[Anrui Shiin | Aktif Operasyon] Anılar

[GM - Naruto]

Yaralarının sana bahşettiği yavaşlık sebebiyle, sen daha herhangi bir adım atamadan, çalışı titreştiren şey açığa çıkıyor; bir kurt. Erkek olduğu iri oluşundan az çok belli. Hızlı bir adımla çalıdan çıkıyor ve sana kitleniyor gözleri, seni o an farketmişe benziyor. Şans eseri denk gelmiş olmanız, bu anda, bu yerde, manidar olsa gerek. Seni farkettiği gibi kas katı kesiliyor ve hırlamaya başlıyor. Kulaklarını geriye yatırıyor ve dişlerini gösteriyor.

Aranızda 10 metre kadar bir şey var. Sağında ve solunda birer metre aralıklarla ağaçlar bulunuyor, böylece uzanıp gidiyor orman. Kurt harekete hazır, gri yelesi diken diken olmuş durumda. Keskin gözleriyle yapacağın bir hareketi bekliyor.

[Anrui Shiin]

"Bir kurtun eti yenir mi ?"

Tüm bahtsızlığına rağmen aklından geçen ilk şey bu oldu. Etoburların etinin leş gibi olduğunu duymuştu bir yerlerden. Kimse yiyemezsin dememişti yine de. Bundan daha önemli olan soru ise sonradan aklına dank ediyordu. Shiin bir av mıydı ? Yoksa genelde olduğu gibi yine avcı rolünde miydi ? Gerçi mevcut durumuna bakılırsa bu topraklarda pek de iyi avlanamıyordu Shiin. Birisi vücudunu deşip geçmiş, sonunu getiremeden bırakmıştı. Kurtun böyle bir hata yapmayacağından emindi. Dikkatli baksa dişlerinde kan lekeleri yakalayabilirdi. Havalanan tüyleri, geriye yatmış kulakları. İşini kesinlikle yarım bırakmayacaktı.

Uzaktan nasıl durduğunun farkındaydı. Bir kurt gibi düşünemezdi elbette ancak o hayvanın kan kokusunu aldığından emindi. Dolayısıyla Shiin'i zaten işi bitmek üzere olan bir av olarak bellemişti bile. Yerinde sabit bir şekilde, hareketsiz beklese kurtun onu bırakıp gitmesi gibi bir durum söz konusu değildi yani. Kaçacak durumu da yoktu. Savaşacak hali ? Hareket ettiği anda kurtun saldıracağını bilmese rahatlıkla gülerdi buna. Avantajı ele geçirmeliydi. Hareket ettiği anda kurtta üzerine atılacağına göre.. İlk hamleyi yaparak en azından önünü görmek iyi bir fikir gibi geliyordu.

En yakınındaki ağaçla arasındaki mesafe, kurtla olan mesafeden çok çok daha azdı. Yavaş vücudunu bu şekilde kurtarabilirdi. Hareket etmeden önce chakrasını ayaklarına yönlendirdi. Ve şansına, çantasında kalan son kunaiyi eline çok önceden almıştı. İlk önce kurtu harekete geçirecek fitili yakacak, kendisi hareket edecekti. Kunaiyi kurtun kafa-göğüs bölgesine doğru fırlatacaktı. Bu fırlatma hamlesine başladığı gibi, yönünü en yakınındaki ağaca çevirecek ve oraya fırlayacaktı. Eğer fazla yüksek bir dalı yoksa direk dallara atlayacak, yoksa ayaklarında biriktirdiği chakranın yardımıyla gövdeden yukarıya doğru, en güvenli dala ivmelenecekti.

Kurt ağaca tırmanabilse bile bu zorlu olacaktı. Yükseklik şimdilik eline alabileceği tek avantajdı haliyle. Yerde kalıp birebir dövüşme gibi bir şansı yoktu.

[GM - Naruto]

Kurdun kafasına, onu ıskalarsa da göğsüne gelecek şekilde kunaiyi fırlatıyorsun ve tam bu noktada da ayaklarında topladığın chakra ile ağaca doğru zıplama hamlesini yapmaya kalkışıyorsun; lâkin karnındaki ağrılar buna bir saniyeliğine engel oluyor. Kunai çoktan elinden çıkmış oluyor lâkin zıplaman gecikiyor.

Kunai kurdun omuz kısmına doğru saplanıyor ve hayvan bir inleme sesi çıkartıyor, çoktan sana doğru olan mesafeyi yarılamış bir biçimde. Senle beraber zıplıyor, fakat sen ondan daha yüksek bir mesafeye zıplıyorsun. Yine de kurt son bir hamle ile senin shinobi çantanı belinden söktüğü gibi yere iniyor!

Shinobi çantanı parçalamaya başlıyor yerde, sen ise hemen yandaki bir ağacın dalına konuyorsun. Yaraların hafif sızlıyor, lâkin senin dikkatini dağıtacak cinsten değil. Kurt 3-4 saniye sonra çanta ile uğraşmayı kesecek gibi, bu noktada tekrar bir sıçrama ile çalıların ardından izini kaybettirip yoluna devam edebilirsin; ekipmanlarını arkada bırakarak.

Ya da kurtla kafa kafaya çarpışmayı göze alıp ekipmanlarını burada bırakmamak da bir seçim.