[Kütüphane] Bishamon Hachiman
Gönderilme zamanı: 29 Şub 2016, 19:31[İshi] Sanat İçin
Yine çulsuz kaldığım için bir görev seçmiş ve ona katılmıştım. Görev başta çok basit görünüyordu. Iya Vadisinden toplayabildiğimiz kadar kil toplayacak ve köye geri dönecektik. İlk bir kaç gün hakikaten her şey çok kolaydı. Kaya Ülkesinde yolculuk etmek elbette ki çok sıkıcı ve zahmetli bir işti ama sonuçta tek yaptığımız yürümekti.
İki günlük bir yolculuk sonrasında Iya Vadisine varmıştık ama ona kıyasla biraz yüksekte kaldığımızdan bir şekilde aşağı inmemiz gerekiyordu. Karşımızda iki yol vardı. Bunlardan biri uzun ama rahat, diğeri ise kısa ama tehlikeliydi. Zamandan kazanmak için inerken kısa yolu , çıkarken ise uzun yolu kullanmayı önermiştim çünkü çıkarken elimiz dolu olacağından tehlikeli yolu kullanmak işleri dahada zorlardı. Planımı diğerlerinede söylediğimde Shijou Gin sorumsuzca davranıp kendi kafasına göre uzun yolu seçmiş ve hiçbir şey dememize izin vermeden de o gözden kaybolmuştu. Benimle birlikte görevde olan diğer shinobi ise benle aynı yolu tercih etsede bana karşı kullandığı üslup yüzünden sinirimi bozmuştu.
Masaru Riku sinirlerimi iyice bozduğundan mütevellekip tüm hareketlerini dikkatlice izlemeye başlamıştım çünkü bana karşı bir piçlik yapmayı planlıyordu. Büyük ihtimalle telekinetik güçlerimi çalmak için Amegakure tarafından gönderilmişti. Gin ise onun eşlikçisiydi ve bana pusu kurmak için diğer yolu kullanmıştı. Kendi kendime hesap kitap yaparken sırf piçlik olsun diye Masaru Riku'nun kil çantasını ağzına kadar doluyken kesmiş ve onu öfke krizine sokmuştum. Riku öfke krizi yüzünden sağa sola biraz saldırdıktan sonra siktir olup gitmişti. Bu sırada ise bir taraftan bizim Gin beraberinde çok uzun bir adamla birlikte geliyordu. Diğer taraftan ise iki tane shinobi daha geliyordu. İlk başta bunun bana düzenlenen bir komplo olduğuna kanaat getirmiş olsamda sonradan bunlarında bizim köyden olduğunu ve gönderildikleri görevinde bizimki ile aynı olduğunu öğrenmiştim. Daha doğrusu uzun boylu adamın ki öyleydi. Diğer iki kişi ise sadece o adamı aramaya çıkmışlardı çünkü baya uzun bir süredir bu görevdeymiş. Adam zaten normal birine benzemiyordu. Bacaklarını saymaz ise tipik bir satir tipine sahipti.
Kil toplama işini bitirip köye yönelmiştik. Bir süre yolculuk ettikten sonra köyümüze varmıştık. Köye giriş sırasında keçi adam yine kaybolmuş ve peşinden gelen grubu sinir etmişti. Beni pek ilgilendirmediğinden kili teslim edip işime bakmış ve görevi sonlandırmıştım.
Yine çulsuz kaldığım için bir görev seçmiş ve ona katılmıştım. Görev başta çok basit görünüyordu. Iya Vadisinden toplayabildiğimiz kadar kil toplayacak ve köye geri dönecektik. İlk bir kaç gün hakikaten her şey çok kolaydı. Kaya Ülkesinde yolculuk etmek elbette ki çok sıkıcı ve zahmetli bir işti ama sonuçta tek yaptığımız yürümekti.
İki günlük bir yolculuk sonrasında Iya Vadisine varmıştık ama ona kıyasla biraz yüksekte kaldığımızdan bir şekilde aşağı inmemiz gerekiyordu. Karşımızda iki yol vardı. Bunlardan biri uzun ama rahat, diğeri ise kısa ama tehlikeliydi. Zamandan kazanmak için inerken kısa yolu , çıkarken ise uzun yolu kullanmayı önermiştim çünkü çıkarken elimiz dolu olacağından tehlikeli yolu kullanmak işleri dahada zorlardı. Planımı diğerlerinede söylediğimde Shijou Gin sorumsuzca davranıp kendi kafasına göre uzun yolu seçmiş ve hiçbir şey dememize izin vermeden de o gözden kaybolmuştu. Benimle birlikte görevde olan diğer shinobi ise benle aynı yolu tercih etsede bana karşı kullandığı üslup yüzünden sinirimi bozmuştu.
Masaru Riku sinirlerimi iyice bozduğundan mütevellekip tüm hareketlerini dikkatlice izlemeye başlamıştım çünkü bana karşı bir piçlik yapmayı planlıyordu. Büyük ihtimalle telekinetik güçlerimi çalmak için Amegakure tarafından gönderilmişti. Gin ise onun eşlikçisiydi ve bana pusu kurmak için diğer yolu kullanmıştı. Kendi kendime hesap kitap yaparken sırf piçlik olsun diye Masaru Riku'nun kil çantasını ağzına kadar doluyken kesmiş ve onu öfke krizine sokmuştum. Riku öfke krizi yüzünden sağa sola biraz saldırdıktan sonra siktir olup gitmişti. Bu sırada ise bir taraftan bizim Gin beraberinde çok uzun bir adamla birlikte geliyordu. Diğer taraftan ise iki tane shinobi daha geliyordu. İlk başta bunun bana düzenlenen bir komplo olduğuna kanaat getirmiş olsamda sonradan bunlarında bizim köyden olduğunu ve gönderildikleri görevinde bizimki ile aynı olduğunu öğrenmiştim. Daha doğrusu uzun boylu adamın ki öyleydi. Diğer iki kişi ise sadece o adamı aramaya çıkmışlardı çünkü baya uzun bir süredir bu görevdeymiş. Adam zaten normal birine benzemiyordu. Bacaklarını saymaz ise tipik bir satir tipine sahipti.
Kil toplama işini bitirip köye yönelmiştik. Bir süre yolculuk ettikten sonra köyümüze varmıştık. Köye giriş sırasında keçi adam yine kaybolmuş ve peşinden gelen grubu sinir etmişti. Beni pek ilgilendirmediğinden kili teslim edip işime bakmış ve görevi sonlandırmıştım.