Köpek gibi kokan, köpek gibi davranabilen ve köpeklere aşık olan, güzel bir kadın. İnsanlarla konuşmaktan pek hoşlanmasa da benimle konuşmayı tercih ediyor. Hoşuma giden bir şey... Önemsenmişlik duygusunu sonuna kadar tadabiliyorum onun etrafındayken. Hem aynı yaşta olduğumuz için anlaşmamız daha kolay oluyor. Sahip olduğum, ve kişiliğimin çoğunu şekillendirmemi sağlayan hayvan severliğimi Inu'ya borçlu olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatırladığım kadarıyla, dört yaşından beri arkadaşız. Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum da... Islak ve şirin bir köpek yavrusu gibiydi.
Rin
On dört yaşında, iki tanesi cam olmak üzre, dört adet göze sahip olan şirin bir kadın. Kütüphanede kitap okurken tanışmıştık. Biraz garip olmuştu, ama tanışabilmiştik. İnsanlar aynı kitabı tekrar tekrar okuyan başka insanlar ile her gün karşılaşmıyor sonuçta, değil mi? Eheh... Ben karşılaşmış ve bununla kalmayıp tanışmıştım. Çok hoştu...
Sinir bozucu bir gülüşe sahip olmasına rağmen gülümsemesinden hoşlanıyorum. Hayvanların çoğundan korksa da benim de çabamla bazılarını sevmeye başladı neyse ki. Gelecekte bu korkusunu yenebiliriz diye düşünüyorum. Benim minik ve korkak arkadaşım... Ehehe!
Yume
Ablam... Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum, çünkü neredeyse hiç yakın değiliz. Nedenini anlamıyor, çözemiyor ya da bilemiyorum, çünkü bunlara da izin vermiyor. Garip biri... Hatırladığım birkaç şey arasında, çok küçükken yıldırımlardan korktuğu için benimle uyumak istemesi var. Başka da bir şey yok. Ufak bir anımızın bile olmaması üzücü geliyor. Ah... Böyle kabullenmeliyim sanırım.
Tsuki
"Sevgili baba" tabirine uydurabileceğim aile bireyim, babam... Sahip olduğum sevginin bir parçası onun için harcanıyor. Cinsel yönelimimin ona göre "değişik" olması, bir ara aramızı açmış olsa da şimdilerde pek bi' sorun yaşamıyoruz. Heteroseksist aile ortamı içerisinde büyüdüğü için onu suçlamıyorum. Aksine, bana hak verdiği, dinlemeyi öğrendiği ve beni sevmekten bir an bile vazgeçmediği için onu seviyorum.
Onun için söylenecek bir başka şey daha var aslında. Kabuk, ya da kabuklar... Babamı tanıyabilmek için sahip olduğu kabuktan kalkan-kalkanların her bir katmanını büyük uğraşlar sonucunda kırmanız gerekiyor. Oğlu olmama rağmen ben bile çok zorlanmıştım. Zor bir adam...
Yuna
Dolunay gibi güzel bir şeyin bile annem olan bu kadının sahip olduğu güzelliği kıskanacağını düşünüyorum. Sahip olduğum tüm yetenek, zevk, bilgi, iyilik, kötülük, davranış şekli, arkadaşlar ve aileyi bana bahşetmiş olduğu için ona beslediğim tek şey sevgi olamıyor. Sevgi, saygı, hayranlık duygularının birleşimi yalnızca... Bazen bu bile yetersiz kalıyor, ama elimden gelen bir şey yok.
Ah, bir de kendisi çok yetenekli bir şan sanatçısıdır. Sesi büyüleyiciliğin ötesinde etkileyici ve dinlendiricidir, ama sahnede performans sergilemeyi pek sevmez. Sanatın yalnızca onu sevenler için olmadığını, sanatçının sevdiklerine yönelik olduğunu düşünür. Bu düşünce üzerinde birbirimizi bulamıyoruz, ama saygı duyuyorum.
