İsim: Daisuke Yoshiro
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 182
Kilo: 78
Köy: Nikkougakure
Fraksiyon: Hikari
Element: Kaiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm: Xanxus – Katekyou Hitman Reborn

Dağınık saçları ve aksi bakışlarıyla çevresindeki insanların rahatça “özensiz” diyebileceği bir görünüme sahiptir. Günlük yaşamında beyaz gömlek ve siyah pantolonu tercih ederken görevlerde nasıl rahat edebileceğini düşünürse o şekilde giyinir. Vücudunda herhangi bir kötü görünüm veya yara bulunmamaktadır. Her ne kadar özensiz olsa da sakal traşına dikkat eder.
Kişilik
Dişilere karşı bir nefreti vardır. Bebeğinden yaşlısına bütün dişilerden nefret eder. Onları küçümser, beyinsiz birer mahlukat olarak görür. Erkeklere karşı olan tavrı dişilere olan tavrına kıyasla daha insancıldır. Öfkelenip düşüncesizce hareketler yapmak onun için sıradan bir olaydır. Bilinçli yada bilinçsiz yaptığı hiçbir şeyden pişman olmaz. Birisine karşı çok kolay nefret sahibi olup ona hayatı boyunca kin güdebilir. Saygısız, pervasız, düşüncesiz, acımasız gibi sıfatlar ona tam uyar. Günlük hayatında zorunda kalmadıkça insanlarla iletişim kurmaz. Yaşlıları karşıdan karşıya geçirmek, ağlayan bir çocuğu sevindirmek gibi iyilikler yapmaya pek yatkın değildir. Birisiyle iletişim halindeyse karşısındakine karşı mesafeli ve küçümser bir tavır sergiler. İnsanlarla herhangi bir bağ kurmaktan çekinir.
Özgeçmiş
Aslında bu olayı pek dillendirmemeyi tercih ediyorum. Yani belki ilk defa anlatacak olabilirim ama bir insanın özel hayatı denen şeyler de vardır değil mi? Bence var. İşte bu yüzden size beni şekillendiren bu olayı anlatmak biraz rahatsızım. Hatta bunu anlatırken şuan elim ayağım titriyor o derece rahatsızım. Biraz saçlarımı yolduktan sonra başlayacağım.
Küçükken diğer çocuklar gibi gayet etrafa mutluluk saçan şirin bir yaratıktan ibarettim. Kendi kendimi övmüyorum. Tam olarak öyleydim. Normal bir çocuktan hiçbir farkım yoktu. Dışarıda oynayıp üstümü başımı kirletmek için can atan, babasından sürekli çikolata isteyen, istediği olmayınca ağlayan şımarık fakat bir o kadar da etrafa neşe saçan bir çocuktum. Ta ki o olaya kadar.
Babam köyü kalkındırmak için çokça çalışan ve bu yüzden ailesine zaman ayıramayan bir insandı. Bu yoğun iş hayatı sırasında anca benim 6. yaş günümde ilk defa yanımda olmuştu. O gün sabah erkenden beni gezdirmek için kalkmıştı. Bense bütün gece heyecandan uyuyamamış ve bir an önce güneşin doğmasını beklemiştim.
İşte 6. yaş günümde babamla geçirdiğim o mükemmel günün sonunda eve varmıştık. Babamsa yol üstünde anneme bir adet gül almıştı. Anneme sürpriz yapmak için eve sessizce girdik. Fakirdik ama ufak şeylerle mutlu olabiliyorduk.
Evde annemi bulamayınca en son yatak odasına bakmak aklımıza gelmişti. Odanın kapısı kapalıydı ve içeriden anlayamadığım sesler geliyordu. Babamla kapıyı sessizce açtık ve karşılaştığımız manzara ikimizi de olduğumuz yere çivilemişti. O yaşımdayken anladığım tek şey babamın en yakın arkadaşıyla annem aynı yatakta birbirleriyle oyun oynuyorlardı. Fakat babam bu oyuna çok kızmıştı. Tabi ben de bu olaydan çok daha sonra babam gibi anneme karşı nefret duymaya başlamıştım. Babam annemin üstüne koşup onu boğarak öldürecek kadar çok kızmıştı. Babam annemi boğarken bense olayları sadece seyrediyordum. Hiçbir şey düşünemiyor, anlayamıyor, hareket edemiyordum. Annemin çırpınışları dindikten sonra babam birden kafasını bana çevirip hayatımda görüp görebileceğim en korkunç bakışı atmıştı. O an kaçmam gerektiğini anlamıştım. Ayaklarım o an harekete geçmişti. Elimden gelen en hızlı performansı sergileyip o evden bir daha geri dönmemek üzere kaçmıştım.
Bu olayın ardından birkaç gün sokaklarda gizlenmek zorunda kalmıştım. Ardından aldığım haberlerden babamın da intihar ettiğini, böylece ailesiz kaldığımı anlamıştım. Annemin babası, olayın ona hissettirdiği utançtan dolayı beni çatısına almıştı ve orada yaşamaya başlamıştım.
İşte dedemin evinde yaşadığım günlerde köyün shinobisi olmaya karar vermiştim ve dişilere karşı bir nefret beslemeye başlamıştım. Her daim öfkeli ve etrafa nefret saçan o ergen bunalımından bir türlü kurtulamamıştım. Şimdiyse karşıma çıkacak engellerin üstesinden gelerek bir başka aşağılık dişinin bu ülkeyi kontrol etmesini engellemek için güçlenmeye çabalıyordum.
Motivasyon
-Köyün başına geçerek bir dişinin egemenliğinden kurtulmak.
Komplikasyon
-Öfke nöbetleri-cinnet geçirmesi çoğu sinir-stres halinde olasıdır.
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 5
Zeka: 5