[Lejant] Miyazono Akane
Gönderilme zamanı: 15 Şub 2015, 04:57Güncel : 11.04.2015
Aile
Miyazono Mitsui
Kendisi babam olur. Her ne kadar genç görünsede, aslında 40'lı yaşlarındadır. Nasıl bu kadar genç kalabildiğini bende bilmiyorum. Görüp görebileceğiniz en iyi dövme sanatçısıdır, eğer dövme yaptırmak istiyorsanız şehrin merkezinde bulunan dükkanına uğramalısınız! Ondan daha yeteneklisini görmedim! Neyse, bu konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Bana dövme yapmayı öğreten ve sevdiren kişi o'dur. Bu yüzden ona duyduğum saygı sonsuz. Her ne kadar saygı duysamda bazı gerçekler vardır, değiştirilemez. Bunlardan biri onun yalancı olduğudur. Söylediği 3 kelimenin 4'ü yalan! Asla ve asla güvenilmemesi gereken bir insandır. Çocukken bana uydurduğu yalanlar aklıma geliyor ve deli oluyorum! Bana bir keresinde gelecekten insanları kurtarmak için geldiğini söylemişti ve bende inanmıştım! Bir hafta boyunca arkadaşlarıma babamın gelecekten gelen kahraman olduğunu söylemiştim. Onlarda bana doğal olarak gülmüşlerdi! Bu aptal hikayeler aklıma geldikçe hem kendime, hem de ona sinir oluyorum! Lanet olsun sana baba!
Miyazono Haruko
Kendisi annem olur. Eski bir shinobidir, görev sırasında aldığı yara sonucunda sağ gözünü kaybetmiş. Hemen ardından ise shinobiliği bırakmış. Son derece cesur ve gururlu bir kadındır. Böyle bir kişiliği olmasına rağmen neden böyle basit bir yara shinobiliği ona bıraktırdı bilmiyorum, belki altında başka sebepler vardır. Neyse, onuda en az babam kadar seviyorum. Her ne kadar küçüklüğümde benimle pek ilgilenememiş olsada annem olduğu seviyorum. Hakkında fazla bir şey bilmiyorum, benim için hep gizemli bir anne olmuştur. Ne zaman eve gitsem biraz daha kadınsı olmazsam kendime uygun bir eş bulamayacağımı söyler. Zaten kadınsı değil miyim? Nasıl kadınsı olunur ki?
Yakın Arkadaşlar
Takahiro
Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum!
Hayatımı mahveden şerefsiz! Onun yüzünden hapse girdim, insanlarla aram kötüleşti ve en kötüsü uyuşturucuya bağlı olarak yaşamaya başladım! Bana ilk uyuşturucuyu veren kişi, köyde uyuşturucu satışı yapmaya devam ediyor. Kendisinin devamlı müşterisiyim. Zamanında bana sinsice yaklaşmış ve "arkadaş" olduğumuzu söyleyip yanımda uyuşturucu içmeye başlamıştı. Günün birinde bende aptal gibi merak edip ondan isteyince içmeye başladım. Keşke bu aptalla hiç karşılaşmasaydım. Onun o aptal suratı ne zaman aklıma gelse bir yerleri yumruklayasım geliyor! Onunla tanışmak yaptığım en büyük yanlıştı. Acaba onunla tanışmasaydım şuan ne halde olurdum?
Biraz düşününce sayılı dostlarımdan biri olduğunu fark ettim. Ayrıca bana pembe naneyi verdiği günden beri nedense ona bir yakınlık hissediyorum. Ayrıca ona ve yaptığı uyuşturucuya muhtacım. Uyuşturucunun kafası harika olmasına rağmen 12 saate bir almam lazım. Yine moralim bozuldu, şu 12 saat olayı aklıma geldikçe moralim bozuluyor. Neyse koy götüne, tek yapmam gereken 12 saate bir uyuşturucuyu almak. Ama ucuz bir şey değil sattığı uyuşturucu. Büyük ihtimalle birkaç ay içinde çalışmaya başlamam gerekecek. Bi'dakka! Şuan uyuşturucudan değil Takahiro'dan bahsetmem gerekiyordu! Kısaca açıklamak gerekirse basit hayalleri olan, zeki, sürekli piç piç sırıtan bir dostum. Açık sözlü olmak gerekirse kendisini severim.
Ayase
Çok çok çok sevdiğim bir dostum ve yatak arkadaşım! Normalde çok sakin bir insandır fakat sevişirken bambaşka bir insan oluyor! Yatak mevzusundan pek bahsetmek istemiyorum çünkü orası bizim özelimiz anlarsınız ya. Geninken takım arkadaşıydık, beraber bir sürü riskli görevlere çıktık ve hepsinden sağ salim dönmeyi başardık! Chuunin olduktan sonra benle sevişmek istediğini söyledi. İlk duyduğumda çok çok çok çok şaşırdım fakat kabul ettim! Neden kabul ettim hatırlamıyorum, açıkçası hatırlayıp hatırlamamak umrumda değil! Ayase'yi tek kelimeyle özetlersek en iyi arkadaşım diyebiliriz! Bu arada kendisi uyuşturucu içtiğimden habersiz, öğrenirse büyük ihtimalle ağzıma sıçar. Ha bu arada, az kalsın söylemeyi unutuyordum. Ayase'nin babasının bir pastanesi var. Çok iyi bir insan, beni ne zaman görse dükkana davet edip bir şeyler yememi söyler. Bu huyundan nefret ediyorum ama neyse.
Aile
Miyazono Mitsui
Kendisi babam olur. Her ne kadar genç görünsede, aslında 40'lı yaşlarındadır. Nasıl bu kadar genç kalabildiğini bende bilmiyorum. Görüp görebileceğiniz en iyi dövme sanatçısıdır, eğer dövme yaptırmak istiyorsanız şehrin merkezinde bulunan dükkanına uğramalısınız! Ondan daha yeteneklisini görmedim! Neyse, bu konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Bana dövme yapmayı öğreten ve sevdiren kişi o'dur. Bu yüzden ona duyduğum saygı sonsuz. Her ne kadar saygı duysamda bazı gerçekler vardır, değiştirilemez. Bunlardan biri onun yalancı olduğudur. Söylediği 3 kelimenin 4'ü yalan! Asla ve asla güvenilmemesi gereken bir insandır. Çocukken bana uydurduğu yalanlar aklıma geliyor ve deli oluyorum! Bana bir keresinde gelecekten insanları kurtarmak için geldiğini söylemişti ve bende inanmıştım! Bir hafta boyunca arkadaşlarıma babamın gelecekten gelen kahraman olduğunu söylemiştim. Onlarda bana doğal olarak gülmüşlerdi! Bu aptal hikayeler aklıma geldikçe hem kendime, hem de ona sinir oluyorum! Lanet olsun sana baba!
Miyazono Haruko
Kendisi annem olur. Eski bir shinobidir, görev sırasında aldığı yara sonucunda sağ gözünü kaybetmiş. Hemen ardından ise shinobiliği bırakmış. Son derece cesur ve gururlu bir kadındır. Böyle bir kişiliği olmasına rağmen neden böyle basit bir yara shinobiliği ona bıraktırdı bilmiyorum, belki altında başka sebepler vardır. Neyse, onuda en az babam kadar seviyorum. Her ne kadar küçüklüğümde benimle pek ilgilenememiş olsada annem olduğu seviyorum. Hakkında fazla bir şey bilmiyorum, benim için hep gizemli bir anne olmuştur. Ne zaman eve gitsem biraz daha kadınsı olmazsam kendime uygun bir eş bulamayacağımı söyler. Zaten kadınsı değil miyim? Nasıl kadınsı olunur ki?
Yakın Arkadaşlar
Takahiro
Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Nefret ediyorum!
Hayatımı mahveden şerefsiz! Onun yüzünden hapse girdim, insanlarla aram kötüleşti ve en kötüsü uyuşturucuya bağlı olarak yaşamaya başladım! Bana ilk uyuşturucuyu veren kişi, köyde uyuşturucu satışı yapmaya devam ediyor. Kendisinin devamlı müşterisiyim. Zamanında bana sinsice yaklaşmış ve "arkadaş" olduğumuzu söyleyip yanımda uyuşturucu içmeye başlamıştı. Günün birinde bende aptal gibi merak edip ondan isteyince içmeye başladım. Keşke bu aptalla hiç karşılaşmasaydım. Onun o aptal suratı ne zaman aklıma gelse bir yerleri yumruklayasım geliyor! Onunla tanışmak yaptığım en büyük yanlıştı. Acaba onunla tanışmasaydım şuan ne halde olurdum?
Biraz düşününce sayılı dostlarımdan biri olduğunu fark ettim. Ayrıca bana pembe naneyi verdiği günden beri nedense ona bir yakınlık hissediyorum. Ayrıca ona ve yaptığı uyuşturucuya muhtacım. Uyuşturucunun kafası harika olmasına rağmen 12 saate bir almam lazım. Yine moralim bozuldu, şu 12 saat olayı aklıma geldikçe moralim bozuluyor. Neyse koy götüne, tek yapmam gereken 12 saate bir uyuşturucuyu almak. Ama ucuz bir şey değil sattığı uyuşturucu. Büyük ihtimalle birkaç ay içinde çalışmaya başlamam gerekecek. Bi'dakka! Şuan uyuşturucudan değil Takahiro'dan bahsetmem gerekiyordu! Kısaca açıklamak gerekirse basit hayalleri olan, zeki, sürekli piç piç sırıtan bir dostum. Açık sözlü olmak gerekirse kendisini severim.
Ayase
Çok çok çok sevdiğim bir dostum ve yatak arkadaşım! Normalde çok sakin bir insandır fakat sevişirken bambaşka bir insan oluyor! Yatak mevzusundan pek bahsetmek istemiyorum çünkü orası bizim özelimiz anlarsınız ya. Geninken takım arkadaşıydık, beraber bir sürü riskli görevlere çıktık ve hepsinden sağ salim dönmeyi başardık! Chuunin olduktan sonra benle sevişmek istediğini söyledi. İlk duyduğumda çok çok çok çok şaşırdım fakat kabul ettim! Neden kabul ettim hatırlamıyorum, açıkçası hatırlayıp hatırlamamak umrumda değil! Ayase'yi tek kelimeyle özetlersek en iyi arkadaşım diyebiliriz! Bu arada kendisi uyuşturucu içtiğimden habersiz, öğrenirse büyük ihtimalle ağzıma sıçar. Ha bu arada, az kalsın söylemeyi unutuyordum. Ayase'nin babasının bir pastanesi var. Çok iyi bir insan, beni ne zaman görse dükkana davet edip bir şeyler yememi söyler. Bu huyundan nefret ediyorum ama neyse.