Nori: Hapı içtikten sonra, Kanshira'nın elini yakalıyor ve çok ciddi bir şekilde seni iyileştirmesini emrediyorsun. Adamın maskesi yüzüne dönüyor. Maskenin göz oyuklarından gördüğün gözler ilk bir yüz ifadeni kontrol ediyor. Sonra da gözlerine kitleniyor. Bilmediğin dilde bir şey mırıldandıktan sonra önündeki 9 kişiye dönüyor ve senin tutmadığın elini kaldırıyor durmalarını belirten bir şekilde. Fakat bir elini sen tutuyorsun, diğer elini de bunu yapmak için vücudundan çekince tüm ağırlığın bacaklarına geliyor. Bunca kan kaybı ve yaranın etkisi baş gösteriyor ve bacakların seni taşıyamıyor. Bacaklarının bağı çözülürken Kanshira'ya yaslanıp tüm ağırlığını vermek zorunda kalıyorsun. Adam da diz çöküyor sen rahatlayasın diye. Fakat bu hareketlenme seni rahatlatmak yerine tüm yaralarının daha da sızlamasına neden oluyor. "Tamam. Sakin ol." diyor fısıldayarak Kanshira. "Biraz daha sabret." Sabret diyor demesine ama tüm vücudun sızlıyor. Yaraların hiç biri hayati değil ama hepsi aynı anda durmaksızın ağrıyorlar. Tekrar bakıyorsun Kanshira'nın gözlerine, daha önce gördüğün ruhuna işleyen, iyi huylu bakışı ile bakıyor yüzüne. Sesini yükselterek "Sabret ve acının tadını çıkart Nori-kun." diyor ilk. Sonra gözleri hafiften kısılıyor. "Acıyı hisset ki yaşadığına, nefes aldığına şükret." Adamın dedikleri kafanda yankılanıyor ama her kelimesi iğne gibi batıyor. Nedeni kelimelerin anlamları değil, onları telaffuz ederkenki tonlaması. Her yüksek tını acılarla birlikte beynine baskı yapıyor. Vücudundaki kan kendini yenilerken senin de gözlerin kapanıyor ve bu kadar acıya dayanamayan bilincin kendini kapatıyor. "Kacalo ılkraf refes ub." dediğini duyuyorsun Kanshira'nın en son. Sonra tüm acıların diniyor.
Gök gürültüsü yankılanıyor odanda. Evindesin. Yatağında yatıyorsun. Yalnızlığın verdiği bir rahatlık olsa da içinde bir boşluk hissediyorsun. Bu boşluk alışkın olduğun bir duygu aslında. Derken bir kapı sesi duyuyorsun. Eve biri gelmiş, oldukça da sesli bir şekilde belli etmiş geldiğini.
Ori: Sonunda ritüelin korkunç şokunu üstünden attığında çevredeki insanlara kayıyor gözün. Tüm maskeler çok garip. Çeşitli yüz ifadelerine sahipler ve oldukça keskin hatlara sahipler. Çoğunda beyaz renkle yapılmış semboller bulunuyor. Bazılarında da bu semboller yok. O kişiler de, vücut hareketlerine dikkat edilirse, koltuklarına sinmiş bir şekilde izliyorlar bu ritüeli. Sonunda gözlerin sizi kapıdan alan tek boynuzlu kadını buluyor. Kadın sahnenin sağ tarafında, ışıklandırmanın olmadığı bir yerde duruyor. İlk anlamasan da daha sonra kadının yanında simsiyah bir maskeye sahip birinin oturduğunu görüyorsun. Şu anlık etraftaki en şüphe çekici kişi bu siyah maskeli kişi. Tekrar sahneye bakarsan Nori'nin baygınlığını görebilirsin fakat yüzünde hala acı çekiyor gibi bir ifade var. Kırmızı maskeli adam Nori'nin yüzüne şefkatle dokunuyor ve sonra karşısındaki adamlara devam etmelerini gösteren bir işaret yapıyor. Bu sırada da bazı büyük yaraların üstüne elini koyuyor. Nori adamın kucağında ama bilinci yerinde değil. Adamın chakrasının hareketlendiğini ve teknik uyguladığını hissedebiliyorsun.
Genel: Nori bu turunda, belirtilen konu hakkında bir rüya/düş yazmak zorunda. Devamını istediği şekilde getirebilir. Ori istediğini yapmakta serbest.