gönderen Kouichi Natsume tarih 10 Eki 2014, 10:48
Önce bir soğuğa alışmalıydım. Üşümekten nefret ederdim. Ama yapacak bir şeyim yoktu. Bunu önceden de dile getirmiştim. Yani öyle sanıyorum. Ben biraz unutkan mı oldu ne? Neyse, önemli bir konu değil. Ulan bu konu önemli. Kafamı sikerim ha! Amına koyim, her konuya önemli değil diyorum. Tabii bu bütün olarak benim suçum değil. Soktuğumun beyni yüzünden hepsi. Unutkanlık olayı önemli bir olaydır aq. Hem de şu ana kadar, düşündüğüm tüm konulardan önemlidir. Hayır, değildi. Aynı kategori de olmasa da, kızlar her zaman en önemli olan şeydir benim için. Tabii birkaç istisna durum dışında. O da yüksek derece de can ve mal kaybı içeren meseleler. O durum herkes için öyledir. Belki onun da bir istisnası ya da istisnaları olabilir. Örnek vermem gerekirse; mazoşistler. Amına koyim onların ben. Onların da kafalarını sikeyim. Beyinciğini sikeyim. Kıl oluyorum heriflere. Beyinleri nasıl işliyor, hayretler içerisinde kalıyorum. Her ne haltsa ya. Banane amına koyim. Dünyayı ben mi kurtaracağım? Yoksa, bu herifleri ben mi adam edeceğim? Cevap koca bir hayır. Öyle işte. Onu bırakın da, soğuğa alıştım zaten. Hatta üstüne de eşyalarımı bile toplamaya başladım. Hatta hatta topladım bile. İçsel dünyamda fırtınalar koparırken, dışarıdan bir sürü şey yapmam çok harika dimi? Ben böyle bir adamım işte. Bu kadar yetenekli, maharetli ve de becerikli. Şaka şaka, kendimi sevsem de, doğruları konuşmayı da severim. Ben kendini bilen bir adamım. Ne fazla yetenekliyim, ne de fazla becerikli. Belki birazcık maharetliyimdir. Öyle olmasam bile, bence ben zekiyim. Yani umarım zekiyimdir. Bir tane işe yarar özelliğim olsun amına koyim. Aslında işe yarar özelliklerim var da... Anladınız siz işte. Kızları etkileyebilecek şeyler. Geçenlerde böyle bir kitap gördüm de, almadım. Daha doğrusu parama kıyamadım. O parayı çok daha yüce bir amaç için kullanıyorum. Hem de çok büyük, devasa, yüce bir amaç için. Siz bilmesiniz de olur. 20 yaşına gelmiş bir bireyin gidebileceği, özel bir yere gitmeyi düşünüyordum. Umarım yakın zamanda giderim. İstihbarat bekliyorum. Konu komşuya gözükmemek lazım bu tür şeylerde. Sonradan dillerinden düşmezdim. Amına koyduğum dedikoducu karıları. Şimdi bunu deyince, kendimden iğrendim arkadaş. Nasıl böyle bir cümle sarfedebildim ben? Nasıl yapabildim bunu? Amına koyim aklımın.
Oh, amma uzun içsel dünyamda düşüncelere daldım. İçinde yüzdüm. Hem de bu soğuğa rağmen. Tabii dışarının soğuğu etkilemiyor içsel dünyamı. Etkilese yarrağı yemiştim valla. Hem de ne yarrak. Düşünmek bile istemiyorum. Belki hipotermi geçirirdim. Yok, yok kesin hipotermi geçirirdim amk. Lan bunu düşünmesi bile, tüylerimi diken diken etti. Hatta kollarımı birbirine kenetlemek zorunda bıraktırdı beni. Neyse, böyle olumsuz etkilere sahip bir şeyi düşünmek istemiyordum. Beni olumsuz etkileyen şeylerden uzak durmak, yüksek tercihimdir. Öyle biriyim yani. Bu düşünme işini bir kenara bırakayım da, şu salağı susturayım. Hangisi demeden diyeyim, Tatsuya. Tam bir öküz. Üstüne bin, git. Kafasına vur ekmeğini al yani. Ulan bunu düşündüğüm iyi oldu. Bir ara denemem lazım bu salağın üstünde. Dalyarrak biri zaten. Hak ediyor böyle bir muameleyi piç. Ağır piç hem de. Çükünü bana çıkarıp, gösterdiği zamanı da unutmuş. Kafatasını siktiğim. Evet, kafatasını siktiğim. Beynini değil, direk kafatasını sikecektim bu öküzün. Ama bugün değildi. Ya da yarın. Ne zaman olur, onu ben de bilmiyorum. Belki bir gün, belki de hiç. Aman pek de önemli bir şahsiyet değil kendisi zaten. Deli amına koyim, ne kadar değerli olabilir ki? Değerini siktiğim. Evlat olsa sevilmez. Bir de bunun farklı bir sürümü var. O biraz ağır kaçar. Ama birazcık. Neyse, şu götü susturmak adına; "Gerizekalı herif, sus la. Ne diyorsun sen? Niye bağırıyorsun? Ben senin kafanı sikerim, ama bu sözlerden sonra seni değil, yedi sülaleni şey ederler. Ona göre yani. Aklını başına devşir." diyecektim yüzümde bulunan bütün hatları çataraktan. Umarım bu çocuk adam olur. Yoksa sonu pek hayırlı değil. Yarraklara çok hızlı bir şekilde gelebilir. Ne olduğunu şaşırır. Öyle yani.
Tatsuya'yı bir kenara bırakırsam, önümde dağlık bir alan görebilir oluyorum. Kaygan zemin, pek tekin olmayın taşlar ve her an bizi sikebilecek büyük kayalar... Resmen bağırıyor, buradan aşağı inmeyin diye bize. Bir tek tabela eksik yani. O derece fena. Tabii bu normal insanlar için, fazlasıyla tehlikeli olabilir. Bizler birer ninjayız. Ishigakure'nin shinobileri, chuuninleriyiz. Biz biraz dikkat ile geçerdik bu yolu. En azından ben öyle umuyordum. Ummak güzel şeydir. Ummak başarmanın olmasa da, başka bir şeyin yarısıdır. Neyin olduğunu bilmiyorum. Ama öyle yani. Yoksa değil miydi? Pöhh, nasıl bir muhabbettir arkadaş bu? Kendimden tekrar soğudum. Şu lafı da sürekli diyorum da, sonra da kendimi düzeltiyorum. Kendimden soğumam zor bir ihtimal değil, öyle bir ihtimal yok. Çünkü bu benim. Kendimi öylece kabul ederim. Tabii başka kimseleri öylece kabul edemem. Tatsuya'yı mesela, ya da Kiyo'yu. Bu normal bir şey sanırım. Yani insanın kendini kayırması, kendi kafasında. Öyle değilse bile, ben böyleyim. Hadi itiraz edin amına koyim. Neyse, yol demiştim. Şu an amacım grubun liderliğini ele geçirmek. Az önce laflarımdan sonra kimse ağzını açmamıştı. Bu yüzden artık lider bendim sanırım. Öyleyse, lider olarak en önden ben gitmeliyim. Öyle de yapacaktım. Yere, sağa, sola, yukarılara iyice bakıp, öyle bir şekilde yürüyecektim. Her şeye dikkat etmem lazımdı. Bunu yaparken de bizimkilere; "Beni takip edin. Geçtiğim yerlerden geçmeniz, sizin için daha iyi olabilir. Burada dikkatli olmak lazım. Özellikle Tatsuya, şurada iki dakika adam ol. İnsan kılığına falan gir. Düşersen seni bir de ben sikerim. Ona göre." diyecektim az önceki şekilde. Yani suratımı çatacaktım onlara. Üstlerine gitmek daha iyi olur diye düşünüyorum. Yoksa daha rahat davranırlar. Bu da kötü sonuçlar doğurablir.
