Garip şeyler oluyordu bu mahallede. Nefret dolu bakışlarla başlamıştı her şey. Bakışlar zamanla şiddetini arttırmış sonrasında tatlı sert bir rüzgar ve gaipten gelen bir sesle zirve yapmıştı ürkütücülük. Bu parşömenler genellikle basit emirleri taşırlardı. Bu seferkilerin ise bir özelliği olduğunu düşünmekteydi Asuka. Önce genin değilde chuuninlere verilmesi şüpheliydi. Şimdiki olaylar ise durumu daha karman çorman bir hale getiriyordu.
Rüzgar biraz yavaşlamıştı. Lakin bu esinti bile bulunmaz nimetti bu sımsıcak havada. Lakin güneşin bu egemenliği sarsılmıştı hemen. Bulutlar yavaş yavaş gökyüzünü kapatmış ve yağmur damlaları bir biri ardına düşmeye başlamıştı gökyüzünden. Asuka oldum olası sevmişti yağmuru. Bu küçük damlalar onun ruhunu sebepsiz yere hoş ediyordu. Sırf bu yüzden Amegakure'yi ziyaret etmek istiyordu bir gün. Fakat bu yağmur bu mevsimde Ishigakurede normal değildi. Tüm bu hava ve fısıltılar tehlikeye işaretti.
Yağmurun etkisiyle tüm sokak boşalmıştı. İnsanlar hızlı hızlı evlerine dönmüştü. Yağmur rahatsız gözleri üzerlerinden almıştı. Götüm götüm ilerliyordu ekip. Kiyo'nun dediklerini dinledi sessizce. Doğru söylediğini düşünüyordu ancak durmak istemiyordu. Bir an önce parşömenleri teslim etmekten yanaydı." Bence hızlanmalıyız. Bir tehlike baş göstermeden parşömenleri teslim etmeliyiz."