Hızla yana atlamıştım. Her şey yolunda gidiyordu. Elime çoktan almış olduğum kunaiyi, hızla Kane'e saldıran elemanın boynuna doğru fırlattım. Bizim Çakma Kami yere düşerken, çocuğun boğazı hızla kunaimin hedefi olmuştu ve onuda Kane ile birlikte yere yığmıştı. İşin güzel tarafı, çocuk ölüyorken, Kane sadece bayılmıştı. Belki kafası yarılmıştır ama en azından iyi olduğunu biliyorum. Bunun mutluluğu bedenimi sarmıştı o anda. Belkide aptalca bir mutluluktu. Sonuçta hepimiz savaşmayı biliyoruz, kimsenin bizi kurtarmasına ihtiyacımız yok. Yinede Kane'i bir kontrol etmek istemiştim o anda. Bir adım attığım gibi kulaklarım bana unuttuğum bir gerçekliği hatırlattı. Şu kadının da düşmanımız olduğunu unutmuştum. Hatta onun varlığı kafamdan neredeyse silinmişti.
İşte tamda bu yüzden, o anda kafamı hızla ona doğru çevirdim. Kafamı çevirmemle birlikte, ölümün soğukluğu ile karşı karşıya kalmıştım. Yalnız ölen o adam gibi bende burada yalnız başıma geberiyordum. Yo... Yo... Yooo! Olamaz hayır! Buna izin veremem. İçimdeki bu karanlık hisle uğraşırken birden göğsümde bir yanma hissetmiştim. Geriye doğru uçarken, ölümün soğukluğu bedenimden kalkıp yerini nefessizliğe bırakmıştı. Zar zor nefesimi toparlarken bedenim tamamen hareketsiz kalmıştı. Lanet! Bunu biliyorum. Bunu biliyorum! Sinir sistemim tamamen felç edilmiş durumda. Şuanda yapabileceğim hiç bir şey yok. O yumruğu yememeliydim, kadının bana dokunmasına izin vermemeliydim. Hatta onu unutmam bile ölümcül bir hataydı.
Ben ağacın dibinde bekliyorken kadın çantasını çıkardı ve Kenichi'nin boğazı ile ilgilenmeye başladı. Görünüşe göre medikal bir ninjaydı bu kadın. Lanet bir medic - nin'e yenilecek kadar güçsüzüm demek. Bu durum beni epey acınası bir hale düşürüyor değil mi? Yaklaşık bir 10 dakika uğraşmıştı kadın. Sonrasında rahatlamasından elemanın kurtulduğunu anlamıştım. Kadın o anda önce bana, sonrada Kane'e gidip birer parşomen yapıştırdı. Bir tür mühürdü bu ve bizi bağlı tutmak için yapılmıştı. O kadar basit etkili bir şey olduğunu düşünmüyorum, muhtemelen bundan kurtulma şansımızda yok. Böyle yakalanmak kötü oldu. Hmm... Bir şeyler düşünmemiz gerekecek gibi duruyor.
Kadın bütün bu işleri bitirdikten sonra bir ağacın dibine oturmuştu ve ellerini suratına koymuştu. Bu kadar zorlu bir günde duygularına yenik düşüyor olması. Haha... İşte bu komik, gerçekten komik. Eğer suratımda, boğazımda bir sorun yoksa kadını biraz rahatsız etmek istiyorum. Böylece belki aklını bulandırabilirim. Hemen sesli bir şekilde kahkaha atmaya başlayacaktım. "Hahahahahaha... Belki ölmedi ama hayatı eskisi gibi olmayacak, tabi seninde. Gerçekten senin için çalışacağımı düşündün mü? Ahmak! Peki şimdi ne olacak? Ne yapacaksın? Bu mühür bizi ne kadar tutacak sence?" diyeceğim. O sırada da hareket etmeye çalışacağım eğer edemiyorsam mühüre çakra gönderip açmaya çalışacağım. Belki çakramla açılma şansı olabileceğini düşünüyorum. Son kozlarımı oynuyorum sanırım.