[Ayanokouji Kunitake | Aktif Operasyon] Bulut

[GM - Naruto]

Masada izini bıraktıktan sonra gelen giden olmuyor, sen de klonları yaratıyorsun. Birini dediğin gibi depoya, birini kapıya, birini de devriye için yaratıyorsun, koridorun diğer tarafına doğru yürümeye başlıyor o da. Sen de çok vakit kaybetmeden hastanenin üst katına doğru yollanıyorsun.

Merdivenleri aşıp ilk kata çıkıyorsun ve ilk hedefin giriş oluyor, zira en çok hemşire girişteki hastalarla ilgilendikleri için bu bölümde oluyor. Ayrıca işleri acil olmadığından sana pas verme ihtimalleri de fazla. Giriş kısmı gayet geniş ve sürekli açık kalan bir ikili kapıya sahip. Sağda ve solda oturulacak yerler var, buralarda da muayene sırası için hastalar bekliyor. Dışarıdan içeri gün ışığı tüm kuvveti ile girmekte. Sağına ve soluna bakıyorsun, bir hemşire ile göz göze gelmek için, lâkin sosyal yeteneklerin hiçe yakın olduğundan pek bir şey yakalayabildiğin söylenemez. Sen burada vakit geçirirken, bir tane Shinobi'nin hafif yaralı bir şekilde geldiğini görüyorsun, hızlıca standart halktan önce bir şekilde acile yönlendiriliyor. Shinobi'nin omzundaki yarıktan bir dövüşten çıktığını tahmin edebiliyorsun. Onun hemen arkasından ise baygın bir şekilde, sedyeye kalkmaması için bağlanmış ve ağzı yüzü dağılmış bir sivil geliyor. Muhtemelen çıkan bir arbedeyi durduran Shinobi birisinin ağzını yüzünü kırmak zorunda kalmış gibi.

Birden bir Karasu Bunshin'in patladığını hissediyorsun. "Noluyor acaba?" diye düşünmeye kalmadan ikincisi patlıyor.

Aşağıya doğru hızlıca ilerlemeye başlıyorsun. Üçüncü klonun patladığını hissettiğinde ise çoktan koşturmaya başlamış oluyorsun. Loş ışıklı koridora geri geldiğinde, deponun önünde uçan kargaları ve açık depo kapısını görüyorsun. Depo kapısının içerisinden de kargalar dışarıya fışkırıyor ve kargaların arasından bir silüet dışarıya fırlıyor. Siyah cübbeli, kapüşonu çekik. Kapüşonunun altından sana doğru bakıyor senin varlığını farkedince. "Hasiktir!" diye bir ses duyduğundan eminsin tam bu sırada. Zıt tarafa doğru koşturmaya başlıyor eleman. Aranızda 20 metre falan var. Kargaların içinden çıkmak üzere.

[Ayanokouji Kunitake]

Masaya şaheserimi çizdikten sonra klonları görevlendirip hastanenin üst katlarına çıkmıştım. Üst katlarda hemşire tavlamaya çalışsamda nedense kimseyi bulamamıştım. Kesin benim muhteşemliğimi görünce utanıp kendilerini bana yeterli görmüyorlardı. Çok yakışıklı ve karizmatik olmak bir lanet gibiydi. İnsanlar benden çok daha ezik olduğu için benle konuşma konusunda çekiniyorlardı.

Bu sırada ağır yaralı sayılabilecek bir sivil ile birlikte bir tanede hafif yaralı shinobi getirilmişti. Sivilin durumuna bakılırsa Shinobi onu durdurmak için tekme tokat girmişti. Taijutsuyu sevmemin bir sebiyde buydu. Hem yaralanma ihtimalin fazlaydı hemde rakibinin tipini bakılamayacak kadar çirkinleştiriyordu. Oysa katon öylemiydi? Düzgün tekniği kullandığında adamı uzaktan kül ediyordu. Ne kendini tehlikeye atmış oluyordun nede şu sedyedeki sivilin yüzü gibi çirkin bir yüze bakmak zorunda kalıyordun.

Ben bunlarla oyalanırken klonlarımdan biri patlamıştı. Hızlıca bodruma geri dönmüştüm. Ben varana kadar klonlarımdan diğer ikiside patlamıştı. Ulaştığımda ise patlamış klonlardan çıkan kargalarla birlikte kendini siyah bir cübbe içinde gizlemiş birini görmüştüm. Hiç vakit kaybetmeden patlayan klonlarımı onu durdurması için çakra vererek tekrar oluşturacaktım. Önceliğim şuan hırsızın bulunduğu yerdeki klondu. Sonrasında ise fırsatım olursa üstüne Sanzengarasu ile saldıracaktım.

[GM - Naruto]

Klonlarını tekrar oluşturmak için komut veriyorsun ve chakranı harcıyorsun; kapının önünde birden kargalar birleşerek 3 tane seninle aynı figürde klonlar beliriveriyor. Eleman ise zıt yönde koşturmak için başlattığı hamlesini tamamlıyor ve depara kalkıyor. Bu sırada, bir paket taşıdığını görüyorsun iki eliyle kavrayarak.

Klonlarından bir tanesi elemanın önünü kesiyor, gidişini engellemek için. Diğer ikisi de tam arkasından onu zapt etmek adına hamle yapmaya hazırlanırken, eleman seri bir şekilde ileri doğru adımlayıp omuz atıyor önündeki klona, klon patlamasa da yere yığılıyor. Çok çevik birisi olmadığından arkadan gelen klonlar da elemanı yakalayamıyor bu sırada. Eleman ileri doğru, koridorun zıt kısmına koşmaya devam ediyor, arkanda 3 klon varken. Sen ise bulunduğun noktada Sanzengarasu'yu çoktan salmış oluyorsun.

Elemana doğru büyük bir karga kitlesi ilerlemeye başlıyor. "Yeter ulan, ne kargaymış be!" elemanın söylenmesini buradan bile duyabiliyorsun. Aniden duruyor, elindeki kutuyu hızlıca yere bırakırken ani bir kaç el mührünün ardından göğsünü şişiriyor ve bağırıyor; "Fuuton, Daitoppa!"

Üflemeye başlıyor cübbeli eleman. Ona doğru koşturan 3 tane klon geriye doğru sendeliyor ve üzerine gelen kargalar da akıma kapılıp geriye doğru savuruluyorlar. Eleman avantajı bir kaç saniyeliğine koruyor; lâkin klonlar tekrar dengelerini koruyup yavaş da olsa ilerlemeye başlıyorlar. Ninjutsu'da da yetenekli olduğundan, kargaların da bu akıma karşı koyuyor ve teker teker Daitoppa'nın içerisinden geçip elemanın başına üşüşüyorlar.

Eleman böyle bir şey kazanamayacağını anladığı zaman, Daitoppa'yı kesiyor ve yerden kaptığı kutu ile koşmaya devam ediyor. 10 metre ilerledikten sonra, hemen sağ taraftaki boş bir laboratuvara dalıyor. Klonların ise laboratuvar kapısından 4-5 metre uzakta. Sen ise 30-40 metre kadar uzaktasın.

[Ayanokouji Kunitake]

Kargaya dönüşmüş klonlarımı tekrar canlandırdıktan sonra rakibimin üstüne yollamıştım. Rakibim ise elinde ilaçlar olduğunu düşündüğüm bir kutuyla kaçıyordu. Klonlarım onun çevresini sarmaya çalışsada rakibim yaptığı çevik bir hamle ile önündeki klonu devirip koşmaya devam etmişti.

O klonlarımla uğraşırken bende tekniğimi bitirip kargaları salmıştım. İkidir karga bazlı teknikler kullanmış olmamdan pek hoşlanmamış olacak ki aradaki mesafeye rağmen duyabileceğim bir ses tonunda söylenmişti. Hırsız, ona yolladığım kargalardan kurtulmak için hiç beklemediğim bir şeyi yapıp bir fuuton tekniği kullanmıştı. Üç klonu hızlı bir şekilde halletmesinden onun sıradan bir sivil olmadığını anlamıştım ama bir shinobi olacağını hiç tahmin etmiyordum. Rakibimin bir shinobi olması olayın ciddiyetini arttırıyordu. Sıradan bir sivili etkisiz hale getirmek çok zor değildi ama bir shinobi karşısında yaralanma hatta ölme ihtimalim vardı. Ne kadar şanslıydım ki ben uzaktan dövüşen biriydim ve rakibimin elementi benim elementim karşısında dezavantajlıydı.

Üstün ninjutsu becerilerim sayesinde onun tekniği benim kargalarımı sonsuza dek tutamamıştı. Bunu anlayan adam tekniği iptal edip kaçmaya devam etmiş ve bir laboratuvar'a girmişti. Ben kapıdan epey uzaktım ama klonlarım yakındı. Rakibimin laboratuvar'ı bulması çok kolay olmuştu. Büyük ihtimalle çevreyi iyi biliyodu. Girdiği yerin başka bir çıkışı var mı bilmiyordum ama çıkışı olmayan bir yere girecek kadar aptal değildir diye düşünüyordum.

Tüm gücümle klonlarımdan bana en yakında olana bağırıp '' Yukarı çık ve bulduğun nöbetçilere olanları anlat. Hırsızımız bir shinobi. Destek bulursan laboratuvar'ın çıkışında pusu kurun. '' diyecektim. Sonrasında ise shunshin tekniği ile aradaki mesafeyi hızla kapatıp diğer iki klonumdan sonra içeri girecektim.

[GM - Naruto]

Klonlarından biri sana "Tamam" dercesine kafasını sallıyor ve zıt yönde, merdivenlere doğru koşturmaya başlıyor. Sen de o sırada Shunshin ile tam da açık kapıdan içeriye dalacak olan 2 klonunun arkasında bitiveriyorsun. İçerisi kapkaranlık. Önden klonların içeriye dalıyor, ardından sen.

Gözlerin bir kaç saniye karanlığa alışmak için vakit harcıyor, ardından şekiller seçmeye başlıyorsun. Bir masa... Bir kaç dolap da var sanki içeride. Hemen kapının sağında bulunması gerektiğini düşündüğün ışık anahtarına elini götürüyorsun ve tahminlerin doğru çıkıyor. Işığı açıyorsun ve odayı parlaklıkla kaplıyorsun.

Oda, depo ile hemen hemen aynı boyutta lâkin içerideki dekor epey farklı. Tam karşı duvarın tavanla birleştiği köşede, dikdörtgen buzlu camlar mevcut, açılmayan ve içeriye ışığın girmesinin pek de olanak olmadığı. O duvarda 3 tane de metal dolap var. Sağ duvarda bir kara tahta, odanın ortasında ise 3 tane dikdörtgen masa. Masaların uçlarında musluklar ve yanlarında da ameliyatta kullanılan alet edevatların gerçek olmayanları mevcut. Masaların üzerinde de tahtadan kabaca insan figürlerine benzeyen mankenler var; bu mankenlerin iç organları da tahtadan yapılmış ve sökülüp takılabiliniyor.

İçeride ne bir ses var, ne elemandan bir iz.

[Ayanokouji Kunitake]

Klonlardan birini destek çağırmak için yolladıktan sonra tekniğimi kullanarak diğer iki klonun hemen arkasına gelmiştim. Destek çağırmak için yolladığım klon 3-5 dakika içinde gelir diye tahmin ediyordum. En kötü şu omzundan yaralı olanı falan çağırırdı. Hırsızı destek gelmeden önce kendi başıma yakalamak istiyordum çünkü bu sayede başarıyı kimseyle paylaşmam gerekmezdi ama kendimide riske atmayı düşünmüyordum. Sonuçta karşımdakinin bir shinobi olması dışında basit bir hırsızlık vakasıydı.

Klonlarımın arkasından içeri giridiğimde beni karanlık karşılaşmıştı. İlk başta biraz korkmuştum çünkü pusu kurmak için çok ideal bir zamandı ve klonlarımda böyle bir durumda pek güvenilir değillerdi. Neyseki düşündüğüm olmamıştı ve karanlığa biraz alıştıktan sonra ışığı açıp kapayan düğmenin yerini bulmuştum.

Işığı açtıktan sonra içeriyi incelemeye başlamıştım. Görünürde kimse yoktu. İçerisi araştırma yapılan bir laboratuvardan çok bir sınıfı andırıyordu. İçeride tahtadan insan bedenleri ve onların iç organları falan vardı. Aynı şekilde çakma doktor alet edevatlarıda mevcuttu.

Ufak bir göz gezdirmeden sonra içeride hiçbir şey bulamamıştım. Normalde olsa yer yarıldıda içine girdi denilecek bir durumdu ama karşımdakinin shinobi olduğu göz önüne alınırsa kendini ninjutsu yardımıyla gizlemiş olabilirdi. Bu yüzden dikkatli olmalıydım. En azından destek gelene kadar bu odadan çıkmasına izin vermeyecektim. Tabi oda içerisinde gizli bir geçit falanda olabilirdi.

Klonlara dönüp '' Masaları, masaların altını, dolapları, tahtayı, masanın üstündeki şeyleri, şu camları kısaca içeride gördüğünüz her şeyi inceleyin. Gizli bir geçit falan olabilir. Ayrıca kan yada kıyafet parçalarına karşı etrafa dikkatlice bakının. '' diyecektim. Çok kısa süre önce Sanzengarasu ile adama saldırmıştım. Her ne kadar sonuçlar istediğim gibi olmasada kargaların adamın derisini yada kıyafetini yolmuş olma ihtimali vardı. Bu durumda belki içeride bir iz bırakmış olabilirdi.

Klonlarım onlara verdiğim işle uğraşırken bende kapınn önünde bekleyecek ve filmlerde yaşanan çok klasik bir sahneyi yaşamamak için tavana bakacaktım.

[GM - Naruto]

Klonlar içeriye giriyor ve emrettiğin gibi, her yeri aramaya başlıyorlar. Sen ise kapının dışında durmaktasın. Masaların altına bakıyorlar önce, ardından dolapların etrafını kontrol ediyorlar. Ardından dolaplara doğru ilerliyorlar. Bir tanesini sertçe açıyor ve bir gümbürtü duyuyorsun.

Kafanı hemen içeriye çevirdiğinde, dolabın içindeki temizlik malzemelerinin yere yığıldığına tanıklık ediyorsun. Klonlar da önce birbirlerine, ardından sana bakıyorlar ve devam ediyorlar işlerine. Bir diğeri, diğer dolabın kapağına elini attığı anda, bir konuşma sesi duyuluyor; "Tamam, tamam! Beni buldun. Fakat lütfen, beni sorumlulara teslim etme. Bu ilaçlar ihtiyaç sahipleri için, konut bölgesinde, ilaçlar için para bulamayan insanlar var. Onlar için çalıyorum bunları. Eğer beni yetkililere teslim edersen, hem Shinobi lisansımı alırlar hem de o insanlar ilaçsız kalır! Lütfen. İstersen gel, ortalık yatışınca beraber gideriz, manzarayı kendin görürsün, zaten buradan başka bir yere sen izin vermeden gitmem de imkânsız. Sadece kaçtığımı söyle onlara, lütfen!"

Klon bir emir beklermişçesine sana bakıyor. Bir eli, dolabın kulbunda duruyor, fakat açmış değil hala.

[Ayanokouji Kunitake]

Klonlarım etrafa bakınırken bende kapının dışında bekliyordum. Karşımdaki adam üç klonumu önceden patlatmıştı ve ninjutsu kullanabiliyordu. Eğer gizli bir geçit yoksa köşeye sıkışmıştı. Bu durumda ölümüne savaşmayı seçerse başım çok fena belaya girebilirdi. O yüzden klonlarım tüm işi yaparken bende güvenli mesafede beklemeye devam edecektim.

İki klon sağı solu aramaya başlamışlardı ama pek bir şey bulamıyorlardı. Hırsız gerçekten iyi saklanmıştı. Yerde bırakmış olabileceğini düşündüğüm izlerde yoktu. Hemen hemen her yeri aradıktan sonra sıra dolaplara gelmişti. Dolaplardan ilkini açıldığında sağa sola temizlik malzemeleri saçılmıştı. İşte bu yüzden bir adamın işine bir klonu göndermeyeceksin. Klonlarıma yaptıkları mallık yüzünden sinirli bir bakış atmıştım. Köy 100 yaşında bir orospu kadar fakirdi. Burada bir şeyi kırarlarsa yenisinin parasını benden alırlardı.

İkinci dolabı açmak üzereyken dolaptan bir ses gelmişti. Hırsızımız anlaşmak istiyordu. Söylediğine göre bunları fakirler için yapıyormuş. Sanki bu bana bir şey ifade etmeliydi. Her ne kadar adamın önerisini reddedip onu ele vermeyi düşünsemde aklıma daha iyi bir fikir gelmişti. Bu adamı ele verirsem elime hiçbir şey geçmeyecekti. Sadece görevimi yapmış olacaktım ama ona yardım edersem görevim başarısız olacaktı. Büyük ihtimalle ilaçların parasını keserlerdi. Normalde olsa hiç tereddüt etmeyeceğim bi seçim olurdu ama karşımdaki bir shinobiydi. Eğer ona yardım edersem bana borçlu olacağı gibi onun yaptığı hırsızlıkları bildiğimden onu kendi işlerimi yaptırmak için zorlayabilirdim. Uzun vade de iyi bir yatırım olurdu. Hem adamın tek başına mı yoksa birileriyle mi birlikte çalıştığını bilmiyordum. En kötü ihtimalle adam ve yaptığı iş hakkında detaylı bilgi edinmiş olurdum. Eğer başkalarıyla çalışıyorsa ve bana ileride bir kar sağlamayacaksa onları ispitleyip daha büyük bir başarı elde edebilirdim.

'' Shinobi kimliğini klonlardan birine teslim et ve dışarı çık. Yalan söylediğini düşünmüyorum ama kendimi garantiye alacak bir şeylere ihtiyacım var. O yüzden kimliğin neler olduğunu doğrulayana kadar bende duracak. Gece geç saate kadar bekle. Ben seni almaya geleceğim. '' diyecektim. Dediklerimi yerine getirirse kimliği klonlarımdan alıp kimlikteki kişi ile karşımdaki kişi aynı kişimi diye kontrol edecektim. Doğrularsam tüm klonlarımı iptal edip destek için gelecekleri karşılamaya gidecektim. Bir şey sorarlarsa adamın izini kaybettiğimi söyleyecek ve akşama kadar işime devam edecektim.

[GM - Naruto]

Eleman tekrar konuşuyor; "Kimliğim yanımda değil ki! Niye taşıyayım yanımda, sen taşıyormusun?" Taşımıyorsun. Kimse taşımıyor, aslına bakarsan. "Ama alınbandım yanımda, buranın shinobisi olduğumu kanıtlayabilir en azından." Dolabın kapısı aralanıyor ve eleman yere bir alınbandı atıyor. Nikkougakure alınbandı. "Buradayım ben, çıkmam bir yere. Ama ortalık sakinleşene kadar da açmam kapıyı. Beni öldürmeyeceğini nerden bileyim?"

Ortalık hala sessizken, koridorun ucundan gelen koşturma sesleri kırıyor sakinliği. Değişen durumlar karşısında seçim yapmak için çok az bir zamanın var. Klonlar sana bakıyor, emir beklermişçesine.

[Ayanokouji Kunitake]

Adamın sorumu cevaplamasından sonra kafam karışmıştı. Benim bildiğim kimlik taşıma zorunluluğu vardı. Sonuçta biri bizi durdursa ona kim olduğumuzu nasıl kanıtlayacaktık ama normal insanlarla aramda fark olduğu için çok eminde olamıyordum. Şaşırmış bir şekilde kafamı sol elimle kaşıyıp '' Ne yani! Taşımak zorunlu değilmiydi? '' diyecektim.

Bu sırada uzaktan ayak sesleri duymaya başlamıştım. Destek birliği yaklaşıyor olmalıydı. Adamla tartışma yapacak zamanım yoktu ama hiç yoktan ona güvenmekte istemiyordum. İki arada bir derede kalmıştım. Daha büyük kazançlar için riske girsemiydim? Yoksa işimi yapıp onu elemi verseydim. Kimliğini vermiş olsaydı ona güvenebilirdim. En azından işler sarpa sararsa elimde bir şeyler olurdu. Ayrıca adam henge kullanmış olabilirdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra '' Seni öldürmek istesem burayı yakardım. Çabuk cevap ver. Hangi fraksiyona dahilsin? '' diye soracaktım. Bu sorunun üç cevabı olabilirdi. Birincisi Taiyo, İkincisi Hikari ve üçüncüsüde hiçbiri olurdu. Adamın cevabı ne olursa olsun '' Burada bekle ben dışarıdan gelenlerle ilgilenip geliyorum. '' diyecektim.

Dışarı çıktıktan sonra destek için gelenlerin yanına klonlarımla beraber gidecektim. Eğer adam ona sorduğum soruya Taiyo diye cevap verirse onu ispitleyecektim. Taiyo örgütünden birinin başını belaya sokarsam eminim Hikaridekiler beni ödüllendirirdi. Sonuçta karşı örgütten biri hırsızlık yaparken yakalanmış olacaktı.

Eğer cevabı Hikari yada Fraksiyonsuz ise gelenlere '' İçeriyi aradık ama bulamadık. Diğer laboratuarda olabilir. '' diyecektim. Hikariden biriyse bizim fraksiyondandı. O yüzden onu ispitlemem benim işime felmezdi. Değilse bile onu dahil etmeye çalışabilirdim. Yeni bir üye kazandırmam durumunda yine ödüllendirilirdim.