Imırım yınlış yılı ığrımızsın. Çok biliyorsun sen! Bu adama ben bir gıcık oldum ama hadi bakalım. Çok kötü laf sokar, saçma sapan genjutsu teknikleriyle eğlendirirdim şuracıkta kendimi ama niyeyse hiç halim yok. Niyeyse diyorum çünkü ben de anlayamadım bir türlü. Hasta filan değilim. Yani en son değildim. Bir sorun olmaması lazım bende. Acaba kervan mı tutuyor beni? Yanımdaki adam bir şeyler söylüyordu ama dikkatimi veremiyordum bir türlü. Sanki dünya üstüme üstüme geliyor. Sanki yol biz ilerledikçe daha da uzuyor. Sanki gece zaman geçtikçe daha da uzuyor gibiydi. Bilmiyorum. Midemin bulantısı da devam ediyor ve yavaşça geçeceğine artıyor sanki. Hamile miyim, hasta mıyım, yol mu tutuyor yoksa kafayı mı yiyorum sorularıyla cebelleşirken sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "B-Ben iyiyim teşekkürler." Şimdi manyak sanacak herif beni. Atacak sonra arabadan. Uğraş dur!
Anlamadığım bir şeyler var. Etrafımda tuhaf olaylar silsilesi dönüyor. Gökyüzü neden bu kadar siyah? Etraf niye bu kadar sessiz? Kervancı niye böyle bilmiş bilmiş konuşuyor? "Sizin çocuklarınız var mı Kervancı-san?" Amacım kesinlikle muhabbet açmak filan değil. Anlamlandıramadığım hislerden kurtulmak istiyorum. Hem adamın çocuğu varsa belki anneleri kaçıncı haftada hamile olduğunu öğrenmiş anlarım. Köye geri dönünce Mao-chan'a bir sürprizim olur belki. Oldukça tatsız bir sürpriz hem de. Bil bakalım ne oluyorsun Mao-chan? Of Riko! Yine başlama! Hayır bak bu hamilelik filan değil. Hamilelik kafası değil bu. Olamaz. Hiçbir şey olması gerektiği gibi ilerlemiyor. Zamanı yavaş çekime almışlar veya geri sarıp duruyorlarmış gibi. Etrafta tuhaf bir atmosfer var.
YOKSA! Yoksa bunların hepsi planlanmış mıydı? Bu yanımdaki kervancı Amegakure'de doğduğunu söylemedi mi az önce? Yoksa Güneş Dansı örgütünden biri mi? Benim onlar için geldiğimi biliyorlardı! Belki de genjutsu uyguladılar bana! Kandırdılar beni ve şimdi de kaçırıyorlar! Tıpkı Sensei'ye yaptıkları gibi beni de buharlaştıracaklar! Ben aniden ortadan kaybolsam Mao-chan da arar mı beni acaba? Dik dik gözlerimle kervancıyı süzmeye başladım. Bundan böyle şüpheli listemdesin dostum üzgünüm. Her hareketini takip etmeliyim bu herifin. Usta bir genjutsucu olabilir. İçimden yükselen bu tuhaf hislere başka bir açıklama getiremiyorum. Ama hiç renk vermemeliyim. Bakalım beni nereye kadar götürecek. Her an sürpriz bir saldırıya açık olmak zorundayım. Beni bayıltmasına filan asla izin vermemeliyim. Sen beni kolay lokma mı sandın kervancı-san? Hah! Ava giden avlanır bunu sakın unutma! Ne olur ne olmaz çakramın akışına odaklayayım kendimi.