İsim: Higan Masshi
Yaş: 21
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.81
Kilo: 71
Köy: Amegakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Fiziksel Portresi:
İnsanlar içinde, herhangi bir şey yapmadan da dikkat çekebilecek kadar soluk bir tene sahiptir. Bu teni destekleyen gümüşi renkteki saçları, onu yarı yolda bırakmaz. Bu kadar beyazlara bürünmüş olmasına rağmen, Masshi'nin, zeytin yeşili gözlere sahiptir. Tamamen beyazlar içinde parıldayan, bir çift göz...
Uzun boyludur Masshi, pek çoklarına göre. Kilosu da eşlik eder boyuna... Genetik avantajından faydalanıp, vücuduna oturan kıyafetleri tercih eder. Pek gösteriş meraklısıdır diyemeyiz, bizim Masshi'ye; fakat kendini kanıtlama arzusunu da yok sayamayız. Halk arasında da, shinobi görevleri sırasında da; onun 'kim' olduğunu kanıtlayacak, şık şeyler giymeye özen gösterir. Ölü bile, hoş kıyafetler içinde yatmayı tercih eder; değil mi?
Boynunda, bembeyaz tenini tehdit eden bir kolye asılıdır. Masshi, kolyenin onun kendisi için pek çok anlam ifade ettiğini söyler durur. Kim bilir, belki gerçekten de bir anlamı vardır. Belki de, çoğu zaman yaptığı gibi; diğer insanlarla arasındaki farkı vurgulamak için bir şeydir. Belkide ikisi birden?
Boynundan bahsetmişken, yüzündeki 'o' ifadeden bahsetmeden geçemeyiz. Yüzünde daima, alaycı ve rahat bir ifade vardır. Kimi zamanlar hülyalarla dolar yüzü, ama alaycılıktan asla vazgeçmez. Rahatsız edici rahatlığından da bahsetmiş miydim?
Ruhsal Portresi:
Bembeyaz bir ten, sinsice parıldayan gözler ve alaylı ifade? Klasik bir tip gibi, Masshi'nin de karanlık biri olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Belki de, o da, böyle düşünüyordur! Fakat ne gariptir ki, o böyle birisi değildir. İnsanları rahatsız edecek tavırları kadar rahat tavırları ve Excalibur'dan daha keskin dilinden ise, karanlık diye bahsetmek; hiç doğru olur mu? Her insan kusurludur tabi. Bunu isteyerek ve büyük bir şekilde eğlenerek yapsa bile!..
Hayatta istediği şeyleri (genelde tehlikeli her -ama- her şey) elde etme isteği ve buna bağlı olarak gelişen, kendini kanıtlama arzusu; kişiliğinin görünen yüzüdür. İnsanlar onu böyle görür; bizden daha farklı, hırslı ve çoğu zaman sinir bozucu. En azından, Masshi'nin yaptığı da budur. Daima ön planda olmaktan hoşnutluk içindedir. Kimi zaman, sarkastik yapısı nedeniyle olur bu. Karşıdakini iğneleyen dili ve alaycı surat ifadesiyle, zaten ön planda olmamak için pek bir şey yapmasına gerek yok. Geri kalan her şeyi, rütbesi ve soluk teni halleder. İnsanlar ona baş belası der çoğu zaman... Masshi bile, bunun bir maske olup olmadığını bilmemektedir. Belki de insanlara cana yakın görünemeyecek kadar utangaçtır. Belki de, gerçekten de baş belasıdır!
Hayatta, ölümden daha büyük bir düşmanı yoktur. Sevmez onu, hoşlanmaz; kim hoşlanır ki? Ölümün yenilmesi gereken bir düşman olduğunu hatırlatır kendine, her an. Bazen sadece 'kolyesine' bakarak bunu yapar, bazen derinlere, bazen insanlara... Sadece kendi ölümü değildir bu, büyük düşmanı! Sevdiklerinin de ölmesinden haz etmez. Tanımadıklarının, sadece yanından geçip gidenlerin de... Düşmanlarına karşı aynı şeyleri hissetmez. Derin bir kişiliğe sahip olmanın yanı sıra, bir shinobidir o. Köyünü koruyan bir asker. Tamam. Rütbesine ters düşen birisi olabilir, bizim Musshi. Hayal gücüne ve özgür düşünceye büyük bir önem verir, bir askerin yapmaması gereken her şeyi yapar kısaca. Ama sonuçta, askerdir o. Düşmanlarına acımaması gerektiğini öğrenecek kadar yaşamıştır. Düşmanlarına merhamet etmesi gerektiğini öğrenecek kadar yaşamamıştır, ama...
Ölümden dönmüştür bir kere. Hep 'Ben onu tanıyorum ve istemiyorum.' der. Ölümden korkmaz, çünkü 'Ben onu tanıyorum' der, hep. Fakat, bu olay onun dönüm noktalarından bir tanesidir. Ölümden döndüğü an... Hayatta her şeyin öleceğini ve ölümü asla yenemeyeceğini anladığı gündür, aynı zamanda. Bu yüzden, kendisine itiraf etmese de, ölmeden önce 'yapmak istediği' her şeyi yapmaya çalışır. Kimi zaman insanların kendisine hayran olduğunda hissettiği duygu, kimi zaman insanları korumanın verdiği o his, Masshi'nin yasak elması...
Negatif duyguları içinde yaşar, bir zayıflık olarak görür onları. Olmaması gereken ama olan şeyler... Öfkelenmeyi sevmez, öfkelendiğini göstermek istemez. Fakat o da öfkelenir. O da nefretle dolup taşabilir. En azından hala gülümseyebiliyorum der. Büyük bir irade işidir şu, Masshi'nin yaptığı... Belki de, sadece daha 'sinir bozucu' ve ukala görünmek için yapıyordur. Derin falan değildir, Ishigakure'nin denizleri kadar sığdır.
İnsanları sever ama. Belki kabul etmez. Ama insanlarla uğraşmasının da temeli budur. Belki de sadece yapabildiği için yapıyordur. Tüm kötülerin favori cümlesi, yapabildiğim için yapmak! İnsanları, yaşadığı olaylar şekillendirir derler. Masshi'ye ne olacak? İnsanları gizliden gizliye koruyan, asla itiraf etmeyen birisi mi olacaktır? Meleğe teğet mi olacaktır, o görünümle? Belki de, melek olacaktır. Düzene ihanet edip, kovulanlardan birisi... Kim bilir?
Özgeçmiş:
Higan. Gündüzün ve gecenin, kusursuz bir biçimde eşit olduğu zamana tekabül eder. Aynı zamanda, Yağmur Ülkesi topraklarındaki; ufak bir ailedir. Bir samuray ailesi. Birbirine inanılmaz bağlı bir samuray ailesi... Masshi, onların en ufak oğulları olarak doğdu. Üç ağabey, iki kız kardeş, anne, baba ve dede. Bunlara sahipti, hepsini elinin tersiyle savurmadan önce. Bunlara sahipti, hepsi onu terk etmeden önce.
Bir Higan olmak demek, kraliyet ailesinin üyesi yapıyordu onlara göre. Çocukluktan itibaren bir samuray olarak yetiştirilirdin. Erkek yada kadın... Tüm aile, bir samuray; bir savaşçı olarak yetiştirilirdi. Feodal lordların piyonu olabilmek için yetiştirilirdin. Ne kendin, ne insanlar için... Sadece miras yoluyla, entrika ve ticari zekayla kazanılmış pozisyonun sahibini korurdun. Onun çıkarlarını tabii, siz neyi koruduğunu sanıyordunuz Higan'ların? İnsanları mı, hadi ama...
Onur büyük şeydi, Higanlar için. Çağ dışı ne varsa, bu ailede bulabilirdiniz. İnsan yapımı niteliklerin, hayattan ve her şeyden daha değerli olması... Masshi hiçbir zaman onurun, şerefin, hayattaki tek nihai nokta olduğunu düşünmedi. Başlangıçta, zihninin içindeki ufak bir noktaydı bu. İleride bu nokta büyüdü, kendisinin de samuray eğitimi almaya başladığı zamana değin. Ve harekete geçti, tam o anda... Sorgulamaya başladı, dillendi. Önce sakin karşıladı, diğer Higanlar. Aile bireylerinden daha çok önem verdikleri lordlarına tanrıymış gibi taptılar, taptırtmaya çalıştırdılar. Masshi, yapmadı. Hayatı istediği gibi yaşamak istedi. Onurdan daha büyük resme bakmak istedi. Bir lordu korumak mı? Hadi ama...
Samuray eğitim de iyi gitmiyordu bu arada. Masshi'nin kılıç tutmaya en ufak yatkınlığı olmadığı gibi, isteği de yoktu. Gittikçe daha büyük bir yüz karası olmaya başladı. Ailesiyle farklı kutuplara çekilmeye başladı. Ne kardeşleri, ne ana babası, ne dedesi... Ve bir gün, Masshi'nin canına tak etti. Eşyalarını topladı ve yaşadıkları yeri terk etmeye karar verdi. Bacak kadar boyuyla, kendisinden büyük çantasıyla, sadece ilerlemek istedi. Görmek. Hayatı itikadi kurallara göre değil, kendi bildiği şekilde yaşamaya karar verdi.
Büyük bir tartışma oldu. Sonucunda, bacak kadar boyunda çocuğun, boyundan büyük kılıcını; kendi kılıcından 2 kat büyük kılıç taşıyan kardeşine karşı çekmek zorunda kaldı. Yenildi tabii, ne olmasını bekliyordunuz ki? Yerden kalktı ve arkası dönük kardeşinin bacağını yaraladı. Büyük bir onursuzluktu bu, zorla alıkonulduğu ve ruhunun sömürüldüğü yerde durmak istememek. Bunun karşılığı ise, karnına yediği kılıç darbesi olmuştu. Kardeşiyle kapıştığı o ormanın içinde, dizlerinin üzerine çöktü. Başladığı yolculuğun sonunun geldiğini düşündü. Sürünüp ilerlemedi bile, sadece durdu, bitmesini bekledi.
Bir kadın tarafından kurtarılmıştı, medikal bir ninja tarafından. Momoko. Saklı köyün, saklı shinobisi tarafından... Onu kurtarıp, gizli köyüne götürmüştü. Büyütmüştü orada onu, istediği gibi davranmasına izin vermişti. Her zaman onun ablası gibi davranmıştı. Bugün bile, Momoko'nun evinde onun için bir oda vardı. Momoko için, Masshi hiç olmadığı oğluydu. Masshi'de onu annesi gibi görürdü, bugün bile.
Sevgiyle büyüdü Masshi. Küçük yaşta kılıçla deşilmiş olsa da, bugün izi bile yoktu; Momoko sağolsun. Bir gün, kendisini kurtaran kadını 'onurlandırmaya' karar verdi. Onun onur anlayışı da buydu, bir şeyler adına bir şeyler yapabilmek! Akademiye kaydoldu. Hızlıca bitirip, gerçek bir shinobi oldu! Bir kılıç tutmaktan hala haz etmezdi belki, ama Ninjutsu ve Genjutsu onun potansiyeliydi. Potansiyelini kullandı, adadığı kadın adına...
Hala o kadını onurlandırmaya devam ediyordu, bizim Masshi. Artık bir shinobi değildir, annesi Momoko. Oğlu onun yerine devam ediyordu. Belki de sadece sevdiği için!..
Amaç:
İmkansızı başarmak!
Dünyada arzuladığı her şeyi elde edebilmek!
Çizilmiş sınırları değiştirecek kadar ileri gidebilmek!
Korkulanı ve asla yapılmayacak olanı başarmak!
İmkansız bir görevdir bu. Asla bitmeyecek bir görev... Kimi zaman ölümsüzlük çeşmesini bulup, ölümü alt etmek ister. Kutsal kadehi bulmak... Kimi zaman, dikkat çekmek ve dünyanın en tanınan kişisi olmayı ister. Kimi zaman ise, derin bir nefesi hak ettiğini düşünür; köşeye çekilmek ister. Fakat kötüye mezarda bile rahat yok.
Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 8
Varlık: 5
Zekâ: 5