[Ishi] Han Temizliği

Moderatör: Game Master

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 16 Eki 2014, 19:00

Kouchi ve Kiyo: Tatsuya’yı kendi halinde bırakıp göreve devam etme kararını vermeniz ile ilerlemeye devam ediyorsunuz. Kafanızda Tatsuya’nın kaderi ile ilgili şüpheler bulunuyor olsa da, en fazla görev zayiatı diye geçiştirebileceğinizi de fark ederek, biraz rahatlıyorsunuz. Onun yokluğunda daha aklı selim bir yolculuğunuz olduğunu düşünerek rahat bir ilerleme kaydediyor ve bir süre sonra da Asakura Geçiti’ne varıyorsunuz.

Etrafınıza baktığınızda bir doğal güzellik sizi selamlıyor. Geçidin başlangıç noktası, adeta bir mağarayı andırsa da, tavanı olmayan bu yer insanı hayran bırakacak bir güzellik sunuyor. Her an insanın üstüne devrilecek iki dağın arasındaki ilerleme gerçekten de korkunç ve zevkli. Saatler önce bir dağdan aşağıya inerken gördüğünüz görüntü, şimdi sanki tam tersine çevrilmiş vaziyette. Normalde iki günlük bir süre ile tamamlanan geçidin zaten yarısına kadar ilerleyecek olmanız bu süreyi bir güne indiriyor. Öte yandan, ilerlemenizi dağdan aşarak yapmanız, size neredeyse yarım günlük bir fazladan ilerleme sunuyor. Dolayısıyla da birkaç saat sonra varış noktanız olan hana geleceksiniz. Şu an için çevre tamamen sakin ve ilerleyişinizi zorlayan hiçbir durum söz konusu değil.

Tatsuya: Kayaların takibindeki ilerlemen devam ederken, onlardan kurtulmak adına bir müddet daha aradaki farkı açarak koşmaya başlıyorsun. Adımların o kadar hızlanıyor ki bir an için geri dönme seçeneğini bile unutacak bir ilerlemeye imza atıyorsun. Tam geri dönmeye karar verdiğin anda ise, birden “Doton; Yomi Numa!” diye bir ses duyuyorsun ve birden bulunduğun zeminin bir bataklığa dönüştüğünü görüyorsun. Ayakların doğruca bataklığa gömülürken, birden kayaların yok olduğunu fark ediyorsun. Bakışların biraz daha etrafına yöneldiğinde ise, yüzleri maskeli, maskelerinin üstünde ise Sunagakure’nin sembolü bulunan 5 shinobi görüyorsun. Bu shinobilerden bir tanesi “Çabuk tekniğini sonlandır, biz de yaşamana izin verelim.” diyor tok ve yardımseverlikten ziyade emir içeren bir cümle ile. Dizlerine kadar bataklığa batmış durumdasın ve bu yüzden de hızlı karar vermen gerektiğinin farkındasın. Bulunduğun yer ile ilgili olarak ise en ufak bir fikrin olduğu söylenemez.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 17 Eki 2014, 13:03

Kiyo'ya bir şeyler demiştim. O da bir şeyler zırvalamıştı. Zırvalıkları dinlememiştim tabii. Neden dinleyeyim ki? Ama içinden, kararıma uyduğunu söylemişti. İyi. Uymasa, ben tek başıma yolculuğuma devam ederdim. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakamazdım valla. Banane başkalarından. Dünyayı ben mi kurtaracağım amına koyim. Dünyanın amına koyim. Karşıma zorluklar çıkaran, birçok şeyden biri de o. Hiçbir zaman işe yaramadı. Tabii hayatımı yaşamam haricinde. Aslında dünya iyi ya. Onunla pek tartışmamız yok. Severim kendisini. Biraz yani, severim. Şimdi o zaman yürümeye devam edeyim. Dünyanın yolu üstünde. O değil de, Tatsuya piçi nerededir şimdi? Başına bir şey mi geldi acaba? Gelmişse, vicdan azabı çekmeyeceğim kesin. Bir gram suçum yok. Varsa şerefsizimdir. O derece de iddialıyım. Arkadaş ne bok yemeye sikko sikko şeyler yaparsın ki? Niye bir insanı sinirlendirmek için, sıçarsın ki? Ben kendi kafamı bir kere sikeceksem, sen bin kere sikeceksin dostum. O derece dengesiz, yamuk ve de yumuksun. Seni değil Daicho, Tanrı gelse düzeltemez. At kafalı, tipsiz shinobi. Bu arada yeni kelime türetmekte, sanırsam çığır açtım. Bu tarz şeyleri hep yapıyorum. Elimde bulunan kelimeleri, başka şeyler ile harmanlıyorum. Sonucunda, çok can alıcı şeyler çıkıyor. Örneğin, az önce söylediğim şey. Bence çok can alıcıydı. Biri bana böyle bir şey dese, onu zükerdim. Sansürsüz hali ile, sikerdim. Affetmezdim. Sen kimsin ki, bana at kafalı, tipsiz shinobi diyorsun? Söylesene oç. Valla bizde ortam böyle. Daha doğrusu, bende ortam böyle.

Her neyse, yürümemiz sonucunda bir düzlüğe çıkıyorduk. Ondan sonra da, hedeflediğim hana daha da yaklaşıyorduk. Bir geçit işe karşılaşıyorduk. Asakura geçidi. Hmm... Ben bunun adını nereden biliyorum lan? Belki bir tabeladan okumuşumdur. Belki de, göreve çıkmadan önce bana söylenmiştir. Ama üzümü ye, bağını sorma demişler. O laf buraya cuk diye oturmasa da, bu durum için de söylenebilir. Ki ben söyledim. Fakat nereden bildiğimi merak da ediyorum. Ona rağmen bu konuyu kapatıyorum. Yani benim deyişimle, siktir ediyorum. Öyle işte. Geçide girmeden önce, etrafa bakmayı da ihmal etmiyordum. Amına koyduğum Tatsuya'sı her taraftan çıkabilirdi. Belki bir tuzak kurmuş bile olabilirdi. Suratıma bok fırlaması, beni dinden imandan çıkarırdı açıkçası. Öyle bir şey olursa, ne yapacağımı bilemeyebilirdim. Ne biçim cümle oldu bu aq. Herhalde, önce Tatsuya sikerdim. Sonra iki tane iğrençliğe bulaştığım için, şarabı içer ve hayattan artık zevk alamıyorum diyerek, intihar ederdim. Belki üstüne bir sigara yakardım. Ulan intihar edeceksem, köydeki tüm kızlara tecavüz eder miydim diye düşünüyorum. Hiçbir zaman zorba bir insan olmadım. Olmak da istemedim yani. Ama bu konu, beni hep başka bir insana dönüştürüyor. Tam emin olmamak ile birlikte, ederdim diye düşünüyorum. Evet, çok kötü bir şey. Ve evet, aynısını bacıma yapsalardı, o kişinin anasını değil, sülalesini sikerdim. Fakat durum farklı! Bu durum farklı! İntihar edeceksem, bu işi bir kere yapmam lazım en az! Ama bir kere beni kesmeyeceği için, birkaç kere olması daha makbule geçerdi. Ne diyorum ulan ben? Bak saçmaladım. Cidden saçmaladım. Bir kere ben, yaşamayı çok seven bir insanım. Ölemem yani. İkincisi, ne kadar 20 yıldır hiçbir icraat da bulanmamış olsam da, kimseye tecavüz etmezdim. Ben böyle bir insan değilim amk. Böyle şeyler yapmam. Hayatta yapmam. Siksen yapmam. Yapmam yani, yapmam. Neyse, yine arızaya bağlamadan bu konuyu kapatayım.

Asakura geçidi demiştim. Nereden ismini bildiğimi, bilmiyorum demiştim. Etrafını kontrolden falan bahsetmiştim ya. Heh, işte onu yaptım. İki dağın oluşturduğu, bir yarık gibi bir şey Asakura geçidi. Çok sikim sonik. Ama oluşan görüntü hoş. Ben sevdim diyebilirim sanırım. Ama kayaların devrilme olasılığı bu siktiğim yerinde de var. Hay amına koyim. Nedir bu kayalardan çektiğimiz. Ama bu yol, az önceki kadar tehlikeli değil. Eğer biz sınırları zorlamazsak, muhtemelen kayalar ile bir sıkıntımız olmayacak. Zaten bu hızda devam edersek kısa süre sonra, hana ulaşacağız gibi. Görünürde iki kişi gibiyiz. Bakalım, bulabilecek miyiz Tatsuya'yı? Yoksa o mu bizi bulacak? Bilemiyorum şu an. Ama canı istedi diye, kaçak ninja olmaya karar verebilir. Ondan böyle bir şeyi beklerim valla. Aman banane. Ne bok yerse yesin piç.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 17 Eki 2014, 19:19

Son sürat koşup kaçmayı planlamıştım. Derin bir nefes aldım ve başladım depara. Muzzam bir hız kazanmıştım. Normalde de epey hızlıydım ama jutsum sayesinde bu hızı epey artırabiliyordum. Kendimi bir an için rüzgar hissetmiştim. Önümde hiç bir engel olmadan koşuyordum. Hatta bir an için uçabileceğimi bile düşünmüştüm. Koşmak gerçektende rahatlatıcı bir aktivite idi. Tabi şu arkadamki kayalar olmasa zevkini daha rahat çıkartabilirdim. Kayalar demişken, arkama bir saniyeliğine baktığımda kayalarla aramdaki mesafenin açıldığını görmüştüm. '' Şimdi ne oldu kayacıklar? Tozumu mu yuttunuz? Hahahaha '' diye kendi kendime bağırmıştım. Hızım yüzünden epey bir mesafe kat etmiştim. Bu biraz kötüydü. Çünkü bu yolu birazdan geri koşacaktım ve tekrar aynı hızda koşamayacağım için biraz uzun sürebilirdi.

Kayalarla arama yeterli mesafeyi açtığımı düşündüğümde dönecektim. Ama bir türlü yeterli mesafenin ne olduğuna karar veremiyordum. 1m,100m, 1km? Arkamı dönüp kayaların arasından geçmeyi denediğimde aramızda biraz mesafe olması önemliydi. Aksi halde kayaları düzgünce izleyip aralarından geçeceğim yolu seçemezdim. Buda en iyi ihtimalle kaya'nın birine toslamam demekti. Kouchiyi ezme yapan şey benide ezme yapardı. Çok dayanıklı biri değildim. Keşke bir iki güzel jutsu öğrenseydim. Şu aptal kayaları un ufak ederdim. Ama yetenek yok işte. Yıllarca çalışma sonunda ileri seviye olarak şuan kullandığım jutsu dışında hiç birşey öğrenememiştim. Yeterince ilerlediğimi düşündüğümde geri dönmeye karar vermiştim. Ama tam o sırada bir ses duymuştum ve akebinde bastığım zeminin yumuşadığını fark etmiştim. Tam bir iki adım atmıştım atıyordum ki boyum birden 30-45 cm kısalmıştı. Ve ayağımda nemli vıcık vıcık bir şey hissetmiştim. Aşşağı dönüp baktığımda bir bataklık olduğunu fark etmiştim. Kayalar üzerime gelirken tamda sırasıydı. Ama arkama baktığımda kayalar yok olmuştu. Belkide arayı o kadar açmıştım ki onlar yolun yarısında durmuş ben ise devam etmiştim. Ben düşünürken adamın biri çıkıp bir şeyler demişti.

Önce adamın dediği gibi tekniğimi bozmuş ve elimi teslim oluyormuş gibi kaldırmıştım. Daha sonra '' Siz kimsiniz acaba? Sizi şu daicho bozuntusumu yolladı. Vay şerefsiz o yolladı değil mi? Bir geri döneyim sorarım ben ona. Haa bu arada kayaları gördünüz mü? Demin bir grup kaya vardı bir anda kayboldu. Birde açım yemeğiniz var mı? '' diyecektim. Ulan bu adamlar nereden çıktı. Sunagakure sınırına kadar mı koşmuştum. Bu durumda gururlansam mı üzülsem mi bilemedim. Hani epey koşmuşum ama çokta uzaklaşmışım.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Shiomiya Kiyo tarih 18 Eki 2014, 20:57

Arsızca erteledim yazmayı, özür dilerim.


Görevime artık üç değil de, iki kişilik bir takım olarak devam ediyor olduğum gerçeğine kısa sürede alıştım denilebilir. Şu ana kadar oradan burada çekirge misali zıplamadığına göre, Tatsuya'yı büyük ihtimalle uzunca bir süre göremeyeceğiz. Zira görevin kilit noktası olan meşhur geçide geldik bile. Bizden önce buraya varmış olsaydı, bir şekilde fark ederdik sanırım. Yolda illa ki doğal bir iz bırakırdı sanırım, hı?

Fazla küçük değil, ama fazla da büyük olmayan bir oyuktan geçiyorum. Aslında başka bir mağaraya açılacağını düşünmüştüm bu oyuğun. Çok sürmeyen bir karanlıktan sonra çıktığım açıklıkta gözlerimi kıprıştırmadan edemiyorum, zira artık dik açıyla gelen güneşe tekrar maruz kalmak gözlerimi kamaştırıyor, hem de kamaşma geçtiği halde, gördüğüm manzara bunu yapmamı emrediyor bana.

Yukarıya doğru uzayan, ama gariptir ki midemi bulandırmayan bir açıda bulunan yarık; Asakura Geçidi. Kafamı kaldırıp dağların toprak tonlarının gökyüzünün mavisiyle nasıl buluştuğunu izlemeye başlıyorum. Sanki kahverenginin bir sonu aslında yokmuş da, bilinmeyen bir vakitte maviye dönüşmeye başlamış gibi görünen bir renk geçişi bu. Şaşırtıcı gelebilir ama, huzurlu bir görüntü var görüş açımda. O kadar zahmeti çektiğimize değmiş mi? Sanırım değmiş, amaç burayı görmeye gelmiş turist taklidi yapmak olmasa da. Gaza gelip azıcık koşarak, Natsume'nin önünden ilerlemeye başlamaktan alamıyorum kendimi. Ahahaha, akademi öğrencisi tribine bağladım iyi mi?! Arada gözüme kestirdiğim bazı taşların üstünden sekmeyi ihmal etmeden, bir kaç saat önceki depresifliğimden eser kalmamış bir şekilde ilerlemeye devam ediyorum.

"Az kaldı di' mi? Di' mi? Dİ' Mİ NATSUUUUĞ, Dİ' Mİ?! Bence böyle yardırmaya devam ettiğimiz sürece hep öyle az kalacak, yakında da varacağız gibime geliyor, di'mi di'mi?" Sinir bozucu mu oldum? Sinir bozucu oldum. "Görüyon di' mi Kami-sama neler yaratıyor? Şuraya bak be!" Azıcık daha sinir bozucu mu olsam? Bu muhabbet sarmıyor.

"Naaaatsuuuuğ, bayağı değişikli bir şekilde tanıştık senle ama, sadece birbirimizin isimlerini biliyoruz be! Haydi konuşalım biraz! Yaşın kaç başın kaç? Sevgilin var mı? Evin var mı? Evin kaç katlı? Anan baban var mı? Kardeşin var mı? Benim bayağı bir var o konuya hiç girmeyelim. Gerçi girsek, çıktığımızda kendimizi handa bulabiliriz ya neyse. Suyun var mı? Suyum bitti benim sanırım. Azıcık kalmış da olabilir. Kalmış mıdır? Bakayım mı? Ay üşendim şimdi çantamdan çıkarmaya. Bakmayayım. Natsu sana diyom!! NATSUUUUĞĞ!!"

Sinir bozucu Kiyo'yu izlediniz. Şimdi reklamlar. "Tamam tamam, şaka yapıyorum. Ama ne yapayım? Yol yürü yürü bitmiyor, aklıma da deli gibi konuşmaktan başka bir şey gelmiyor!" Suratımı Natsu'ya dönerek, kısa süreliğine geri geri yürüdüm ve yavru köpek bakışı attım.

"Bu Tatsuki denen sikik yüzünden başımız belaya girer mi sence? Bence girmez. Ama ya girerse? Girerse kötü olur gibime geliyor. Sana da öyle geliyor mu Natsu?"
Resim
Lejant
Kütüphane
Künye
İsim Shiomiya Kiyo
Yaş 16
Cinsiyet Erkek
Element Suiton
Seviye C-Rank
Rütbe Chuunin
Alım Gücü 2 -FAKİİİİİİİİEEERRRR!!/2
Kullanılabilir GP 32

Eksiklikler/Özürler Yok

Ekipman
Matara, "Gama" (蜍)
İçerisinde 3 suiton tekniğine yetecek su barındıran, sağlam sızdımaz matara. Ağırmış az.
Geyikotu Özü, 50gr.
Ufak çiziklere ve yanıklara iyi gelir.
Koku Bombası (屁), İkili paket
Bazı genjutsu tekniklerinden kurtulmak için özel olarak üretilen bu bombalar, haliyle ileri seviye teknikleri kıramazlar.

Beceri Chakra Kontrolü 2

Profil
Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 3
Zeka:3


Ninjutsu

Suiton
Jousui
Ninja gerekli el mühürlerini yaptıktan sonra ellerini kirli bir su birikintisine değdirir. Elini kaldırdığı anda, su birikintisinden arıtılmış ve tamamen içilebilir bir su kütlesi, iki el ile tutulabilecek bir küre şeklinde kullanıcının elinde oluşur. Daha sonra teknik bozulmadan bu su bir matara veya kaba aktarılır. Bilinen tüm hastalık ve zehirler sudan bu yöntem ile ayrılabilir.
Suiben
Ninja oldukça kısa olan el mühürleri serisini Ushi mühründe bitirir. Mühürleri tamamlamasının ardından kullanıcı elini bir su kütlesinin içine sokar ve ardından suyun içinde avucunu yumruk haline getirecek şekilde sıkarak çeker. Bu sayede kullanıcı suyun içinden uzunluğu, kalınlığı, sağlamlığı chakrası ile oranlı olan bir kırbaç çıkarır. Bu kırbaç her ne kadar sudan oluşmuş olsa da hemen hemen katı bir cisim özelliği gösterir. Bu sayede hedefe fiziksel zarar verebileceği gibi onları bağlama gibi işlerde de bu kırbacı kullanabilir.
Kizame no Jutsu
Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra bir su kütlesine odaklanır. Odaklandığı su kütlesinden kabaca bir köpekbalığının başına benzer bir şey çıkar ve rakibi yakalamaya çalışır. Bir şekilde rakibi herhangi bir yerinden yakalarsa bırakmaz ve o su kütlesinin olduğu yerde tutar. Teknikten kurtulmak için aktif olarak köpekbalığı kütlesine zarar verip somutluğunu bozmak gerekir.Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Köpekbalığının ısırdığı yerler hasar alır.
Niji no Jutsu
Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra yere büyük miktarlarda su kusmaya başlar. Bu su, toprak tarafından zor emilir ve ninja tarafından diğer suiton teknikleri için kullanılmaya uygundur. Kullanıcı istediği kadar su kusabilir, ancak ne kadar çok su çıkarmaya çalışırsa o kadar çok süre geçer. Ortalama bir shinobi, 5 saniyede, bir kaç suiton tekniği için gerekli suyu ortama boşaltmış olur. Tekniğin bir diğer formu olarak da, kullanıcı ağzından hemen hemen bir gülle boyutunda bir su kütlesi fırlatır. Bu su kütlesi çarptığı duvar benzeri dikey yüzeylerde kalır ve kullanıcının diğer teknikleri için zemin oluşturur. Rakibe fırlatılırsa herhangi bir etki yaratmaz.
Suijinheki
Ninja kısa olan el mühürleri serisini Tora mühründe sonlandırır ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefesi hızla dışarıya veren kullanıcı yüksekliğini ve genişliğini harcadığı chakra ile oranlı olacak şekilde su kütlesi püskürtür. Bu su kütlesi özellikle defansif anlamda kullanıcı birçok ataktan koruyabilecek bir yapıya sahiptir. Kullanıcı etrafında su kütlesi olması halinde, bu su kütlesini kullanarak da adeta bir bariyer oluşturabilir. Bariyerin şekli tamamen kullanıcının kullanacağı chakra miktarı ve suyun yapısının el verdiği ölçüde her halde olabilecek niteliktedir.
Takonagi no Jutsu
Ninja ortalama bir el mührü dizisinin ardından ortamdaki suyu vücuduna çekmeye başlar. Su, kullanıcının sırtında 4 tane ahtapot kolu oluşturacak şekilde birikir. Bu kollar sert ve hızlıdır, kullanıcıya yakın dövüşte yardımcı olurlar. Çeşitli silahları tutabilir ve fırlatabilirler. Kullanıcı etrafında bir kalkan görevi görebilirler ve gelen saldırılara karşı tepki verebilirler. Eğer bir kol ağır hasar alırsa suya geri dönüşür, kolu tekrar yaratmak için ekstra chakra harcamak gerekir. Açık kaldığı sürece chakra yer. Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur.
Bousen no Jutsu
Kullanıcı kısa sayılabilecek bir el mühürü dizisinin ardından ağzından çok ince bir su kütlesi püskürtür. Bu kütle, aşırı derecede delici ve kesicidir. Kullanıcı tekniği istediği kadar açık tutabilir. Teknik 15 metreye kadar delici ve kesici özelliğini korur, daha uzak mesafelerde ise etkisini yavaş yavaş kaybeder. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Ninpou
Kuchiyose no Jutsu - Henüz hazır değil.
Jinteki Mayu no Jutsu
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından yatar pozisyona geçer ve tekniği aktifleştirir. Teknik, kişiyi siyah bir ipeksi doku ile sarar. Tamamen sarılan kullanıcı, içeriden dışarıyı görebilir, ancak dışarıdan içerisi görünmez. Kullanıcı dinlenmek veya uyumak için bu tekniği kullanabilir. Doku, yağmur suyunu geçirmez. Kullanıcı istediği zaman Kai mührü ile tekniği bozabilir, bu dokunun yokolmasına ve kullanıcının içinden çıkmasını sağlar.
Doubutsuhen no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından yakındaki bir hayvan ile göz teması sağlar, ardından o hayvan ile konuşabilir hale gelir. Her bir hayvanın kendi kişiliği vardır ve kullanıcıya itaat etmek veya sordukları sorulara cevap vermek zorunda değildirler. Teknik 5 dakika kadar aktif kalır, ardından kullanıcıya uyguladığı stres yüzünden 15 dakika kadar tekrar kullanılamaz. Göz teması kurulan dışındaki başka bir hayvan ile konuşulamaz.


Taijutsu

Shinshouki Stili, C-Rank
Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur.
Shinshouki Tekniği, Kage Buyou, C-Rank
Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Kullanıcı avatarı
Shiomiya Kiyo
 
Mesajlar: 224
Kayıt: 09 Eyl 2014, 00:00

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 19 Eki 2014, 16:36

Kouchi ve Kiyo: Sonunda ilerlemeniz tamamen bitiyor ve Asakura Geçidi’nin ortasındaki hana varıyorsunuz. Karanlık tamamen ortama çökerken, hanın küçük ışıklarının aydınlanması ile, sanki yaşamın sırrını bulmuş gibi seviniyorsunuz. Varış zamanınıza bakılırsa, göreve uygun hareket ettiğini söylenebilir. Belki birkaç saatlik bir gecikmeniz olması mümkün, zira dağdan inerken yaşadığınız olaylar ve yavaş ilerleme size kayıp olarak geri dönüyor. Ancak bunun çok önemli bir gecikme olduğu da söylenemez. Dolayısıyla evhamlanacak bir durum ortada görünmüyor.

Hanın kapısının önüne geldiğinizde, gerçekten de beklediğinizden küçük bir han sizi karşılıyor. Maksimum 100 metrekarelik bir alana sahip bu han tek kattan oluşuyor. Hanın duvarları tamamen doğal taşlardan yapılmış durumda. İşçiliği Ishigakure’deki kadar kaliteli durmuyor olsa da, yapının sağlam olduğunu görebiliyorsunuz. Duvarlarda en ufak bir çatlak dahi bulunmaması da bunun kanıtı oluyor. Bu durumda da tek düşünebildiğiniz şey, bu hanın Ishigakureli bir zanaatkarın elinden çıkmış olması oluyor. Bunun dışında hanın Ishigakure’ye ait olduğuna dair bir iz bulunmuyor hanın dış suretinde.

Hanın içine girebilmek için tek bir kapı bulunuyor. Bu kapı basit tahta bir kapı gibi görünse de, içeriye girmek için kapıyı ittirdiğinizde, kapının normal tahta kapılardan daha ağır olduğunu hissediyorsunuz. Bu da size kapının dış kaplamasının tahta olabileceğini ancak içinde daha sağlam bir materyal kullanıldığını gösteriyor. Kapıyı yavaşça araladığınızda ise, hanın tepesinde, zar zor yanan bir ışık sizi selamlıyor. Karşınıza ilk çıkan şey ise, 5 masalı, 1 tane de tezgah bulunan salon tipi bir oda oluyor.

Odanın içine girdiğinizde masalarından dördünün dolu olduğunu görüyorsunuz. Adamların tiplerine bakıldığında hiçbirinin shinobi olduğuna dair bir iz veya emare göremiyorsunuz. Giyinişleri ise daha çok Sunagakurelilere benzemekte. Masalardaki toplam insan sayısı ise 17. Sizin içeri girmenizle birlikte masadaki adamların kafaları şöyle bir size dönüyor, ancak daha sonra kimisi yemeğine, kimisi de içkisini yudumlamaya devam ediyor. Bakışlarınız tezgah tarafına gittiğinde ise, ağzında külü hala ayrılamamış bir sigarayı ağzından tutan, kısmen güzel sayılabilecek ancak yılların yorgunluğunu yüzünde taşıyan, 30lu yaşlarında, siyah uzun saçlı bir kadın görüyorsunuz. Şu an için boş boş duran kadın ile sadece birkaç saniye göz göze geliyorsunuz ve sonrasında kadın tezgahın kendi önüne gelecek kısmına bakacak şekilde kafasını öne eğiyor. Bu hareketi ise bir şey sakladığından veya sizle ilgilenmediğinden değil, tamamen sizi görmezden gelme olarak yorumlamanız mümkün. Tezgahın sol ve sağ tarafında ise birer kapı bulunmakta.

Tatsuya: Tekniğini sonlandırmanın ardından, cümlelerin ağzından dökülüyor ancak karşındaki kişiler sana sadece garip garip bakmakla yetiniyor. Sen hemen hemen beline kadar bataklığın içine girmiş olduğun anda ise, shinobilerden bir tanesi bir kalın bir ip çıkarıyor ve ucuna attığı düğümler ile bu ipi bir kement haline getiriyor. Daha sonra ipi doğruca sana atıyor ve göğüs kısmında seni yakalayarak bataklığın dışına çekmeye başlıyor. Adamın bu çekiş gücüne bakılırsa, oldukça güçlü olduğunu söylemek mümkün, zira seni sadece birkaç saniye içinde tamamen kuru toprağa döndürüyor. Ancak kementi hala salmış değil ve sıkıca tutmaya devam etmekte.

Senin bataklıktan kurtulmanın ardından, seninle konuşan adam sana birkaç adım yaklaşıyor ve “Ne dediğin hakkında en ufak bir fikrim yok, ancak Ishigakureli bir shinobinin neden sınır ihlali yaptığını merak ediyorum doğrusu.” diyor katı bir şekilde. Aranızdaki mesafe yakın dövüşe girmek için yeterli değil ve ayrıca göğsünden geçmekte olan kement, kollarını da içine almış durumda. Dolayısıyla kollarının da dirsek kısmından üstünü hareket ettirmen pek de kolay olmayacak gibi duruyor.

Tüm bunlar yaşanırken, beynin sadece birkaç saniyeliğine yeryüzünden uzaklaşıyor sanki ve tek bir soru soruyor: “Bu olanlar gerçek mi?” Sadece biraz düşündüğünde, kayaların Kouchi ve Kiyo’yu ezmelerinin ardından gördüğün tek şeyin kan lekeleri olduğunu anımsıyorsun. Ortada hiçbir et parçası kalmadığını, aynı şekilde kıyafetlerin de yok olmuş olduğunu fark ediyorsun. Sonrasında ise, sanki seni cehenneme kadar takip edecek kayaları ve onların birden yok oluşunu hatırlıyorsun. Kendini bulduğun yerin Sunagakure olduğunu düşündüğünde, tüm bu yaşananların gerçek olamayacağını anlıyorsun. Şu anda sadece bir hayal dünyasında macera yaşadığını, belki de bir rüyada olduğunu düşünüyorsun. En son dağda Kouchi’ye karşı yaptığın pisliği tekrar hatırladığında, her şeyin o noktada olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Yani şu an içinde bulunduğun durum bir hayalden ötesi değil ve belki de hala sıçızlamaktasın! Bu yüzden karşındaki adamın cümleleri senin için bir anda önemsizleşiyor. Her ne kadar kement seni sıkıyor olsa da birkaç dakika sonra her şeyin normale döneceğini bildiğin için endişeli de değilsin. Son derece rahat ve kendine büyük bir güven içerisinde bulunmaktasın. Bu yüzden de karşındaki hayal ürünü insanları pek takmıyorsun.

Tatsuya, GM mesajında mevcut durumunun sonlandığını belirtilene kadar, yukarıda yazılanlar doğrultusunda RP yapmak zorunda.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 20 Eki 2014, 15:04

Uzunca koşumun ardından sonunda kayalardan kurtulmuştum. Ama nasıl kurtulmuştum orası muamma. Kayalar yerine şu adamlar çıkmıştı karşıma. Ne istedikleri de belli değil boş boş beni kitlediler buraya. Vıcık vıcık şey çok rahatsız ediyordu. Kim bilir içinde ne iğrenç varlıklar yaşıyordu. Tek temennim güzel kıyafetlerim yerine Shinobi kıyafetlerimi giymiş olmamdı. Bu sayede pislenen kıyafet sevdiğim değil sevmediğim olmuştu. Dertleri neydi de beni durdurmuşlardı. Alt tarafı koşuyoruz. Koşmakta yasa dışı olmuş artık. Bu Sunalıların başındaki herifte mal olsa gerek. Umarım içlerinde bir suitoncu vardır da temizler beni.

Adamlar dediklerim karşısında mal bir ifade takınmışlardı. Sanki yabancı bir dilde konuşuyoruz. Neyse adamalar işe koyulup beni çekmeye başlamıştı. Çeken adam epey güçlü olsa da işlem çok yavaş ilerliyordu. Hayatımdan bir kaç dakikayı bunlar yüzünden kaybetmiştim. Bir kaç saniye sonra çekme işlemi bitmiş ve dışarı çıkmıştım. Adamlar biri dizi soru daha sormuştu. Ama hafiften bir şeyler yanlış gidiyordu sanki. Önce durup dururken kayaların harekete geçmesi, sonra bir türlü durmamaları, hızlanmaları, dönüşlerime rağmen takip etmeleri ve şimdide bu olanlar. Bazı şeyler göründüğü gibi değildi. Deli değildim ama bünyem ufak tefek sanılar görebilmek için uygundu. Hem uzun süredir yoldaydım buda beni yormuştu. Halüsinasyon görmek içi çok uygun bir durumdu. Şunada muhtemelen Kouichi malı beni tokatlayıp uyanmamı söylüyordu. Yada yolda öylesine dalgın bir şekilde onları takip ediyordum. Nerede olduğumu kim bilir. Ama kötü bir durumda değildim muhtemelen. Canım falan yansa uyanırdım sanımdan. Geçmişe bakınca en uzun sanılar 1 saati hiç bir zaman geçmemişti hatta yaklaşmamıştı bile. O yüzden bir kaç dakika daha beklersem her şey düzelecekti. Ama bu durumdan zevk almayacağım demek değildi. İş kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın.

Adamın söylediklerini inanmaz bir ifadeyle dinledikten sonra '' Sen şimdi benim buraya kayalar tarafından kovalandığım için geldiğimi bilmiyorsundur. Hatta her iddasına girerim adımın Shou Tatsuya olduğunu da bilmiyorsundur. Cıks cıks cıks. Çok ayıp ya. Bir günde huriler muriler girsin rüyalarıma. Hep ekzantrik olay olmaz ki. Sonra dışarıdakiler Halisünasyon görüyorsun diye dalga geçiyor. DELİMİYİM LAN BEN? '' diyecektim suçlayıcı bir tavırla. Aslında kimle konuştuğumda tartışılırdı. Ama bu rüyaların sebebi beynim yada bilinç altım falandı. Yani bir nevi kendime kızıyordum. Belki akıllanır da peşimi bırakırdı yada bırakırlardı. Birden fazla kişi olabilirdi. Her neyse fazla uzatmayacağım. İpleri çözmek için falanda bir şey yapmayacaktım. Nasıl olsa kendiliğinden çözülecekti. Tek yapacağım şey yere yatmayı olmuyorsa oturmayı deniyip her şey geçene kadar gökyüzünü izleyip rahatlamaktı.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Shiomiya Kiyo tarih 21 Eki 2014, 13:10

"Sohbetine de doyum olmuyor hani..."
Arada sigara içmek için duraksadığım, ama sigaram sönünce azıcık yardırırsam Natsu'yu yakaladığım, saatler süren bir yürüyüşün ardından vardık denetleyeceğimiz hana. Hana, yapının tamamen görüş açımın içinde kaldığı bir mesafeden baktım duraksayarak, içimde büyük bir rahatlama var. Aslına bakarsanız, yokuştan inerken olanlar ve midemin gereksiz hassasiyet göstermesi dışında oldukça rahat bir ilerleyiş göstermiştik zaten ama varış noktamız olan hanı görmek bu rahatlığı daha da arttırdı. Gezgin kafası böyle bir şey sanırım, konaklamaya değil işimizi yapmaya gelmiş olsak bile han görmek bu kadar yürüyüşün ardından rahatlatıyor adamı. Bu arada, incelemeye devam ediyorum da, iki köyün sınırında bulunan bir yapıya göre biraz küçük değil mi? Bu yolun tüccarlar tarafından sık kullanıldığını düşünürdüm, biraz daha büyük olması gerekmez miydi? İlginç... O değil de, farklı bir yapı görürüm, deneyim olur diye seviniyorum, göre göre gene bizim köyün mimarisinde çıktı han. Bize her yer Ishigakure oldu anasını satayım.

İttirerek açtığım kapı biraz hızlıca geri kapandı, öyle ki, arkamdan gelen biri varsa suratına "Flöp!" diye kapanmasın diye geri dönüp tutmak ve yavaşça kapatmak zorunda hissettim kendimi. Düzelip, içeriye döndüğümde loş bir ortamla karşılaştım, kişi olarak fazla olmasalar da salonun çük kadar oluşundan dolayı, beş masanın dördünde oturan on yedi kişi bana kalabalık göründü bir an. Kıyafetlerimi şöyle bir düzeltirken insanları incelemeden edemedim; bir kaçının kafalarında saçma bir beyaz örtü var, oldukça da bol kıyafetler giyinmişler. Şüphe yok, bu sıcakta -akşamları soğuk olsa da-, böyle giyindiklerine göre bu manyaklar Suna'lı. Bize çevrilen kafaların önlerine geri dönmeleriyle etrafı tekrar incelemeye başladım. Konaklamak için gelmiş olsaydım, sanırım boş olan masaya ilerlemem gerekirdi ancak şu an, görevli olduğunu düşündüğüm bayanın yanına, tezgaha ilerliyorum.

Beceriksizliğimden mi artık bilmiyorum ama ben ağzımda sigarayı böyle hiç tutamamışımdır. Bir kere o kızgın tüfün çok yanlış bir yerlere düşme riski var, hem elinle tutmazsam illa gözüme duman kaçıyor. Neyse, ama yine de kadının sigara içtiğini görmek bir sigara yakma isteği doğurdu bende. Elim şöyle bir cebimdeki pakete gitse de, vazgeçtim. Sırası mı? Bence değil Yolda içmiş olabilirim ancak şu an zaman profesyonel olma ve işini adam gibi yapma zamanı. Tezgaha doğru uzanarak kadının dikkatini çekecek şekilde öksürdüm. Hafif bir sırıtış ve olabildiğimce kendimden emin bir ses tonu ile konuşmaya başladım.

"Ehem! İyi akşamlar efenim! Siz yetkili bir ablaya benziyorsunuz. Malumunuz, hanın denetlenme vakti gelmiş bulunmakta, biz de bu sene ki denetleme ekibi oluyoruz. Ben Kiyo, Shiomiya Kiyo. Arkadaşım da Natsume. Müsaitseniz biz şöyle hızlıca bir denetleyelim. İlk olarak mutfağı bir gezsek iyi olur, daha sonra misafir odalarının şartlarına bakabilirz. Bu arada yapının sağlamlığı falan en son ne zaman kontrol edildi? Varsa onların da bir raporlarını alalım." Sırt çantamı omzumdan önüme alıp, kolumu içine sokarak dibinde bir şeyler aradım Bir kaç bozuk para geldi elime. Çıkarıp yavaşça tezgaha koydum.

"Bir de küçük bir pet şişe su versen ya bana?"
Resim
Lejant
Kütüphane
Künye
İsim Shiomiya Kiyo
Yaş 16
Cinsiyet Erkek
Element Suiton
Seviye C-Rank
Rütbe Chuunin
Alım Gücü 2 -FAKİİİİİİİİEEERRRR!!/2
Kullanılabilir GP 32

Eksiklikler/Özürler Yok

Ekipman
Matara, "Gama" (蜍)
İçerisinde 3 suiton tekniğine yetecek su barındıran, sağlam sızdımaz matara. Ağırmış az.
Geyikotu Özü, 50gr.
Ufak çiziklere ve yanıklara iyi gelir.
Koku Bombası (屁), İkili paket
Bazı genjutsu tekniklerinden kurtulmak için özel olarak üretilen bu bombalar, haliyle ileri seviye teknikleri kıramazlar.

Beceri Chakra Kontrolü 2

Profil
Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 3
Zeka:3


Ninjutsu

Suiton
Jousui
Ninja gerekli el mühürlerini yaptıktan sonra ellerini kirli bir su birikintisine değdirir. Elini kaldırdığı anda, su birikintisinden arıtılmış ve tamamen içilebilir bir su kütlesi, iki el ile tutulabilecek bir küre şeklinde kullanıcının elinde oluşur. Daha sonra teknik bozulmadan bu su bir matara veya kaba aktarılır. Bilinen tüm hastalık ve zehirler sudan bu yöntem ile ayrılabilir.
Suiben
Ninja oldukça kısa olan el mühürleri serisini Ushi mühründe bitirir. Mühürleri tamamlamasının ardından kullanıcı elini bir su kütlesinin içine sokar ve ardından suyun içinde avucunu yumruk haline getirecek şekilde sıkarak çeker. Bu sayede kullanıcı suyun içinden uzunluğu, kalınlığı, sağlamlığı chakrası ile oranlı olan bir kırbaç çıkarır. Bu kırbaç her ne kadar sudan oluşmuş olsa da hemen hemen katı bir cisim özelliği gösterir. Bu sayede hedefe fiziksel zarar verebileceği gibi onları bağlama gibi işlerde de bu kırbacı kullanabilir.
Kizame no Jutsu
Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra bir su kütlesine odaklanır. Odaklandığı su kütlesinden kabaca bir köpekbalığının başına benzer bir şey çıkar ve rakibi yakalamaya çalışır. Bir şekilde rakibi herhangi bir yerinden yakalarsa bırakmaz ve o su kütlesinin olduğu yerde tutar. Teknikten kurtulmak için aktif olarak köpekbalığı kütlesine zarar verip somutluğunu bozmak gerekir.Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Köpekbalığının ısırdığı yerler hasar alır.
Niji no Jutsu
Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra yere büyük miktarlarda su kusmaya başlar. Bu su, toprak tarafından zor emilir ve ninja tarafından diğer suiton teknikleri için kullanılmaya uygundur. Kullanıcı istediği kadar su kusabilir, ancak ne kadar çok su çıkarmaya çalışırsa o kadar çok süre geçer. Ortalama bir shinobi, 5 saniyede, bir kaç suiton tekniği için gerekli suyu ortama boşaltmış olur. Tekniğin bir diğer formu olarak da, kullanıcı ağzından hemen hemen bir gülle boyutunda bir su kütlesi fırlatır. Bu su kütlesi çarptığı duvar benzeri dikey yüzeylerde kalır ve kullanıcının diğer teknikleri için zemin oluşturur. Rakibe fırlatılırsa herhangi bir etki yaratmaz.
Suijinheki
Ninja kısa olan el mühürleri serisini Tora mühründe sonlandırır ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefesi hızla dışarıya veren kullanıcı yüksekliğini ve genişliğini harcadığı chakra ile oranlı olacak şekilde su kütlesi püskürtür. Bu su kütlesi özellikle defansif anlamda kullanıcı birçok ataktan koruyabilecek bir yapıya sahiptir. Kullanıcı etrafında su kütlesi olması halinde, bu su kütlesini kullanarak da adeta bir bariyer oluşturabilir. Bariyerin şekli tamamen kullanıcının kullanacağı chakra miktarı ve suyun yapısının el verdiği ölçüde her halde olabilecek niteliktedir.
Takonagi no Jutsu
Ninja ortalama bir el mührü dizisinin ardından ortamdaki suyu vücuduna çekmeye başlar. Su, kullanıcının sırtında 4 tane ahtapot kolu oluşturacak şekilde birikir. Bu kollar sert ve hızlıdır, kullanıcıya yakın dövüşte yardımcı olurlar. Çeşitli silahları tutabilir ve fırlatabilirler. Kullanıcı etrafında bir kalkan görevi görebilirler ve gelen saldırılara karşı tepki verebilirler. Eğer bir kol ağır hasar alırsa suya geri dönüşür, kolu tekrar yaratmak için ekstra chakra harcamak gerekir. Açık kaldığı sürece chakra yer. Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur.
Bousen no Jutsu
Kullanıcı kısa sayılabilecek bir el mühürü dizisinin ardından ağzından çok ince bir su kütlesi püskürtür. Bu kütle, aşırı derecede delici ve kesicidir. Kullanıcı tekniği istediği kadar açık tutabilir. Teknik 15 metreye kadar delici ve kesici özelliğini korur, daha uzak mesafelerde ise etkisini yavaş yavaş kaybeder. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Ninpou
Kuchiyose no Jutsu - Henüz hazır değil.
Jinteki Mayu no Jutsu
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından yatar pozisyona geçer ve tekniği aktifleştirir. Teknik, kişiyi siyah bir ipeksi doku ile sarar. Tamamen sarılan kullanıcı, içeriden dışarıyı görebilir, ancak dışarıdan içerisi görünmez. Kullanıcı dinlenmek veya uyumak için bu tekniği kullanabilir. Doku, yağmur suyunu geçirmez. Kullanıcı istediği zaman Kai mührü ile tekniği bozabilir, bu dokunun yokolmasına ve kullanıcının içinden çıkmasını sağlar.
Doubutsuhen no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından yakındaki bir hayvan ile göz teması sağlar, ardından o hayvan ile konuşabilir hale gelir. Her bir hayvanın kendi kişiliği vardır ve kullanıcıya itaat etmek veya sordukları sorulara cevap vermek zorunda değildirler. Teknik 5 dakika kadar aktif kalır, ardından kullanıcıya uyguladığı stres yüzünden 15 dakika kadar tekrar kullanılamaz. Göz teması kurulan dışındaki başka bir hayvan ile konuşulamaz.


Taijutsu

Shinshouki Stili, C-Rank
Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur.
Shinshouki Tekniği, Kage Buyou, C-Rank
Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Kullanıcı avatarı
Shiomiya Kiyo
 
Mesajlar: 224
Kayıt: 09 Eyl 2014, 00:00

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 22 Eki 2014, 15:13

Gecikme için üzgünüm. Birkaç gündür, meşguldüm. Uyumam gereken saatte ayakta, ayakta olmam gereken saatte ise uykudaydım.


Sıkıldım diye gireyim. Azıcık, ucundan bir sıkılmaydı bu. Yürümeyi pek sevmezdim. Aslında çaba sarfetmem gereken çoğu şeyi sevmezdim. Ben üşengeç biriyim abi. Bence dünyada ki en büyük zevklerden biridir üşenmek. Üşenmek ve yapman gereken bir şeyi yapmamak. Ya da o şeyi erteleyebildiğin kadar, ertelemek. Benim felsefem, yarın yapabileceğin işi, asla bugün yapmadır. Bu kalıp, tam uymadı sanki. Şöyle diyeyim; Yapmak zorunda olduğum şeyi, onu yapabileceğim zamanın sonundan da öte bir zamanda yapmaktır. Ne bileyim, ben böyleyim. Fakat düşüncelerim bu yönde olsa da, yaptığım işler tam tersiydi. Hemen gününü gününe yapıyordum. Ne yapayım amına koyim. Götüm tutuşacaktı yoksa Ya da o işten bir kazancım olmazdı. Bu yüzden üşenme işini yapamıyordum. Her neyse, Asakura geçidinde kalmıştık. Yürüyorduk, Kiyo ile. Hiç konuşmuyordum amk. Hiç tarzım değildi. Niye konuşmuyordum ben? Konuşmalıydım. Kiyo konuşuyordu bak. Zaman geçirmenin en iyi yoludur, konuşmak. Zaman geçirmek isteyen herkes bu yola başvurabilir. Üstelik de beleş! Dünya üzerinde paralı olan çoğu şeyin aksine, iletişim kurmak beleş. Bazen paralı olabiliyor tabii. Ama o bazenleri siktir edin. Ben ediyorum yani. En önemli iletişim yolu, karşılıklı oturup, iki kelime etmektir. İşte bu yöntem beleş olandır. Şu an Kiyo'da onu yapıyor, bana karşı. Tatsuya'yı bir şey olursa, bize bir şey olur mu diye soruyordu. Niye olsun ki amına koyim? Niye olsun. Bizim suçumuz ne ki? Bizim suçumuz yok arkadaş. Sikerim Tatsuya'yı da, suçu da, hanı da. Valla Tatsuya'nın yediği bokları düşündükçe, beynimin içindeki damarlar çatlıyor. Her neyse, Kiyo'ya cevap vermem lazım. "Bize hiçbir şey olmaz. Merak etme. Onu bu göreve atayanlar, kafasında birkaç ya da 100-200 arası tahtanın eksik olduğunu biliyorlardır. Muhtemelen, bize hiçbir şey demeyecekler. Sadece neler olduğunu soracaklar. Ki, Tatsuya ibnesine kolay kolay bir şey olacağını sanmıyorum. Deli, öküz gibi gücü var. Ayrıca deli şansı da var. Bir delinin tüm vasıflarına sahip. Hiçbir bok olmaz. Bence yani, öyle işte."

Bu konuşmayı yaptıktan sonra önüme bakacaktım. Ki bakıyordum da. Sonra önümde bir şey beliriyordu. Sonunda mı demeliydim, bilemiyorum. Ama bu gördüğüm manzara beni içten içe sevindirmişti. Mutlu olmuştum. Rahatlamıştım, rahat bir nefes içime çekebilmiştim sonunda. Evet, hanı görmüştüm sonunda. Siktiğim hanı. Dağın tam ortasına yapılmış. Hangi sikik bunu burayı yapmış acaba? Çok merak ediyorum. Eğer bulursam, o da izin verirse bir güzel kafasını sikmek isterdim doğrusu. Kafa, yani beyin sikim işini çok güzel yapıyordum. Kendimden tecrübelendim. O yüzden yani. Oradan biliyorum. Her neyse. Yürüme hızımı yani tempomu artırarak içeri dalıyordum. Ağır bir kapısı vardı hanın. Açarken o ağırlığı hissettim yani. Ama önemli veya üstünde durulacak bir konu değil. O yüzden konuyu burada bitiriyorum. Şimdi, ne yapayım. Ha içeri bakayım. İçeri de bir sürü abazan var. İçki, sigara her şey havada uçuşuyor. Leş gibi yani. Ama bu durum beni hiç mi hiç rahatsız etmiyor. Han yani, böyle bir şey bekliyordum. Zaten daha kötüsü de olsa, umurumda olmazdı. Sadece işi mi halledip, görevimi yapacaktım. Gerisini kim sikerse siksin. Banane amına koyim, onlardan. Ben kendime bakarım. Başkası beni alakadar etmez. Öyle yani. Hayat bu. Alakadar etmez başkaları seni. Tabii bir iyilik meleği değilsen. Ki ben iyilik meleği değilim. Bu dünyada en çok kendimi severim. Bir de anamı. Başka kimse yok öyle. Onu bunu bırakayım da, kız yani kadın arayışlarına geçeyim. 5 tane masaya iyice bir göz gezdiriyordum. Ama bir tane insan evladı, dişi yoktu. Amına koyim. Olmayacağını zaten biliyordum. Her neyse, önceki tecrübelerimden bu konuyu artık fazla sikime takmıyorum. At çöpe gitsin yani. Kafam öyle şu an. Derken, derken büyük bir sürpriz ile karşılaşıyordum. Hayır, hayır Tatsuya piçini görmedim. Şükür ki, o piç ortalıkta gözükmüyor. Gördüğüm şey, kalp atışlarımı normalden daha hızlı atmasını sağlayan bir şey.

Gördüğüm şey bir kadın! Bir kadın, hem de güzel bir kadın. Benden az büyük, ama olsun. İdare ederim. Yani bulup da, bunayacak durumda hiç değilim. Zaten kadın öyle es geçilecek bir tip değil. Tezgah da duruyordu hem de. İletişim sıkıntısı da çekmeyecektim. Bir konu bulup, o konudan girmem gerekmeyecekti. Normal, görevden bahsedecektim. Ama ondan önce, burnumdan kan geliyor mu diye bakmam lazım. Sanırım gelmiyor. Çok güzel kızlar görünce, burnum kanıyor amına koyim. Niye böyle oluyor bilmiyorum. Ama bir keresinde, çok kan kaybettiğimi bilirim. Uğruna ölünecek bir güzellik bulunca, kan kaybından ölünceye kadar bakarım o güzelliğe. İşte ben böyle bir adamım. Her neyse. Çok düşündüm amına koyim. Piç Kiyo. Ben konuşacaktım lan! Nasıl yaparsın bunu? He, cevap ver. Nasıl yaparsın? O kadın ile konuşma şansımı elimden almak mı istiyorsun lan? Seni öldürürüm çocuk. Sen kimsin lan? Kimsin lan piç? Bak çok sinirlendim he. Ama her şey için çok geç değil. Konuşabilirim hala. Zaten konu kalmasa bile konuşurdum. Sikerim ulan! Bu fırsatı tepecek halim yok ya. Yok tabii. O yüzden, hemencecik harekete başlayacaktım. Sonra Kiyo'nun arkasına geçecektim. Dirseğimi, tezgahın üstüne koyup, elimle kafamı tutup;"Ben bu ufaklığın kıdemlisiyim. Abisi sayılırım. Size ben eşlik edeyim. Ayrıca yaşınızı merak ettim. 20'li yaşların ortasında gözüküyorsunuz. Eğer öyleyse, yaşlarımız birbirine yakın. Ne kadar güzel, değil mi?" diyecektim hafiften sırıtaraktan. Bunu yaparken de, Kiyo'nun başını okşayacaktım boş olan sol elimle. Bir çocuk severmiş gibi.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 22 Eki 2014, 16:42

Kouchi ve Kiyo: Tezgahın ardında duran kadının yanına gidiyorsunuz, ancak kadın sizin gelmenize pek de oralı olmuyor. Tezgaha dayağı sağ elinin avuç içine, serçe parmağından başlayarak baş parmağına kadar devam eden sıra ile tuttuğu temposu eşlik ediyor. Hanın içinde ses fazla olmasa da kadının parmak vuruşları yine yeterince kuvvetliymiş gibi gelmiyor kulağa. Bu esnada Kiyo’nun fark edilmek adına sarf ettiği öksürüğü devreye giriyor ve kadın sadece kafasını çevirerek size dönüyor.

Kiyo’nun öksürüğünü takip eden konuşmalarını kadın mimiksiz dinliyor ve hemen ardından Kouchi’nin sözleri geliyor. Ancak kadın Kouchi’nin sözlerine pek de aldırıyormuş gibi durmuyor ve kafasını ufak bir hareketle sallayarak sigarasının külünün yere düşmesine izin veriyor. Hemen ardından yine elini hiç kullanmadan sigarasından derin bir nefes çekiyor ve dumanını ilk önce burun deliklerinden daha sonra ise sigarasını düşürmeyecek kadar araladığı dudaklarının arasından veriyor. Tüm bu seremoninin ardından ise kadın dudakları arasındaki sigaraya hükmetmeyi kesmeden “Daha birkaç gün önce denetleme raporu vermiştim, bu neyin nesi?” diyor hafif sinirli bir tonda. Ancak bakışları alınbantlarınızı kesince “Ha, çaktım. Siz Ishili shinobilersiniz.” diyor ve ardından sigarasını ilk kez dudaklarının arasından serbest bırakıyor. Hafifçe yere düşen sigarayı ayağının ucu ile ezip söndüren kadın “İki gün önce Sunalı shinobiler geldi ve hanın kontrolünün kendilerine geçtiğini söylediler. İki köy arasında neler döndüğünü bilmem ama kim beni koruyorsa ben ona hesap veririm. Sunalılar o gün beni birkaç hayduttan kurtardılar ve ben de denetleme raporlarını onlara verdim. Yani size vermem gereken bir hesap yok.” diyor. Hemen ardından ise Kiyo’nun tezgaha koyduğu parayı hızlıca çekiyor ve tezgahın altından bir şişe su çıkarıyor. Bu şişe ise tek içimlik suyu barındırıyor.

Tatsuya: Kafanda deli sorular, konuşmaya başlıyorsun. Tavrındaki durum ile içerisinde olduğun durum arasında epey fark oluyor bu anlarda ve bunun getirisi olarak da, karşındaki Suna shinobileri sana boş boş bakıyorlar sadece. Cümlelerin devam ettikçe daha bir itici konuşmaya dönüşüyor sözlerin ve sonunda kendini yere bırakıveriyorsun. Ancak her şey sen yere oturduğunda başlıyor. Adamlardan bir tanesi sana doğru yavaşça gelirken, bunun bir rüya veya halüsinasyon olduğundan dolayı rahat bir şekilde oturuyorsun. Fakat adam tekmesini kafanla buluşturduğu anda, kendini bir anda yere serilmiş halde buluyorsun. Kafanın yan kısmından yediğin tekme kulağında ciddi bir zonklamaya sebebiyet verirken, sana tekmeyi vuran adam “Ne diyorsun sen!? Buralarda ne bok yemeye dolanıyorsun, çabuk söyle!” diyor kızgın bir edayla. Sen de tam bu anda gerçek bir bok çukurunun içine düştüğünü varsaymaya başlıyorsun. Karşında gördüğün adamların tamamen gerçek olduğu konusunda tereddütlerin yok olmaya başlıyor ve zihnin bir saat gibi tik taklamaya başlıyor.

İlk önce kayalar… Evet, bunların halüsinasyon veya sanrı olması normal, olabilir. Ancak adamlar… Pek de öyle değil gibiler. Biri tekme attığında kafan acıyor, gerçek bir tekme yemiş gibi hem de. Peki gerçekten Suna’ya kadar koşmuş olabilme ihtimalin var mı? Suna toprakları bu kadar yakın mı? Ya bu adamlar sizin toprağınızdalarsa? Birkaç adımla Rüzgar Ülkesi’ne varabiliniyorsa, neden sadece Asakura Geçidi’ni geçmek için 2 güne ihtiyaç var? Evet, kesinlikle bu adamlar Kaya Ülkesi topraklarına girmiş olmalılar. Peki neden sana Rüzgar Ülkesi toprakları dediler ki? Hem yakalayıp hem neden kurtardılar? Eğer sınır ihlali yaptıysan seni öldürüp geçemezler miydi? Bunu Sunalıların yaptığını kim bilebilirdi ki? Ama seni kurtarmışlardı… Yoksa bu bir komplo mu? Seni yakalayıp Rüzgar Ülkesi hakkında bilgi almaya çalışıyor olabilirler mi? Kesinlikle böyle olmalı! Zaten şu an bir sınır ihlali varsa, bunu yapanlar Sunalılar ve seni bilgi almak için kullanacaklar sadece. Hatta dahası da olabilir! Bir komplo! Kesinlikle! Suna Ishigakure’yi ortadan kaldırıp Kaya Ülkesi’ni kendisinin yapacak! Böylece çorak arazilerinden kurtulup, en azından heykelcilik ve benzeri faaliyetlerle ekonomilerini güçlendirecekler! Sen ise bu komployu bilen tek kişisin!

Tatsuya RPlerini GM mesajının son paragrafına göre yapmak zorundadır. Yani tamamen bir komplonun içinde ülkesinin ve köyünün yok oluşuna şahit olmaktadır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Ishi] Han Temizliği

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 23 Eki 2014, 15:13

Sonunda diyebilmiştim. Hiç tahmin etmediğim bir şekilde demeyeceğim, ama hiç ummadığım bir şekilde bir kadın bulmuştum! Evet, bir kadın bulmuştum. Hem de işim gereği onunla yakın olacaktım. Tabii velet Kiyo, araya girmeye çalışıyordu. Girmese lan araya! Oç! İbneye bak yav. Daha ağzı süt kokuyor, benim manitaya yavşadı. İbne işte, ne beklersin ki? Her neyse, o ne kadar ibne olursa olsun, kaptırmazdım ben o kadını ona. Kaptırmazdım dimi lan? Daha o çocuk bir kere. Ben ondan yaş olarak büyüğüm. Zeka olarak da büyüğüm muhtemelen. Bence öyleyim. Boşuna liderlik görevine geçmeye çalışmadım. Diğerleri tenezzül bile etmemişti. Ki buradan bile anlaşılıyor, benim onlardan daha üstün niteliklere sahip olduğum. Öyleyse özgüvenim de sağlam olduğunu göre konuşabilirim. Ki konuşup birkaç bir şey demiştim. Sonra sinirlerim hoplamıştı. Amına koyduğum karısı cevap vermeye bile tenezzül etmemişti. Kim ulan o? Kimsin lan sen? Bak seni, demiyorum onu. Her neyse. Sakin olmam lazım. Ki sinirlendiğimi anlamamalı. Alaycı bir tavır takınmalıyım yüzüme. Alıngan gözükmemeliyim. Ben bir erkeğim. Evet, o yüzden bozulmamam lazım. Bozulmam lan zaten ben.

He birde kaşar, Kiyo'yu da tersledi. Kiyo ibne falandır, ama kimse onu tersleyemez. Hem de görev konusunda. Tabii benim haricimde. İbne, puşt, göt gibi şeyler demek bana serbest. Derim, ben yetkiliyim çünkü. Diğerlerini çükerim. Adam olsunlar. Öyle işte. Şimdi kadına gelirsek, ona karşı bir şeyler yapmam lazım. Evet, yapmam lazım. Bu grubun lideri olarak, buna bir son vermem lazım. Ne demek ulan, size rapor vermiyorum? Sikerim, sikerler. Valla bizde ortam böyle. Hoşuna gidiyorsa da, gitmiyorsa da. Bu karıya dersini vermek adına ilk önce yapacağım şey, tezgahın üstünde küllük aramak olacaktı. Küllüğü görünce, içine üfleyecektim. Tabii içindeki sigara külünü ona doğru göndermeye çalışacaktım. Normalde, bir insanın gücü ve kabiliyeti bu şeyi yapmaya yetmeyebilirdi. Ama ben normal bir insan değilim. Shinobiyim amına koyim. Hem de, Fuujin no Jutsu'm var. Ufak bir miktarda olsa, onu kullanabilirdim. Bunu başarsam da, başaramasam da sonrasında konuşmaya girecektim. "Bayan, ben Ishigakure tarafından buraya gönderildim. Ishigakure, kaya ülkesinin ninja köyüdür. Eğer kaya ülkesinin sınırları içinde yer alıyorsanız ve Ishigakure'de sizden bunu istiyorsa; YAPMAK ZORUNDASINIZDIR demektir. Eğer haydutlar ile sıkıntın olduysa, ben o haydutlardan daha büyük bir sıkıntı olacağım sana. O raporu almadan buradan bir yere ayrılmayacağım. Bu göreve gelirken bir arkadaşımız kayboldu. Onun başına bir şey geldiyse, bizde raporu almazsak hiç hoş olmaz. O yüzden ikimizin iyiliğini de gözeterek, o raporu bize ver. Güzel yüzün seni kurtaramayacak söyleyeyim." diye bir konuşma yapacaktım. Biraz kaşlarımı çatarak, sinirlendiğimi açık açık belirterekten.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

ÖncekiSonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir

cron