[Ame] Ritüel

Moderatör: Game Master

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 13 Oca 2016, 18:01

Nori: Hapı içtikten sonra, Kanshira'nın elini yakalıyor ve çok ciddi bir şekilde seni iyileştirmesini emrediyorsun. Adamın maskesi yüzüne dönüyor. Maskenin göz oyuklarından gördüğün gözler ilk bir yüz ifadeni kontrol ediyor. Sonra da gözlerine kitleniyor. Bilmediğin dilde bir şey mırıldandıktan sonra önündeki 9 kişiye dönüyor ve senin tutmadığın elini kaldırıyor durmalarını belirten bir şekilde. Fakat bir elini sen tutuyorsun, diğer elini de bunu yapmak için vücudundan çekince tüm ağırlığın bacaklarına geliyor. Bunca kan kaybı ve yaranın etkisi baş gösteriyor ve bacakların seni taşıyamıyor. Bacaklarının bağı çözülürken Kanshira'ya yaslanıp tüm ağırlığını vermek zorunda kalıyorsun. Adam da diz çöküyor sen rahatlayasın diye. Fakat bu hareketlenme seni rahatlatmak yerine tüm yaralarının daha da sızlamasına neden oluyor. "Tamam. Sakin ol." diyor fısıldayarak Kanshira. "Biraz daha sabret." Sabret diyor demesine ama tüm vücudun sızlıyor. Yaraların hiç biri hayati değil ama hepsi aynı anda durmaksızın ağrıyorlar. Tekrar bakıyorsun Kanshira'nın gözlerine, daha önce gördüğün ruhuna işleyen, iyi huylu bakışı ile bakıyor yüzüne. Sesini yükselterek "Sabret ve acının tadını çıkart Nori-kun." diyor ilk. Sonra gözleri hafiften kısılıyor. "Acıyı hisset ki yaşadığına, nefes aldığına şükret." Adamın dedikleri kafanda yankılanıyor ama her kelimesi iğne gibi batıyor. Nedeni kelimelerin anlamları değil, onları telaffuz ederkenki tonlaması. Her yüksek tını acılarla birlikte beynine baskı yapıyor. Vücudundaki kan kendini yenilerken senin de gözlerin kapanıyor ve bu kadar acıya dayanamayan bilincin kendini kapatıyor. "Kacalo ılkraf refes ub." dediğini duyuyorsun Kanshira'nın en son. Sonra tüm acıların diniyor.

Gök gürültüsü yankılanıyor odanda. Evindesin. Yatağında yatıyorsun. Yalnızlığın verdiği bir rahatlık olsa da içinde bir boşluk hissediyorsun. Bu boşluk alışkın olduğun bir duygu aslında. Derken bir kapı sesi duyuyorsun. Eve biri gelmiş, oldukça da sesli bir şekilde belli etmiş geldiğini.

Ori: Sonunda ritüelin korkunç şokunu üstünden attığında çevredeki insanlara kayıyor gözün. Tüm maskeler çok garip. Çeşitli yüz ifadelerine sahipler ve oldukça keskin hatlara sahipler. Çoğunda beyaz renkle yapılmış semboller bulunuyor. Bazılarında da bu semboller yok. O kişiler de, vücut hareketlerine dikkat edilirse, koltuklarına sinmiş bir şekilde izliyorlar bu ritüeli. Sonunda gözlerin sizi kapıdan alan tek boynuzlu kadını buluyor. Kadın sahnenin sağ tarafında, ışıklandırmanın olmadığı bir yerde duruyor. İlk anlamasan da daha sonra kadının yanında simsiyah bir maskeye sahip birinin oturduğunu görüyorsun. Şu anlık etraftaki en şüphe çekici kişi bu siyah maskeli kişi. Tekrar sahneye bakarsan Nori'nin baygınlığını görebilirsin fakat yüzünde hala acı çekiyor gibi bir ifade var. Kırmızı maskeli adam Nori'nin yüzüne şefkatle dokunuyor ve sonra karşısındaki adamlara devam etmelerini gösteren bir işaret yapıyor. Bu sırada da bazı büyük yaraların üstüne elini koyuyor. Nori adamın kucağında ama bilinci yerinde değil. Adamın chakrasının hareketlendiğini ve teknik uyguladığını hissedebiliyorsun.

Genel: Nori bu turunda, belirtilen konu hakkında bir rüya/düş yazmak zorunda. Devamını istediği şekilde getirebilir. Ori istediğini yapmakta serbest.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen Ryouichi Nori tarih 14 Oca 2016, 19:02

Elimi oynatabilecek gücü bulabildikten sonra adamınkine doğru götürmüş ve parmaklarımı etrafına dolamıştım. Sözcükler ağzımdan bir bir dökülürken ses tonumu istediğim şekle sokabilmiştim. Adamın kulağından beynine doğru ilerleyen ses dalgalarının ardından kırmızı maskenin bana doğru döndüğünü fark ettim. Göz bebekleri benimkilere çevrilmiş ve yüzümü bir süre incelemişti. Bunun ardından ise söylediği sözler buraya geldiğimden beri ritüelde geçen sözler gibi benim için hiçbir anlam teşkil etmiyordu. Önümdeki dokuz insana seremoniyi durdurmalarını işaret etmesiyle birlikte vücudumun hiçbir dayanağının kalmamasından dolayı düşüşe geçmiştim. Bacaklarımdan derman kalmamış ve ağırlığım fazla olmamasına rağmen bu kütleyi ayakta tutmaya yetmemişti. Kanshira’nın da benimle birlikte eğilmesinin ardından bütün yaralarımdan dolayı oluşan acı bir kat daha artmıştı. Hepsinin toplamını daha şiddetli bir şekilde hissetmiştim vücudumun kıpırdamasından dolayı. Söylediği kelimeler karşısında dudaklarım kıvrılmış ve olabildiği kadar bir sırıtma yerleşmişti suratıma çünkü mantıksız gelmişti. Daha ne kadar dayanmam gerekiyordu? Bu kadar darbenin ardından bu insanlar için daha ne yapmam lazımdı?

Tekrar gözlerimiz birbirine kenetlendikten sonra adamın sesi kulağımda yankılanmıştı. Sesini daha öncekilerden daha yüksek çıkartmış ve başımın sızlamasına neden olmuştu.
Acının tadını çıkartmak mı? Bu kadar mantıksız bir cümle daha duymamıştım hayatımda. Canım yanıyordu ve benim bundan zevk almamı mı bekliyordu? Artık bu ritüel tamamen saçmalığa doğru yol almaya başlamıştı fakat buradan kendimi kurtarabilmek için gerekli güce artık sahip değildim. Bu yüzden adamın beni iyileştirmesini beklemek mecburiyetindeydim. Gerçi bunları söyleyen birinin acımı dindirmesini beklemek biraz saçma değil miydi? Söylediği ikinci cümleden sonra ise başımdaki ağrı daha fazla artmıştı. Bunun nedeni ise vücudumdaki fiziksel yaralanmalar değil, adamın ağzından çıkan kelimelerdi. Beynimde böyle bir etkiyi nasıl yaratabildiğini anlayamamıştım fakat şu an hissettiğim acı, mantıklı sebepler aramama engel oluyordu. Artık vücudumdaki sızılar dayanabileceğimin ötesine geçmiş ve göz kapaklarım yavaş yavaş kendisini bırakmaya başlamıştı. Bundan daha fazlasına dayanabileceğimi düşünürken şimdi herkesin önünde bilincimi yitiriyordum. Bu kadar rezil olmak için mi gelmiştim buraya? Beynimin aktif faaliyetleri bir süreliğine durmadan önce ise vücudumdaki acıların bir şekilde bedenimi terk ettiğini hissetmiştim. Yoksa, ölüyor muydum?

“Gözlerimi gökteki doğa olayı ile açmak uyanmak için pek de iyi bir yol olmasa da işe yarayan bir yöntemdi. Kafamı etrafımda çevirdiğimde bütün hayatımı geçirdiğim odada bulmuştum kendimi. Odadaki her duvarın, her zerresini aklıma kazımamın nedeni bundan başka yapacak işim ve zaman geçirebileceğim kimsenin olmamasıydı. Vücudumun üst kısmı çıplak olduğu için hissettiğim çarşafı üzerimden atmış ve ayaklarımı aşağı doğru sallandırmıştım yatağımda. Bu sırada diğer şiddetli ses ise kapıdan gelmişti. Daha önce evimize gelen insan sayısı iki elin parmaklarını geçmezken bu durum şaşkınlığa yol açmıştı bende. Ayağa kalkıp kimin geldiğine bakmak için ilerleyecekken gözüm, aynaya ilişti. Kalbimin bulunduğu yerde kolayca fark edilebilecek şekilde çarpı işareti vardı. Daha doğrusu bir yara. İz kabarmış ve bariz belli oluyordu. Kırmızılığı, yaranın üzerinden çok fazla zaman geçmediğine bir göstergeydi. Kimin bu yarayı bana hediye ettiğini bilmiyordum fakat elim ister istemez oraya doğru gitmişti. Kolumu hareket ettirdiğimde dikkatimi çeken diğer farklılık ise kolumdaki şekil olmuştu. Vücudumun üst kısmını yapabildiğim kadar çevirdiğimde daha iyi anladığım şekil, kanattan başka bir şey değildi. Böyle bir çizimi kime ve ne zaman yaptırdığım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ayna karşısında şaşkınlığın anbean artarken odama, az önce eve giren kişi olduğunu düşündüğüm insan girmişti. Dikkatimi ona çevirdiğimde ise insan kelimesinin karşımdaki için tam olarak kullanabileceğini sorgulamaya başlamıştım. Üstünde simsiyah cübbe vardı. Kıyafetin rengi o kadar karanlıktı ki odadaki ve hatta dışarıdaki yıldırımların ışığını sömürmeye çalışan bir yapısı vardı. Kapüşonu ise kafasının bulunması gereken yere örtülmüştü. Suratından kim olduğunu çıkartmaya çalışsam da bunda hiçbir başarı sağlayamıyordum çünkü tam olarak bir sıfata sahip değildi. Siyah bir karmaşaya benziyordu. Yüz hatları ve hatta yüzünde bulunması gereken organlar bile yerinde değil gibiydi. Bir balonun içinde sallanan siyah sıvıya benziyordu. Sürekli hareket hâlindeydi. Ben karşımdakinin kim, daha doğrusu ne olduğunu algılamaya çalışırken nereden geldiğini anlayamadığım bir ses kulaklarımdan içeriye süzüldü. Ses, babamın sesiydi. Kendisiyle de ilişkilerimiz pek sağlam olmamasına rağmen sesini tanıyordum. Ağzından çıkan cümle ise
“Yeni hâlini beğendin mi? Ulu varlığın için böylesinin daha uygun olduğunu düşünüyorum.” Söyledikleri benim için hiçbir mantık taşımıyordu. Neden böyle kelimeler sarf ediyordu babam? Bunları o mu yapmıştı yoksa? Benim için hiçbir faydası olmamasına rağmen şimdi de bedenimi mi yaralamıştı? Ona doğru yaklaşıp elimi uzattığımda ise bir vücuda değil de gaz bulutuna dokunmuş gibi olmuş ve dengemi kaybedip sendelemiştim. Bu yüzden birkaç dengesiz adım atmış ve sonunda kendimi toparlayabilmiştim. Kafamı onun olması gereken yere çevirdiğimde ise ortalıkta hiç kimse yoktu. Bir anda nereye kaybolmuştu? Ona sormam gereken sorular vardı fakat hiçbir kelime etmeden yok olmuştu. Yalnızlığa mecburiyetten alışmıştım fakat böyle terk edip gidilmek her insanın içini acıtırdı. Şaşırmama sebep olan şey ise hiçbir bu yaşadıklarımdan sonra içimde hiçbir duygu yeşermemesiydi. Üzülememiştim. Alışkanlık mıydı, yoksa başka bir şey mi? Kendi kendime bu soruyu sorarken elim, tekrar sol yanımda bulunan yaraya dokundu. Sonrasında ise penceren gördüğüm kadarıyla hava, az önceki şimşeklerden arınmıştı. Amegakure'nin hiç de alışık olmadığı bir görüntü hakimdi etrafa. Güneşin ışıkları odama dolmaya başlamış ve aydınlık ayak ucuma kadar gelmişti fakat bedenime değmemişti. Aramızda bir engel var gibi benden sadece birkaç santim ileride durmuş ve orada kalmıştı.”

Dövme için referans:
Resim
Resim
Künye
İsim: Ryouichi Nori
Yaş: 17
Cinsiyet: Eril
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3-Düşük Gelirli / 4 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 9
Varlık: 3
Zeka: 9

Eksiklikler/Özürler
-Steril: Yalnızlığın dışında hayat bir de buradan vurmuştur Nori’yi. Kendi kanından bir varlık yaratma isteği ise hiçbir gün azalmamıştır.
-Sosyal yetersizlik: Doğduğundan beri insanlarla neredeyse hiçbir iletişimi olmayan biridir. Bu yüzden diğerlerine kendisini nasıl ifade edeceğini bilmiyor desek yeridir.

Ninjutsu
-Raigami no Jutsu
-Shikon

Taijutsu

Genjutsu
-Kininaru Kimochi
-Rakumei no Jutsu
-Kasumi Juusha
-Rishuu
-Shibou no Jutsu

-Taroubo C-Rank
-Sanjakuba C-Rank
-Ryuhouba C-Rank

Beceri Listesi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
2x Kondisyon hapı
Kullanıcı avatarı
Ryouichi Nori
 
Mesajlar: 18
Kayıt: 23 Ara 2015, 00:25

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen Jin Ori tarih 14 Oca 2016, 22:42

Her geçen saniye genç kızın üstündeki şaşırtıcı etkisini kaybeden ritüel, artık sıradanlaşmaya başlamıştı gözünde. Bedeni ilk başta yaşadığı kısa süreli şokun etkisinden kurtulurken, gözleri etrafındaki insanların maskelerine kaymıştı. Çoğunun üzerinde beyaz renkli semboller vardı ve her bir maskede farklı bir yüz ifadesi resmedilmişti. Bazılarında ise yoktu bu beyaz renkli sembollerden. Zaten maskesinde sembol bulunmayan kişiler de sadece oturdukları yerden ritüeli izliyorlar, gerçekleşen olaylara herhangi bir katkıda bulunmuyorlardı. Her ne kadar tam olarak anlayabilmiş olmasa bile az çok bazı şeyleri çözdüğünü düşünüyordu.

Gözleri kalabalıktaki her bir kişinin maskesini tararken kendilerini buraya ilk geldiklerinde kapıda karşılayan kadının silüeti ile karşılaşmıştı. Her ne kadar karanlık bir bölgede duruyor olsa da kahve ve yeşil renklerinden oluşan boynuzlu maskesini hatırlamak çok da zor olmamıştı Ori için. Sahnenin hemen yanında duruyordu kadın. Bulunduğu alan mekanın diğer bölgelerine göre nispeten daha karanlıktı. İstemsizce birkaç adım attı kadına doğru. Ancak yaklaştıkça kadının yanında birisinin olduğunu fark etmesi attığı birkaç adımdan sonra duraksamasına neden olmuştu. Durdukları yer ışık almadığından dolayı siyah bir maskeyi karanlıktan ayırt etmek o mesafeden çok zor olmuştu. Karanlık bir bölgede duruyor olmalarının görünmek istemediklerinden dolayı olduğunu anlayabilmişti ancak neden böyle bir amaçları olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Yavaş yavaş ilerlemeye başladı yeniden siyah maskeli şahsa ve boynuzlu kadına doğru.

Yürürken gözleri bir kez daha sahnede gerçekleşmekte olan ritüele takılmıştı. Nori'nin bilincini kaybedip düşüşünü izledi. İster istemez içinde engel olamadığı bir huzursuzluk oluşmuştu tanımadığı bunca insanın içinde yalnız başına kaldığından dolayı. Tamamen yalnızdı artık. Başına bir şey gelse kendisine yardım edebilecek kimse yoktu. Onu kurtaracak sağ kalabilirse gerçekleşenler hakkında şahitlik yapacak kimse yoktu gerisinde. Tırsmadığını söylerse yalan söylemiş olurdu. "Bu kadar garip şey bana birkaç ay yeter." diye fısıldadı düşünmeden kendisinin bile duyamayacağı bir ses tonuyla.
Kurban bayılmış olmasına rağmen ritüelin devam etmesini isteyen kırmızı maskeli adama dikti gözlerini. Bir elini Nori'nin vücudunda açılan büyük yaraların üzerinde gezdirmeye başlamıştı. Hemen ardından hissettiği çakra dalgalanmalarından adamın bir teknik uyguladığını anlayabilmişti. Büyük ihtimalle Nori'yi kendine getirebilmek için acısını dindirmeyi ya da yaralarının bir kısmını iyileştirmeyi amaçlıyordu.

Gidip de siyah maskeli adama kim olduğunu soracak hali yoktu tabiki ama maskesinin garipliğinden ve bulunduğu konumun yarattığı saklanıyor izleniminden dolayı salondaki en şüpheli insan olduğu gerçeğini değiştirmiyordu bu durum. Bu yüzden etraftaki insanların dikkatini çok fazla çekmemeye çalışıp ritüele engel olmadan yakınlarında bir konuma geçip izlemeye başlayacaktı. Belki bir şeyler de duyabilirdi adamın kimliğini anlamaya yetecek kadar. Amacı üzerine düşen görevi yapıp mekanın güvenliği için devriye geziyor izlenimi yaratmaktı.
Resim

Sınava hazırlandığım için çok fazla vakit bulamıyorum. Beklettiğim herkese anlayışı için teşekkürler.
Resim
Künye

İsim: Jin Ori
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta-Düşük Gelirli/10
Mevcut GP: 2


Profil

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 4
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler

Ninjutsu
Shunshin

Taijutsu
Suiseiki / B-Rank

Genjutsu

Sensör Yetenekleri
Meishou-dou / D-Rank

Beceri Listesi
Farkındalık 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai
5 Shuriken
5 Metre Sentetik Misina
1 Patlayıcı Parşömen
2 Sis bombası
Kullanıcı avatarı
Jin Ori
 
Mesajlar: 28
Kayıt: 22 Ara 2015, 12:11

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 15 Oca 2016, 18:14

Ori: İlk olarak kendini ortamda kaybettirmeye çalışarak yaklaşıyorsun bu siyah maskeli adama. Yeterince yaklaştığında kadın ve bu kişinin sürekli birbirleri ile konuştuğunu fark ediyorsun. Hatta biraz dikkatli dinleyince bu maskenin altındaki kişinin kalın sesli bir erkek olduğuna kanaat getiriyorsun. Bu sırada ritüel bilincini yitirmiş olan Nori'yi yaralayarak devam ediyor. Görev arkadaşının bilinçsiz bir şekilde acıdan bağırdığını duyuyorsun. Onunla birlikte bu 9 kişi de bağırıyorlar. Biraz daha yaklaşıyorsun şüpheliye. Siyah maskeli adam, boynuzlu kadına sürekli ritüel hakkında soru soruyor. Rahatça duyabiliyorsun bir sorusunu. Diyor ki, "Müritlerin vücudunda da yaralar açılıyor mu?" Sesi ritüelden rahatsız olmuş gibi çıkıyor. Kadın oldukça soğukkanlı bir şekilde "Hayır. Mühürler sadece asıl acının yarısını onlara hissettiriyor." diye cevaplıyor adamı. Adam hala aynı rahatsızlıkla "Anlıyorum." diyor. Bu sırada boynuzlu kadın çevresine bakınmaya başlıyor. İlahi ve anlaşılmayan bağrışmalardan onları duymak için yaklaşmış olan seni tabi ki bembeyaz parlayan maskeden fark ediyor. Seni fark ettiği an yanında ona soru sormak için hareketlenen adama dirseği ile vuruyor. Bu şekilde susuyorlar ve daha fazla bilgi edinemiyorsun. Gecenin devamını etrafta dolaşarak ve Nori'nin ilahilerin arasından duyulan bağırışlarını dinleyerek geçiriyorsun. Baş ağrısı kendini baya bir gösterdikten sonra küçük pencereye bakıyorsun. Dışarısı turunculaşmaya başlamış. Güneş doğuyor.


Nori: Sana değmeyip biraz ötende duran güneşe bakıyorsun gözlerini aşağı dikip. Daha sonra da kaldırıyorsun kafanı. Artık odanda değilsin. Dışarıda, çok yüksek bir kaya parçasının üstündesin. Karşında uçsuz bucaksız geniş bir alan var ama yeri göremiyorsun çünkü bir sürü insan toplanmış buraya ve hepsi sana bakıyorlar. Hayran olmuş gibiler... Çok güçlü hissediyorsun o anda. En önlere baktığında hep tanıdığın kişileri görüyorsun.

Sonunda gözlerin açılıyor. Tekrar Kanshira'nın kollarında buluyorsun kendini. Dişlerin sıkıca birbirine geçmiş durumda. Sanki çok bağırmışsın gibi boğazın ağrıyor. Üstelik vücudunda da baya ağrı hissediyorsun. Karşındaki adamlara göz ucu ile bakarsan neredeyse hiç birinin ayağa kalkacak durumu yok. Seni, bir shinobiyi bayıltacak durumda bir eziyeti aynı şekilde hissetseler bu şekilde bile duramazlar bundan eminsin. Ya adamlar çok dayanıklı, ya da aranızdaki bu bağlantı onlara senin acının bir kısmını yansıtıyor. Kanshira hala bir şeyler fısıldıyor ama bu fısıltılar başını ağrıtmıyor. Bu sırada solunuzdan bir ışık fark ediyorsun. Kanshira da kafasını oraya çeviriyor. Burada koskoca fabrikada tek kapalı olmayan pencereyi görüyorsun, etrafına beyaz renkte figürler çizilmiş. Bu pencere oldukça yere yakın olduğundan daha yeni doğmakta olan güneş rahatça içeriye girebiliyor. Daha doğrusu pencereden direkt sahnenin olduğu yere yansıyor ışığı. Rüyandakinin tam tersine tam üstünde bitiyor. Amegakure'de güneşin bu şekilde vücudunla buluşması gibi bir durum sıkça olmadığı için güneş ışıklarının sıcaklığını garipsiyorsun. İşte tam o sırada kafanda bir kadın sesi yankılanıyor. "Kacalo adnınay amiad şenüg." Bunu duyduğundan 1-2 saniye sonra Kanshira'nın arkanda kıkırdadığını duyuyorsun. Maskesi sana doğru dönüyor ve siyah gözleri tekrar seninkilerle buluşuyor. Meraklı bir şekilde "Nori-kun?" diyor. Herhangi bir tepki vermeni bekliyor gibi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen Ryouichi Nori tarih 16 Oca 2016, 14:01

“Güneş ışığına kaydı gözlerim. Daha önce kaç kere görmüştüm kendisini? Kaç kere vücuduma değmiş ve onunla kucaklaşmıştık? Sanırım hiç. Köyüme uğramıyordu pek. Uğrasa bile benimle işinin olmayacağı ortadaydı. Kimse beni umursamazken en sıcak varlık neden bana şefkat göstersin ki? Başım evimizin tavanına dönerken vücudum artık orada değildi. Dört duvar arasında değildim. Rüzgâr vücudumu sıyırırken sert bir zemin üzerinde oturuyordum. Yerden metrelerce yükseklikte bekliyordum. Gözlerim alabildiğince uzanan zemini görmeye çalışırken buna engel olan binlerce insan vardı. Bu kadar büyük bir topluluk ayaklarımın altında ne yapıyordu? Benim için mi buradaydılar? Yüceliğimden dolayı bana tapmaya gelmiş olmalıydılar. Gözlerinde bunu görebiliyordum ve vücudumdaki kanın pompalanma hızı katbekat artmıştı. Gücüm, bu kadar insan üzerinde mutlak egemenlik sağlıyordu. Yüzlerini seçmeye çalışırken bana daha yakın olan saflar ise bu zamana kadar hayatımda rol almış kişilerden oluşuyordu. Salgılanan hormonlarım sayesinde tüm alanda yankılanmıştı kahkaham. İşte, hak ettiğim yerdeydim.”

Gözlerimin yeniden gerçekliğe açılmasıyla birlikte varlığımın yüceliği birkaç kat azalmıştı. Kızıl maskeli adamın kollarının arasında, vücudumun ağrısıyla uyanmıştım. İşini tam olarak yerine getirememişti demek ki. Tam olarak iyileşmeyi beklerken sızılarım hâlen yerli yerindeydi. Boğazımdaki ağrı ise sesimi kendimde değilken çok fazla kullandığıma işaretti. Bana ne kadar acı çektiklerini tahmin dahi edemiyordum. Buna rağmen en azından hâlâ hayatta ve kendi vücudumdaydım. Önümdeki dokuz insana baktığımda ise hepsinin benden aşağı kalır yanları yoktu. Yerlerinden kıpırdamaya mecalleri kalmamış ve dinlenmeye çalışıyorlardı. Benim çektiğim acıların aynılarını hissetmeleri durumunda onların da bilinç kaybına uğrayacaklarından emindim fakat sadece yerlerinde hareketsiz kalmakla yetinmişlerdi. Aynı derecede hissetmemiştik demek ki acıları. Arkamdaki adamın ağzından hâlen sözcükler dökülmekteydi fakat az önceki şekilde beynime iğne etkisi yerine daha çok sakinleştirmeye yönelikti.

Gözlerimin kamaşmasına sebep olan ışık sol tarafımdan hücum etmişti. Sadece bana gözükmediğini ise Kanshira’nın da kafasını oraya çevirmesiyle anlamıştım. Mekânda bulunan diğer pencerelerden tek farklı olandan geliyordu ışık. Pencerenin etrafındaki beyaz renkli figürler ise bende bir çağrışım uyandırmamıştı. Bir tür mühür olabilirdi, belki de başka bir dilde küfürdü fakat merakımı kabartacak unsur bu değil ışığın varlığıydı. Işığın kaynağı ise yapay bir nesne değil, güneşin ta kendisiydi. Pencerenin yere yakın konumundan dolayı rahatlıkla içeri süzülebilmişti fakat enteresan olan durum normal bir şekilde içeriyi doldurmaktan ziyade direkt olarak benim bulunduğum sahneye gelmesiydi. Vücudumla buluşmasının ardından duruyor ve başka yere gitmiyordu. Sanki gelmesi gereken yer burasıydı ve bunu başardığı için oldukça mutluydu, vücuduma kavuştuğu için. Tenime değen bu sıcaklık ise alışık olmadığım bir şeydi. Belki de bir daha hiçbir zaman tadamayacağım bir güzellik. Bunun karşısında ne düşüneceğimi bilemezken kafamda yankılanan ses beynimi daha da allak bullak etmişti. Bu sesi sadece ben mi duymuştum? Arkamdaki adamın tepkisi ise en azından onun da bundan haberdar olduğunun veya en azından tahmin ettiğinin göstergesiydi. Diğer insanların sesi duyup duymadıklarını ise bilmiyordum. Adamın suratının bana dönmesi benden bir cevap beklediğini gösteriyordu. Yüzümü pencereden ayırmadan ağzımı açacak ve
“Güneşle işim yok. Yanımda olmasına ihtiyacım da yok.” dedikten sonra derin bir nefes alacak ve ardından gözlerimi mekânda bulunan insanlara çevirecektim. Sağlık durumum iç açıcı değildi ve bunu iyileştirebilecek insan tam olarak yanımdaydı. “Acılarım hâlen dinmemiş. Biraz daha gayret göster.” diyerek serzenişte bulunacaktım kızıl maskeli adama. İyileşmek zorundaydım. Bu kadar aciz bir durumda olmak bana yakışmıyordu.
Resim
Künye
İsim: Ryouichi Nori
Yaş: 17
Cinsiyet: Eril
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3-Düşük Gelirli / 4 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 9
Varlık: 3
Zeka: 9

Eksiklikler/Özürler
-Steril: Yalnızlığın dışında hayat bir de buradan vurmuştur Nori’yi. Kendi kanından bir varlık yaratma isteği ise hiçbir gün azalmamıştır.
-Sosyal yetersizlik: Doğduğundan beri insanlarla neredeyse hiçbir iletişimi olmayan biridir. Bu yüzden diğerlerine kendisini nasıl ifade edeceğini bilmiyor desek yeridir.

Ninjutsu
-Raigami no Jutsu
-Shikon

Taijutsu

Genjutsu
-Kininaru Kimochi
-Rakumei no Jutsu
-Kasumi Juusha
-Rishuu
-Shibou no Jutsu

-Taroubo C-Rank
-Sanjakuba C-Rank
-Ryuhouba C-Rank

Beceri Listesi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
2x Kondisyon hapı
Kullanıcı avatarı
Ryouichi Nori
 
Mesajlar: 18
Kayıt: 23 Ara 2015, 00:25

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen Jin Ori tarih 16 Oca 2016, 22:20

Siyah maskeli adama doğru attığı her adımda, yarım yamalak anlayabildiği konuşmalar git gide daha da netleşiyordu. En sonunda maskenin ardında saklanan kişinin erkek olduğuna kanaat getirdiğinde konuşulan her şeyi duyabilecek mesafeye gelmişti. Dikkat çekmeme çabasını sürdürürken, dikkatinin büyük bir kısmını kadın ile adam arasında geçen konuşmaya vermişti. Pek çok soru soruyordu adam ritüel hakkında. Anladığı kadarıyla o da Ori gibi acemiydi bu tür işlerde. Büyük ihtimalle hayatında ilk defa böyle bir ortamda bulunuyordu genç kız ile birlikte. Diğerlerinden daha farklı bir maske taktığı ve kendisiyle özel olarak gizli bir şekilde ilgilenildiği için önemli biri olduğuna dair bir izlenim oluşmuştu Ori'nin gözünde. Ülke yönetiminde söz sahibi olan bir siyasetçi olabilir miydi? Ya da zengin bir iş adamı? Belki de önemli bir shinobidir. Her birinin olabilitesi çok yüksekti ki şu ana kadar adamın kimliğine dair herhangi bir ipucu yakalayabildiği söylenemezdi.

Burada bulunduğu ilk dakikalardan beri aklını kurcalayan bir sorunun da cevabını almıştı böylece. Kadın adama mühürler ile ilgili bazı detaylardan bahsetmişti. Söylediğine göre kırmızı maskeli adamın, yandaşlarının vücutlarına Nori'nin kanı ile çizdiği şekiller bir tür mühürdü. Bu da bu ritüelin kutsal bir güç tarafından gerçekleşmediğini doğrular nitelikteydi. Shinobi dünyasındaki diğer her şey gibi bu ritüel de -diğerlerine göre daha garip olsa da- bir tür teknikten ibaretti. Eğer varsa bir tanrının kendisini insanlara bu şekilde kötü olarak tanıtmayacak olduğuna dair şüpheleri de netlik kazanmıştı böylece.

Boynuzlu kadın Ori'nin varlığını bir süre sonra fark ettiğinden dolayı gecenin devamında bashedilmeye değecek herhangi bir detay gerçekleşmemişti. Nori defalarca kez daha bıçaklanmış, vücudunda onlarca hatta belki de yüzlerce yara oluşmuştu. Çığlıkları ara sıra söylenilenleri bastırmış olsa da genel olarak sönük kalmıştı 50 kişinin hep bir ağızdan söylediği ilahilerin yanında. Güneş açık olan tek pencereden içeriye sabahın ilk ışıklarını gönderirken sorunsuz bir şekilde bu görevi de tamamlayabilmenin huzuru vücudunun her bir tarafına yayılmıştı. Ancak aralıksız söylenen ilahiler ve normalde yatağında mışıl mışıl uyuyor olması gerektiği saatlerde nöbet tutmuş olmasından dolayı başının bir hayli ağrıdığını söyleyebilirdi. Ritüel bittiğinde Nori'nin yanına gidip durumunun nasıl olduğunu sormak istiyordu. Kırmızı maskeli adamın onu medic jutsuları ile yaşama tutundurduğunu biliyordu ama yine de sorumluluk sahibi birisi gibi davranarak bizzat Nori'ye durumunu sorma ihtiyacı hissetmişti.
Resim

Sınava hazırlandığım için çok fazla vakit bulamıyorum. Beklettiğim herkese anlayışı için teşekkürler.
Resim
Künye

İsim: Jin Ori
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta-Düşük Gelirli/10
Mevcut GP: 2


Profil

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 4
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler

Ninjutsu
Shunshin

Taijutsu
Suiseiki / B-Rank

Genjutsu

Sensör Yetenekleri
Meishou-dou / D-Rank

Beceri Listesi
Farkındalık 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai
5 Shuriken
5 Metre Sentetik Misina
1 Patlayıcı Parşömen
2 Sis bombası
Kullanıcı avatarı
Jin Ori
 
Mesajlar: 28
Kayıt: 22 Ara 2015, 12:11

Re: [Ame] Ritüel

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 17 Oca 2016, 22:57

Kanshira tekrar kıkırdıyor Nori'nin güneş hakkında dediklerinden sonra. "Sen nasıl istersen Nori-kun." demesiyle birlikte yaralarına ilk müdahalelerini yapmaya devam ediyor. Ritüel de başarı ile gerçekleşmiş olduğu için Ori rahatça gelip Nori'ye hal hatır sorabiliyor. Nori'ye baştan beri çok iyi davranan Kanshira ne yazık ki Ori'ye karşı aynı tavrı takınmıyor. Oldukça soğuk ve resmi bir şekilde Nori'nin yaralarına bakılması gerektiğini ve Ori'nin onu bir süre beklemesi gerektiğini söylüyor. Salondaki diğer kişiler ortamı terk etmeden önce bir grup maskeli adam girip hareket etmekte zorlanan 9 kişi ve Nori'yi eşyaları ile birlikte yakındaki bir konaklama yerine götürüyorlar. Burada Nori ne isterse karşılanıyor ve Kanshira'nın neredeyse kapattığı yaralara merhemler sürülüyor. 1 hafta sonraya izleri bile geçmiş olacak diyorlar. Kanshira'yı ya da boynuzlu kadını bir daha göremiyorsunuz. Zaten maskeleri olduğu için yüzlerini de tanımıyorsunuz bu kişilerin. Ori de başkentte istediği gibi dolaşabiliyor.

Köye dönmeden önce birlikte bir süre başkentte gezdiğinizi ele alabilirsiniz. Konu sonlandırılmıştır.


Ödüller:

Jin Ori: 25GP
Ryouichi Nori: 25GP + Görevdeki özverilerinden dolayı 5GP
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Önceki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron