
Peder bey, Büyük bir milliyetçi ve disiplini bünyesinde yaşayan ve yaşatan adamdır. Oldukça güçlüdür ki büyük ihtimalle ben de gücümü ondan miras almışım. Yapı itibarıyla ona oldukça benzerim, uzun boylu ve kaslı bir adamdır. Oldukça sert ve taviz vermez bir karaktere sahiptir. Tek göz odada tek başına bir çocukla yaşamaya uğraşsa da başaramamıştır. Hayatı hakkında hiç bir bilgiye sahip değilim. Ne iş yapmıştır, gençliğinde neyle uğraşmıştır bilmem. Ağzı sıkı bir adamdır. Bana yaşam vermiş, besleyip büyütmüş ve bana bir yaşam amacı sunmuştur. Minnetle karışık onu anmaya devam ederim.
Shuro Kanda

Genin takımının başındaki hocam. Oldukça iyi bir eğitim anlayışına sahiptir ki kendisini bu konuda bir çok kere takdir etmişimdir. Sıkı bir disiplinin insanıdır. Üstelik başarısızlığı tahammülü olmadığından başarısızlıklarda hem kendisini hem de takımını çok ağır cezalandırırdı. Normal antrenmanlarda bile işkenceye yakın bir seviyede çalışmakta ve çalıştırmaktadır. Bir kılıç kullandığını hatırlıyorum ama japon tarzında bir silah olmadığı çok belli bir çeşit çift elli kılıç kullanmaktaydı. Epey ağır ve hantal görünmesine rağmen çok hızlı kullanılabilen bir kılıçtı doğru ellerde. Bunun dışında Kanda Sensei eğitim ve yetenek olarak oldukça iyi bir seviyedeydi bize ve köyün geri kalanına göre. Bunların dışında oldukça dayanıklı,güçlü,hızlı,atik,zeki ve köyüne ve yeni nesile inançlı bir adamdı. Gerçek bir askerden beklenen her şeyi karşılayabilen biriydi. Görev ve sorumluluk duygusu tavan yapmıştı. Yani ben biraz bu adamı kendime örnek alıyorum. Bizim gibi, benim gibi shinobiler yetiştirdiği için gururludur herhalde.
Heike Ren

Sanırım onun hakkında arkadaşım diyebilirim. Yani benimle eşit konumda olan ve üst düzey tanışıklığa sahip biri arkadaşınız oluyor diye biliyorum. Onunla tanışıklığımız akademi yıllarına dayanıyor. Çok da ortak noktamız var. Mesela öldürmeye duyulan istek. Gerçi farklı çıkış noktalarımız olsa da sonuç birilerinin ölmesi oluyor. Onun da empati yeteneği yok diyebilirim fakat tamamen duygudan arınmış da sayılmaz. Empati kuramasa da ilkel zevkleri ve eğlence anlayışı var. Sinirlenebiliyor, ve öfkesi cidden yakıcı olabiliyor. Acı çektirmekten zevk alıyor. Genel olarak sert bir disiplin anlayışına sahip biraz da acı çekmeyi sevmesinden eğitimi neredeyse benim gibi geçmişti akademide. Aynı genin takımındaydık üstelik. Kanda Sensei gibi bir senseimiz olması ikimiz için de olumlu bir sonuçtu mesela. Chuunin olduktan sonra arada rastlaşırsak ve boş zamanımız varsa beni mutlaka önce çay içmeye ardından eğitim adı altında dövmeye götürüyor. Çay içerken yaşadıklarıyla kafamı sikse de eğitim esnasında vücudumu olabildiğince zorladığı ve sınırlarımı genişlettiği için karşılaşmak genelde istediğim bir şey oluyor. Kazan kazan ilişkimiz var. O acı çekmemden zevk alırken ben de vücudumun sınırlarını aşıyorum.