[Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.

Moderatör: Game Master

[Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 18 Mar 2017, 13:53

Aktif görev çağrının ardındna birkaç gün sonra, bizzat Yanagi Munemitsu'nun çağrısıyla, Daimyo binasının üçüncü katına çıkıyorsun. Görevli shinobinin yönlendirmesiyle sade, bir masa, iki sandalye ve birkaç minderden oluşan bir odaya alınıyorsun. Yine yönlendirmeyle masanın karşısındaki sandalyeye oturarak beklemeye başlıyorsun. Yaklaşık yarım saat sürüyor bu. Ara ara odaya girip, masanın üzerine mühürlü, rulo halinde parşomenler bırakan shinobiler oluyor. Kafasıyla selamlayıp çıkmaları dışında pek kontak kurmuyorsunuz.

Yarım saatin ardından kapı açılıyor, kimin geldiğini görmek için başını çeviriyorsun. Yanagi Munemitsu. Kapı eşiğinde sert bakışlarıyla seni birkaç saniye süzüyor. Sen daha ne olduğunu anlamadan ayağa kalkmış oluyorsun. Köyün bir nevi lideri konumundaki Munemitsu ile tek ilişkin, mezun olduğunuz dönemde, bazen de bu binada göz ucuyla görmen oluyor. Birebir onunla aynı ortamda kalmak, emirlerini bizzat ondan almak seni endişeye sürüklerken ufak da bir gurur kaynağı oluyor. Surat ifadesi hafifçe yumuşuyor, kafasıyla selam vererek oturmanı işaret ediyor ve masanın başına geçiyor. Seninle konuşmak yerine, sen beklerken masaya konan parşomenleri dikkatle incelemeye başlıyor. Bir yarım saatte bununla harcıyorsun, bir nevi sabrını deniyor Munemitsu.

"Öncelikle bu odada, sana söyleyeceklerim emir cümleleri olmayacak." Parşomenleri düzenli bir şekilde masanın kenarına koyduktan sonra ellerini masanın üzerinde birleştiriyor. "Şayet bu görevin belirli bir doğrultusu yok. Kıvrılmalara, yön değiştirmelere açık. Verilecek ani kararlar mükemmel bir akıldan çıkmadığı müddet ölümden daha ağır sonuçlar doğurabilir. Ömür boyu sürecek esarete sebep olabilir, büyük bir başarısızlıkta savaşı fitilleyebilir." Birkaç saniye boyunca tek gözüne kilitleniyor. Vereceğin cevap evet olsa bile, bunun gerçekten içten olduğunu bilmek istiyor. "Reddedersen birşeyle suçlanmayacak, aşağılanmayacak, hor görülmeyeceksin."

Kapalı konu
B-Rank bir göreve göre yüksek risk oranı içermektedir. Kabul edip etmemekte serbetsin. Aşağıdaki kısım, görevi kabul etmen dahilinde gerçekleşecek şeylerdir. Kabul etmemen durumunda, bu riski almak istemediğini belirten bir rp yapman yeterlidir. Farklı görev kurgusu birkaç gün içinde açılacaktır.


Görevi kabul etmenin ardından bakışmanız bir dakika kadar devam ediyor. Munemitsu'nun mimiksiz suratı, kabul ettiğini söylesende içten içte seni vazgeçirmek için uğraşıyor. İradeni, sabrını, kararlılığını sınıyor. Buna ikna olduğunu anladığın an ise kafasını hafifçe salladıktan sonra sandalyesinde doğrulduğu an oluyor. Derin bir nefes alıyor Munemitsu.

"Umigawa'da gerçekleşen olaylardan haberdar olduğunu düşünüyorum." Birkaç hafta önce, sen ve seninle aynı rütbedeki kişilere verilen brifingi hatırlıyorsun. Kagami'nin ölümüyle başlayan olaylar silsilesinden sonra, Umigawa sınırlarına olan görevlerin çoğunun iptal edildiği anlatıldı sizlere. Ayrıca Umigawa sınırlarına, emir verilmedikçe yaklaşılmaması önerildi. Başını sallayarak onaylıyorsun. "Perdenin arkasında, Umigawa'nın Kirigakure ile ortak üs olarak kullanılmasına dair üzerinde çalıştığımız bir anlaşma vardı. Ben, Damiyou-sama ve Kirigakure lideri Kunieda Kin arasında. Taslak olarak, henüz netleşmeyen ancak varlığını bildiğimiz bir tehlikenin giderilmesi içindi bu. Umigawa karargahı Nikkougakure ve Kirigakure shinobilerinin ortak koruması ve kullanımı altında olacak, bu tehlikeye karşı yapılacak operasyonlarda bir üs olarak kullanılacaktı." Sindirmen için biraz bekliyor. "Anlaşma iki ay önce hayata geçmeli ve isimleri bize ulaştırılan Kirigakure shinobileri Umigawa üssüne yerleşmeliydi. Ancak bu senaryonun aksine, isimlerini bildiğimiz Kirigakure shinobileri Umigawa'ya hiç ayak basmadı. Üstüne, iki hafta önce Umigawa, Kiri alınbandını takmış kişiler tarafından saldırıya uğradı." Tekrar bekliyor Munemitsu. Sana söylediği şeyler henüz shinobilere açılmadığı için sen de bu aralıklara ihtiyaç duyuyorsun aslında. Kirigakure ile ortak sürdürülen bir anlaşma... Her açıdan büyük bir gelişme bu. "Kunieda Kin, Nikkougakure ile ilişkilerin iyi olması için özenli davranan biriydi. Bu özen, beraberinde ortak bir çalışmaya dönüşünce, haliyle fedakarlıklar da beraberinde geldi. Günümüzün en değerli birimiyle, bilgiyle. Ortak bir güven kurulması için zaaflarımız belirlendi. Kirigakure'nin açık zaafı ise, yaklaşık 2.5 aydır süren ayrılıkçı bir grubun eylemleri. Ayrılıkçı grubun bahsi geçtiğinde ufak bir tehlike olarak görülüyordu. Ancak o günün üzerinden tam olarak 2 ay geçti. Ve biz, Umigawa anlaşmasının hayata geçmesi gereken günden beri, ne Kirigakure ile ne de Kunieda Kin ile iletişim kuramıyoruz. Umigawa saldırısını ayrılıkçı grubun gerçekleştirdiğinden eminiz. Ancak Kunieda Kin ile konağa geçemmeemiz nedeniyle... Umigawa konusunda birşey yapma şansımız henüz yok." Kapı çalıyor. İçeri giren jounin Munemitsu'ya bir not bıraktıktan sonra direk çıkıyor odadan.

"Seni bir şekilde, Su ülkesinin içine sokacağız. Kirigakure'yi bulacaksın. Kirigakure'de mevcut yönetimin desteklediği tarafı bulacaksın. Mümkünse, bir şekilde Kunieda Kin ile yahut yakınlarıyla iletişime geçeceksin. Shiroma Naosuke. Kiri'nin Umigawa'ya yerleştireceği shinobi grubunun lideriydi, güvenebilirsin. Benim tarafımdan yollandığını söylediğinde üzerindeki şüpheler silinecektir. Eğer bu kadar ileri gidebilirsen Yume, Umigawa'da gerçekleşenleri anlatacaksın. Mevcut tehlikenin hala var olduğunu söyleyeceksin. Aldığın bilgilerle, evine, Nikkougakure'ye geri döneceksin." Elindeki notu okuyor. Sen yine bu aralıkta kafanda toparlıyorsun bazı şeyleri. "Risk konusuna gelirsek, ayrılıkçı grubun eline düşersen bu olayın üzerini kapatmak zorundayım Yume. Eğer Kirigakure tarafına düşmanlıkla yaklaşırsan, yapmaman gereken şeyleri yaparsan, bizim etki alanımızdan çıkarsın. Nikkougakure topraklarında olmayacaksın." Tekrar ellerini masada birleştirerek sana odaklanıyor. "Bir jounini göndermek için fazla riskli bir görev. Diğer yandan, bir jouninin gönderilmesi Kirigakure'nin her iki tarafı için de, bir nevi tehdit anlamına gelecek. Eğer onları gönderemiyorsam, elimde sadece sizler, Altın Jenerasyon'u yaşatanlar bulunmakta." Sorunu, söyleyeceklerini dinlemeye hazır bir şekilde bekliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen Kasumi Yume tarih 19 Mar 2017, 00:16

Yeni yeni uyanıyordum. Perdenin açık kalan kısmından hücum eden güneş ışıkları gözümü açmama engel oluyor, aynı zamanda yataktan kalkman için bir sebep doğuruyordu. Önce üstümdeki pikeyi tekmelerimle yatağın dışına fırlattıktan sonra oturur bir pozisyona geçip ondan geriye doğru saymaya başlamıştım ''10, 9, 8, 7...'' Bu da yeni uyanmanın getirdiği sersemliği yenmek için uyguladığım saçma bir yöntemdi işte. Perdeyi düzeltip uykuma geri dönmek gibi ikinci bir seçeneğim olmasına rağmen o yatak olacak şeytanın koynuna girecek niyetim yoktu, bugünlük de olsa. Sonsuza kadar onu yok sayacak kadar muhafazakar biri değildim ne de olsa. Her insan gibi benimde işleyecek günahlarım vardı önümde.

Midemin guruldamalarıyla lavaboya ilerliyordum. Yüzüme biraz su tutmuş ve dünyayı daha net görür bile hale gelmiştim. Sonraki durağım ise mutfaktı fakat kapının altından içeri atıldığı belli olan mühürlü bir zarf tüm odağımı bozmuştu. Bizzat Munemitsu-Sama tarafından gönderilmiş bir mektuptu. Kafamın içinde sevinç çığlıkları geliyor, atlar ve keçiler toynak toynağa verip halaylar çekiyordu. Eğilip mektubu almış ve mide guruldamalarıma aldırış bile etmeden okumuş ve hazırlıklarıma başlamıştım...

Kıyafetlerimi giyinmiş, karnımı doyurmuş, çantamın da son kontrollerini yapıyordum. ''Senbonlar burda, kunailer yerinde...'' Kapıdan çıkmadan önce artistik film karakterlerinin de yaptığı gibi arkama dönüp mutfakla yatak odamı ayıran koridora uzun uzun bakmıştım. Uzun süreli bir görev olması diliyordum. Uzun süredir evin duvarları arasında sıkışmış kalmıştım. Kaçmak, kurtulmak istiyordum ama mitoz bölünür gibi sayıları artıyor ve tipleri ger geçen gün daha da birbirlerine daha da benziyor gibi gözüküyordu.

Tenha yolları tercihim sebebiyle mesafem biraz uzasa da hızlı adımlarla kısa sürede varmıştım köyün kalbindeki daimyo binasına. Klasik prosedürlerin, göz göze gelmemeye dikkat edilerek verilen kafa selamlarının eşliğinde 3. kata kadar ulaşmış ve özel bir odaya alınmış sandalyelerin birinde ceset gibi terk edilmiştim. Bekliyordum, soluk alışveriş sesim tüm odaya hakimdi. Arada bir içeri evrak bırakmak için girenlerin tıngırtıları beni yalnız bırakmıyordu.

Yarım saat ya da bir saat bekledim galiba o sandalyenin üstünde. Bacaklarım uyuşmuş olması gerekiyordu hatta. Ama kapı açılıp Munemitsu-Sama değil silueti gözüktüğünde havaya sıçramış ve hazır ol pozisyonunda bulmuştum kendimi. Çatık kaşları ile beni süzüyordu. Korkmuştum. Onca boş zamana sahipken düşünmediğim bu adam beni neden çağırdı sorusunu binbir ağızdan duymaya başlamıştım ta ki yüzündeki yüz mimiklerindeki ilk yumuşama ifadesine kadar. Seslerin şiddeti biraz kesilmiş ve kaslarımın gevşediğini hissetmeye başlamıştı.

Benimle konuşmak ya da neden burada olduğumu izah etmek yerine daha fazla beklemiştim. Belki daha uzun bir süreydi ya da hala ayakta dikildiğim için bana öyle geliyordu. Munemitsu-Sama yeterince süre sabır ettiğimin kanaatine vardığındandır konuşmaya başlamıştı. Söyledikleri ilk duyuşta korkutucu geliyordu. Ama Munemitsu'nun bir köşeye saklanıp tehlike geçene kadar bekletecek türden değilde, poker masasında birinin ''Rest...'' çekmesinin yaşattığı türden.

Bir süre daha düşünüp kabul edebileceğim bir görev olduğunun kanısına varmıştım. Yaşatabileceği negatif durumların çoğunu fiziken olmasa da ruhen yaşıyordum zaten. Olası durumda bunların fiziksel sonuçlarına da dayanabilirdim her halde. ''Böyle bir göreve layık görülmekten başka ne isteyebilirim ki efendim.'' Yine bir sessizlik başlamıştı. Tüm kararlılığım karşısında durmam gerekiyordu ki tüm o istemez görüntüsünü bırakıp ayağa kalkmıştı. Umigawa ile başlamıştı. Adeta karantina altına alınmış bir kasabaydı. Girmek hatta yakınına bile yaklaşmanın yasak olduğu kara veba fırtınasının kasıp kavurduğu bir yer gibi. Ama ben bunların altında yatan sebebi bilen birkaç insandan biri olma, aynı zamanda kimseye anlatmama onurunu da sahip olmuştum.

Kirigakure ile imzalanmak üzere olan bir anlaşma, bir de ben daha savaş bitmedi deyince çıldırdığımı düşünüyorlardı. İki aydır gerçekleşemediğini duyunca neden burada olduğumu az buçuk kavramaya başlıyor gibiydim. Gerçekleşmeyi bekleyen anlaşmayı engelleyen devrimci tipli insanlar biz Kirigakureleri beklerken gelmelerinden çok daha ileri bir tarihti Kiri alın bantlarıyla bize saldırıyordu. Biz ise hiçbir iletişim kuramıyoruz ama neden? Nasıl engelleyebiliyorlardı bizim iletişimimizi? Bu iki sorunun belirsizliğini saymazsak bu nedenleri aydınlatmak için Su ülkesine giriş yapacaktım. Unutmamam gereken bir isim vardı Shiroma Naosuke ve de tüm bunları başarabilirsem mesajı iletecektim Mevcut tehlikenin devam ettiği.

Konuşma sırası bana geçtiğinde ise ilk olarak duyduklarımı hazım etmem gerekiyordu. Biraz bir boşkuğun ardından ''Munemitsu'-Sama, peki konuştuğum kişinin Shiroma Naosuke olduğunu anlayabilmemin bir yöntemi var mı? Bir fotoğraf ya da belirgin bir özellik?'' Sorulmaması gereken bir soruydu belki. Sırf sormak için sormuş olduğum bir soru belki de. Ama kafama takılan soruların çözümü için beni seçmişlerdi zaten. Kendi varlığımı sorgulamak anlamına gelirdi bunları dile getirmem.
Resim
Kasumi Yume
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.71
Kilo: 58
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Taioyu
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500 Ryo
Prestij: Moumoku/0
Kullanılabilir GP: 0 GP

Motivasyon
-Mutluluğa Ulaşmak
Hayallerindeki ütopyalardan birinde yaşamak. Ön yargıların yok olduğu, savaşların yaşanmadığı, insanların birbirlerine biraz daha gülümseyerek baktığı bir topluluk ya da her şeyden uzak bir komünite. Yalnız kaldıkça daha da sarılmıştır bu hayallere. Gözlerini kapattığında o hissettiği mutluluğu gözleri açıkken de hissettirebilecek en ufak bir şey bile Yume'nin onun peşinden koşması için yeterli olabilir.

Komplikasyon
-Tek Gözü
Yakın bir zamanda kaybetmiştir sağ gözünü. Beyaz ve kanlı halini görmeye ne kendisi ne de midesi el verir artık. Sararken binbir çile çekerken sargılarını değiştirme periyotlarını olabildiğince uzun aralıklarla gerçekleştirir. Bu yüzden bu görüntü ile ne kendisinin ne de başkasının karşılaşmasını ister.


Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon:3
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka:7

Beceri Listesi
[i][Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1

Ninjutsu
Sanzengarasu C-Rank

Taijutsu
Shigure D-Rank Disiplin

Genjutsu
Ryuhoubo D-Rank Disiplin
Houkibo D-Rank Disiplin
Kasumi Juusha C-Rank
Rakumei no Jutsu D-Rank
Kuroshiki D-Rank,

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (Kötü Kalite)
5 Shuriken (Kötü Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Kötü Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Kötü Kalite)
2 Sis bombası (Kötü Kalite)
Kullanıcı avatarı
Kasumi Yume
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 26 Oca 2017, 22:33

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 20 Mar 2017, 12:38

Sorundan sonra ufak bir tereddüt yaşıyor Munemitsu. Sandalyesinde hafifçe gerilerek az önce düzenlediği parşömenlerin en altındakini çıkararak masada görebileceğin bir yere çekiyor. Bir tür form. Fazlasıyla dolu bir form. Yazılı kısımlarını Munemitsu'nun eli sebebiyle göremiyorsun, bunu bilerek yaptığını da açıkça anlıyorsun. Zaten parşömeni gösterme tarzı da, aa bak kenara çekiyorum sakın sen bakma tadında.

Resim


"Bizi tereddüte düşüren şey Yume, ne kadar şey bilmen gerektiğiydi. Burada ne kadar çok şey öğrenirsen bizler için o kadar tehlikeli olursun. Orada ne kadar çok şey öğrenirsen... İttifaka karşı olanlar için tehlikeli olursun." Parşömeni yerine geri koyuyor. "Naosuke'ye ulaşabilirsen senin güvenliğinden emin olacaktır. Yine de ilk önceliğinin Kunieda Kin ile konuşmak olmasını istiyorum. Naosuke bunun gerçekleşmesini sağlayacaktır." Sandalyesinden kalkarak odanın kapısına kadar gidiyor ve senin için açıyor. "Yaşamın orada elde edeceğin bilgilerden önemli. Altından kalkamayacağını düşündüğün bir anda herşeyi kenara itebilirsin. Kirigakure'ye ulaşabilen bir shinobi olmak da bir başarı sayılır." Suratsızlığıyla sertliğiyle ünlü Munemitsu'nun suratında ufak bir gülümseme yakalıyorsun. Seni rahatlatmak istiyor. Ölüme gönderdiği birini rahatlatmak tam Munemitsu'nun yapacağı birşey zaten. "Morino Kimi adaya yapacağın yolculukta sana eşlik edecek. Aynı zamanda görevin sonunda tahliyenden de o sorumlu. Aşağıda seni bekliyor." Morino Kimi ismini çok net hatırlıyorsun. Aynı sınıfta eğitim aldığın, seninle birlikte mezun olan bir kız.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen Kasumi Yume tarih 20 Mar 2017, 23:34

Korkuyorum, ama belli etmemem gerek. Aslında mutlu olmam gerek, bir köşeye çekilip ağlamalı mıyım bilmiyorum. Lanetlenmiş bir yaratık olmaktan altın jenerasyon arasındaki seçilmiş kişiliğe terfi ettim. Ama bu aynı zamanda ölümün odasındaki üstünde adım yazılı olan saatin çarklarını daha da hızlandırdı. Küçük yaşlarımda ''Ölümle'' iyi bir ikili olsak da artık beni tanır mıydı bilmiyorum. Belki onun saatinin süresi dolmuş ve yerine başkasını atamışlardır bundan bile emin değilim.

Görmemem gereken şeyleri görüyordum. En azından köy yönetimince böyle düşünülüyordu. Mesafeden ve yaşlı adamın ellerinden dolayı göremesem de parşömenler üzerinden öldüğüm ana kadar aklımdan çıkmayacak bir ismin fotoğrafı ile karşı karşıydım. Birkaç saniye sürmüştü ve cansız bir varlıkla olan bakışmalarım, acı ile bakan gözlere yönelmişti. Görev ile ilgili son talimatlardı bunlar. Birinci önceliğim falan filan. Sonrada artık yürüyen bir ölü olan bana gösterdiği nezaket ile karşı karşıyaydım. Saatlerce tek başıma beklediğim bu odadan Yanagi Munemitsu uğurlaması ile ayrılıyordum. Kendisi bile çok emin gözükmüyordu yaptığı hareketlerden.

Yaşlı bir adamın yüzünde yarattığım tebessüm ve bir isimle uğurlanmıştım odadan. Morino Kimi, hafızamın bir kenarına kazınmış bir isim. Sebebini bilmediğim bir şekilde bilinç altıma işlemiş birisi. Sınıfın en köşesinden imrenerek izlediğim biri olmalıydı herhalde. Belki de çocuksu hisler bile beslemişimdir. Kötü bir şeye sebep olmamışımdır demi? Yapmamışımdir öyle bir şey demi...

Geldiğim yoldan geri dönmeye başlamıştım bile. Büyük bir cesaretle az önce parşömenleri odaya bırakan shinobiyi başımla selamlayıp panikleyince de merdivenleri neredeyse koşar adım inmiştim. Fakat kafamın içindeki sesler bu davranışı aşağıda geçmişimden bir parçayı merak ettiğim için yaptığımı söylüyordu. Haklılık payı da vardı biracık. Ama birazcık. Güneşe ile temas etmemi sağlayacak olan o tek adımı atıncaya kadar da çözülmeyecekti hangimizin haklı olduğu.
Resim
Kasumi Yume
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.71
Kilo: 58
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Taioyu
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500 Ryo
Prestij: Moumoku/0
Kullanılabilir GP: 0 GP

Motivasyon
-Mutluluğa Ulaşmak
Hayallerindeki ütopyalardan birinde yaşamak. Ön yargıların yok olduğu, savaşların yaşanmadığı, insanların birbirlerine biraz daha gülümseyerek baktığı bir topluluk ya da her şeyden uzak bir komünite. Yalnız kaldıkça daha da sarılmıştır bu hayallere. Gözlerini kapattığında o hissettiği mutluluğu gözleri açıkken de hissettirebilecek en ufak bir şey bile Yume'nin onun peşinden koşması için yeterli olabilir.

Komplikasyon
-Tek Gözü
Yakın bir zamanda kaybetmiştir sağ gözünü. Beyaz ve kanlı halini görmeye ne kendisi ne de midesi el verir artık. Sararken binbir çile çekerken sargılarını değiştirme periyotlarını olabildiğince uzun aralıklarla gerçekleştirir. Bu yüzden bu görüntü ile ne kendisinin ne de başkasının karşılaşmasını ister.


Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon:3
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka:7

Beceri Listesi
[i][Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1

Ninjutsu
Sanzengarasu C-Rank

Taijutsu
Shigure D-Rank Disiplin

Genjutsu
Ryuhoubo D-Rank Disiplin
Houkibo D-Rank Disiplin
Kasumi Juusha C-Rank
Rakumei no Jutsu D-Rank
Kuroshiki D-Rank,

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (Kötü Kalite)
5 Shuriken (Kötü Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Kötü Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Kötü Kalite)
2 Sis bombası (Kötü Kalite)
Kullanıcı avatarı
Kasumi Yume
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 26 Oca 2017, 22:33

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 26 Mar 2017, 01:33

Önce odadan sonra kattan ayrılıyorsun. Merdivenlerden inerken birkaç meraklı bakış yapışıyor üzerine. Çoğu köyün saygın shinobileri oluyor. Sindikleri köşeden bakışlarıyla uğurluyorlar seni. Bina kapısından çıkıyorsun. Parlak güneş ışığı gözünü alıyor. Aynı zamanda, parlak güneş ışığının oldukça haşmetli gösterdiği başka birşeye kilitleniyorsun.

Morino Kimi
Resim


Kimi binanın önünde bir jounin ile konuşuyor. Gerçi jounin o kadar hararetli sıralıyor ki sözcükleri, Kimi sadece kafasını sallayabiliyor. Seni gördüklerinde konuşmaları sonlanıyor. Jounin başıyla selamladıktan sonra seni geçerek binanın içine giriyor. Parlayan Kimi ile birlikte kalıyorsun. Arayı kapatmak için kısa bir sohbet geçiyor aranızda. Sen yabaniliğini korusanda Kimi fazlasıyla içten, sıcakkanlı. Yakın süreçte Tokubetsu jounin rütbesine yükseldiğini öğreniyorsun. Çoğunlukla köy dışında geçirmiş chuuninliğini, yeni rütbesiyle de bu süreç değişmemiş. Yabaniliğin bir yana, onu uzun süre görmemen de normal oluyor haliyle. Senin ulaşımından sorumlu olması da muhtemelen bu yüzden. Köy dışındaki görevler konusundaki tecrübesi ve dış sınırlar hakkındaki bilgi birikimi. Kiri adasında hayatta kalabilirsen, ulaşım aşamasında fazlasıyla güvende olacağını biliyorsun en azından.




Uzun bir yolculuk geçiriyorsunuz. İlk iki günü Nikkougakure'nin kuzey hatlarına ulaşmak için harcıyorsunuz. Bu aşamada size bir chuunin daha eşlik ediyor güvenliğiniz için. Umigawa'dan uzak bir noktaya, oldukça karışık yollardan gidiyorsunuz. Burada eski shinobi olan bir balıkçının evinde bir gece konaklıyorsunuz. Sabahında yine orta büyüklükte bir balıkçı teknesi sizi almaya geliyor. Bu tekne ile denize açılıyorsunuz. Sıkıntıdan patlama durumunda tam olarak bu aşamada kendini gösteriyor.

Teknede bir hafta geçiriyorsunuz. Yaşlı bir kaptan, Kimi, yolculuğunuz sırasında size eşlik eden Shoda Rintaro adındaki chuunin. Çocuk genel olarak herkese atar gider modunda olduğundan pek iletişim kurmuyorsun onunla. Ki onun üstesinden gelebilen tek kişi Kimi oluyor. Gerektiği yerde başını eziyor, 2 gün arayla karaya çıkartıp bazı şeylerin temini için onu kullanıyor, genel olarak güvertede yatıyor. Ayak işleri çoğunlukla. Sen ise pek elini sürmüyorsun işlere. Kaptan genelde Kimi ile muhattap oluyor. Kimi'nin net talimatlarına da kusursuz bir şekilde uyuyor. Zamanının çoğunu teknenin iki kamarasından birinde geçiriyorsun. Üst üste, duvara gömülü iki yataktan üstte olanda yatıyorsun. Alt yatakta geceleri Kimi uyuyor. Odada ufak bir masa bulunmakta. Kimi sana sıkılmaman için 1-2 kitap veriyor. Çabuk tükeniyorlar. Oku oku nereye kadar zaten.

Yemekler de pek doyurucu değil. Hani aç kalmıyorsun ama tam doyduğunu da hissetmiyorsun. Sağlığın için böyle yaptıklarını söylüyor Kimi. Deniz üzerinde abartı dolu bir midenin zararlarından bahsediyor adeta bir abla edasıyla. Zaten sesin çıkmayacakken iyice iyi tamam moduna giriyorsun. Genel olarak keyfin yerinde geçiyor aslında, tek sorun ara ara nükseden sıkıntı krizleri oluyor.




Bir haftanın sonunda, bir iki günü büyük bir adanın çevresinde turlayarak geçiriyorsunuz. Sis her bir köşeye hakim. Kimi tekneyi sisin en yoğun alanlarında ilerlettiriyor. Ara ara, daha az yoğun olan yerlere çıkıp adayı gözlemliyor ve tekrar kendini gizleyecek noktaya çıkıyor. Bu adanın çevresinde birkaç ufak adacık daha bulunmakta. Rintaro bu ufak adalara çıkıyor gözlem için, birşey bulamadan geri dönüyor. Tekne kaptanı da bu arayışta oldukça efektif oluyor. Yıllar önce bu adaya özel sebeplerle ayak basmış. Hatırladığı şeyleri Kimi'ye aktarıyor. Kimi ise sürekli not alma modunda.

İkinci günün gecesinde, yine kamarana çekilmiş yatağında kitabını okurken Rintaro giriyor odana. Masaya bir parşömen koyduktan sonra sessizce çıkıyor odadan uyuduğunu düşünerek. Parşömeni inceliyorsun. Listelenmiş bir rapor.

  • Doğu Tarafı
Açık bir sahil. Sahil adanın orman örtüsüyle birleşiyor. Kaptanın anlattığı kadarıyla ormanın ilerisinde, çok eski bir kentin yıkıntıları bulunmakta. Zamanında kaçakların yuvalandığı bir yer olsa da sonraları görevliler tarafından temizlenmiş. Yine kaptanın anlattığına göre pek kullanılmayan bir bölge ama yıllar öncesinin bilgisi bu. Orman yıkıntıları çevreleyerek ilerlemeye devam ediyormuş.

  • Kuzey Tarafı
Adanın en yüksek noktasını barındırıyor. 300-400 metrelik kayalık duvarı barındırmakta. Kayalıkarın ortasında seni indirebileceğimiz bir kum örtüsü bulunuyor. Ne kadar yaklaşabileceğimizi kestiremiyoruz şayet derinlik azaldıkça bazı kaya parçaları olduğunu gördük suyun içinde. İnebileceğin nokta bir bayırla kayalıkların tepesine bağlanıyor. Adayı incelemek için çok uygun bir yükseklik ancak sisi hesaba katarsak bir kumar olabilir. Aynı zamanda farkedilme riskin de yüksek. Ötesinde ne var göremiyoruz.

  • Batı Tarafı
Yine açık bir sahili barındırmakta, ormanla bitişik. Ancak ormanın içine doğru kıvrılan genişçe bir yol bulunmakta. Kaptanın söylediğine göre adadaki iki kasabadan birine ulaşıyor bu yol. Kasaba o zamanlar balıkçılıkla uğraşan insanların yerleşim alanıymış. Ancak kıtlık nedeniyle terkedilme aşamasındaymış. Şimdiki durumunu bilmiyoruz. Araştırmak için uygun bir nokta olabilir fakat insanların için fazla karışmanın büyük riskler getireceğini düşünüyorum.

  • Güney Tarafı
Büyükçe sazlık bir alanı barındırmakta. Sazlıkların arasında, temiz bir bölüme iskele inşa edilmiş. İskeleye yanaşık bir adet tekne bulunmakta. Herhangi bir hareket yakalayamadık. Teknenin ne kadar zamandır orada durduğunu da tahmin edemiyorum, tespit için uygun bir görüş yok. İskelenin ilerisinde ağaçlık bir alan var. Evi andıran bir silüet gördüm diyebilirim ancak sırtımızı dayayabileceğimiz bir netlik yok. Kaptan adanın bu tarafına hiç çıkmadığını söylüyor.

Munemitsu-sama zamanında Kirigakure'ye ayak basmış birisiydi. Onun söylediğine göre son Kiri yerleşkesi bir nehir yatağına kurulmuş. Yine de taşınmış olabileceğini söylüyor. 40-50 sene öncesine ait bir bilgi. Bu bilginin dürüstlüğünden tabii ki şüphemiz yok ancak denize bağlanan bir akarsu göremedik.

Adaya ayak basmak istediğin noktaya karar verdiğinde önce tahliye noktanı belirleyecek, sonrasında adaya çıkman için gerekli zamanı kollayacağız.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen Kasumi Yume tarih 26 Mar 2017, 22:07

Geçmişi hatırlayabildiğimi bilmiyordum. Hatırlayabilecek bir geçmişe de sahip olmak istemiyordum ama hayatımın bir dönemi gözümün önünden film şeridi gibi akıp gitmişti. Bir zamanlar adını koyamadığım kıskanmak belki de imrenmek zannettiğim şey çok farklı anlamlara geliyormuş. Kuyruklu bir yıldız gibi parlayan Kimi kıyafetinden Jounin olduğunu anladığım biriyle konuşuyordu. Beni bekliyordu herhalde ama bu görevin içinde bir jounin olacağını söylediklerini hatırlamıyor hatta ve hatta bunun tersi yönde bir şeyler söylediklerini iyi bir şekilde hatırlıyordum.

Kuyruklu yıldızıma birkaç adım atmamla birlikte yanında ki jounin de binanın içine doğru gitmişti. Beni tanır mı, hatırlar mı, kim olduğumu biliyor mu? gibi sorular yüzünden yavaş adımlarla ilerliyordum. Samimi bir karşılama ile birlikteydim. Dilimin tutulduğunu hissediyor ve birilerinin ''Bir şeyler söylesene salak kadın!'' diye bağırarak kafatasımı yumruklamaya çalıştığını hissediyordum. Birkaç saniye cevapsız bıraksam da gözlerine bakmaya cesaret edemediğimden sanki konuşmak istemiyormuşum gibi duran ''Merhaba... Kimi-San.'' cevabını verebilmiştim.

Bundan sonraki konuşmamız, onun konuştuğu benim sadece dinlediğim kısım, onun hakkındaydı. Kendini tanıtıyordu. Belki bir başkası yapsa böbürlendiğinden filan bahsederdim ama duygularımın biraz daha bastırıldığı bir andı ve tüm gücümle görevi düşünüyordum. Tüm detayları biliyor muydu acaba? Yoksa Kirigakureye götürüp getirmesi gereken bir kişi miydim sadece. Bu ima eden bir söz de yakalayamamıştım cümlelerinden...

Kaç gün olmuştu acaba kavurucu güneşin altında yola çıktığımız günden beri? Derimin kızardığını hatta birazcık bronzlaştığını fark edebiliyordum. Çok nadiren mola veriyor ve eğer hava kararmadıysa kısa süreli bir ihtiyaç giderme molası olmaktan ileri gitmiyordu. Toplayabildiğim otlarla çay demlemeyi denemiştim bir kere lağım sularına şeklen ve ruhen benzeyen bu adı çay olan şeyden bir yudum almaya cesaret edemeden bırakmıştım. Gece molalarımız ise en sıkıcı kısmıydı işin. Şafağın sökmesi ile birlikte mola bitiyor ve son sürat yola devam ediyorduk. Tek ses bize bir nevi koruma amaçlı verilen chuuninnin atarlarını işitmemizden ibaret oluyordu. Yola çıktığımız günün samimiyetini de Kimi'de hissedemiyordum artık. Kaçırmıştım kendimi artık ondan her halde.

Eski shinobi olduğunu öğrendiğim bir balıkçının evinde vermiştik yeni molamızı. Doyarak kalktığımı hissettiğim için mutluydum ve yumuşak bir zemin üzerinde uyuyabilmenin verdiği rahatlık mutluluk çarpanımı arttırmıştı. Buradan sonraki durağımız adamın evinin yakınlarından bindiğimiz bir gemiydi. Üç kişilik seyahatimize bir kişi daha katılmıştı artık...

Birinci haftasındaydık tekne ile olan yolculuğumuzun. Kendimi iyice rahatsız ediyordum. Yağlı derimin, tuzlu su ile buluşması ve bu geminin her bir tahtasının buram buram balık kokması alışamayacağım şeyler gibi geliyordu ama birkaç gün için yıllardır bir parçammış gibi sahiplenmiştim. Kimi ile aynı odayı hatta aynı ranzayı paylaşıyordum. Bu balık kokusundan etkilenmeyen bir tek o varmış gibi geliyordu bana. Yolculuk boyunca iletişim kurduğum tek kişi de oydu zaten. Adeta ablammış gibi davranıyordu, birkaç kitap bile vermişti bana gemi içerisinde okumam için. Birini sadece ismini beğenmediğim için bir köşeye fırlatmıştım. Diğeri ise anarşizm ile yönetilen bir ütopya hakkındaydı bir kaç gün içinde bitirip onu da atmıştım bir köşeye. Monotonlaşmıştı hayatım bir hafta içinde. Gündüzleri uyur, geceleri ise güverteden gökyüzünü izleyerek, ki çoğu zaman sislerle kaplanmış olması yüzünden gökyüzündeki beyaz silueti bir film perdesiymişcesine izliyor ve üzerinde hayallerimi çiziyordum...

Bİrkaç gün daha geçirmiştik bu teknede. Bir adanın etrafında birkaç gündür tur atıyorduk. Hava karanlıktı, saatle ile ilgili bir alakam da kalmamıştı artık. Rintaro elinde bir parşömenle odaya girip daha çok Kimi'nin kullandığı masanın üstünde bırakmış ve uyuyup uymadığıma dikkat etmeden çıkmıştı. Ranzanın üst katından fırlayıp masaya koşmuş ve kağıdı okumaya başladım. Kimi'nin el yazısı olmalıydı, düzenli ve okunabilirdi.

Anladığım kadarı ile yola çıkma vakti gelmiş ve hangi yoldan gideceğimi konusu da benim seçimime bırakılmıştı. Altında farklı anlamlar arayabilirdim bu hareketin ama sıkılmıştım bu geminin içinde artık. Daha kararımı bile netleştirmeden parşömeni katlayıp cebime sokmuş ve güverteye, Kimi'nin yanına ilerliyordum. Yanına vardığımda ise bu sefer gözlerinin içine bakmaya çalışıp ''Batı tarafı daha uygun sanki... Yaşanan kıtlıktan dolayı dikkat çeksem bile risk oluşturacak birilerinin kaldığını düşünmüyorum.'' Sabırsızlıktan sabahı bile bekleyememiş bir çocuk gibiydim tüm bunları söylerken galiba.
Resim
Kasumi Yume
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.71
Kilo: 58
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Taioyu
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500 Ryo
Prestij: Moumoku/0
Kullanılabilir GP: 0 GP

Motivasyon
-Mutluluğa Ulaşmak
Hayallerindeki ütopyalardan birinde yaşamak. Ön yargıların yok olduğu, savaşların yaşanmadığı, insanların birbirlerine biraz daha gülümseyerek baktığı bir topluluk ya da her şeyden uzak bir komünite. Yalnız kaldıkça daha da sarılmıştır bu hayallere. Gözlerini kapattığında o hissettiği mutluluğu gözleri açıkken de hissettirebilecek en ufak bir şey bile Yume'nin onun peşinden koşması için yeterli olabilir.

Komplikasyon
-Tek Gözü
Yakın bir zamanda kaybetmiştir sağ gözünü. Beyaz ve kanlı halini görmeye ne kendisi ne de midesi el verir artık. Sararken binbir çile çekerken sargılarını değiştirme periyotlarını olabildiğince uzun aralıklarla gerçekleştirir. Bu yüzden bu görüntü ile ne kendisinin ne de başkasının karşılaşmasını ister.


Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon:3
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka:7

Beceri Listesi
[i][Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1

Ninjutsu
Sanzengarasu C-Rank

Taijutsu
Shigure D-Rank Disiplin

Genjutsu
Ryuhoubo D-Rank Disiplin
Houkibo D-Rank Disiplin
Kasumi Juusha C-Rank
Rakumei no Jutsu D-Rank
Kuroshiki D-Rank,

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (Kötü Kalite)
5 Shuriken (Kötü Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Kötü Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Kötü Kalite)
2 Sis bombası (Kötü Kalite)
Kullanıcı avatarı
Kasumi Yume
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 26 Oca 2017, 22:33

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 31 Mar 2017, 00:08

"Batı tarafı." Sana bakarak düşünceli bir şekilde mırıldanıyor Kimi. Hızlıca gelmiş olmanın onun şaşırttığı ve hazırlıksız yakaladığı bariz belli. "Riskli buluyorum orayı.. Ama kararı sana bırakmam gerektiği özellikle söylendi." Biraz kaygılı. Neyi ne kadar bildiğini bilmiyorsun. Düşününce, onun bildiklerinin ne kadarını bildiğin de muamma. Kafasını sallıyor peki o zaman anlamında. "Seni sahile kadar indiremem. Teknenin açığa çıkma riski var. Ancak yüzerek ulaşabileceğin bir yakınlığa ilerleyeceğiz." Teknenin diğer köşesine dayanmış olan Rintaro'da şahit oluyor konuşmalarınıza. Kimi ona bakarak kafasını kaptan kamarasının olduğu yere doğru sallıyor haber vermesi için.

Kaptan uykusundan uyandığında kapsamlı bir manevra yapıyorsunuz. Tekneyi tam tersi yöne çeviriyor, ardından motoru tam gaz 3-4 saniye çalıştırıyor. Sonrasında ise tamamen kapatıyor motoru. Aldığınız ivme ile bir nevi süzülerek ilerliyorsunuz. Hala sisin koruması altındasınız. Ara ara, inmek için geldiğin adayı görebiliyorsun. Yırtık bir kağıdın arkasını görmen gibi birşey. Sizi sarmalayan sis bir perde görevi görüyor. "Seni adaya indirdikten sonra güney kıyısındaki sazlık bölgeyi inceleyeceğim. Eğer gerçekten evimsi bir yapı varsa orada, ve eğer boşsa, bir hafta boyunca orada olacağız. Bir hafta sonra aynı saatlerde ise, seni bıraktığım noktada olacağım." Kimi sisin derinliklerine doğru bakıyor. Sanki gerçekten, sisin ardını görebilirmiş gibi. "Görevim seni belirli noktadan alıp köye götürmekle sınırlı. Dolayısıyla adanın içine ilerleyemem. Görevini erken tamamlarsan güney kıyısında bizi bulma ihtimalin var. Son geri dönüş şansın ise, bir hafta sonra aynı yerden seni almaya geldiğim an olacak. Seni bulamazsam Munemitsu-sama'nın emriyle, başarısız olduğunu varsayacağım." Kaygılı bakışları sana yöneliyor. "Üzgünüm." diye sonlandırıyor konuşmasını.

10-15 dakika boyunca sürüyor yavaş ilerleyişiniz. İlerledikçe sis yoğunluğunu arttırıyor ancak ada da daha açık bir konuma geliyor. Sahili görebiliyorsun. Sahilin başladığı noktada, yukarı doğru uzayan ağaç gövdelerini de görüyorsun. Yine de ayrıntıları yakalamaktan çok uzaksın. Rintaro geliyor yanınıza. Katlanmış, basit, hatta üzerinde bazı yırtıklar bulunan kıyafetler getiriyor. Siyah kumaş bir pantolon, beyaz yün bir kazak, kazağın birkaç noktası yamalanmış. Son olarak koyu yeşil, kapşonlu, vücudunun çoğunu kapatacak bir pelerin. Yine üzerinde yamalar görüyorsun, alt tarafları ise kirden renk atmış durumda. "Kaptanın kızına aitmiş. İşine yarayacaksa giyebileceğini söyledi." Tercihin üzerine kıyafetleri giyiyor ya da geri iade ediyorsun.


Tekne sahile dik bir şekilde giderken sol tarafa doğru dönmeye başlıyor. Kimi, yaklaşabilecekleri son mesafenin bu olduğunu söylüyor. Yaklaşık 200 metre uzakta sahil. Hava soğuk, suyu düşünmek bile istemiyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen Kasumi Yume tarih 02 Nis 2017, 23:14

İlk adımı atmak. En zor olan kısım bu olsa gerek. Düşecek misin? Ayakta mı kalacaksın? Ya da hemen arkasından gelen ikinci bir adımı atabilecek misin? Geminin ucunda iken bunları düşünüyordum. Sis perdesinin altında kalan ve bir o kadar da soğuk gözüken karanlık suya girebilmek. Korkutucu bir histi her açıdan. Gitmek istemiyordum ama eğer daha fazla beklersem birilerinin beni aşağıya iteceğini hissediyordum...

Biraz daha öncesine gitmek gerekiyor ama bunları anlayabilmek için. Kimi'yi hiç beklemediği bir anda vurmuş gibiydim. Yüzünden bunu beklemediğini gösteren ve düşüncelerimin de doğruluğunu ispat edercesine bir yanıt vermişti. ''...Ama kararı sana bırakmam gerektiği özellikle söylendi." Kendi ölüm yolumu kendi seçmem gerektiğini dolaylı yoldan ima ediyordu sanki bu şekilde o veya ona verilen emirler.

Beklemeye başlamıştım sonra. Bize eşlik eden görevin üçüncü üyesi, Rintaro, kaptanı uyandırmaya gitmişti çünkü. Gidilecek bir mesafe, gemiden indirilecek kararını vermiş birisi vardı sonuçta. Kaptanın uyanması ile de geminin pancar motorunu andıran sesi birkaç saniyeliğine var olmuş. Sonra da sanki hiç bir şey olmamış gibi ilerlemeye, suyun üstünde süzülmeye başlamıştık. Hafızasını kaybetmiş geçmişten kısa kesitleri flaş patlamaları gibi gören bir insan gibi adayı bir anlık yok olan sisin altında görebiliyordum ama gördüğüm sürenin kısalığından dolayı hala koca bir kara parçası olmak dışında bir yere konumlandıramıyordum kendisini.

Güvertenin bir köşesinde sıranın bana gelmesini beklerken Kimi'nin kısa bilgilendirmesine denk gelmiştim. ''Önemli değil'' demekten öteye gitmeyen bir cevap vermiş ve kafamın içindeki kara tahtaya ilk günden bu güne kadar önemli bilgileri yazma işlemine başlamıştım.
Kunieda Kin - Köyün Daimyo'su ya da onlar ne diyordu... Kagesi olan kişiydi.
Shiroma Naosuke - Alternatif bir varış noktası, ikinci öncelik ama güvenli bir adres
Adanın Güneyi - Bir hafta sonra olmam gereken yer, tek dönüş bileti

Başka yazabilecek bir şey bulabilir miyim diye hafıza mı zorlamış ama eli boş bir şekilde tebeşiri tahtanın kenarında kendisini bırakmam için ayrılan yere bırakıp gerçek dünyaya geri dönmüştüm. Rintaro yaklaşıyordu yanıma. Elinde birkaç parça kıyafet duruyordu. Kaptanın kızına aitmiş dediğine göre. Sevindirmişti bu yaklaşım sonuçta oraya üzerimdeki Nikkougakure kıyafetleri ile gidemezdim fakat bunu kendim düşünemediği için de kendime kızmaktan başka bir şey diyemiyordum.

Odama son kez girmiştim. Kıyafetlerimi değiştirip çıkardıklarımı da gemi de bırakmayı tercih etmiştim boynuma pelerinimi de bağladıktan sonra, köyün amblemini ise çantamın derinliklerinde bir yere koymuştum. Neden daha önceden bir pelerine başvurmadığım sorusunu sormuyor da değildim. Ama geminin önüne geldiğimde bu isteğin hiç bir öneminin olmadığını da biliyordum. Başladığım yere geri dönmüştüm...

Gözlerimi kapatıp soğuğu düşünmeden kendimi aşağıya bırakacaktım. Olabildiğince kısa sürede kıyıya varmam gerekiyordu. Suyun derinliğini bilmediğimden kuru kalabilir miyim bilmiyordum ama kuru kalmak hızlı gitmektense tercih edebileceğim bir şeydi. Kıyıya çıktığımda ise önceliğim oraya varırken ki ile aynısıydı. Güvenli bir yer bul ve kuru.
Resim
Kasumi Yume
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.71
Kilo: 58
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Taioyu
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500 Ryo
Prestij: Moumoku/0
Kullanılabilir GP: 0 GP

Motivasyon
-Mutluluğa Ulaşmak
Hayallerindeki ütopyalardan birinde yaşamak. Ön yargıların yok olduğu, savaşların yaşanmadığı, insanların birbirlerine biraz daha gülümseyerek baktığı bir topluluk ya da her şeyden uzak bir komünite. Yalnız kaldıkça daha da sarılmıştır bu hayallere. Gözlerini kapattığında o hissettiği mutluluğu gözleri açıkken de hissettirebilecek en ufak bir şey bile Yume'nin onun peşinden koşması için yeterli olabilir.

Komplikasyon
-Tek Gözü
Yakın bir zamanda kaybetmiştir sağ gözünü. Beyaz ve kanlı halini görmeye ne kendisi ne de midesi el verir artık. Sararken binbir çile çekerken sargılarını değiştirme periyotlarını olabildiğince uzun aralıklarla gerçekleştirir. Bu yüzden bu görüntü ile ne kendisinin ne de başkasının karşılaşmasını ister.


Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon:3
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka:7

Beceri Listesi
[i][Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1

Ninjutsu
Sanzengarasu C-Rank

Taijutsu
Shigure D-Rank Disiplin

Genjutsu
Ryuhoubo D-Rank Disiplin
Houkibo D-Rank Disiplin
Kasumi Juusha C-Rank
Rakumei no Jutsu D-Rank
Kuroshiki D-Rank,

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (Kötü Kalite)
5 Shuriken (Kötü Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Kötü Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Kötü Kalite)
2 Sis bombası (Kötü Kalite)
Kullanıcı avatarı
Kasumi Yume
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 26 Oca 2017, 22:33

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 17 Nis 2017, 02:16

Suya atlıyorsun. Buz gibi demekten çok daha öte bir soğuk çarpıyor seni. İlk birkaç saniyelik donukluk... Dibe doğru giderken ayakların hareketleniyor ve su yüzeyine çıkıyorsun. Motor sesi 1-2 saniyeliğine tekrar beliriyor, bota bakıyorsun. Kimi geminin arka kısmında, seni izliyor. Kafasını hafifçe sallayarak uğurluyor seni.

Soğuk suyu zaten tamamen yediğin için hızdan ziyade daha çok gizliliğine önem veriyorsun. Fazla ses çıkarmadan, sadece kafan yüzeyde olacak şekilde. Görebildiğin kadarıyla da çevreni süzüyorsun ama herşey sabit. Senden çıkan çok kısık tondaki su sesi dışında herşey doğal akışında. Altı, bilemedin yedi dakika boyunca yüzüyorsun bu şekilde. Son dakikalarda ayağın kum zemine temas ediyor ve daha hızlı ilerleme şansı elde ediyorsun. Ve daha sesli elbette. Sorun çıkmıyor. Kendini önce sahile, ardından sahilin bitiştiği ağaçlık alanda buluyorsun. Boş alanda durmaktansa bir ağaca dayanmak daha mantıklı geliyor sana, soluklanıyorsun.

Botun olması gerektiği yere baktığında çoktan sis perdesinin ardına gittiğini görüyorsun. Orman arkanda, yüzün denize dönük. Sol tarafta kumsalı 100 metre kadar takip etmen halinde, Kimi'nin raporundaki geniş yola varacaksın. Girişini görebiliyorsun kısmen. Sağ taraf ise kumluk olarak devam ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Kasumi Yume | Aktif Operasyon] Sisin Çağrısı

Mesajgönderen Kasumi Yume tarih 18 Nis 2017, 23:22

Önce el parmaklarımın uçları ardından kollarım, kafam... şeklinde giden bir sırayla tüm vücudum girmişti suyun içine. Şok denebilirdi her halde. Tahmin ettiğimden çok daha soğuk ve derindi. Dibe doğru ilerliyordum. Ayaklarımı biraz çırpıp suyun üstüne çıktığımda nefes nefeseydim. Kendi nefesimin yankılarını duyuyordum hatta beni terk eden gemi motorunu çalıştırıncaya kadar. Gemin belirginliğini kaybedene kadar onu izlemiştim. Karanlığın içinde parlayan Kimi'nin gözlerine odaklanmıştım. Ama karanlık ve sis onları yuttuğunda yapayalnız bir şekilde suyun üstünde duruyordum.

Suya ilk girdiğim anda salgılandığını hissettiğim adrenalin yüzünden birkaç kulaçta kıyıya ulaşmak istiyordum. Ama görevimin mihenk taşını düşüncemin oluştuğu ilk anda hatırlatmışlardı. Gizlilik. Aldığım eğitim sayesindendir ki kendimi sakinleştirip suyun üstünde yavaşça süzülerek kıyaya yüzüyordum. Ayaklarımın değebileceğini anladığım ilk anda da seri adımlarla hatta sudan çıktıktan sonra bir ağacın yanına koşarak nefes alış verişimi düzenlemek ve düşünmek için sırtımı verip uzanmıştım.

Ateş yakıp ısınmak vardı aklıma ilk gelen. Gemiden inmeden bile önce kafamda olan bir fikirdi aslında. Ama karanlığın ortasında parlayan bir ışık hüzmesi dikkatleri direk üstüme çekerdi her halde. Güneş doğmadan önce kurumam gibi bir fikir imkansız bir fikirdi artık. Etrafıma bakınmaktan başka bir çare yok gibi gözüküyordu.

Bir tarafımda ucu gözükmeyen çölleri andıran kumullar diğer tarafta da ağaçların arasından ucu gözüken bir yol vardı. Bolca zamanım vardı bu gecelik ama totale bakınca bir haftalık bir sürem kalıyordu. Zaman hem lehime hem de aleyhime işliyordu yani. Gece vakti adada beliren bir yabancı olmanın ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmem gerekiyordu. Aynı zamanda kumluk tarafta ne kadar gidersem bir sonuca varırım ya da çıkmaz bir yola mı varırım bunları da bilmiyordum...

Tik... Tok...Tik... Tok...Tik... Tok...

Birkaç dakika bu ikilemle boğuştum. Sonra da bunu çözemeyeceğimin farkına vardım zaten. Üstüne oturduğum ıslak pelerinin üstündeki kumları, toprakları, temizleyip sakin adımlarla tahminen köye varacağına inandığım yola doğru ilerledim. Yolun beni götüreceği yere varmak istiyordum. Kıyıdan uzaklaşmam gerekiyordu önce belki birileri duymuştur diye geminin motorunun seslerini. Bu yol boyuncada kendimi bir yabancıdan öteye götürecek bir kimlik yaratmam gerekiyordu kendime. Neden buradayım? Kimim ben? Adım ne? Neden ıslağım? Düşününce kendime Kimi diyebilirdim her halde bundan sonra.
Resim
Kasumi Yume
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.71
Kilo: 58
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Taioyu
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500 Ryo
Prestij: Moumoku/0
Kullanılabilir GP: 0 GP

Motivasyon
-Mutluluğa Ulaşmak
Hayallerindeki ütopyalardan birinde yaşamak. Ön yargıların yok olduğu, savaşların yaşanmadığı, insanların birbirlerine biraz daha gülümseyerek baktığı bir topluluk ya da her şeyden uzak bir komünite. Yalnız kaldıkça daha da sarılmıştır bu hayallere. Gözlerini kapattığında o hissettiği mutluluğu gözleri açıkken de hissettirebilecek en ufak bir şey bile Yume'nin onun peşinden koşması için yeterli olabilir.

Komplikasyon
-Tek Gözü
Yakın bir zamanda kaybetmiştir sağ gözünü. Beyaz ve kanlı halini görmeye ne kendisi ne de midesi el verir artık. Sararken binbir çile çekerken sargılarını değiştirme periyotlarını olabildiğince uzun aralıklarla gerçekleştirir. Bu yüzden bu görüntü ile ne kendisinin ne de başkasının karşılaşmasını ister.


Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon:3
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka:7

Beceri Listesi
[i][Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1

Ninjutsu
Sanzengarasu C-Rank

Taijutsu
Shigure D-Rank Disiplin

Genjutsu
Ryuhoubo D-Rank Disiplin
Houkibo D-Rank Disiplin
Kasumi Juusha C-Rank
Rakumei no Jutsu D-Rank
Kuroshiki D-Rank,

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (Kötü Kalite)
5 Shuriken (Kötü Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Kötü Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Kötü Kalite)
2 Sis bombası (Kötü Kalite)
Kullanıcı avatarı
Kasumi Yume
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 26 Oca 2017, 22:33

Sonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron