Banyo yapmak bence çok güzel bir şey. Vücudumuzu hafifçe gıdıklayarak dolaşan su; vücudumuzda bulunan, bizi hasta etmek için bekleyen pis mikropları söküp atar. Tüm vücudumuzun sabunla kaplı olduğu o ferahlık dolu anlardan bahsetmiyorum bile! Peki ya banyodayken söylediğimiz o güzel şarkılar? Aaaaa! Banyo yapmayı gerçekten de özledim. En son banyoya girdiğim sırada söylediğim şarkının sözlerini bile hatırlıyorum.
''Benimle savaş alanında buluş, en karanlık gecede olsak bile.
Senin kılıcın, kalkanın hatta kamuflajın olacağım. Sense benim olacaksın!
Atışların yankısı yükseliyor, ilk düşen biz olabiliriz.
Her şey aynı kalabilir ya da birlikte her şeyi değiştirebiliriz.
Benimle savaş alanında buluş! Benimle savaş alanında buluş!'' tarzı bir şeydi. Sanırım.
Neyse ki sonunda banyo yapabilecektim.Neden mi? Görevimizi başarı ile tamamlamıştık ve eve dönüyorduk çünkü! Evet,evet,evet! Her ne kadar fark edileceğiz diye endişelensem de, abiciğimin süper sessiz hareketlerine uyum sağlayabildiğimden fark edilmemiştik. Sessizce ilerleyip kamp yaptıkları yerden uzaklaşmıştık. Ardından da hızlı bir şekilde ormanı terk etmiştik.
Ormanı terk etmemizin ardından her şey bitmemişti tabii ki. Nasıl ki buraya yaklaşık bir buçuk günde geldiysek, dönüşümüz de az çok bu kadar sürede olacaktı. Yine de itiraf etmeliyim ki, dönerken zaman daha hızlı geçmişti sanki. Bir görevi bitirmenin getirdiği rahatlıktan dolayı mı, yoksa evimizin bizi bekliyor olmasının getirdiği heyecandan dolayı mı bilmiyorum;fakat hiç mi hiç sıkılmamıştım!
Köye döner dönmez abiciğimle beraber Daimyo Binasına gitmiştik. Abim görevi aldığımız Jounin beye sözlü olarak rapor verirken, bense binadan bir kağıt ve kalem bulup raporumu yazmaya başlamıştım.
''A. Seinaru ormanında Konohakagure Shinobilerinin görüldüğüne dair bir istihbaratın alınması üzerine ben Yakkai Umaru, abiciğim Yakkai Tantosha ile birlikte Seinaru ormanına gidip, istihbaratın doğruluğunu kontrol etmek üzere görevlendirildim.
B. Görevlendirilmemizden 1.5 gün kadar sonra, abiciğim Yakkai Tantosha ile beraber Seinaru ormanına girip ilerlemeye başladım.
C. Abiciğim Yakkai Tantosha ile beraber, belli bir süre ormanın içinde ilerledim. Ardındansa ormanın içinde bir akarsu sesi duyup akarsuya doğru yöneldim ve abiciğim Yakkai Tantosha'nın büyük yardımları sayesinde akarsuda yüzen bir kumaş parçası bulduk.
D. Abiciğim Yakkai Tantosha, kumaş parçasından yola çıkarak akarsunun çevresini aramamızı önerdi ve bu arayışın ardından, akarsuyun çevresindeki ağaçlarla örtülmüş bir alanda kamp kuran Konohagakure shinobilerine rastladık.
E. Konohagakure Shinobileri üç kişiydi. Üç Shinobiden biri kadındı ve medikal Ninjaydı. İki erkekten biri Hyuuga klanına aitti ve ağır bir şekilde yaralanmıştı. Görevin amacını tehlikeye atmamak adına erkeği yaralayan şeyin ne olduğunu araştırmadık. Ayrıca üçüncü Shinobi'nin dövüş stili hakkında bir bilgiye ulaşamadık.
F. Konohagakure Shinobilerinin varlığını onaylamamızın ardından Seinaru ormanından çıktık.
G. 1.5 Günlük yolculuğun ardından köyümüze dönüp raporumuzu verdik.''
Aslına bakarsanız hazırladığım raporu pek beğenmemiştim. İlk maddelerde çok benmerkezcil yazmıştım; fakat yazının her yerine ''abiciğimle beraber'' yazmak çok hoşuma gitmişti! Bir şeyi kırk kere yazarsan olurmuş derler. Birkaç kere daha ''Abiciğimle bereber'' yazarsam, abimle beraber olup beş çocuk yapacağıma inanıyordum!
Raporumu bitirmemin ardından, abimin konuştuğu Jounin beye vermiştim raporumu. Ardındansa abiciğimin koluna girmiş ve abiciğimin benden kurtulmaya çabalaması ihtimaline karşılıkta kola sıkıca sarılmıştım. Artık evin yolunu tutabilirdik. İşte bu, Umaru'nun maceralarından biriydi! Nihihihihihihihihihihihihi!