1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

[Lejant] Chisa Shusa

MesajGönderilme zamanı: 08 Ağu 2016, 01:39
gönderen Chisa Shusa
Resim
İdio
En Yakın Arkadaşım | Sırdaşım | Her Şeyim...

Onu ilk defa yedi yaşımdayken sokakta futbol oynayan çocukları izlerken gördüm. Top oynayan çocukların arasında bir o yana bir bu yana koşuşturup oyunlarını bozmaya çalışıyor, atılan şutlara son anda müdahale edip mutlak gol pozisyonlarına engel oluyordu. Doğal olarak etrafta koşuşturan bu mavi yaratığın varlığı ilgimi çekmişti. Nedendir bilmem, henüz yedi yaşındaki bir çocuk olmamdan kaynaklanıyor olsa gerek ondan korkmak yerine onunla tanışmak istemiştim. Belki de bir oyuncak olarak görmüştüm onu. Ten renginin neden mavi olduğunu, ayakları olmadan nasıl hareket ettiğini sorgulamaya beynim yetmemişti o zamanlar.
Diğerlerinin aksine yanına gidip selam verdiğimde onunla arkadaş olmak çok da zor olmamıştı. Benim gibi, dış görünüşü yüzünden insanların arasından dışlandığı için zamanla hep birlikte takılmaya başladık. Hatta arkadaşlığımız öyle bir hal aldı ki bir süre sonra kendi ailesinin yanından ayrılıp bizim eve bile taşındı. Hatta aynı yatağı bile paylaştık. Ben shinobi olmak için akademiye yazıldığımda onu da benimle birlikte gelmesi için ikna etmeye çalıştım. Ancak onun benim kadar azimli olduğunu söyleyemem. O daha çok işin goy goyunda olduğu için shinobilik gibi ciddi bir mesleği dert edinmek istemedi. Hala da tüm gün sağda solda gezip baba parası yemeye devam ediyor.
Aradan onca yıl geçmesine rağmen arkadaşlığımız hiç değişmedi. İkimizin de hayatına türlü türlü insanlar girdi ama biz hep aynı kaldık. Hala da görevlerden ve nöbetlerden bana arta kalan zamanda soluğu hemen onun yanında alıyorum. Sanırım yanındayken kelimenin tam anlamıyla ben olabildiğim tek şey o.





Resim
Tsuki
Aşkım | Ayım | Yaşam Kaynağım...

Kendisini ilk defa köy meydanında nöbet tutarken görmüştüm. İlk görüşte aşk bu olsa gerek anında sırılsıklam tutulmuştum ona. İdio'nun da verdiği gazı arkama alarak tanışma cesaretini göstermiştim. Başta her şey çok güzeldi, birlikte vakit geçiriyor, ailelerimizden ve arkadaşlarımızdan kalan boş zamanlarımızda beraber takılıyorduk. Her gün olmasa bile birkaç günde bir görüşmek için planlar yapıyorduk. Ama sonra ne değişti bilmiyorum -ki benim açımdan değişen en ufak bir şey olmadığına eminim- kız yavaş yavaş araya mesafe koymaya başladı. Birkaç günde bir olan buluşmalarımız haftada bire; buluştuğumuzda birlikte geçirdiğimiz zamanlar birkaç saate kadar düştü. Aklımda ilişkimizin neden bu hale geldiğine dair onlarca soru işareti kalmış olsa da hiç birini cevaplaması için ona sorma cesaretini gösteremedim. Zamanla da friendzone'a atıldım zaten. Yavaş yavaş kanka muhabbeti yapmaya bile başladık. Sorsanız ona en yakın arkadaşlarından birisi olarak beni gösterir ama bir de bana sorun. Ben onu hala çok seviyorum. Bakmaya bile kıyamıyorum resmen. İyice platoniğe bağladığımın farkındayım ama unutamıyorum işte. Defalarca kez denedim. Biliyorum, yakışıklı değilim ki olsam bile cüce olduğumdan dolayı rakiplerime karşı 12321395-0 geriden başlıyorum ama yine de iki taşı bir araya getirebilsek çok güzel sonuçlar alabileceğimize emindim. Mutlu muyum peki bu halimden? Evet, onu her gördüğümde koynuna atlayıp deliler gibi sarılasım, her yalnız kaldığımızda omzuna yaslanıp ağlayarak bütün hislerimi anlatasım geliyor belki ama yine de mutluyum halimden. Bu acıyla yaşamayı öğrendim sanırım.




Resim
Suno
Köpek mi? | Tilki mi? | Ne bu?

Onu İdio ile birlikte yaralanmış bir halde evimizin hemen yanındaki çöplükte yatarken bulduk. Başta ne olduğunu tam olarak kestiremediğim için mesafeli davranmıştım ona karşı ama şimdi İdio'dan bile daha çok güvendiğim can yoldaşım kendisi belki de. Kendisinin bir köpek ile tilkinin çiftleşmesi sonucu oluşmuş olabileceğine dair bir teorim var ama bunu kanıtlayabilecek görüntüsünden başka kanıtım yok elimde. Bir dediğimi iki etmez. Git dersem gider, gel dersem gelir. Bir hayli de haylazdır. Bol bol oyun oynamak ister ve eğer yorulmazsanız saatlerce oynayabilirsiniz onunla. Yorulduğuna hiç rastlamadım şu ana kadar. Genellikle yanımda dolaşır her zaman. Daha önce onu resmi binalara sokma ya da görevlere götürme konusunda bir sıkıntı yaşamadım. Herkesin hemen alıştığı çok sevdiği bir şeydir. Ne kadar tatlı olduğunu söylememe gerek yok zaten. Öyle dört ayaklı köpek falan olduğuna da bakmayın, çok zeki olduğuna kefilimdir. Yaratılışındaki tek eksik konuşamıyor olması belki de. Aslında bu pek de kötü bir şey değil benim açımdan. İdio'ya anlatmadığım sırlarımı ona anlatıyorum. Nasıl olsa gidip de bir başkasına anlatma şansı olmayacağından dolayı bir insanın sahip olabileceği en iyi sırdaştır. Tabiki, ben de isterdim konuşabilmesini, dertlerime derman olmasını ama yaradan böyle yaratmış buna da şükür.




Resim
Teika
Piç | Göt | Alkolik

Valla yalan yok. Kendisini hiç ama hiç sevmem. Onun da beni pek sevdiği söylenemez zaten ama Tsuki'nin yakın arkadaşı olduğu için ona katlanmak zorundayım. Bu arada Tsuki'nin kankası dediğime bakmayın. Arada kıza yürüdüğünü düşünmüyor değilim.
Ayık gezdiği tek bir an ile karşılaşmadım şu ana kadar. Her zaman kafası güzeldir. Alkolünden otuna kadar aradığınız her boku kullanır. Zaman zaman halüsinasyon gördüğü bile olur. Yalancıdır, küfürbazdır, korkaktır... Aklınıza gelebilecek bütün kötü özelliklerin bir insanda toplandığını hayal edin işte. Ah Tsuki'nin gönlü olsun diye onunla iyi geçinmek zorunda olmasam ben ona yapacağımı bilirim. Herif döl israfından başka bir şey değil. Tamamen çevresine zarar yemin ediyorum.
Bütün gün sağda solda kız peşinde koşar. Kızlar da onun peşinde koşar zaten. Tsuki'nin peşinde de az koşmadı. Neyseki benim prensesimin bu tür heriflere karnı tok da Teika'nın oyunlarına gelmiyor. Hayır, yapışınca da tam yapışıyor. Kendisinden nefret ettiğimi bildiği halde benimle hala kanka muhabbeti yapabiliyor ya aklım almıyor resmen. Demeden edemeyeceğim. Benden size tavsiye günün birinde Teika ile tanışacak olursanız eğer arkanıza bile bakmadan kaçmaya çalışın. Tanrı korusun size de ahtapot gibi yapışırsa bir daha sittin sene çıkaramazsınız üstünüzden.

Re: [Lejant] Chisa Shusa

MesajGönderilme zamanı: 08 Ağu 2016, 17:51
gönderen Chisa Shusa
Resim
Hideki Sekki
Dev | Güçlü | Bıngıl Bıngıl

Yıllar yıllar önce ben daha minik bir genin iken aynı takımın üyesiydik. Kendisi daha çok ninjutsu ve taijutsu üzerine yöneldiği için birlikte iyi bir takım oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Resmen savaş alanında birbirimizin eksiklerini kapatıyoruz. Ben takımın beyniyken o da kas gücümüzü oluştururdu. Açık konuşmak gerekirse biraz da saftır. Herkes için en iyisini ister ama kontrol edilmediği zamanlarda abuk subuk hareketler yaptığına da şahit olmuşluğum var. Birlikte olduğumuz zamanlarda biraz da ben dizginledim içindeki alevi. Keşke Kami-sama yaratırken temele yükleneceğine biraz da içini doldurmaya baksaymış.
Normal zamanlarda da iyi anlaşırız. Hatta yalan olmasın bir keresinde göreve çıktığımızda beni günlerce sırtında taşıdığını biliyorum. Ha, söylemeden geçmeyeyim. Benim büyümem nasıl sınırlıysa onunki de benimkinin aksine sınırsız. Ben 1 metreyken o 2'li rakamlarda takılıyordu. Beline bile yetişemiyordum. Kim bilir şimdi nasıldır? Ağaç kadar olmuştur herhalde.
Genellikle birlikteyken beni sırtında taşır. Zaten 30 kilocuk bir şeyim, pek de yük olduğum söylenemez. Ona da egzersiz oluyordur hem. Hatta bir ara benim için özel olarak çanta yaptıracağından falan bahsediyordu. Hani yeni anneler bebeklerini karınlarına taktığı bir çanta ile taşır ya. Onun gibi bir şey işte. Tabi bu söylediklerim eskidendi. O zamanlar bütün günümüzü antrenman yaparak birlikte geçirdiğimiz için baya yakındık. Chuunin olduğumuzdan beri pek görüşemiyoruz. Farklı farklı görevlere çıkıp farklı zamanlarda nöbet tutuyoruz. Bu da doğal olarak aramızın açılmasına sebep oldu. Ama umuyorum ki kader bizi yeniden bir araya getirir. Yürümenin ne kadar yorucu bir aktivite olduğunu söylemiş miydim daha önce?