RPGTurk

Bu işte bir bokluk var... Beni göreve çağıran parşömendeki yazı ve imza Daimyo-sama'ya aitti. Ama teslim etmem için bana verilen parşömenin üzerinde Taiyolardan Ryosei'nin mührü var. Yani... neden? Ryosei bu parşömeni kendi adamlarından birine verebilirdi. Ya da verebilir miydi? Sonuçta beni göreve çağıran Daimyo-sama ve Ryosei'nin sözünün Daimyo-sama'nın sözünden değerli olmadığından eminim. Daimyo-sama da istese bu parşömeni kendi adamlarından birine verebilirdi. Elinin altında kesin bir istihbarat birimi vardır ve benim Hikarilerden olduğumu biliyordur. Komplo falan mı kuruldu bana acaba... Parşömeni açsam Taiyou yiyecek açmasam bizimkiler haşlayacak hatta belki şüphe duyacaklar ajan mı bu falan diye. Daimyo-sama var bir de... Ya emir cidden ondan gelmişse sadece mühür Ryosei'ninse? Mühür, imza, el yazısı... bunların ne derece taklit edilebileceği hakkında pek bir fikrim yok. Sanırım ben şu anlık bunları düşünmeyip bana verilen görevi yapacağım. Eğer şüpheli bir durumla karşılaşırsam bu kararımı tekrar gözden geçiririm.

Ah, ben adamı unuttum komplo teorileri kurarken. Unuttum unutmasına da çok pis bakıyor bu da! NE YANİ NE OLMUŞ UNUTTUYSAM? DEVRİYEDEN GELMİŞİZ, KAFAMIZ ZATEN ALLAK BULLAK NE YANİ BU TAVIR!? BEN ÇEKEMEM ABİ BU NE BÖYLE HER GÜN HER GÜN! IRKÇI PİSLİK! TU! Ayh, daha da pis baktı. Konuyu değiştirmeliyim. "Şimdi hocam, bu arkadaş gizli görevde falan mı? Ona göre Hofuna'daki shinobilere soracağım. Eğer Genuchi gizli görevdeyse bu beni de gizli görevde yapar mı?" GİZLİ GÖREV BE! DAİMYO-SAMA'NIN BENİ ÇAĞIRMASINA ŞAŞMAMALI! BÖYLE GİZLİ, ÖNEMLİ BİR GÖREVİ BENDEN BAŞKA KİME VERECEKTİ! HUEUAUEHUAEHUA!

Ulan olanlara bak! Rutin, yorucu bir gece devriyesinden sonra yolumu kesen shinobinin pekmezini akıtacakken gizli göreve gidiyorum! Gidip alnından öpeceğim o shinobinin! Yorgunluk falan kalmadı şerefsizim, gaza geldim!

Lan gerçi... İki ucu boklu değnek. Ne kadar da mendokusai bir durum yahu! Yav bana kalsa açmam aslında da bizimkilerin kulağına giderse, ki kesin gider, bana iyi bir azar çekerler niye açmadın diye. Sokacağım bunların işlerine de ha! Onu bunu düşünmekten köye hizmet edemiyoruz. ACIKTIM ZATEN!

Acıkmış halinle ne bok yiyeceğini düşünürken, mührü inceliyorsun. Mühür gayet Ryosei'nin aile sembolünün olduğu balmumundan bir standart mühür. Lâkin bunu açarsan, geriye kapatamazsın gibi belli olmadan. Yani sen yapamazsın, ondan eminsin, başkasını bilemezsin tabii.

Bu noktada sana anlatılan eşkali de aklında canlandırıyorsun; Kısa, grileşmiş saçlara sahip, keskin suratlı genç bir Shinobi kendisi. Tokujo rütbesinde, lâkin spesifik olarak hangi alanda olduğunu bilmiyorsun, söylenmiyor da zaten.

Bu sırada, Shinobi'den cevap geliyor; "Hani, sokakta bağıra çağıra gitmediğin sürece sorun yok. Vaktinde ulaşsın, başına bişey gelmesin, yeter. Ama senden başkasının bilmesine de pek gerek yok. Sen Hofuna şehrine varınca oradaki birisine sor, yönlendirirler seni. Sen gittiğinde ya rutin devriyededir ya da masabaşı iştedir. Kimse sana o herifi niye arıyorsun diye sormaz zaten."

Hala anlamadığın veya sormak istediğin birşeyler varmışçasına sana bakıyor, çok da emin olamadı gibi sabah mahmurluğunu üzerinden attığına.

İşte tam beklediğim an, olayı hemen film sahnesine çevirmeliyim. Kahramanık ya hani!

Adamın söylediklerinden sonra "Hım hım..." diyerek kafamı salladım aşağı yukarı. He sakso evet, te KAMİ ya... Anladım babında salladım. Adam bana tip tip bakmaya devam ederken elimdeki parşömeni ritmik bir şekilde birkaç kez masaya vurdum ve bir şeyler söylemek için ağzımı açtım. Ama söylemedim ağzım açık durdum birkaç saniye. He evet sakso... Böyle kararsız kalmış gibi durdum. Aslında kararsız falan değilim de artistlik olsun. Sonra nigga dudaklarımı yalayarak şöyle bir ıslatıp söze girdim. "Son bir şey: Neden ben? Özellikle çağrılmış olmak gururumu okşadı ama merak ettim açıkçası."

Epey güzel oldu. Oskarlık bir performans sergiledim. 10/10! Gerçi kesin saçma bir cevap verip havamı bozacak ama olsun! Gerçi... yol üstünde kahvaltı diye patso yemeyi düşünüyorum zaten, hava falan kalmayacak. Sikerler, hava diye patso yemekten vazgeçecek değilim! BOZ LAN BENİ! BOZ DA SONRAYA KALMASIN!

Şimdi, her şeyi bir kez daha gözden geçireyim. Mühür Ryosei'nin mührü, kesin. Düz, balmumundan bir mühür. Açarsam her türlü açtığımı bilecekler. O yüzden açacak olursam bir bahane uydurmak zorundayım ki o da zor gibi. Bir şekilde gerçeği öğrenirler herhalde. Neyse, bu konudaki kararım hala aynı. Şüpheli bir durum olursa düşüneceğim.

Genuchi nasıl biri? Yaşlı tipli genç. Saçlar kısa, gri, surat asker suratı, keskin hatlar falan. Rütbesi Tokujo, yani dandik Jounin gibi bir şey... Böyle sadece bir konuda Jounin seviyesinde. Aslında hangi konuda Jounin onu da bilsem işime yarayabilir de pfft! Patso yiyeceğim daha!

Adamın cevabından sonra yine anladım anlamında kafamı sallayıp iyi günler dileyerek dönüp götümü gideceğim. Elveda bile demeden... Haueaheuhaueuahe... Eminim afroma bakakalıp gözyaşlarına boğulacaktır. Götüme bakmasın da... ÇIKINCA İLK İŞİM GİDİP ATIŞTIRMALIK BİR ŞEYLER ALMAK OLACAK! İLK TERCİHİM PATSO! Ama patso bulamazsam ne bulursam onu alırım. AÇIM ORTALIKTA PATSO ARAYACAK HALİM YOK! İlk gördüğüm yerden atıştırmalık bir şeyler alıp yola koyulacağım. Yol üstünde kıtı kıtı yerim ne aldıysam...

"Neden mi sen?" Bir kaşını yukarıya kaldırarak bakıyor sana görevli. "E boştun çünkü, ayrıca not bırakmışsın 'aktif görev ve operasyona çıkabilir durumdayım' diye." Sen de "hıhım." tarzında kafa sallayıp çıkıp gidiyorsun odadan. Ardından köy meydanına doğru, atıştırmalık aramak için yollanıyorsun.

Köy meydanındayken, teslimat için Hofuna'ya gidiş yöntemlerini düşünüyorsun kafanda. Parasını basıp bir kervana atlarsan daha hızlı gidersin, lâkin cebinden para çıkar veya bu para görev sonu ücretinden düşülür. Veya kendi hazırlığını yaparak, tek başına yola çıkabilirsin. Fakat bu da seni korumasız yapar. Hem de bu kadar değerli bir parşömeni taşırken. Parşömenin başına bir şey gelmesi, politik manada gayet güçlü bir kaç kişinin gazabına uğramana sebep olabilir.

Veya, içinde çok önemli bilgiler varsa, başka güçlü kişilerin iyi niyetini de edinebilirsin. Fraksiyonuna hizmet edenlerin gayet iyi bir şekilde karşılığını aldığını da biliyorsun.

YA TAMAM KARDEŞİM DE PEKİ NİYE KOCA DAİMYO'YU YORUYORSUNUZ BÖYLE PARŞÖMEN YAZDIRMAK İÇİN? BEN DE HEYECANLANDIM, KENDİMİ BİR BOK SANDIM AMINA KOYİM! IRKÇISINIZ OLM!

Güya adam arkamdan ağlayacaktı, ben odadan gözleri yaşlı bir şekilde ayrıldım. AH YALAN DÜNYADA YALAAĞAN DÜNYADA/YALANDAN YÜZÜME GÜLEN DÜNYADA ... Sikerim lan! Siz bana bunu yaptıysanız ben de bu parşömeni Hikari'ye satarım! Satmam da mühür işini halledebilecek birisi varsa açar okuruz sonra gider veririm kağıt parçasını. Gerçi bir haberleri olursa sike sike elimden alıp okurlar herhalde. BİZ ZATEN NEYİZ Kİ ONLAR İÇİN! HERKESİN AMINA KOYİM! Gerçi başıma bir bokluk gelse korurlar beni herhalde. Sonuçta korumazlarsa onlar da boka batar. Hmm, şimdi öyle düşününce... BAZILARININ AMINA KOYİM!

Şöyle bir düşüneceğim, yakınlarda Hikari yandaşı, Hikari'deki önemli kişilerle iletişim kurabilecek biri var mı diye. Düşünürken de şu karnımı doyurma işini hallederim. Şimdi şeyi de merak ediyorum, acaba komplo mu cidden? Beni takip eden biri var mıdır? Yok ya, daha neler! Eğer takip eden biri varsa Hikariliyle iletişim kurmam durumunda başım fena belaya girebilir. O konuda da bir bahane lazım bana. Hmm... Zekiyim sanırım ya, buldum! Borç almaya gittim derim. Hofuna'ya gitmek için bir kervana katılacaktım ama yanımda para yoktu derim. SİZ KENDİNİZİ AKILLI MI SANIYORSUNUZ LAN! Bahaneyi de bulduğuma göre Hikarili bulup yanına gitmek kaldı. Şu karnım doysun da daha iyi düşünürüm. Aç karna aklıma gelmiyor şimdi kimse.

Yakında, hızlıca iletişime geçebileceğin başka Hikari üyesi olan insanları düşünüyorsun. Aklına gelen isimlerin bir çoğu standart shinobi fakat fraksiyonda aşırı yüksek rütbeye sahip olan kişiler değil.

Kapalı konu

Aklına gelen isimler, Hikari fraksiyonuna üye olan oyuncular. Eğer karşı oyuncu da kabul ederse, o kişiyi konuya dahil edebilirsin.

Patso'yu iyice gömüyorsun bunları aklında düşünürken. Yağlı ağzını peçeteyle siliyorsun ve köy meydanını izliyorsun. Sağda solda alış veriş yapan insanlar, yemek yiyen bir çift, elinde dondurmayla koşturan bir velet. Belki iki kişi kafaya verirseniz yüksek rütbeli birileri ile iletişime geçebilirsiniz gibine geliyor, lâkin bunu nasıl yapacağını bilmiyorsun.

Parşömen de cebinde resmen ısı yayıyor, fakat o ısının senin heycanın olduğundan eminsin. Açsan nolacak ki? Asacaklar mı?

Asarlar belki de. Asmasalar da toplarını keser belki gece gelen bir Taiyou mensubu. Bilemezsin. Emin olamıyorsun.

Patso iyi geldi. Kafam açıldı vallahi! Daha geçen toplantı yaptıydık ya biz bu Hikarililerle! Bu benimle aynı sandalyede oturanlardan bir fayda geleceğini sanmıyorum. Adamlar da benim gibi gayet bilgisiz duruyorlardı. Bize açıklama yapan üçlüden birini bulmam lazım benim. Kızın adı Yumisa'ydı. Oğlanların adları da... köpeği olunan Ryushi'ydi onu hatırladım, öteki neydi ya? Shinji Shinji! Şu sırıtıp duranın adı da Shinji'ydi tamam. Benim bu elemanlardan birini bulmam lazım.

Ayh, bu parşömen de yaktı beni. Neymiş lan bu böyle, ateş topu taşıyor gibiyim. Parşömenin içinde patlayıcı mı var lan acaba... Yok canım, daha neler... E NİYE ISINIYOR LAN BU O ZAMAN? BEN Mİ KAFAYI YİYORUM? Olabilir aslında... Gizli işlere, götlüklere girişince heyecanlandım. Ben yine de elime alıp bir bakayım şu parşömene yanıyor mu yanmıyor mu diye... PARANOYAK OLDUM!

Yemeği de yediğime göre iş başı yapma zamanı. Bu elemanların nerede olduğunu öğrenmenin en iyi yolu Daichou Binası'na gidip sormaktır herhalde. Biraz tehlikeli gibi dursa da daha önceden uydurduğum borç alma yalanını kıvırabilirsem bir sorun kalmaz. Zaten görevleri veren elemanla karşılaşmazsak bir sıkıntı olmaz herhalde. Kim bilecek yani... Gidip danışmaya sorayım bu elemanları nereden bulabileceğimi ya da nereden bulabileceğimi nereden bulabileceğimi. İsimler arasında da tercih sıram var tabii ki! Öncelikle Amari Shinji'yi soracağım. Gülek bir elemandı, iyi biridir herhalde. Aslında gülekse büyük ihtimalle en yılanlarıdır ama olsun, ne yapalım o da bir Hikari! Sonraki tercihim şu suratsız olan, Asano Ryushi. Pek bir suratsız ama öteki salak kızdan iyidir. İşte o salak kız da son tercihim. Okura Yumisa... Aptal saptal şakalar yapan bir adet ergen... En yetkilileri budur büyük ihtimalle ama bana fazla güven veremedi! Gerçi aralarında en çok iş yapan budur ama yok, BANA AMCA DEMEYECEKTİ! Gideyim bu sırayla sorayım isimleri. Bir tanesinin nerede olduğunu öğrensem geri kalanları sormam şüphe çekmesin diye. Hadi bakalım, umarım elime yüzüme sıçmam! Ay, yani elime yüzüme bulaştırmam... sıçmam... YETHER!

Daimyo binasına dönüyorsun seri bir şekilde, geldiğin yoldan. Ana yolu takipe diyorsun ve yuvarlak hatlara sahip binayı uzaktan görüyorsun; yanındaki 2-3 katlı binalara gövde gösterisi yapar gibi yükseliyor aralarından. Buradan bakında Daimyo'nun terasını görebiliyorsun. Belki de o da seni görüyordur. Belki de "ne bok yiyor lan bu herif?" diye bakıyor da olabilir. Belki de bakmıyordur.

Belki de sen daha yapmadan yapacağın şeyleri biliyordur.

Daimyo binasına yaklaştığın sırada, öndeki geniş, hemen hemen her zaman açık duran çift kapılardan dışarıya sana görevi veren Jounin çıkıyor, hemen kapının yanındaki bir banka geçip oturuyor ve cebinden bir sigara çıkarıp yakıyor. Sen de onu gördüğün gibi soldaki rastgele bir ramenciye giriyor ve tırsıntıdan boş bulduğun ilk masaya oturuyorsun. Seni görmemiş gibi. Geriye yaslanıp gök yüzünü izliyor ve sigarasını tüttürmeye başlıyor. Sert bir çehreye sahip ve kısa, siyah saçları var, boyu da aslında epey uzun.

Geldiğim gibi geri döndüm Daimyo Binası'na. Ne heybetli bina be! Aha şu terastan tüm köy gözüküyordur. Daimyo-sama bizleri oradan izliyor olsa gerek. Bizi izleyip güvenliğimizi sağlıyor olmalı. Ve yaptığımız kötülükleri görüp bizi cezalandırabilir de... YARGILAYICI31, SİKKOUGAKURE MERKESS! Yani demek istiyorum ki yok ebenin amısı...

Tam yanaştım binaya bir de ne göreyim!? Bana görev veren herif dışarı çıkıyor. AL İŞTE YAKALANDIK! HARBİDEN BENİ İZLİYORMUŞ OROSPU ÇOCUKLARI! ÖZEL HAYATA SAYGI KALMAMIŞ ABİ, HERKESİ GÖZETLİYOR PEZEVENKLER BÖYLE OLMAZ! BELKİ DE... BELKİ DE ZENCİ OLDUĞUM İÇİN SADECE BENİ İZLİYORLARDIR! PİS IRKÇILAR, YİNE Mİ HA YİNE Mİ! Aa... sigara molası vermiş lan herhalde. Götünü banka yerleştirdiği gibi yaktı cugarayı. Yarasın hocam... Dur lan beni görecek! Şu ramenciye gireyim hemen. Açık da durayım da beni mi sorgulasın? Sigarasını içer gider herhalde. Herif daha tüm köye görev dağıtacak.

Ramencide rastgele boş bir masaya oturdum. Aslında tam da rastgele sayılmaz, adamın oturduğu yeri görebileceğim bir yer seçtim. Bu görevcinin de dertleri var herhalde. Dertli dertli tüttürüyor sigarayı. Bir de gökyüzüne falan bakıyor değişik değişik. İşte öyle herkese emirdir görevdir verebilirsin ama adamın da dertleri var! HUZUR RÜTBEYLE FALAN GELMİYOR ANAM! Herifte de tam asker tipi var ha! Boyu da benden uzun olmasın uzunmuş... Ama ben zenciyim... yani...

Baba, adam sigara molası verdiyse birazdan gitmesi lazım. Ne yapalım, bekleyeceğiz. Boş masada oturmayayım yine de ben, ne olur ne olmaz görür falan. Garsondan bir bardak su isteyeceğim sadece. Hayrına ha! BİZ BU KÖYE HİZMET EDİYORUZ BİZE BİR BARDAK SUYU FAZLA GÖRECEKLERSE BEN BÖYLE HALKA, MİLLETE TÜKÜRÜRÜM! O SU GELECEK ARKADAŞ! Umarım gider adam, öteki türlü beni sıkıntıya sokacak.