Hancı... Beklediğimden daha çok paragöz çıkmıştı. Onu kapıdan dışarıya çıkmadan önce alevlere boğmayı düşünmüştüm aslında. Fakat beni durduran şey geleceğim olmuştu. Burada, bu boktan yerde ölmeye niyetli değildim. Bir cehennem çukuruna atılıp ölmeyi bekleyemezdim. İşte bu düşünceler beni o kapıdan dışarıya çıkartıp yeni bir şeyler düşünmek zorunda olduğumu hissettirmişti. Aslında sokağın ortasında mal mal durmaktan başka bir şey gelmiyordu aklıma. Bir an önce harekete geçip yeni bir yol aramalıydım ama aklıma bir şey gelmiyordu. Deli gibi düşünüyordum. Etrafıma bakınıyor ve yeni bir yol arıyordum kendime. Eğer bir şey bulamazsam herkesin içinde o hancıyı yakıp kül edecek, sonra da bu cehennem çukurunda ölüp gidecektim. Derin derin nefes alıyordum. Yeni bir yol bulmak için fazla zamanım yoktu.
Etrafımdaki mutlu insanlar ve shinobiler dışında başka bir kaynak gözükmüyordu. Başta shinobilere sormayı düşündüm fakat bu ajanımızın üzerinde bir hayli şüphe uyandırabilirdi. Sıradan insanlar ise onu nasıl bulabileceğimi söyleyebilecek gibi durmuyorlardı. Aklımda hiçbir şey yoktu. Boşluğa düşmüş gibi hissediyordum. Hana geri girecektim.
Bütün bunlar daha en baştan bana çok ağır gelmeye başlamıştı. Çektiğimiz bu sefalet, insanların para hırsı, içinde bulunduğumuz intihar görevi... Her şey bir anda beni çıldırtmaya başlamıştı. Sokaktaki insanların yürümeleri bile onlara nefret duymam için yeterliydi. Onlara saldırmamak için kendimi hana atacaktım. Başka çaremin olmadığını biliyordum. Nefes alışverişim hızlanmaya başlamıştı. NEDİR LAN BU ÇEKTİĞİMİZ?!
O an bütün vücudumun zonkladığını hissediyordum. Sanki bütün kalbim iki kat daha hızlı kan pompalıyordu. Damarlarım bu kadar hızı kaldıramıyor gibiydi. Ellerim, ayaklarım... Her tarafımda sanki savaş davulları çalıyordu. Kendimi engelleyemiyordum. Kapıya dönecek ve hızla içeriye girecektim. Hancıyı gördükten sonra koşarak uygun bir pozisyona geçecek ve Hibashiri için gerekli mühürleri yaparak hancıyı küle çevirecektim. Eğer karşıma birisi daha çıkarsa ona da saldırmaktan kaçınmayı düşünmüyordum. O an görmeyi istediğim tek şey ateş ve kandan ibaretti.