Çocuğun peşinden gitmek, sandığın kadar kolay olmuyor. Başlarda her an onun ensesini tutabilecekmişsin gibi düşünsen de, sadece birkaç saniye sonunda çocuğun epey hızlı koştuğunu fark ediyorsun. O kadar ki, bir ara aradaki fark bile açılmaya başlıyor aranızda. Bu sebeple de daha fazla efor sarf ederek ilerlemeye koyuluyorsun. Tapınağın giriş kapısına geldiğinde ise, çocukla arandaki farkın hala ilk andaki kadar olduğunu anlayabiliyorsun. Haliyle bu durum sende hırs yaratıyor ve çocuğu yakalamak adına birkaç derin nefesin ardından hızını olabildiğince arttırıyorsun.
50 metrelik taş yolu sadece birkaç saniye içinde tüketirken, çocuk 50 basamaklı taş merdivene yöneliyor. Burada dikkatini çeken ilk durum ise, Nikkougakure’den hiçbir shinobinin koruma olarak bulunmuyor olması oluyor. Ancak bu duruma zaman ayıramayacağını çocuğun hızlı ilerleyişinden anlıyorsun. Çocuk basamakları bitirdiğinde, sen de son gücünle basamakları tüketmeye çalışıyorsun.
Basamakları bitirmenin ardından, seni küçük bir orman karşılıyor. Ormanın içindeki Kiyonaga Tapınağı oldukça sade görüntüsüne karşın, insanın tüylerini diken diken ediveriyor. Ancak senin esas hedefin olan çocuk ise ortalıkta görünmüyor. Birkaç saniye önce gözlerinin önünde olan çocuğun, bir anda yok olması, çocuk üzerindeki ilgini arttırmaya başlıyor. Tapınak da ise şu anlık herhangi bir hareketlilik bulunmuyor.