōkai
Ishigakure tarihi baştan yazacak..

Künye
İsim: Kurochi Hirashimatsu
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 1 - Çulsuz/1
Kullanılabilir GP: 38

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 3
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 10
Zeka: 3


Ninjutsu
Shunshin - D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu - C-Rank
Sanzengarasu - C-Rank
Raiton: Kangehika - C-Rank
Raiton: Raikyuu - C-Rank
Zetsushi Nensan - C-Rank
Raiton: Raigami no Jutsu - B-Rank
Raiton no Yoroi - A-Rank

Beceriler
İz Sürme x1
Liderlik x8
İkna x3
Chakra Kontrolü x3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-1x Tantou
-Forest (Özel Kıyafet)
-Yılbaşı Çekilişinden Kazanılan Kolye
Ryōshi Kyōkai - Kostüm/Maske
Kullanıcı avatarı
Kurochi Hirashimatsu
 
Mesajlar: 79
Kayıt: 22 Ara 2015, 17:42
Konum: Ishigakure

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 16 Oca 2016, 20:17

İlerde anımsadıkça belki güleceği, belki utanacağı müthiş bir dikkatsizlikle dalıyor Hinata koruluklara. Bir tuzağa mı çekiliyor, tahmin ettiğinden daha büyük bir tehlikeye mi atlıyor umrunda bile değil! Neyse ki bir sıkıntı çıkmıyor. Artık şanslı günüde midir, yoksa tam tersi şanssız mı bilinmez. Sesin geldiği yönün ve yerdeki ayak/toynak izlerninin de yardımıyla Hirashimatsu'nun bulunduğu açıklık alana ulaşıyor ve çamur içinde kıvranan arkadaşını buluyor. Ne olup bittiğini sormakla falan vakit kaybetmeyerek, Hirashimatsu'yu sırtladığı gibi geldiği yoldan geri dönerek arabaya dönüyor.

Hala kesik kesin inlemekte olan Hirashimatsu'yu arabaya bindirmesine yardım etmeye çalışan teyzenin "Ben size gelin beni dağdan indirin dedim birbirinizi şişleyin demedim!" diye söylendiğini duyabiliyorsunuz ikiniz de. Hirashimatsu'nun algısı biraz daha açık ama acısı hala devam etmekte. Daichi'den ise ses seda yok, ölü gibi yatmakta ama ölü değil. Hirashimatsu'nun Daichi'nin dibine bir yerlere sıkış tıkış yerleşmesi bittiğinde teyze bileğine bakmaya yelteniyor ama kıyafeti çekip açmasıyla "Ayyy!" diye geri kapatması bir oluyor. Merakınıza yenik düşüp "Ne var lan?" nidalarıyla geri açıyorsunuz bileği, sizin de geri kapatasınız geliyor resmen. Yaranın altından itibaren ayağı tamamen kırmızıya dönüşmüş durumda Hirashi'nin, ayak uçları ise yer yer morarmış Ayrıca yaranın bulunduğu nokta beyaz puslu bir görünümde. Aynı zamanda tüm bacağını aşırı derecede sıcak hissetmekte Hirashi. Teyzenin "Bunu geyikotu falan iyileştirmez, doktora görünmesi lazım bunun." deyişine hemfikirsiniz hepiniz. Yaraya şöyle biraz daha zorlayarak bakıp aklınızdan köye dönüp raporunuzu yazar yazmaz hastaneye uğramanız gerektiğini geçirdikten sonra 5-10 saniyelik bir sessizlikle başbaşa kalıyor ve birbirinize bakmaya başlıyorsunuz.atla geldiğiniz yolu eşekle geri dönmenizde artık öngörebildiğiniz bir sakınca olmadığını fark ediyor, köyünüze doğru yola koyuluyorsunuz.

Kapalı konu
Köye dönüş RP'lerinizi ve raporlarınızı yazdıktan sonra konunuzu bitireceğim. Hirashimatsu'nun ayağı enfeksiyon kapmış durumda ve iyileştirilmesi gerekmekte. Bunun için kendisine hastane kanadında başlık açılacak ve bu konu bitiminden sonra orada devam edecek.
Raporlarınızı dikkatli yazmanızı rica ederim.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Dik Kayalıklar

Mesajgönderen Kurochi Hirashimatsu tarih 16 Oca 2016, 21:10

Sağ bacak kaslarıma oturduğum yerde ufak ufak masaj yapma girişiminde bulunuyor olsam da acıdan kıvranışım beni engelliyor. Bir süre bekledikten sonra umudumu tam kesecektim ki Keloğlan atladı bulunduğum mekana. Ben yerdeyken kafasından yansıyan Güneş ışıkları ile karizmatik bir duruş sergiliyordu. Bir dakika yahu? Dejavu olmuş gibi hissediyorum. Kami Kami, neden böyle oldu acaba? Sanki bir şeyler hatırlıyor gibiyim. Neyse artık Hinata soru sormadan direk sırtladığı gibi at arabasına götürüyordu beni. Herif neler neler başardı be. Teyzeyi gitti aldı ardından beni kurtardı birde yetmezmiş gibi Rulo Saçlıyı da kurtardı. Bu herif neyin nesi be abi? Bana çok tanıdık geliyor ama bir türlü çıkartamıyorum.

Bunları düşünürken teyzenin azar yemesiyle irkiliyordum. Haa bu arada unutmadan şunu belirteyim teyzeye. “Teyze Kami aşkına bir birimize daldığımızı söyleme be üst rütbelere. Arkadaşımızı satmak istemiyoruz. Yaptı bir hata affedelim dedik.” Fakat ayağımın acısı öyle böyle değildi. Teyze zaten bunu fark etmiş olmalı ki bileğimi açmasıyla birlikte verdiği tepki bizi de merak ettirdi. şöyle bir baktığımda...

HASSSİKTİR ANASINI SİKEAYAOFKASF. Birden bire at arabasının dışına doğru kusmakla buluyordum kendimi. Bu iğrençliğim için kusuruma bakmayın lütfen. Kendi bacağımdan iğrendim lan kesin şunu bu ne oğlum? ÖLMÜŞ LAN BU? Cenaze namazını kılalım abi bu ne? Lan teyzeyi bırakıp anında doktora uçuyorum. Başka çare yok. Kafamı şöyle bir geriye doğru koyduktan sonra teyzeye şu soruyu sormadan edemedim: “Eski medical ninjalardansın değil mi teyze?

Ayrıca... Kendimden nefret etme sebebimi şuan hatırlıyorum. Anımsıyorum artık her şeyi. Görevin başından beri bu aptallık, yeri geldiğinde takındığı ciddiyet.. Sanırım o da beni hatırlamadı ama şöyle bir hatırlatmak fena olmaz. O çalılıklarda beni kurtarışını bir kez daha yaşamıştım. Bir kez daha benim hayatımı kurtarmıştı. Eski en yakın dostum. “Görev baya zordu değil mi Hina-kun?

Köye geri döndüğümüzde raporumu yazacaktım. Artık bitsin bu çile.

Saygıdeğer Üst Rütbelerim,

Görevimizde hiç beklemediğimiz bir şekilde saldırıya uğradık. Shinano Dağında bir kaç haydut tarafından bu hale getirildik. Uzun soluklu bir dövüşün ardından her ne kadar adamları köşeye kıstırsakta elimizden kaçtılar. Görevimizin asıl amacından çıkmadık ve teyzeyi Shinano Dağından güvenli bir şekilde getirmeyi başardık. Görevin detayları bu şekildedir. Dövüş sırasında ağır yaralar almış bulunmaktayım. Hastane masraflarımın köy tarafından karşılanmasını arz ederim.

-Kurochi Hirashimatsu
Ishigakure Chuunin



Edit Out: Başta Daichi olmak üzere :P Hinata ve isminin Mahmut olduğunu daha yeni öğrendiğim Hestia Hocama teşekkür ederim. Oldukça zevkli bir konuydu. Yazarken hiç sıkılmadım ve tekrar yazabilmek için saatleri saydım. Gönül isterdi ki 7-8 sayfa daha uzasın bu konu ama her güzel şeyin bir sonu vardır elbet. Hinata Free'ye yaz kanka senle işimiz bitmedi daha :lol:
Resim

Kütüphane
Lejant

Ryōshi Kyōkai
Ishigakure tarihi baştan yazacak..

Künye
İsim: Kurochi Hirashimatsu
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 1 - Çulsuz/1
Kullanılabilir GP: 38

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 3
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 10
Zeka: 3


Ninjutsu
Shunshin - D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu - C-Rank
Sanzengarasu - C-Rank
Raiton: Kangehika - C-Rank
Raiton: Raikyuu - C-Rank
Zetsushi Nensan - C-Rank
Raiton: Raigami no Jutsu - B-Rank
Raiton no Yoroi - A-Rank

Beceriler
İz Sürme x1
Liderlik x8
İkna x3
Chakra Kontrolü x3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-1x Tantou
-Forest (Özel Kıyafet)
-Yılbaşı Çekilişinden Kazanılan Kolye
Ryōshi Kyōkai - Kostüm/Maske
Kullanıcı avatarı
Kurochi Hirashimatsu
 
Mesajlar: 79
Kayıt: 22 Ara 2015, 17:42
Konum: Ishigakure

ÖncekiSonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron